Hep şikayet hep şikayet

Ay erkek dedigin calisacak tabii ki, ne yapsin bu kadin zaten is ariyomus, gel pasam sen evde yat, ben calisirim tek basima, senin yeter ki asabin bozulmasini desin
 
Konu sahibi ben çalışmayayım, kocam bana baksın dememiş ki. Oda benim gibi mücadele etsin demiş, bence haklıda.
Çalışmayı sevmeyen, sorumluluk sahibi olmayan bir erkek inan çok zor. Çok şükür benim evliliğimde böyle bir sorunum olmadı ama çok yakınım yaşıyor malesef. 15 yıllık evlilikte ne yaptıysa değiştiremedi. Kadın kendisi evliliğinin başından beri hep çalıştı ama eşi bir kaç ay çalışır her işe bir bahane bulur bırakır. Bugün sigarasını alıp, karnı doyduysa onun için tamamdır. Yarını düşünmez, faturalarl, kirayı, çocuğunun geleceğini düşünen hep kadın. Doğal olarak sevgiside kalmadı, çocuğu için devam ettirme çabasındaydı son konuşmamızda.
Geleceğinizle yada çocukla ilgili karar verirken eşinizin bu durumunu sakın göz ardı etmeyin derim. Fazla yüz vermeyin ağlandığında “yapacak bir şey yok çalışmalısın”diye kapatın konuyu.
 
Kusura bakma eşin essek gibi clisacak yapacak bişey yok ya çalışacak ya aç kalicaksiniz erkekten beklenilen şey sadece çalışması onuda yapamıyorsa ben erkeğim demesin evlenmeden önce dusunucekti calismamayi
Ben kadınlar çalışmasın diye birşey mi dedim erkekten biz ev temizlemisini mi bulaşık yıkamasini mi cocuk mu yapmasını bekliyoruz çalışmak sadece çalışmak bununda yapamiyosa ben ne yapayım bu adamı biblo gibi masaya koyup izleyeyim olur mu? Saygısız olan nedir bu arada essek güzel bir hayvan 👍
Ya bı yazıdan beni ne hale getirdiniz asıl bu önyargılı tavrıniz için size yazık ben ev için konuştum ev ev kadınların çalışması dışında yapması gereken ekstra işler olduğunuz belirtmek için söyledim yani iş artı ev işleri anlamında anlatabiliyor muyum yada anlayabiliyormusunuz
Offf...
Erkekten beklenilen sadece çalışması filan değil. “Erkekten biz ev temizlemisini mi bulaşık yıkamasini mi bekliyoruz“ yazmışsınız evet biz bekliyoruz. Hey Allahım kadının çalışmak dışında ekstra ev işi yapması gerekiyormuş eee erkeğin gerekmiyor mu?
Hayat müşterektir yeri gelir kadın çalışır evin geçimini sağlar erkek çocuğa bakmak için evde kalır ev işi yapar. Yeri gelir tam tersi olur.
“Ev işini kadın yapar” düşüncesini tarih öncesi çağlara gömdük 2020’deyiz. Biraz medeniyet lütfen.
Evladınız varsa toplum sağlığı için onu bu cinsiyetçi düşüncelerle yetiştirmeyin.
 
Konu sahibi hakli buldum sizi. surekli sikayet eden birini gerçekten dinlemek zor.
Bir gun anlat 2 gun anlat her gun her gün dinlenmez gerçekten.
Benim rahmetli dedem sey derdu erkek dediğin eve gelince butun stres ve derdini ayakkabısının icine bırakmalı eve girmeden önce.
Ne kadar dogru söylemiş yeni anlıyorum ne dediğini.
Bir kadin olarak biz zaten ona guler yuz gösteriyoruz hal hatır soruyoruz. Cay kahve ikram ediyoruz o da bir zahmet bize gulumsesin.

Her kadin çalışmak zorunda değil ev hanimligi zaten en büyük çalışma ve parasız çalışıyorsun. Karşılığında bir tebessum tatli soz yetiyor.
Yemek bulasik camasir utu cocuk bakımı bunların hepsini kadin yapmaya göze aldıysa erkek de tek başına çalışmayı goze almalı.
Yardimlasmak elbette güzel isterse kadin çalışabilir. Erkek de karısına ev islerinde yardımcı olabilir bunların hepsi gonulden olunca daha güzel.
 
