Hayat çok sıkıcı! Kocam memnun…

Ben de sizin gibi düşünüyordum. Kafa olarak da size yakınım. Macera, aksiyon , gizem severim. Hayatımın sıkıcı olduğunu düşünüyordum. Hatta keşke erkek olarak gelseymişim bu dünyaya bile demişimdir bu yüzden.Şimdi bebeğim var daha da monoton, sıkıcı ve bunaltıcı gelmeye başladı. Ama fikir olarak kendimi şöyle teskin etmeye başladım artık.Depremzedeleri gördükten sonra huzurlu bir hayatımın olduğuna inanıyorum. Çoğu insan bu sıkıcı hayatı yaşamak için neler vermezdi diye kendimi mutlu etmeye çalışıyorum..
 
Hippi yaşantılarına, tarikatlara, marjinal ailelere, zengin her gün dünyanın başka yerinde insanlara ve fakir otostopçulara çok özeniyorum.
Biz Türk milletide burada Şeyma’ya özeniyor.Kadın hiç mont giymedi mesela.Yok mu acaba?
 
Eşinle anlaş bir sonraki tatilde dilini bilmediğiniz bir ülkeye gidin. Son gittiğim ülkede otogarlar erken saatte kapaniyormus..bunu bilmediğimiz için otobüssüz kalıp gece gece tekinsiz bir casinoya sorup insanların yönlerdirmesiyle otobanda otobüs beklemistik, gelen şoförü neredeyse öpecektik öyle ki şoför bize benzinciden cips kola hediye etti. Sonra gece ikide otogarda indik ama o otogar da kapaliymis, hiçliğin ortasında kalıp en sonunda boş iş hanı bulduk ve şişme yatakta uyuduk,sabah görevli bizi görüp şaşırıp kovdu , tekrar otogara gittik, ama bizim aracın başka otogarda olduğunu öğrendik, yürürken pesimize tatlı bir köpek takıldı, daha da ilerlerken diğer kopekler bziim köpeğe saldırmak istedi, onu ayırdık,nihayet otogara gidince bilet satan kadın kart geçmediğini söyledi, elime şöyle bir kağıt tutuşturdu.

6642'nin yanındaki yuvarlağın nokta olacağını akıl edemedigimden 50 Euro ederinde 6642 leva çekmek isterken yanlışlıkla 500 Euro ederinde 66420 leva cektik, sabahın köründe açık döviz bürosu olmadığı için ve 20 dk sonra aracımız başka ülkeye gitmek üzere kalkacağı için tüm Yazıhanelere girip resmen yalvarıp 500 Euro ederindeki dövizi bozdurduk
Ve nihayet arabaya bindik
Öyle maceralı bir tatildi ki arkadasim doğumgünümde çizgi kitap haline getirdi

Yani maaşlı çalışan olmak böyle maceralar yaşama engel değil ki. Benim de sıkıcı bir isim vardi, ama ote yandan bir sürü macera barındıran bir hayatım var.
Pekala tatillerinizden briini ucuz ve vizesiz bir ülkede kaybolmak üzere harcayabilirsiniz. Madem kamp sever bir kocan var tırmanışli bir doğa kampı yapabilirsiniz. Gittiğiniz yerde ata , atvye binebilir, paraşütle atlayabilir ve dalış yapabilirsiniz. Zor şeyler değil ki bunlar
 
Bebek bence tamamen monotonlaştırmıyor biraz da kişiye ve bebeğe bağlı. Bir arkadaşım 3 aylık bebeğiyle Uludağ’a kayağa gitmişti, kışın bebesine çizmeyi giydirip deniz kenarına gidiyor, tüm gününü evde geçirdiğini hiç görmedim daha, çocuk 2,5 yaşında.

Ama sizin durum daha farklı, şuan çocuk yaparsanız eğer ya tam mutlu olursunuz ya da hayatınız mahvolmuş gibi hissedersiniz, bilemedim..

bir psikologla mı görüşseniz acaba?
 
Bence içinizde kalmış tamamen.
Zamanında yapmak isteyip yapamamışsınız yapacağım diye hayal kurmuşsunuz.
Biraz olsun yapabilseydiniz hevesiniz geçerdi. Gerçekten bu yapıda bir insan kendini ararken onu, bunu yük etmezdi kendisine. Kocanızı ne kadar sevseniz de ayağınıza pranga vuran birisi gibi bahsetmişsiniz.
 
