Ben de sizin gibi düşünüyordum. Kafa olarak da size yakınım. Macera, aksiyon , gizem severim. Hayatımın sıkıcı olduğunu düşünüyordum. Hatta keşke erkek olarak gelseymişim bu dünyaya bile demişimdir bu yüzden.Şimdi bebeğim var daha da monoton, sıkıcı ve bunaltıcı gelmeye başladı. Ama fikir olarak kendimi şöyle teskin etmeye başladım artık.Depremzedeleri gördükten sonra huzurlu bir hayatımın olduğuna inanıyorum. Çoğu insan bu sıkıcı hayatı yaşamak için neler vermezdi diye kendimi mutlu etmeye çalışıyorum..Kızlar, ben evliym, işim var ve hayatım çok şükür yolunda ve güzel. Ancak çok sıkıcı… Şimdi eşim hayal kuruyor, ev kuracağız, eşya alacağız, kurslara katılırız, çocuk yaparız sonra falan ama bana o kadar monoton ve sıkıcı bir hayat gibi geliyor ki bu anlatamam. Evet bazıları için güzel bir hayat ama ben çok farklı hissederken ailem ve çevre yüzünden memur oldum, deli gibi aşık olduğum bu adamla evliym ancak kendisinin hayattan beklentileri toplumun yüzde 90ı gibi.
Ben rüyalarımda sihirler yapıyorum, canavarlarla savaşıyorum, hırsız grubumla tarihi eser çalıyorum veya dünyayı kurtarıyorum. Yıllardır fantastk kitap film izlemeyi bıraktım ancak sürekli macera yaşama isteği var içimde. Memur hayatım ve memur çevrem ise kampa gidelim falan diyor bana en fazla ama her rüyamdan sonra ağlıyorum. Hippi yaşantılarına, tarikatlara, marjinal ailelere, zengin her gün dünyanın başka yerinde insanlara ve fakir otostopçulara çok özeniyorum. Yine de hayatımın en büyük merkezi eşim, birkaç saat göüşmesek hala özlemden geberiyorum. Bunu, o zaman herkesi bırak bu hayatlara geç demeyin diye söylüyorum çünkü eşim bu hayatlara çok uzak ve ayrı bir güne bile çok karşı. Diğer tüm konularda harika anlaşıyoruz.
Çok sıkıştım, çok bunaldım. Hayat bu kadar mı diyprum ve çocuğum olacak da iyice bu hayata sıkışıp kalacağım diye çok korkuyorum. Eşimi de üzüyorum. Bu arada hep böyle değildim, son bir iki yıldır çok arttı hayatımın gidişatı netleştikçeöncesinde yurt dışına yerleşme planımız vardı ancak iptal ve türkiyeye dönüş işe başlama zamanı yaklaştıkça bu psikolojiye girdim
Cevap veren herkese teşekkürler
- Bu hayatın içinde kendime nasıl adrenalin ve macera yaratabilirim?
- Çocuk yaparsam hayatım daha da mı monotonlaşır yoksa heyecan gelir mi?
- Ben mi abartıyorum, buldum bunuyorum mu?
- Benim gibi hisseden var mı?
Biz Türk milletide burada Şeyma’ya özeniyor.Kadın hiç mont giymedi mesela.Yok mu acaba?Hippi yaşantılarına, tarikatlara, marjinal ailelere, zengin her gün dünyanın başka yerinde insanlara ve fakir otostopçulara çok özeniyorum.
Eşinle anlaş bir sonraki tatilde dilini bilmediğiniz bir ülkeye gidin.
peki ben bunu okurken neden gerildimEşinle anlaş bir sonraki tatilde dilini bilmediğiniz bir ülkeye gidin. Son gittiğim ülkede otogarlar erken saatte kapaniyormus..bunu bilmediğimiz için otobüssüz kalıp gece gece tekinsiz bir casinoya sorup insanların yönlerdirmesiyle otobanda otobüs beklemistik, gelen şoförü neredeyse öpecektiköyle ki şoför bize benzinciden cips kola hediye etti. Sonra gece ikide otogarda indik ama o otogar da kapaliymis, hiçliğin ortasında kalıp en sonunda boş iş hanı bulduk ve şişme yatakta uyuduk,sabah görevli bizi görüp şaşırıp kovdu , tekrar otogara gittik, ama bizim aracın başka otogarda olduğunu öğrendik, yürürken pesimize tatlı bir köpek takıldı, daha da ilerlerken diğer kopekler bziim köpeğe saldırmak istedi, onu ayırdık,nihayet otogara gidince bilet satan kadın kart geçmediğini söyledi, elime şöyle bir kağıt tutuşturdu.