Tıpkı benim bir arkadaşımın kızının -halâ-kocası.
Birebir aynı.
Arkadaşımın kızı siz yaşlarda ama sizden çoook akıllıydı (!).
Eşine sorumluluğu öğretmek için, sabırlı davranmayı öğretmek için, motive olsun diye, aile babası gibi hissetsin diye çocuk yaptı.
Ama bana sorarsanız, kızcağız esas, gördüğü sorumsuz, ruhen mızmız, kendini bi halt zannetmeye çalışmak için olan olmayan hikayeleri abartarak anlatan, kendi sebatsız basiretsiz beceriksiz ama yine de kimseyi beğenmeyen adam, mucizevi bir şekilde değişir, dırdırdır konuşması biter diye yaptı o çocuğu.

Değişmedi.

Kız 6 sene oturdu, bir milyon tane "ama"lı cümlesinin yok olup gitmesi için bekledi.
"....Ama aslında çok iyi, ama aslında çok şefkatli, ama aslında çok yetenekli, ama aslında annesi sorumluluk vermemiş, ama aslında daha toy , ama aslında çabalıyor , ama çocuğum var, ama beni onun gibi kimse sevemez, ama biz onunla aslında bambaşka bir şey yaşıyoruz, ama diğerleri onu anlamıyorlar, ama çalışmak gerekmeseydi hiç bir sorunum olmayacaktı ki bu adamla v.s..."

Adam bir gün başka bir ortak tanıdığımız aileyi örnek vererek, " Bak, adam damadını aldı yanına, herif şimdi patron gibi geziyor. Biz evlenirken bakmadık bile anası kim babası kim. Beş para etmez adamların (işverenleri) ağız kokusunu çekmek zorunda kaldık, anasını satiim ayaklar baş oldu, biz de bok kokusu içinde yaşıyoruz işte..." deyiverdi. [ Akşam yemeğinde, misafirlerin yanında, yanlarında mama masasında olan çocukları bezini kirletince]

Şimdi boşanıyor.

Bu arada kız devlette, adam girdi çıktı durdu işlere, boşanırken işsizdi, " ben ona 10 yılımı verdim, boşanmak isteyen o" dedi nafaka istedi.
 
Tıpkı benim bir arkadaşımın kızının -halâ-kocası.
Birebir aynı.
Arkadaşımın kızı siz yaşlarda ama sizden çoook akıllıydı (!).
Eşine sorumluluğu öğretmek için, sabırlı davranmayı öğretmek için, motive olsun diye, aile babası gibi hissetsin diye çocuk yaptı.
Ama bana sorarsanız, kızcağız esas, gördüğü sorumsuz, ruhen mızmız, kendini bi halt zannetmeye çalışmak için olan olmayan hikayeleri abartarak anlatan, kendi sebatsız basiretsiz beceriksiz ama yine de kimseyi beğenmeyen adam, mucizevi bir şekilde değişir, dırdırdır konuşması biter diye yaptı o çocuğu.

Değişmedi.

Kız 6 sene oturdu, bir milyon tane "ama"lı cümlesinin yok olup gitmesi için bekledi.
"....Ama aslında çok iyi, ama aslında çok şefkatli, ama aslında çok yetenekli, ama aslında annesi sorumluluk vermemiş, ama aslında daha toy , ama aslında çabalıyor , ama çocuğum var, ama beni onun gibi kimse sevemez, ama biz onunla aslında bambaşka bir şey yaşıyoruz, ama diğerleri onu anlamıyorlar, ama çalışmak gerekmeseydi hiç bir sorunum olmayacaktı ki bu adamla v.s..."

Adam bir gün başka bir ortak tanıdığımız aileyi örnek vererek, " Bak, adam damadını aldı yanına, herif şimdi patron gibi geziyor. Biz evlenirken bakmadık bile anası kim babası kim. Beş para etmez adamların (işverenleri) ağız kokusunu çekmek zorunda kaldık, anasını satiim ayaklar baş oldu, biz de bok kokusu içinde yaşıyoruz işte..." deyiverdi. [ Akşam yemeğinde, misafirlerin yanında, yanlarında mama masasında olan çocukları bezini kirletince]

Şimdi boşanıyor.

