Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Canım çok doğrusun, çok haklısın, fakat 20 yaşında aşktan gözü kör olmuş bi kızdım o zaman. o sözler dilim lal olsaydı da çıkmasaydı diyorum ağzımdan. bir de tabi bu kadarını beklemiyordum onun da etkisi var. eğer durumlar bu şekilde devam edecek olsaydı sesim çıkmazdı zaten. ama hem eşim değişiyor yavaş yavaş, daha bencil davranacağını söylüyor, hem de daha çok ailesiyle beraber olacağımızı söylüyor. işte ben de burada çıkmaza giriyorum... ne yapsam bilemiyorum...
Bende senin gibi düğün aşamasında sonrasında bol bol taviz verdim. sebebi basit, çok aşıktım. Senin ve benim eşim gibi erkekler bu yüzden bütün kadınları senin ve benim gibi zannediyorlar. kendilerini ise ellerini sallasa ellisi şeklinde nitelendiriyorlar. BAşta taviz vermişssin artık bir anda kessen olmaz çünkü alışmış kudurmuştan beterdir. tek tavsiyem olur eşinden gizli para biriktir ayrılırsan desteğin olsun maddi anlamda. Şimdilik boşanma ama bu evliliğin de bir gün bitebileceğini içinde kabullenmeye çalış ki, aksi bir durumla karşılaşırsan toparlanman kolay olsun. Yavaş yavaş verdiğin tavizlerden vazgeçmeye başla. Bakalım nereye gidecek.
aynı durumdayım seninle üstüne birde kızım var altlı üstlü oturuyoruz
işe gitmeden aşağı kızımı bırakıyorum gelince aşağı dosdoğru eve sadece yatmaya gidiyorum
ağlıyorum kızıyorum neden diyorum
ama çözüm bulamıyorum
inşallah sen bulursun
hem kaybetmek korkarlar hem de yapacaklarından geri kalmazlar. bence sen kararlı oldugunu ona gösterirsen kuyrugunu kıstırıp sana gelecek gibi gözüküyor burdan. sanırım kesin sınırlar koymanın vakti gelmiş geçiyor bile.
Ben alışveriş yaparken, 38 beden değilde, nasılsa ben zayıflarım deyip 36 beden almak istediğimde annem olmaz kızım sen bugünün şartlarına göre al, yarın ne olur ne olmaz der.
Uyduruk bir elbisede bile, kendi bedenimizle ilgili birşeyin değişip değişmeyeceğine karar veremezken, neden kadınlar nasılsa evlenince değişir bağımlılıkları azalır der, anlamıyorum ben.
Burda size ne yorum yapılır onu da bilemiyorum. Adam baştan şartlarını belli etmiş. Siz kabul etmişsiniz. Allah yardımcınız olsun. Ama en azından burayı okuyan daha evlenmeyen bayanlara da örnek olsun ki, nasılsa evlenince değişir diye bir mantaliteyle evlenmesinler.
Öncelikle başkalarının hayatlarıyla kendi hayatınızı kıyaslamayınız. Bu mutsuzluk getirir.
Kimsenin iç hayatında neler yaşanıyor bilinmez. Onlar sizin gördükleriniz sadece.
...
Aslında eşinin ailesine yakın oturan birçok insanla aynı sıkıntıları yaşıyorsunuz hemen hemen.
Siz en azından bir düzen kurmaya başlamışsınız. Eşinizin bu son durumları ise birikmişlik olabilir.
Kimsenin hayatı dört dörtlük değil. Olabilecek sıkıntılar hep kapıda.
Olması gereken ise sıkıntılar başedilmeyecek ve affetmesi zor olacak gibi değilse çok görmemek gerekiyor evliliklerde.
Hele hele başkasının mutluluklarıyla kendi mutluluğumuzu kıyaslamamız en büyük mutsuzluğu getirir.
O konuda birşey diyemem işte..Çünkü aslında bir çok insanın yaptığı bir hata bu..Hep "zamanla düzelir" diye düşünülür..Ama maalesef sen verdikçe karşı taraf istemeye devam eder..Yaparasın yaparsın, yapmadığın hatta yapamadığın bir gün gelince de bütün herşey unutulur ve senden kötüsü de olmaz..