Dini açıdan nasılsınız bilmiyorum ama risale okumanızı tavsiye ederim ufkunuzu açar dünyaya bakış açınız değişebilir
 
Valla bana da sıkıcı geldi açıkçası konu sahibesi biraz renk katsan? Yeni bir hobi edinebilirsin veya yeni bir spora başlayabilirsina ma değişik bir şey olsun. Havadan asılan hamaklarla yapılan bir yoga vardı o olabilir mesela, jumping fitness diye bir nane var gate kardiyo türü ama trambolin üstünde zıplayarak yapılıyor şöyle bir şey:
Onun dışında kayak öğrenebilirsin Kocayı kapıp Uludağ'a gidebilirsiniz, daha iyisi Avusturya Alplerine

Madem maddi sıkıntınız yok, gençsiniz de gezin yahu eve tıkılırsanız tabi sıkılırsınız. Avrupa olabilir, uçak parası çok derseniz gayet Akdeniz olur. Likya yolunda yürüyüş turları var onlar olur. Fethiye ölüdeniz de gayet ekşınlı turlar var her gün bir şeyler yapılıyor bir gün rafting, bir gün doğa yürüyüşü ... bence de hayatın tadını çıkarmalısınız. İzniniz yoksa İstanbula yakın yerelere bakın, Riva olur, Şile olur haftasonu kaçamağı yapın. Paranız varsa, sağlığınız enerjinşiz de varsa vınlayın durmayın.
 
Orta yolu bulmalısıniz. Gezilere çıkın belgeseller izleyin yeni şeyler öğrenin bunu illa otostop çekerek yapmanıza gerek yok bütçenize uygun airbnb ve uçak biletleriyle tatile çıkıp akşam evde mandalina yiyerek süper filmler süper belgeseller izleyerek bir haftasonu sehrinizin hiç gitmediğimiz bir yerine giderek gönüllülük işlerine girip tanımadığınız hayatlara dokunarak da yapabilirsiniz.
 
peki ben bunu okurken neden gerildim
 
Ben rüyalarımda sihirler yapıyorum, canavarlarla savaşıyorum, hırsız grubumla tarihi eser çalıyorum veya dünyayı kurtarıyorum
Bunların evlilikle hiç bir alakası yok fakındasınız değil mi? Sanki evli olmasanız hayatınız aynı böyle olacak. Sıkıntınızı eşinize bağlamayın.

Adrenalin istiyorsanız "extreme sports" diye bir aratın bakın, belki ilginizi çeken bir spor bulursunuz.
 
Bu posttan anlaşıldığı üzere çeşit çeşit zevk var. Benim oturup ağlayacağım duruma aşırı mutlu olan insanlar varmış ben otogarda şunları yaşasam sana da ülkene de der bütün tadım kaçar, direkt başkayere geçerim. Ya da macera isteyen birisine belgesel izle denmiş likya yolu yürümek falan. Ya sanırım benim çok kısıtlı bir eğlence anlayışım varmış bugün onu öğrendim bunlar zaten günlük yapılan şeyler bence, macera heyecan başka bir şey değil mi?
 
Yanlış anlamayın lütfen ama siz daha sıkıcı geldiniz bana. Hayalleriniz güzel ama animasyon, film, dizilerden ibaret. Gerçek hayatta en fazla aktiviteleriniz olur, etkinliklere katılır, yurt dışında kariyer sahibi olabilirsiniz, dağa tırmanır, farklı maceralarda yer alabilirsiniz ama gerçek olanlarla sihirli değneklerle değil. Ve sıkıcı bulduğum yanınız ise sadece yakınmanız. Hiç hayalleriniz için uğraşmamışsınız aile baskısına tamam diyip memur olmuşsunuz ve sıkıcılıktan yakınıyorsunuz. O zaman ona göre bir yol çizmeliydiniz. Kpss emin olun çoğu kişinin hayali değildir zaten. Hayali olanda devletten düzenli alacağı için hayali kuruyor. Eşinizi bu yolculukta üzmeyin bence. Yine hala birlikte bi şeyler yapabilirsiniz sevdiğinizi de söylüyorsunuz onuda düşünün. Yurt dışına yaşamaya gidememiş olabilirsiniz o zaman seyahat etmeye gidin. O bile insanı motive ediyor. Ben eve yatmadan yatmaya girerdim beni en mutlu eden, motive kaynağım, enerjimi yerine getiren seyahat etmektir. Bi şehir dışına çıktığımda dahi rahatlıyorum. Arkadaşlarımla birçok aktiviteler yapıyoruz sizde öyle yapın. Böyle depresyona girersiniz. Bana eski bi arkadaşımı andırdınız oda hiçbir şey yapmaz ama sürekli şikayet ederdi.
 
bende hayatım çok monoton diyorum ama kamp yapmak benim için bayağı bayağı farklılık olurdu o kadar monoton yani,çocuk olunca heyecan geliyor evet bugün tuvalete gidebilecek miyim,rahat bi yemek yiyebilecek miyim,çayımı sıcak mı içeceğim yoksa yine soğuyacak mı diye bayağı heyecanlı oluyor
 
Anlattıklarınız hoşuma gitti.
İnsan gerçekte yasayamayinca hayal kuruyor.
Ama çocuk olunca hayatiniz daha da monotonlasacak.
Evlilik bir süre sonra sıradan sikici hal almaya başlıyor.
En azından eşinize asiksiniz seviyorsunuz.
Gerisi halledilir.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…