Arkadaşlar merhaba, her insanın mutlaka ömründe bir kez bile olsa tecrübe etmiş olduğu korku dolu anlarınızı paylaşmanızı istiyorum sizden. Gördüğünüz bir kabus olabilir, Karabasan olabilir, gerçekten gördüğünüzü düşündüğünüz doğa üstü bir olay, korkutucu bir şey olabilir. Bu konudaki sorunlarınız veya sorun yaşayan tanıdıklarınızın hikayelerini bekliyorum sizden. İlk paylaşım da benden gelsin:
Gördüğüm bir kabusu anlatayım size; Ufak 2 tepenin arasında kalmış küçük bi kapısı olan küçük bi mağaranın önünde durup kapıyı çalıyorum. Yaşlı, çirkin bir teyze çıkıyor. ''Git burdan, git!'' diye fısıldayarak beni kovmak istiyor. Arkadan bir davul sesi... Ses gittikçe yaklaşıyor ve ''O'' (3 harfli denilen şey) elinde davulu çala çala ''Kış kış, kış kış...'' diyerek beni kovuyor. Ben oradan hızla koşup tepeden aşağı doğru denize koşuyorum. Denizin içinden bedeninin sadece üst kısmı olan ve altından kanlar akan biri güya olmayan ayaklarının üstünde yürür gibi bana doğru koşarak yardım istiyor. Ben ordan hızla kaçıp bir sürü insanın olduğu kokteyle gidiyorum. İçeride 3 tane ''Onlardan'' bir kokteyl masasında dikilmişler etraflarına bakıyorlar. Kimse onları fark etmiyor ama ben görüyorum. Uzun boylu uzun kafalı, üzerlerinde yırtık pırtık elbiseler var. Gelip benim sırtımı sıvazlıyorlar. Arkadaş gibi davranıyorlar. Benim de onları insan olarak gördüğümü zannediyorlar. Tabi ben de bana zarar vermemeleri için farkında değilmişim gibi normal davranmaya çalışıyorum.
İşte benim hikayem böyle. Sizde de var mı böyle hikayeler?
Gördüğüm bir kabusu anlatayım size; Ufak 2 tepenin arasında kalmış küçük bi kapısı olan küçük bi mağaranın önünde durup kapıyı çalıyorum. Yaşlı, çirkin bir teyze çıkıyor. ''Git burdan, git!'' diye fısıldayarak beni kovmak istiyor. Arkadan bir davul sesi... Ses gittikçe yaklaşıyor ve ''O'' (3 harfli denilen şey) elinde davulu çala çala ''Kış kış, kış kış...'' diyerek beni kovuyor. Ben oradan hızla koşup tepeden aşağı doğru denize koşuyorum. Denizin içinden bedeninin sadece üst kısmı olan ve altından kanlar akan biri güya olmayan ayaklarının üstünde yürür gibi bana doğru koşarak yardım istiyor. Ben ordan hızla kaçıp bir sürü insanın olduğu kokteyle gidiyorum. İçeride 3 tane ''Onlardan'' bir kokteyl masasında dikilmişler etraflarına bakıyorlar. Kimse onları fark etmiyor ama ben görüyorum. Uzun boylu uzun kafalı, üzerlerinde yırtık pırtık elbiseler var. Gelip benim sırtımı sıvazlıyorlar. Arkadaş gibi davranıyorlar. Benim de onları insan olarak gördüğümü zannediyorlar. Tabi ben de bana zarar vermemeleri için farkında değilmişim gibi normal davranmaya çalışıyorum.
İşte benim hikayem böyle. Sizde de var mı böyle hikayeler?