Ben senin durumunun zor olduğunu kabul ediyorum..Ama diyorum ki eşin seni tahrik edip, kızdırmaya çalıştığına göre seni seviyor, kaybetmek istemiyor..Sadece ciddi anlamda arada kalmış..Ciddi anlamda diyorum çünkü iki tarafı da idare etmek adına bayağı bir çaba harcıyor belli ki..Ben sana başta söylediğimi tekrar edeyim..Al karşına eşini, açık açık konuş..Daha fazlasını veremeyeceğini söyle..Ortak bir yol bulmaya çalışın..Ortada düzelemeyecek bir durum yok ki sonuçta..
Ama eğer hala daha üstüne gelmeye devam ederse..işte o zaman birşey diyemem..
bencilleştiği ortada.
kendi kendine evi taşıyor ailesiyle daha sık görüşme kararı alıyor.
sana bir soran yok.
boksa gitmesi arkadaşlarıyla çıkması abartılı olmadığı sürece normal.
her insanın hobileri olmalı arkadaşlarıyla çıkıp gezebilmeli.
ancak bu hergün olamaz.
boşanmayı kesinlikle göze alamıyor, tehditvari konuşup seni isteklerini uygulamaya mecbur bırakıyor.
üzerinde korkutma psikolojisi uyguluyor.
aslında sen analiz etmişsin görmüşsün birçok şeyi.
günde 5 saat yol ne demek yahu.
ankaradan bursaya gidiyorum ben o kadar saatte.
bu bile büyük fedekarlık.
beni bırakmak istemeyecektir.. bunu biliyorum ama ailesiyle sıkı fıkı ilişkiler kurmaktan da asla geri durmayacaktır. onun için de çıkmaz bi durum aslında. bu sıralar biraz da şımardı iş yerinde arkadaşları falan buna yok yakışıklısın yok senin sevgilin yok mu bilmem ne diye poposunu kaldırdı. bunun da mutlaka etkisi var problemlerimizde...
birikmiş, kesin kendi de söylüyor zaten hem annemler hem sen üstüne kattın, birikimin beni yordunuz diye. başkaları konusunda doğru diyorsunuz tabi bilemem ama bence ben dışardan bile mutlu görünmüyorum şu sıralar özelikle...
Merhabalar kızlar,
Size çok uzun bir hikaye, kendi hikayemi yazmak istedim. Çünkü artık sona yaklaşıyoruz gibi gelyor bana ve ne yapacağımı bilmez bir haldeyim, öylece izliyorum olanları uzaktan. 3 yıl oldu evleneli. Evlenmeden önce de 4 senelik bir mazimiz var. Beraberken, benim alışkanlıklarıma, giyinişime çok müdahale etti ve beni çok değiştirdi. Anlayacağınız çok taviz verdim kendimden ve tabi ki taviz tavizi doğurdu. Babasını kaybetmiş biz tanışmadan evvel eşim ve dul annesinin ve kız kardeşlerinin tüm bakımını üstlenmiş. Bana dedi ki evlenirken "aynı ev, başka yolu yok". olmaz dedim tabi ki. yapamazdım, rahat edemezdim mutlu olamazdım ve mutlu edemezdim.
Kabul etmeyince şartları esnetti kendince, aynı apartman, karşılıklı daireler ve ailemin kirasının bizim tarafımızdan karşılanması dedi. Ayrıca annemleri hiç bir zaman yanlız bırakmayacağız dedi. Bunu kabul ettim işte, annesi iyi biri, olur dedim ben de. ama eşim evlenirken evi benim rahatım için yan apartmandan tuttu aynı apartman imkanı varken. minnettardım. Düğünümüzü kendi maddi gücümüzle yaptık. Annesinden herhangi maddi bir destek almadık. Eşyaları kendimiz aldık ve hatta annesinin bana taktığı bilezikleri de düğünden sonra ona ödedik. Ailemin bunlardan haberi yok. Düğünü onların yaptığını ve bilezikleri de onların taktığını sanıyorlar. Benim ailem hem çeyiz açısından hem de düğünde bize fazlasıyla destek oldu. Daha düğün sabahı, ailesi ona olan bağlılıkları ve onu kaybetme korkuları yüzünden kendi halledebilecekleri bir iş için eşimi aradılar. ve biz daha o sabah kavga ettik.
