• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Hayatım iyi mi kötü mü

Ah ah, yaram içerde! Gerçekten bekarlık gibisi yoktu. Bende çok özlüyorum çantamı sırtıma takıp, gezip dolaştığım, tamamen özgür olduğum o günleri. Arkadaşlarımla gülmekten çenemin ağrıdığı olurdu :) Şimdi uykuda dişlerimi sıktığım için ağrıyor.
 
Annemin bir sözü var bir çiçekle yaz geçmez diye aynen öyle.Kim ne derse desin bir huzursuzluk varsa iletişimi kesmekle geçmiyor.Eşinin ailesiyle arasına mesafe koyan yada görüşmeyen hiçkimsenin bu durumu eş geçtiğine inanmıyorum.Keşke herkesin amacı saygı duyup hoşgörü gösterip sadece kendi eviyle ilgilenmek olsa ama olmuyor.Anne evi gibi olmaz ki hiç aaah aaah...
 
Benimkiler de çaya şekerlerini atmamı beklerdi bende sinir olurdum. Ne biliyim kim ne kadar atar. Bana ne milletin şekerinde derdim. Sonra baktım ki misafirlikte benimde çayıma şeker atılmış gelmiş.(çayıda şekersiz içerim bu arada☺) anladım ki böyle yaşıyolar. Bacak üstüne atma zaten büyüklerin yanında yapılmaz çoğu yerde böyledir. Biraz olumlu düşünmeye çalışsanız. Farklı aile farklı ortam belki düşüncenizi değiştirirseniz yalnızda kalmazsınız. Kendinizi de iyi hissedersiniz. Herşeyi de duymayın he deyin geçin kendi bildipinizi yapın çokta takılmayın
Bunu ilkkez duydum bende doğumluyum ama hiç rastlamadım şeker olayına
 
Farkli bir sehire tasininca insan cok afalliyor. Butun arkadaslarimi basks sehirde biraktim isimle gectigim icin cevre kurmayi basladim ama insan cok ozluyor. Ben de cok ozluyorum. Bir sure sonra her sey daha sakinleyecek alisacagiz bence
 
Hayatım iyi mi kötü mü ayrımını yapamıyorum. Ne tam mutluyum ne tam mutsuz. Evlenince herkes mi böyle oluyor bilmiyorum. Bekarken çok renkli geçti günlerim. Sürekli kalabalık arkadaş gruplarıyla büyüdüm, her zaman bir şeyler olup yollarımız ayrıldı ama olsun her biri ayrı güzeldi :) Çalıştığım her iş yerinde severek çalıştım çok çalıştım hep sevildim. Eve gelirdim canım annem hiç bir işe el sürdürmezdi yemeğime kadar hazırlardı sen çalışıyorsun derdi. Galiba benim en mutlu günlerim o günlermiş. Sonra evlendim uzak şehire. Sanki bambaşka bir hayat verdiler bana. Eş ailesi doğulu kültürüne bağlı insanlar hayatlarının %99 u akrabalarını sülalelerini konuşmak görüşmek ve akrabalarını anlatmakla geçer. Onlarla başka bir şey konuşmanın imkanı bile yoktur. Sonra Çaylarına şekere kadar atmam beklendi bacak bacak üstüne atmamam hafta sonları eşimle hafta içi de yalnız gitmem beklendi millet laf ediyormuş :) eğer gitmezsek mesajla tahrik ederlerdi neden gelmediniz sen bize düşmansın ben biliyom göstercem size bilmem ne mesajlar atardı. En son da işi hakarete dökünce görüşmeyi kestim görüşmüyorum. Ailemde uzak olunca burada arkadaşta henüz edinemeyince henüz işte bulamayınca öyle afalladım ki anlatamam. Hayatımda ilk kez sevilmediğimi ve psikolojik şiddet gördüğümü hissediyorum. Baya mutsuz etti bu konumum beni. Böyle hayattan soğudum sanki kabuğuma çekildim. Eşin bir şey demiyor mu diyenler olacaktır görüşme sen haklısın dedi aramızda sorun etmemeye çalışıyor arada kendi gidip görüyor falan. Hayatım böyle mi olacaktı diyorum bazen. Tavsiye verirseniz çok sevinirim
Uzaklara dalıp meger ben bekarken ne mutluymuşum dediğim o kadar çok ki...Evlilik sorumluluk,sürekli memnun etmeye çalıştığın hayatının yabancıları ve en kötüsü bambaska bir şehir ve sokaklarında,caddelerinde senden geçmişinden iz olmaması belkide.
 
