- 11 Temmuz 2017
- 678
- 425
- 18
Küçük bir kız çocuğu iken yalnızlığı öğrendim. Çalışan bir annenin çocuğu olanlar bilir. Belki çoğumuz anneannesinin elinde büyümüştür. Anne, her şeyi üstlenmiş, çekip çeviren otoriter bir iş kadını. Baba, sorumsuz, alkolik, şiddet uygulayan, kumar oynayan, yiyici, ailesi hariç herkese iyi olan bir adam.
Şiddet, olmaması gereken ama maalesef küçücük bir kız çocuğuna gösterilmiş zavallıca eylem. Hem de babası tarafından...
Yalnızlık bazen iyidir. Yalnız olanlar bir zaman sonra bunu sevmeye başlarlar. Ben de yalnızlığı çok sevdim. Babamın evde olmayışı eve geç gelişi beni hep huzurlu ederdi.
Okula ilk başladığımda yalnızlığı tercih etmiştim. Şiddetin her yerde olduğunu düşünüyordum belki de. Bilmiyorum. Bu psikoloji çok derin konu. Başarılı bir öğrenci değildim hiç de olmadım. Kimse oturtup çalıştırmadı işte yalan yanlış kendim çalıştım. Pek de sevmezdim, nasıl ders çalışılır bilmezdim. Kendim bunu çok düşündüm nasıl ders çalışılırdı. Sonra pek de düşünmemeye başladım.
Yalnızlığın içinde arkadaş bulmak çok zor. Pek arkadaşım olmamıştı, hatta hiç. Sessizliğimden genelde kendilerine pay çıkarırlardı. Hoşlarına giden sessiz bir insana sataşmak, onu anladıklarını sanmaktı. Öğretmenler bu çocuk uzaydan geliyor diye düşünüyor olabilirlerdi. Neyse ki bir şekilde o okul bitti.
Bu tüm hayatım boyunca böyleydi. Ben sustum. Lise, üniversite derken zaman beni hızlı kovaladı. Yalnızlığıma inandım, yanılmışım... Hep ortalama bir insan olmam, kendimi kapatmamdan kaynaklanıyordu belki de. Oysa ben bu değilim, içimde başka biri var, yaşayamamış biri. Yaşamaya çalışan ve oraya hapsolmuş,çıkamayan biri. Ama ben susan, kaçan, korkan biriyim.
Belki de bunların tüm suçlusu benim. Belki de suçlu yok.Sadece artık bu hayata tahammül edemiyorum ve size anlatmak istedim.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Şiddet, olmaması gereken ama maalesef küçücük bir kız çocuğuna gösterilmiş zavallıca eylem. Hem de babası tarafından...
Yalnızlık bazen iyidir. Yalnız olanlar bir zaman sonra bunu sevmeye başlarlar. Ben de yalnızlığı çok sevdim. Babamın evde olmayışı eve geç gelişi beni hep huzurlu ederdi.
Okula ilk başladığımda yalnızlığı tercih etmiştim. Şiddetin her yerde olduğunu düşünüyordum belki de. Bilmiyorum. Bu psikoloji çok derin konu. Başarılı bir öğrenci değildim hiç de olmadım. Kimse oturtup çalıştırmadı işte yalan yanlış kendim çalıştım. Pek de sevmezdim, nasıl ders çalışılır bilmezdim. Kendim bunu çok düşündüm nasıl ders çalışılırdı. Sonra pek de düşünmemeye başladım.
Yalnızlığın içinde arkadaş bulmak çok zor. Pek arkadaşım olmamıştı, hatta hiç. Sessizliğimden genelde kendilerine pay çıkarırlardı. Hoşlarına giden sessiz bir insana sataşmak, onu anladıklarını sanmaktı. Öğretmenler bu çocuk uzaydan geliyor diye düşünüyor olabilirlerdi. Neyse ki bir şekilde o okul bitti.
Bu tüm hayatım boyunca böyleydi. Ben sustum. Lise, üniversite derken zaman beni hızlı kovaladı. Yalnızlığıma inandım, yanılmışım... Hep ortalama bir insan olmam, kendimi kapatmamdan kaynaklanıyordu belki de. Oysa ben bu değilim, içimde başka biri var, yaşayamamış biri. Yaşamaya çalışan ve oraya hapsolmuş,çıkamayan biri. Ama ben susan, kaçan, korkan biriyim.
Belki de bunların tüm suçlusu benim. Belki de suçlu yok.Sadece artık bu hayata tahammül edemiyorum ve size anlatmak istedim.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.