Evlendik ve benim işyerim onun ailesinin ve evimizin olduğu yerden yaklaşık 2,5 saat uzakta bir ilçedeydi. Her gün 5 saatim yolda geçiyordu Buna rağmen evimin işini hiç aksatmadım. temizliğimi bulaşığımı elimden geldiğince mükemmel olmasa da yaptım ve eşimden hiç bir yardım beklemedim. bu beni kırdı ama sesimi çıkarmadım çünkü annesi hemen yanımızdaydı ve beni alttan alttan "sen altından kalkamazsan annem kalkar, benim yemeğim zaten yapılıyordı" şeklinde tehditlerle kontrol altına aldı. Birlikteyken çok mutluydum, hoşlandığımız şeyler ortaktı, çok eğleniyorduk ama buna rağmen ilk 3 ayımız kabus gibi geçti. Her gece ailesindeydik, saat 11 e kadar oturup eve geçiyorduk. Hafta sonları bir günümüz mutlaka onlarla, ikinci günümüzde de ben evde işlerle başbaşa, eşim onlarla beraberdi. düzelecek diyordu, alışacaklar... ama ben çok mutsuzdum, eve gidişimi bile geciktirmeye çalışıyordum, gitsem ne olacak ki zaten diye. bir kaç çok büyük kavgamız oldu. ben ailesine gitmek istemediğim için ya da onların bize gelmesi söz konusu olduğunda suratım asıldığı için. ama ailesine hiç bir şey belli etmedik. kan kustuk, kızılcık dedik. sonra düzelmeye başladı. ben de kabullendim sanırım, onunla da alakası var. ve ayrıca kendim için bir gün ayarladım, haftada bir iki gün arkadaşlarımla buluştum.eşim her gün görse de ben haftada 4 gün falan görüyordum onları, diğer zamanları kendimize ayırıyorduk. onlara hiç bir zaman hizmette kusur etmedim. ufak tefek problemlerimiz oldu tabi, ama bir şekilde aşıldı. bunda benim bir kez ciddi ciddi evi terketmeye kalkmam etkili oldu mu blemiyorum. olmadığını düşündürttü bana.
şimdi 3. yılımız bitti. kah gülerek, koşarak, kah ağlayarak tökezleyerek geldi ilişkimiz bu günlere. şimdi görümcelerimden birinin nişanı gündeme geldi. bu mesele ortaya çıkmadan az evvel, eşim içe dönük bi insanken dışa dönmeye başladı. arkadaşlarıyla normalden fazla görüşür oldu ve kendim için bi şeyler yapmam lazım gibi bir düşünceyle yaptı bunu. sonra bencilleşmeye başladı ve bunu açık açık da söyledi "artık herkes kendini düşünsün, ben de kendimi düşünmeye başlıyorum" diye. Kabalaşmaya başladı, hem ailesine hem bana karşı. Sonra farklı istekleri ortaya çıktı, yok arkadaşlarıyla yurtdışı gezilere gidecekmiş, boks yapacakmış falan filan. ben de bu isteklerine abartılı tepkiler verdim bazen. ben onun bunalıma girdiğini düşünüyorum şu an.
ve şimdi görümcem de evleneceğinden dolayı bana açık açık "artık ailemle daha fazla birlikte olcaz" dedi, sonra bazı konuşmalarda boşanmayı ima etti "sen şimdikini bile kaldıramıyorsun, kardeşim evlenince daha da çok görüşcez, hatta aynı apartmana taşıncaz o zaman napacaksın seni de üzmek istemem" gibisine. ben "haklısın, boşansak daha iyi o zaman" dediğimde de "yok ben öyle bi şey demedim" diyor. yani bana beni deniyor, göze alabilir miyim alamaz mıyım diye gibi geliyor. ben "tekrar evlenirim ben" dediğimde mesela, "ben çıldırırım" diyor.