Hiç bir hayat komple iyi ve kötü degildir. Okuduğum yazıya göre böyle bir hayatım olsun ister miydim? Allah yukarda, istemezdim. Ama burası BDV. Sadece üç sayfada bile senin yaşadığın hayata imrenecek nice konu sahibi bulabilirsin.
Ailesi tırt ama eşin neyin ne olduğunu biliyor, eşinle güllük gülistanlık değil ama seni seven ve kaç kişi gelirsen gel sana kapıyı açacak bir ailen var. Şu an calismiyorsun ama yine de cebinde paran var, eşinin ev gecindirecek bir kazancı var ve yokluk çekmiyorsun.
Yaşarken kıymetini bilmediğin pek çok nimet var aslında.
Ben yerinde olsam sırf sosyalleşmek için iyi kötü bir işe giderdim. Şehirde yalnızsın, iki ay bile çalışsan hem gönlünce harcayacagin biraz paran olurz,hem oradakikerden samimi olduğun, hiç yoktan çıkıp bir kafede oturmak isterken çağıracagin arkadaşların olur.
Kurs vs var mı bilmiyorum ama heykeldir,ahşap boyamadir , korodur, ingilizce kursudur.. böyle bir kursa katılabilirsin. Yine aynı şekilde çevre edinmiş olursun. Tanıştığın insanları bir yerlere çağırmaya çalış... Köpeğiniz vardı diye hatirliyroum, köpek gezdirirken yanina bir örtü al, ya da hepsiburada'da 50 liraya düşen portatif sandalyelerden al,cantali...yeşillikler arasındayken kur kendine kucuk bir alan, müzik mi dinlersin,kitap mi okursun ,kendini mi dinlersin... Ben bahar ile beraber haftanın iki günü ya haftasonu ya iş cikisi bir başıma şehrimdeki bir parka gidip iki ağaç arasına hamağimi kurup ickimi yudumlayıp kitap okuyorum . Bunu yapmak için hic kimseye de ihtiyacım yok. Bir başıma, hamağimin içinde... Doğada olmak, hiç yoktan orman goremesem bile başımı kaldirdigimda yapraklardan sızan güneşi görmek yaşam kalitemi arttırıyor
Sen de yapabilirsin, dediğim gibi hamak olmaz,portatif sandalge olur, o olmaz sofra ortusu olur. Anahtar kelime yeşil ile temas etmek.
Sen de biliyorsun ki bu dünyada kimse senin mutluluğun için cabalamiyor. Bari sen elinden geleni ardına koyma. Seni mutlu edecek ne varsa yapmaya çalış. Daha yaşın çok genç. Yani hatırladığım kadarıyla benden de (289) küçüktün. Hiçbir şey yapmadan evde oturup duvarları izlemek için coooook gençsin. Silkelen kendine gel hele:)
 
Hayatınız gayet güzel. İstemediğiniz kişilerle zorla görüştürmeye çalışan bir eşiniz yok. Yalnız kendimize çevre edinin. Reenklenir hayatınız.ben de doğulu biriyle evliyim. Benden de talep etti eşim kp çayına şeker atmam. Atmadım tabi ki çok tuhaf geldi. Ayrıca babasının biberini soymam beklendi soymadım eşimin önüne koydum al canım dedim sofrada. ilk bozuldular ama alıştılar. Ben böyleyim hoşuma gitmeyen kendi kişiliğime saygıma zarar veren şeyleri yapmam. İyi ki de yapmamışsnz.evlilik zaten farklı. farklı şehir kültür olunxa da bunları hissetmeniz normal. Eşinizle iyiysenz artık çocuk vakti gelmiştir. Ve şu corona bizi eve kapatınca bi yalnızlık hissettnek de gayet normal
 
Eşinizin doğulu olduğunu biliyordunuz sandınız ki korktuğunuz gibi olmaz ama oluyor maalesef ;)
 
Back
X