Evet haklısınız aslında özünde kendini yormak demek, o nasılsa hatasını anlayacak düzeyde birisi değil.
aslında biraz üslup sanatında geliştirmesi gerekiyor insanın kendisini.
10 sene önce iş hayatına adımımı atarken bir büyüğüm bir hikaye anlatmıştı, kulağıma küpe olsun diye:
eski zamanlarda bir genç medreseden mezun oluyor ve bir an önce köyüne dönüp öğrendiklerini anlatmak istiyor. hocaları demiş ki "dur daha usul dersi almadın". ama genç o kadar heyecanlıymış ki hemen dönmüş evine.
camiye girmiş, köyün hocası o kadar yanlış şeyler anlatıyormuş ki, aşırı sinirlenmiş. hemen fırlamış "bu adam sizi kandırıyor, hepinizi dinden çıkarıyor" diye anlatmaya başlamış.
halk tabi o hocaya o kadar inanıyormuş ki bu gencin üzerine çullanmışlar, canını zor kurtarmış. dönmüş medreseye, usul dersleri almaya.
o dersler bitince gene dönmüş evine. aynı hoca, aynı yanlış bilgiler.
bu sefer çıkıp demiş ki "ey cemaat, bu hoca o kadar mübarek ki sakalından bir tel koparan cennetliktir."
cemaat o hocaya çullanmış tabi, hoca zor kaçmış, meydan da bizimkine kalmış.
iş hayatında biraz da böyle olmak gerekiyor.
ben sizi anladım, her doğruyu o an söylemek, hataya mahal vermemek istiyorsunuz. bir hastaya müdahale ederken elbette doğru. ancak aynı zamanda iletişim de sizin için çok kritik. bu yüzden bazen usulle ilerlemek kafanızı rahatlatır.