Eki Görüntüle 3226191
6642'nin yanındaki yuvarlağın nokta olacağını akıl edemedigimden 50 Euro ederinde 6642 leva çekmek isterken yanlışlıkla 500 Euro ederinde 66420 leva cektik, sabahın köründe açık döviz bürosu olmadığı için ve 20 dk sonra aracımız başka ülkeye gitmek üzere kalkacağı için tüm Yazıhanelere girip resmen yalvarıp 500 Euro ederindeki dövizi bozdurduk
Ve nihayet arabaya bindik
Öyle maceralı bir tatildi ki arkadasim doğumgünümde çizgi kitap haline getirdi
Yani maaşlı çalışan olmak böyle maceralar yaşama engel değil ki. Benim de sıkıcı bir isim vardi, ama ote yandan bir sürü macera barındıran bir hayatım var.
Pekala tatillerinizden briini ucuz ve vizesiz bir ülkede kaybolmak üzere harcayabilirsiniz. Madem kamp sever bir kocan var tırmanışli bir doğa kampı yapabilirsiniz. Gittiğiniz yerde ata , atvye binebilir, paraşütle atlayabilir ve dalış yapabilirsiniz. Zor şeyler değil ki bunlar
Bunların evlilikle hiç bir alakası yok fakındasınız değil mi? Sanki evli olmasanız hayatınız aynı böyle olacak. Sıkıntınızı eşinize bağlamayın.Ben rüyalarımda sihirler yapıyorum, canavarlarla savaşıyorum, hırsız grubumla tarihi eser çalıyorum veya dünyayı kurtarıyorum
Yanlış anlamayın lütfen ama siz daha sıkıcı geldiniz bana. Hayalleriniz güzel ama animasyon, film, dizilerden ibaret. Gerçek hayatta en fazla aktiviteleriniz olur, etkinliklere katılır, yurt dışında kariyer sahibi olabilirsiniz, dağa tırmanır, farklı maceralarda yer alabilirsiniz ama gerçek olanlarla sihirli değneklerle değil. Ve sıkıcı bulduğum yanınız ise sadece yakınmanız. Hiç hayalleriniz için uğraşmamışsınız aile baskısına tamam diyip memur olmuşsunuz ve sıkıcılıktan yakınıyorsunuz. O zaman ona göre bir yol çizmeliydiniz. Kpss emin olun çoğu kişinin hayali değildir zaten. Hayali olanda devletten düzenli alacağı için hayali kuruyor. Eşinizi bu yolculukta üzmeyin bence. Yine hala birlikte bi şeyler yapabilirsiniz sevdiğinizi de söylüyorsunuz onuda düşünün. Yurt dışına yaşamaya gidememiş olabilirsiniz o zaman seyahat etmeye gidin. O bile insanı motive ediyor. Ben eve yatmadan yatmaya girerdim beni en mutlu eden, motive kaynağım, enerjimi yerine getiren seyahat etmektir. Bi şehir dışına çıktığımda dahi rahatlıyorum. Arkadaşlarımla birçok aktiviteler yapıyoruz sizde öyle yapın. Böyle depresyona girersiniz. Bana eski bi arkadaşımı andırdınız oda hiçbir şey yapmaz ama sürekli şikayet ederdi.Kızlar, ben evliym, işim var ve hayatım çok şükür yolunda ve güzel. Ancak çok sıkıcı… Şimdi eşim hayal kuruyor, ev kuracağız, eşya alacağız, kurslara katılırız, çocuk yaparız sonra falan ama bana o kadar monoton ve sıkıcı bir hayat gibi geliyor ki bu anlatamam. Evet bazıları için güzel bir hayat ama ben çok farklı hissederken ailem ve çevre yüzünden memur oldum, deli gibi aşık olduğum bu adamla evliym ancak kendisinin hayattan beklentileri toplumun yüzde 90ı gibi.
