Mahremimi yazmaktan çok hoşlanmıyorum ama şu "içim rahat etmedi" kısmında belki fikrinizi değiştirir diye yazacağım.
Annemden, sulalemden, yakın çevremden hep aynı öğüdü duydum. "Kizim kocani hiçbir şartta geri çevirme. Gönlünü hoş er asla reddetme."
Pardon? Neden?
Birilerine göre reddetmek büyük günah. Birilerine göre de gözü başkasına kayar. Özellikle ikinci secenekteki birilerine "peki onda sorun varsa , o yapmak istemezse ?" Deyince "o zaman cilveli ol istemesini sağla" cevabını alıyorum.
Çünkü cinsellik kadının her daim verdigi, erkeğin de talep ettiği bir şey maalesef. Bu zictigimin toplumunda içine tukurdugum zihniyet bu.
Gelelim benim mahremime. Çok uzun zamandır libidomun ruhuna Fatiha okudum. Öyle ki hatim indirsem de zümrüdüanka olmaya meyletmedi. Cinsellik=işkence benim için. Birkaç kez kendimi zorladim lakin fiziksel acı cekince eşim ile açıkça konusup asla istemediğimi belirttim.
Şimdi ben acımasız talepkarin hizmetini yerine getirmeyen biri mı oluyorum ? Bittabi bu konuda tedaviye yeltenmezsem bencilliktir yaptığım. Ancak tedavi sürecinde ben normale dönene dek paşa paşa öte gidecek koca.
O insana evrilmeye çalışan kocaniza söyleyin gitsin o da muayene olsun. Belki ondan size bulaşan bir mantar ya da enfeksiyon vardır. Canınız yanıyorsa da eksik kalsın pasanin seksi.