Bu arada kız devlette, adam girdi çıktı durdu işlere, boşanırken işsizdi, " ben ona 10 yılımı verdim, boşanmak isteyen o" dedi nafaka istedi.
Umarım nafaka bağlanmamıştir bu adama.
 
Tıpkı benim bir arkadaşımın kızının -halâ-kocası.
Birebir aynı.
Arkadaşımın kızı siz yaşlarda ama sizden çoook akıllıydı (!).
Eşine sorumluluğu öğretmek için, sabırlı davranmayı öğretmek için, motive olsun diye, aile babası gibi hissetsin diye çocuk yaptı.
Ama bana sorarsanız, kızcağız esas, gördüğü sorumsuz, ruhen mızmız, kendini bi halt zannetmeye çalışmak için olan olmayan hikayeleri abartarak anlatan, kendi sebatsız basiretsiz beceriksiz ama yine de kimseyi beğenmeyen adam, mucizevi bir şekilde değişir, dırdırdır konuşması biter diye yaptı o çocuğu.

Değişmedi.

Kız 6 sene oturdu, bir milyon tane "ama"lı cümlesinin yok olup gitmesi için bekledi.
"....Ama aslında çok iyi, ama aslında çok şefkatli, ama aslında çok yetenekli, ama aslında annesi sorumluluk vermemiş, ama aslında daha toy , ama aslında çabalıyor , ama çocuğum var, ama beni onun gibi kimse sevemez, ama biz onunla aslında bambaşka bir şey yaşıyoruz, ama diğerleri onu anlamıyorlar, ama çalışmak gerekmeseydi hiç bir sorunum olmayacaktı ki bu adamla v.s..."

Adam bir gün başka bir ortak tanıdığımız aileyi örnek vererek, " Bak, adam damadını aldı yanına, herif şimdi patron gibi geziyor. Biz evlenirken bakmadık bile anası kim babası kim. Beş para etmez adamların (işverenleri) ağız kokusunu çekmek zorunda kaldık, anasını satiim ayaklar baş oldu, biz de bok kokusu içinde yaşıyoruz işte..." deyiverdi. [ Akşam yemeğinde, misafirlerin yanında, yanlarında mama masasında olan çocukları bezini kirletince]

Şimdi boşanıyor.

Bu arada kız devlette, adam girdi çıktı durdu işlere, boşanırken işsizdi, " ben ona 10 yılımı verdim, boşanmak isteyen o" dedi nafaka istedi.
Allah sabır versin hikayedekilere ama herkesin çevresinde böyle insanlar var.

Konu sahibi 34 yaşındaki bir adama sen birşey öğretip degistiremezsin huyunu dikkat et.Bu arada eşinde sağlık problemi var mı ?Belki kan değerleri onu yorgun yapiyordur.
 
Tıpkı benim bir arkadaşımın kızının -halâ-kocası.
Birebir aynı.
Arkadaşımın kızı siz yaşlarda ama sizden çoook akıllıydı (!).
Eşine sorumluluğu öğretmek için, sabırlı davranmayı öğretmek için, motive olsun diye, aile babası gibi hissetsin diye çocuk yaptı.
Ama bana sorarsanız, kızcağız esas, gördüğü sorumsuz, ruhen mızmız, kendini bi halt zannetmeye çalışmak için olan olmayan hikayeleri abartarak anlatan, kendi sebatsız basiretsiz beceriksiz ama yine de kimseyi beğenmeyen adam, mucizevi bir şekilde değişir, dırdırdır konuşması biter diye yaptı o çocuğu.

Değişmedi.

Kız 6 sene oturdu, bir milyon tane "ama"lı cümlesinin yok olup gitmesi için bekledi.
"....Ama aslında çok iyi, ama aslında çok şefkatli, ama aslında çok yetenekli, ama aslında annesi sorumluluk vermemiş, ama aslında daha toy , ama aslında çabalıyor , ama çocuğum var, ama beni onun gibi kimse sevemez, ama biz onunla aslında bambaşka bir şey yaşıyoruz, ama diğerleri onu anlamıyorlar, ama çalışmak gerekmeseydi hiç bir sorunum olmayacaktı ki bu adamla v.s..."

