Hala türk filmi havasindasiniz. Hiç gerek yok bu açıklamalara. Çünkü o bu sözleri umursamıyor. Umursamasin da zaten, evli bir adam.
Sizin bu ajitasyon içeren konuşmanız da sağlıklı bir veda konuşması değil ki. Kime veda ediyorsunuz? Bu konuşmayı yaparak hala bir özür bir pişmanlık sözü duymak istiyorsunuz. Adam pişmanım seni bıraktığım için dese mutluluktan dört köşe olup kocanizi boşayip tekrar eskiyle yeni bir hayat hayalleri kuracak kadar zayıflamış gerçeklik alginiz.
Sözlerim sizi uzebilir ama benim dışarıdan gördüğüm bu. Ne kadar gerçekçi olursanız, bu işin oluru olmadığını anlarsınız ve beklentiniz yani acilarinizin kaynağı da ortadan kalkar.
Boşverin onu bunu. Siz mutlu olmaya bakın. Başkasının pişmanlığından sizi mutlu etmez. Siz nasıl mutlu bir insan olurum diye düşünün ve en basitinden bir uğraş bulun. Bir halk eğitim merkezi kursu bile sizde çiçekler actirmaya yeter, gidin bugün bir kursa kaydolun ve acıların nasıl hafifledigini görüp sasirin. Çünkü odaklandığıniz şey değişince aslında o adamın çok da önemli olmadığını göreceksiniz. Şu an bosluktasiniz ve sarılacak bir şey arıyorsunuz. Sarıldıginiz şey bir insan olmasın