ve ben şu an kendimi mahvolmuş, bitmiş hissediyorum. yoruldum, bunlardan yoruldum. onun beni yaptığım fedakarlıklara rağmen bencillikle suçlamasından yoruldum. hep daha fazlasını beklemesinden yoruldum. canım da acıyo, ilişkimiz nasıl buralara geldi diye. ben bağımlılıklar azalır diye düşünürkeni daha da arttı. etrafımdaki insanlara bakıyorum, kayınvalideleriyle görüşmüyorlar bile. kötü bişey olduğundan değil. öylesine. babası ölmüş olanlar da var damatların. evlerini damat tarafı düzdü, evlerini, eşyaları onlar aldı, dal dal bilezik takıldı. benimse her ay ister istemez ince bir bilezik kadar desteğim oluyor ailesine. ve çok aman aman ihtiyaçları olduğundan değil. kardeşleri özençlerinden kalmasın diye. ve arkadaşlarımın eşleri onlara bağlı, hiç bir konuda müdahale etmiyorlar. ben halbuki, aldatmaya özenen, bunu zaman zaman hissettiren ama dini sebeplerle yapmayan bir erkekle beraberim. bütün bunları düşündükçe haksızlığa uğruyorum gibi geliyor. çok ciddi acı bir haksızlığa. her gün aklımda boşanmak var. her kafamı kaldırdığımda. ben napmalıyım, bunalımda mıyım Allah bana ve ihtiyacı olan herkese yardım etsin... be ne yapayım?
bunlar ne biçim arkadaş eşinde hemen gaza gelmiş hatta bugün akşamdan otur konuş eşinle
5 saat yol nedemek ya bu kadarmı değersizsin senin ailen falan yokmu niye kendini önemsemiyorsun çocuğunda yok bu ne bağımlılığı eşin çok mu yakışıklı çok mu zengin çok mu.............. onda senden fazla olan ne var
lütfen sirkelen kendine gel sen kendine değer vermezsen karşındaki sana değer hatta hiç kimse sana değer vermez
eşin o kadar akıllıki önceden şartlarını sunuyor sen birşey demeden sana kabullenmek kalıyor
akşam otur konuş yaşadığın zorlukları anlat 5 saat yol ben işyerime yakın oturmak istiyorum ailenle normal insanşar gibi hafta 1-2 gün görüşelim sen arkadaşlarınla takıl 1 gün bende benimkilerle takıl artık çocuk sahibi olmak istiyorum de bu şartlarla senden çocuk istemiyorum de kardeşin evleniyorsa hayırlı uğurlu olsun de ama o evleniyor diye ben niye daha çok mağdur olayımde
kayınvaliden nasıl biri biraz aklı başında olsaydı oğlum kızım gidin başbaşa vakit geçirin derdi
ne yazıkki hep mutsuz olacaksın böyle yaşadıkça
eğer sineye çekmeye devam edersen yarın birgün çocuk olunca herşey daha çok batacak ve o çocuğunda günahına girmiş olarak boşanacaksın
amacım seni üzmek değil ama lütfen yapma erkeklerin bizden fazla neyi varya bu kadar taviz vermeyin
Keşke eşin bencil olmayı değil de BİZ olmayı becerebilse....Neye kime karşı bu bencillik.Senin zaten yaptığın bir şey yok ki.Ailesinin yükünü sana bindiriyor,sonra da artık yoruldum ne haliniz varsa görün diyor...Ne kolay bir kaçış yolu...
Tasinma konusunu bende söyliyecektim, isyerine yakin tasin diye
ama sende haklisin, esin annesinide alir gelir, ayni apartmani birak, belki ayni eve alir hepinizi, ve o senin icin daha kötü olur, huzurun tamamen yok olur
yok ben yakisikliyim arkadaslarim bana yakisikli diyor diye bide poposunu kaldirmislar, yazik kendini iyice bisey sanmis.
Ilk önce lütfen sende degerli oldugunu yeniden anla, süslen biraz, ve kesinlikle güvenini kaybetme,