Adam bir gün başka bir ortak tanıdığımız aileyi örnek vererek, " Bak, adam damadını aldı yanına, herif şimdi patron gibi geziyor. Biz evlenirken bakmadık bile anası kim babası kim. Beş para etmez adamların (işverenleri) ağız kokusunu çekmek zorunda kaldık, anasını satiim ayaklar baş oldu, biz de bok kokusu içinde yaşıyoruz işte..." deyiverdi. [ Akşam yemeğinde, misafirlerin yanında, yanlarında mama masasında olan çocukları bezini kirletince]

Şimdi boşanıyor.

Bu arada kız devlette, adam girdi çıktı durdu işlere, boşanırken işsizdi, " ben ona 10 yılımı verdim, boşanmak isteyen o" dedi nafaka istedi.




Bir firmaya başlamıştım, damat olan kişi daha önce orada çalışanmış, patronun kızıyla evlenince kendine iş yeri açmış ama ne hikmetse bütün gün ofiste oturdu eşinin yanında, bir kızcağız vardı, biri bir şey söylerken oda girdi araya ve kıza bağırarak beni dinle, beni.. Kime anlatıyorum? diye kızı azarladı bir anda, zaten o olaydan sonra orada çalışamayacağımı söyleyip ayrıldım..


Devir değişti, zengin kadın peşinde artık erkekler...
 
Konu sahibi, eşiniz maalesef çalışmayı sevmiyor yani eşittir sorumluluk almayı sevmeyen biri olarak canlandı gözümde, masa başı işte neyin yorgunluğu bu, bu kadar şikayet olur mu? Çok üzgünüm can çıkar huy çıkmaz, çocuk fikrini bence daha uzunca bir süre düşünmeyin.
 
Allah sabır versin hikayedekilere ama herkesin çevresinde böyle insanlar var.

Konu sahibi 34 yaşındaki bir adama sen birşey öğretip degistiremezsin huyunu dikkat et.Bu arada eşinde sağlık problemi var mı ?Belki kan değerleri onu yorgun yapiyordur.
Eklem hastalığı var.
Ama genel olarak söylenmeyi sevmesinden rahatsızım. Hastalığını her şeyde öne sürer. Sürekli işi hastalığı falan konuşuluyor evde. Ben bardağın dolu tarafına bakmasını söyledikçe o tam tersi.
 
Ben kadınlar çalışmasın diye birşey mi dedim erkekten biz ev temizlemisini mi bulaşık yıkamasini mi cocuk mu yapmasını bekliyoruz çalışmak sadece çalışmak bununda yapamiyosa ben ne yapayım bu adamı biblo gibi masaya koyup izleyeyim olur mu? Saygısız olan nedir bu arada essek güzel bir hayvan 👍

Çocuk yapmak iki kişiliktir, zaten kadın olarak tek başına yapmıyorsunuz.
Ev temizliği ve bulaşık yıkama gibi işlwri benim eşim çok güzel yapar. Eğer siz evde bu eşitliği ve adeleti sağlayamadıysanız o sizin basiretsizliğiniz.
Kendi sorununuzu tüm kadınlara yüklemeyin. Ev işi kadın işi değildir.
 
Tıpkı benim bir arkadaşımın kızının -halâ-kocası.
Birebir aynı.
Arkadaşımın kızı siz yaşlarda ama sizden çoook akıllıydı (!).
Eşine sorumluluğu öğretmek için, sabırlı davranmayı öğretmek için, motive olsun diye, aile babası gibi hissetsin diye çocuk yaptı.
Ama bana sorarsanız, kızcağız esas, gördüğü sorumsuz, ruhen mızmız, kendini bi halt zannetmeye çalışmak için olan olmayan hikayeleri abartarak anlatan, kendi sebatsız basiretsiz beceriksiz ama yine de kimseyi beğenmeyen adam, mucizevi bir şekilde değişir, dırdırdır konuşması biter diye yaptı o çocuğu.

Değişmedi.