Ben rüyalarımda sihirler yapıyorum, canavarlarla savaşıyorum, hırsız grubumla tarihi eser çalıyorum veya dünyayı kurtarıyorum. Yıllardır fantastk kitap film izlemeyi bıraktım ancak sürekli macera yaşama isteği var içimde. Memur hayatım ve memur çevrem ise kampa gidelim falan diyor bana en fazla ama her rüyamdan sonra ağlıyorum. Hippi yaşantılarına, tarikatlara, marjinal ailelere, zengin her gün dünyanın başka yerinde insanlara ve fakir otostopçulara çok özeniyorum. Yine de hayatımın en büyük merkezi eşim, birkaç saat göüşmesek hala özlemden geberiyorum. Bunu, o zaman herkesi bırak bu hayatlara geç demeyin diye söylüyorum çünkü eşim bu hayatlara çok uzak ve ayrı bir güne bile çok karşı. Diğer tüm konularda harika anlaşıyoruz.
Çok sıkıştım, çok bunaldım. Hayat bu kadar mı diyprum ve çocuğum olacak da iyice bu hayata sıkışıp kalacağım diye çok korkuyorum. Eşimi de üzüyorum. Bu arada hep böyle değildim, son bir iki yıldır çok arttı hayatımın gidişatı netleştikçeöncesinde yurt dışına yerleşme planımız vardı ancak iptal ve türkiyeye dönüş işe başlama zamanı yaklaştıkça bu psikolojiye girdim
Cevap veren herkese teşekkürler
- Bu hayatın içinde kendime nasıl adrenalin ve macera yaratabilirim?
- Çocuk yaparsam hayatım daha da mı monotonlaşır yoksa heyecan gelir mi?
- Ben mi abartıyorum, buldum bunuyorum mu?
- Benim gibi hisseden var mı?
bende hayatım çok monoton diyorum ama kamp yapmak benim için bayağı bayağı farklılık olurdu o kadar monoton yani,çocuk olunca heyecan geliyor evet bugün tuvalete gidebilecek miyim,rahat bi yemek yiyebilecek miyim,çayımı sıcak mı içeceğim yoksa yine soğuyacak mı diye bayağı heyecanlı oluyorKızlar, ben evliym, işim var ve hayatım çok şükür yolunda ve güzel. Ancak çok sıkıcı… Şimdi eşim hayal kuruyor, ev kuracağız, eşya alacağız, kurslara katılırız, çocuk yaparız sonra falan ama bana o kadar monoton ve sıkıcı bir hayat gibi geliyor ki bu anlatamam. Evet bazıları için güzel bir hayat ama ben çok farklı hissederken ailem ve çevre yüzünden memur oldum, deli gibi aşık olduğum bu adamla evliym ancak kendisinin hayattan beklentileri toplumun yüzde 90ı gibi.
Ben rüyalarımda sihirler yapıyorum, canavarlarla savaşıyorum, hırsız grubumla tarihi eser çalıyorum veya dünyayı kurtarıyorum. Yıllardır fantastk kitap film izlemeyi bıraktım ancak sürekli macera yaşama isteği var içimde. Memur hayatım ve memur çevrem ise kampa gidelim falan diyor bana en fazla ama her rüyamdan sonra ağlıyorum. Hippi yaşantılarına, tarikatlara, marjinal ailelere, zengin her gün dünyanın başka yerinde insanlara ve fakir otostopçulara çok özeniyorum. Yine de hayatımın en büyük merkezi eşim, birkaç saat göüşmesek hala özlemden geberiyorum. Bunu, o zaman herkesi bırak bu hayatlara geç demeyin diye söylüyorum çünkü eşim bu hayatlara çok uzak ve ayrı bir güne bile çok karşı. Diğer tüm konularda harika anlaşıyoruz.
Çok sıkıştım, çok bunaldım. Hayat bu kadar mı diyprum ve çocuğum olacak da iyice bu hayata sıkışıp kalacağım diye çok korkuyorum. Eşimi de üzüyorum. Bu arada hep böyle değildim, son bir iki yıldır çok arttı hayatımın gidişatı netleştikçeöncesinde yurt dışına yerleşme planımız vardı ancak iptal ve türkiyeye dönüş işe başlama zamanı yaklaştıkça bu psikolojiye girdim
Cevap veren herkese teşekkürler
- Bu hayatın içinde kendime nasıl adrenalin ve macera yaratabilirim?
- Çocuk yaparsam hayatım daha da mı monotonlaşır yoksa heyecan gelir mi?
- Ben mi abartıyorum, buldum bunuyorum mu?
- Benim gibi hisseden var mı?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?