- 3 Şubat 2009
- 10.082
- 17.612
- 823
- 45
- Konu Sahibi asdfasdf77
- #121
Atatürk’ü mevzu bahis etmek yerli olurdu eğer tüm öğretmenler onun izinden gidebilmeyi bırakın gittiği yolu görebilseler. Disiplini allık-rimel kullanmamak/taşımamak olarak gören herkes kör cahildir. Özele saygı duymayan, genç bir insanı rencide etmekten çekinmeyen insan eğitimci midir? Hayvan bile eğitemez o. Zorlamayla, yasakla, baskıyla hiçbir şey olmaz. Köpeğine bile yaptıramazsın. Burada düşüncelerini tüm samimiyetiyle tek kötü söz etmeden ifade eden öğrenciye “ergen işte ya” “yarın gidip de şunu yapıyım öğrencilere rahatlayım” vs. basit cevaplar veren insanlar evde oturmalı. Türkiye’de eğitim kan kusuyor öğretmenlerse nefret. En basit olarak kötü bir öğrenci buldular mı neresini acıtsak da yontsak diye gestapo kesilirler, o çocuğun adı inmez sekize ağzıyla kuş tutsa da. Özellikle lise öğretmenlerinin çoğunun ciddi anlamda psikolojisi bozuk. Devlet neye elini atsa kurutuyor, elimden gelse tüm liseleri özelleştiririm. Bir kere öğretmenlere en az her yıl değerlendirme sınavı yapılmalı, geçemeyenler atılmalı isterse tamamı geçemesin kuyruğun sonunu kesmek yok bir çıta olacak. Hem böylece kadrolar da boşalır. EQ testi de yapılmalı çoğu empatiden bile bihaber zira. Maaşlar artırılmalı ki öğretmen adayları çoğalsın üniversite sınavında en yüksek puanla girilebilecek yer öğretmenlik alanları olsun ki zeki insanlar öğretmen olsun, herhangi biri değil. Madem süslenince beyne bir şey giremiyor bayan öğretmenler de makyaj yapmasın (madem burdaki kastımız az bir makyaj) aklı erkeklerde olur bana doğru düzgün ders anlatamaz, madem telefon taşımak yasak erkek öğretmen taşımasın karısı arar mı diye düşünür durur. Kahvaltımı eder saçımı fönler dersimi de çalışırsam kim ne diyebilecek bana peki? Yapmazsam yapmayı hayal etmekle daha çok vakit kaybedeceğim belki. Bunları yakın bir zamanda üniversitede akademisyen olacağımı bilerek yazıyorum. Lise üniversitenin temelidir. Lisedeki zehirler üniversiteyi de etkiliyor. Bugün hala üniversitelerde neredeyse her fakültede devam zorunluluğu var. Reşit insan devam edip etmeyeceğine kendi karar veremiyorsa derste de takip edemez dikte ettirin, aklı karışır silin yüzündeki makyajı, boşaltın çantasını ulu orta rezil olsun bak bir daha yapabiliyor mu. Sallandıracaksın hatta bunları(!)… Tabana indiğimizde öğretmen liseleri eğitimsiz, taşralı, konuşması bozuk, kültürsüz çocuklarla dolu ayrıca bu gerçek. Eğitim fakülteleri de keza. Üniversitelerde olayların neredeyse tamamı hep eğitim fakültelerinden çıkar. Ne kadar sonu “ist”li tarihte olumsuz sonuçlar doğurmuş kavram varsa eğitim fakültelerinde hayat bulur yeniden. Neden? Eğitmeyi öğretmeden önce onları eğitmek lazım çünkü. Bunlar MEB’in uygulamaları ya da herkes böyle der bu yüzden olması gereken bu diyebilirsiniz; ama gelişmemiş ülkelerde demokrasi olmamalı zaten: bir yanlışı ülkenin %58 i söylüyor diye o yanlış doğru olmaz bilirsiniz. ÖSYM’nin sınavlarına kalem silgi götürmek yasak kafadaki tel tokayı alıyorlar wireless vericisi olursa diye herhalde
Bir yandan da millet soruları götürüyor… Asıl öğretmenlerin MEB’ e karşı olması lazım! Eğer gerçek anlamda eğitimcilerse. Aykırı durumlara tabi ki müdahale edilir; fakat bu konuda olduğu gibi ortada bir şey yokken arama yapılması kararlaştırılmamışken, söz konusu çantanın sahibi çağrılmamışken olmayan gündemler yaratmaya ne gerek var? Bu kız günlerdir burada veya evde bu lüzumsuz konuya kafa patlatıyor değil mi? Belki de bir ay daha sürer bu vaveyla. Kim verecek kaybettiği zamanını ona geri? Müdürlerin her dediğini yapmaya kalkarsanız haraç da almanız gerekebilir. “Hayat Bilgisi” diye bir dizi vardı bilirsiniz oradaki müdürü şu an lise müdürlerinin çoğunun Amil Bey’den zerre farkı yok. Sanmayın ki öğretmenlere eğitme görevlerini yapmasınlar diyorum. Yapış şekli çok önemli diyorum biraz ılımlı olmaktan, ölçü öğrenci tarafından kaçırılmadıkça göz ardı etmekten bir şey kaybetmezler diyorum. İlerleyememenin sebebi zaten eğitim sisteminin kötü olması demek ki yıllardır süregelen şeylerde yanlışlıklar var. Körü körüne savunmak yerine neden irdelenmiyor. Ama yok bizi bizim yerimize düşünenler var, en başta Allah var, sonra aile var, öğretmenler var. Bizim düşünmemize ne gerek var…