Kız 6 sene oturdu, bir milyon tane "ama"lı cümlesinin yok olup gitmesi için bekledi.
"....Ama aslında çok iyi, ama aslında çok şefkatli, ama aslında çok yetenekli, ama aslında annesi sorumluluk vermemiş, ama aslında daha toy , ama aslında çabalıyor , ama çocuğum var, ama beni onun gibi kimse sevemez, ama biz onunla aslında bambaşka bir şey yaşıyoruz, ama diğerleri onu anlamıyorlar, ama çalışmak gerekmeseydi hiç bir sorunum olmayacaktı ki bu adamla v.s..."

Adam bir gün başka bir ortak tanıdığımız aileyi örnek vererek, " Bak, adam damadını aldı yanına, herif şimdi patron gibi geziyor. Biz evlenirken bakmadık bile anası kim babası kim. Beş para etmez adamların (işverenleri) ağız kokusunu çekmek zorunda kaldık, anasını satiim ayaklar baş oldu, biz de bok kokusu içinde yaşıyoruz işte..." deyiverdi. [ Akşam yemeğinde, misafirlerin yanında, yanlarında mama masasında olan çocukları bezini kirletince]

Şimdi boşanıyor.

Bu arada kız devlette, adam girdi çıktı durdu işlere, boşanırken işsizdi, " ben ona 10 yılımı verdim, boşanmak isteyen o" dedi nafaka istedi.
Kadinin esim çalışmıyor diye dava açması halinde zaten bu boşanma sebebi olabiliyor ve nafaka da baglanamaz. Adamin saglik sorunu varsa/engelliyse/esinden siddet görüyorsa/kadin aldatiyorsa vs o zaman nafaka bağlanır. Oyle sorumsuz birine kolay kolay nafaka baglanmaz!
 
Eklem hastalığı var.
Ama genel olarak söylenmeyi sevmesinden rahatsızım. Hastalığını her şeyde öne sürer. Sürekli işi hastalığı falan konuşuluyor evde. Ben bardağın dolu tarafına bakmasını söyledikçe o tam tersi.
Peki siz calissaniz o evdeki isleri halletse? Yani klasik ev hanımı çalışan erkek yerine tam tersi bir düzen kursaniz?
Sonuçta siz evi gecindirmis olursunuz o da evdeki sorumlulukları halleder, eve geldiğinizde hazir yemek olur oturur yersiniz, evi dusunmezsiniz.
Her sey illa ki kalıplaşmış halde olmak zorunda değil.
Simdi ailevi durumunu da göz önüne alirsak, öyle yetismis
Belki de annesi gibi otoriter olan rolü sizin ustlenmenizi bekliyordur.
Elbette mecbur değilsiniz ama bir de bu acidan bir çözüm üretemez misiniz?
Tabii para yönetimi de sizde olacak. Ona da gerekirse evle ilgili yapilacaklar listesi oluşturursunuz.
Çünkü cocuk ailenin yansimasi ne yaparsak yapalım kök ailede öğrendiklerini uyguluyor insanlar, yetiskinlik hayatında.
Degismek bizim elimizde ama çoğu insan (genelde erkekler maalesef) degisime acik.olmayabiliyor.
 
Peki siz calissaniz o evdeki isleri halletse? Yani klasik ev hanımı çalışan erkek yerine tam tersi bir düzen kursaniz?
Sonuçta siz evi gecindirmis olursunuz o da evdeki sorumlulukları halleder, eve geldiğinizde hazir yemek olur oturur yersiniz, evi dusunmezsiniz.
Her sey illa ki kalıplaşmış halde olmak zorunda değil.
Simdi ailevi durumunu da göz önüne alirsak, öyle yetismis
Belki de annesi gibi otoriter olan rolü sizin ustlenmenizi bekliyordur.
Elbette mecbur değilsiniz ama bir de bu acidan bir çözüm üretemez misiniz?
Tabii para yönetimi de sizde olacak. Ona da gerekirse evle ilgili yapilacaklar listesi oluşturursunuz.
Çünkü cocuk ailenin yansimasi ne yaparsak yapalım kök ailede öğrendiklerini uyguluyor insanlar, yetiskinlik hayatında.
Degismek bizim elimizde ama çoğu insan (genelde erkekler maalesef) degisime acik.olmayabiliyor.
Evliliğimizin ilk aylarinda böyle bir süreçten geçtik. Benim için daha zorluydu. İşe gidiyordum öğle molamda arıyordum daha uyanmamış oluyordu ev işleri aksıyordu. Yemek işi bana bakıyordu. O yüzden bilemiyorum.
 
