- 8 Mayıs 2012
- 965
- 1.932
- 333
Merhaba hanımlar. Okuyan ve yorum yapan herkese teşekkürlerimi gönderiyorum.
Yakın bir zamanda ikinci annem olarak gördüğüm, çok sevdiğim birini kaybettim. Bu bende değişik düşüncelere sebep oldu, normalimi kaybetmek üzereyim belki de kaybettim haberim yok. Şöyle ki, 'evlat; doğar, büyür ve yuvadan uçup kendi yuvasını/hayatını kurar' teorisindeki son kısım olan yuvadan uçma kısmını zihnimde oturtamamaya başladım.
Evliyim (bir yıl yeni dolacak), aileme uzaklığım arabayla yaklaşık bir saat. İstediğim zaman gidip görebiliyorum, ancak ne gerek vardı buna diyorum. Böyle düşününce de eşime haksızlık ettiğimi düşünüp onun için de ayrı üzülüyorum. Hiç bir zaman evlilik meraklısı olmadım, benim için evlilik; istediğim/sevdiğim kişiyle birlikte yaşamak demek. Bundan daha fazla anlam yüklemiyorum. Keşke eşim ileride çıksaydı karşıma diyorum, aileme daha fazla zaman ayırdıktan sonra ki yaşım da 30 yani öyle toy da değilim.
Anneme-babama doyamadım, kimse de doyamaz zaten ama nedir bu ölmeden gömmüşüm gibi üzüntü. Madem ben onların evladıyım neden yaşlandıklarında yalnız yaşamaya mahkum olsunlar ki, evlenmeyip onlarla birlikte yaşamaya devam etseydim. Evlenmeyip diyorum çünkü evlenince evlilik sorumluluğun ekleniyor üzerine ama bekar olunca kişisel yaşantın + ailenden mesul oluyorsun bu da ailenle daha fazla gezme, yeme, içme, muhabbet vs. demek oluyor.
Neden böyle düşünüyorum, benim gibi düşünen var mı hiç bilmiyorum aklım o kadar karışık ki. Sizler nasıl düşünüyorsunuz?
Yakın bir zamanda ikinci annem olarak gördüğüm, çok sevdiğim birini kaybettim. Bu bende değişik düşüncelere sebep oldu, normalimi kaybetmek üzereyim belki de kaybettim haberim yok. Şöyle ki, 'evlat; doğar, büyür ve yuvadan uçup kendi yuvasını/hayatını kurar' teorisindeki son kısım olan yuvadan uçma kısmını zihnimde oturtamamaya başladım.
Evliyim (bir yıl yeni dolacak), aileme uzaklığım arabayla yaklaşık bir saat. İstediğim zaman gidip görebiliyorum, ancak ne gerek vardı buna diyorum. Böyle düşününce de eşime haksızlık ettiğimi düşünüp onun için de ayrı üzülüyorum. Hiç bir zaman evlilik meraklısı olmadım, benim için evlilik; istediğim/sevdiğim kişiyle birlikte yaşamak demek. Bundan daha fazla anlam yüklemiyorum. Keşke eşim ileride çıksaydı karşıma diyorum, aileme daha fazla zaman ayırdıktan sonra ki yaşım da 30 yani öyle toy da değilim.
Anneme-babama doyamadım, kimse de doyamaz zaten ama nedir bu ölmeden gömmüşüm gibi üzüntü. Madem ben onların evladıyım neden yaşlandıklarında yalnız yaşamaya mahkum olsunlar ki, evlenmeyip onlarla birlikte yaşamaya devam etseydim. Evlenmeyip diyorum çünkü evlenince evlilik sorumluluğun ekleniyor üzerine ama bekar olunca kişisel yaşantın + ailenden mesul oluyorsun bu da ailenle daha fazla gezme, yeme, içme, muhabbet vs. demek oluyor.
Neden böyle düşünüyorum, benim gibi düşünen var mı hiç bilmiyorum aklım o kadar karışık ki. Sizler nasıl düşünüyorsunuz?