Günün Sözü ?

Bakmayın insanların
Beni Çok Sevecek Birini Arıyorum Demesine.
Büyük Bir Sevgiye Maruz Kalınca,
Hepsi Kaçacak Delik Arıyor..

- Bob Marley
 
Benim hayatımı yargılamadan önce;
Benim ayakkabılarımı giy..
Benim geçtiğim yollardan,sokaklardan,ovalardan,dağlardan geç
Hüznü,acıyı ve neşeyi tat.
Benim geçtiğim senlerden geç,benim takıldığım taşlara takıl ve yeniden ayağa kalk.
Aynı yolu tekrar git benim gittiğim gibi..
Ancak ondan sonra
Beni yagılayabilirsin!!!
 
ESKİDEN..

Çember çevrilir,su muslukdan içilir,ağaçlara tırmanılırdı..
Bebekler bezden,silahlar tahtadan yapılırdı..

Kızlara ninelerinin,erkeklere dedelerinin ismi verilirdi..
Saatli maarif okunurdu
Komşuda pişen bize,bizde işen komşuya düşerdi..
Geceler ayaz,sokaklar karanlık,yıldızlar parlak olurdu..

Turşu,salça,mantı evde yaılır,karpuz kuyuda soğutulurdu..
Erik ağacının çüöeği pencere camımıza yaslanır
Güz yarakları bahçemize düşerdi..

Kardan adam yapılır,sobalar yakılırdı
Kış gecelerinde masallar anlatılırdı..

Merdiven çıkılır,aidat ödenmez,yönetici seçilmezdi..
Evler badanalı,sokaklar lambasız,mahalleler bekçili olurdu..

Çizgi roman okunur,defter kenarlarına süs yapılırdı..
Hayat arkası yarın gibiydi,kesintisizdi.
Her gün yaşanacak bir şey vardı..
Herkes kendi düşünü kurar,kendi oyununu oynardı..

ŞİMDİ..

Herkes yoğun,yorgun ve tek başına..

:KK43:
 
Sonra birden birisi hayatımıza giriveriyor.Onun sahip olduğu bir şey,belki kokusu,belki dokunuşu,belki gülüşü,belki zekası,belki hayata bakış tarzı,belki zevki,belki aldırmazlığı,belki ihtirası, belki de kötülüğü içimizdeki boşluğun bütün girinti çıkıntılarını dolduruyor...
 
"Kimi tanıdığın önemli değildir.
-Önemli olan tanıdığın hakkında ne bildiğindir..."
 
Üçüncü dünya savaşında hangi silahlar kullanılacak bilmiyorum, ama dördüncüsü taş ve sopa ile yapılacak.

Albert Einstein
 
'' İNSAN'' Olduğunuzu hatırlayın....
Geriye kalan herşeyi unutsanız da olur..

* Russell - Einstein Manifestosu / 1955
 
Samimiyetin belirtisi gözler, dürüstlüğün ifadesi verilen sözlerdir..
 
Öfkelenince neden bağırırız?

Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp �insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?� diye sormuş. Öğrencilerden biri �çünkü sükûnetimizi kaybederiz� deyince ermiş �ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?� diye tekrar sormuş.

Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: �İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.�

�Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.�

Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: �Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.�
 
cehennemde buklunuyorsan artık hiçbir duan kabul olmaz
 
Her şeyi zaman varken yapmak gerek. Geciktirilmiş sözler, askıya alınmış hayaller, ertelenmiş itiraflar, gerçekleştirilmeyen buluşmalar; bir gün hepsi size pişmanlık olarak geri dönmeden önce, henüz vakit varken.
 
Senin de aklındaki kişi yanında değil dimi?
 
Son düzenleme:
işine geleni yapana erkek, kafasına koyduğunu yapana KADIN denir..

Topuklu giydiği zaman çantasında babet taşıyan kızdan korkunuz , her şeyi garantiye alır o tehlikelidir

Hayat tramvay gibidir,tam yer bulmuş oturacakken,bir de bakmışsın son durağa gelmişsin..

parası yoktu babamın.."karneniz 5 olsun bisiklet alacağım derdi"..sırf o üzülmesin diye 4 bıraktığım dersler vardı benim..
 
Ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir..

Bir zamanlar deli gibi hesap sorduğun birine gün gelir hatır bile soramazsın..

Nasıl bilirdiniz? sorusuna "tanıyamamışım" diyip geçtim..

Gitmek istiyorsa bırak gitsin..Aklı sende olmayanın bedeni yanında olsun istermisin?
 
Gür ırmaklar kendileriyle birlikte bir çok çakıl ve çalı çırpıyı da sürükler; güçlü ruhlar da bir çok aptal ve mankafayı.:KK14:
 
''Çok düşündüm. -Düşünmek iyi bir şey değil..''

Sessizlik bunaltıyor beni.
Sessizliğin sessizliği değil bu.
Benim kendi sessizliğimdi.

Sylvia Plath..
 
X