Kadinin esim çalışmıyor diye dava açması halinde zaten bu boşanma sebebi olabiliyor ve nafaka da baglanamaz. Adamin saglik sorunu varsa/engelliyse/esinden siddet görüyorsa/kadin aldatiyorsa vs o zaman nafaka bağlanır. Oyle sorumsuz birine kolay kolay nafaka baglanmaz!

Konu sahibinin affına sığınarak, cevaplamak isterim;

Adam işe girip çıkıyor, aylarca iş arıyorum diye esasen iş beğenmeyip çalışmıyor, çalıştığında iş yerini, patronu, diğerlerini beğenmiyor, didişiyor vs. Bu şartlar altında çalışmıyor diyemiyorsunuz.

Adam davada, ben sadığım, evimdeyim, karıcığıma çok yük bindi hezeyan geçiriyor yoksa sorunumuz yok, ben şahaneyim karım geceyarılarına kadar çalışır eve gelmez sesim çıkmaz, bana bir aile düzeni bile sağlayamadı ama katlandım ( kızımız doktor), ama boşanacaksak benim maddi durumumda, hayat standartlarımda ağır değişiklik olacak, bakın yine işsizim, karımın maaşı şu kadar, ev karımın ailesinin, ben gitmek zorunda kalacağım, 10 senemi bu aileye verdim, dımdızlak kapının önüne koyuluyorum, adaletinize sığınıyorum diyor.

Dilekçelerindeki cümleler mealen böyle. Ayrıca katkı payı talebi de var, eve o çok iyi bakmış, boyacının parasını o ödemiş, çerçeveleri değiştirtmiş, :KK43: ev değer kazandıysa onun sayesinde kazanmış vs... Biz açıkçası, boşanma sonrasında bir tazminat (manevi) davası da patlatır diye düşünüyoruz.
1595068296900.webp
Konu dağilmasın diye uzatmamıştım, o beğenmediği ailenin evinde oturuyor.

Mahkeme dışında, sen kimsin ki benim gibi adamı boşuyorsun, madem benle gelecek düşünmüyorsun, o bilmemneredeki evi verin bana boşanayım diyor. Madem benle gelecek düşünmüyorsun şu demek, ileride ananın-babanın malını mülkünü başkalarıyla yiyeceksin.
 
Ben zaten iş arıyorum ama bulamıyorum. Yoksa evde durmanın meraklısı değilim. Evle işin arası 15 dakika ve bu adam masa başı çalışıyor. Mutsuzluğu canımı sıkıyor. Kimi girse dert yanıyor. Çok zor çok yoruluyorum diye.
Zaten is ariyormussunuz
Simdi cok cok yuksek maaslar yoksa tek kisi ev gecimi zor.lakin sizin es siz ise girince soylenmeyi kesmeyecek muhtemelen.

Cunku adam calismayi sevmiyor eve 15 dk mesafe su zamanda nimet insanlar isten cok trafikten yoruluyorlar.3 saat gunluk trafikte zaman geciren var sabah 5 de servise binen vb
Yani muhtesem bir iside olsa soylenecek

Tavsiyem soylenmesini kendinize dert etmeyecek bir yol bulmaniz
Baktiniz soyleniyor bende cok yoruluyorum valla iste neyse makineyi bosaltayim sende camasirlari as veya utum var onu yapim sende bir cay koy gibi konuyu degistirin zamanla susar belki
 
Son düzenleme:
Şimdi işe girmeye korkuyorum tekrar kendini salar diye.

Siz işe girin. Baktınız size güvenip saldı, o zaman siz de onun ipini salın.
Ona sorumsuz diyorlar, çok üzülüyorum yazmışsınız ama kusura bakmayın, sorumsuz. Gerçek bu.
Rahmetli babam derdi ki “ erkek gerekirse pazarda limon satmalı, evini geçindirmeli”

Sorumsuz erkekten nefret ederim.
Ha bir de lütfen ama lütfen hamile kalmayın.
 
Back
X