İLKOKUL MEZUNU SEVGİLİ

Yanlış anlamayın ama cahillik bu. Huyu suyu güzelse anlaşabiliyosanız ne önemi var ki. Ayrıca ne üni mezunları var zihniyetleri diplerde olan kötü olan. İnsanlığın eğitimle kıyaslanmaması gerektiğini sakin şekilde anlatın bence ki durumunu geçtim kendi de okumak istememiş olabilir.
Biraz anneniz sakinleşsin alın karşınıza konuşun diplomayla evlenmeyeceğinizi anlatın
 
kişiden kişiye, durumdan duruma göre değişir bence. eski erkek arkadaşımla biz tanıştığımızda bir ikinci öğretim bölümünde 7. mi 8. mi senesi neydi, mezun olacağı da yoktu. sevdiği ve kendini geliştirmek istediği bir işi vardı, ben de yok üni. diploması var mı, yok mezun mu hiç dert etmezdim. mezun olsa ne olacak sanki, o alanda çalışmayacaktı bile.

ancak ilkokul mezunluğu biraz daha farklı geliyor kulağa. siz kendi adınıza iletişiminizde buna dair bir eksiklik hissetmiyorsanız bence sorun yok gibi görünüyor. kişi kendini geliştirmiş, okumayı seven, iletişim becerileri iyi, tek başına ayakta durabilen biriyken mezuniyet derecesinin bir önemi yok bence.
 
Sevgilinizin ve sizin mesleğiniz nedir. Bir de dışardan okuma imkânı vardı keşke okusaydi. Ben de ilerde sorunlar yasayabileceginizi düşünüyorum.
 
Annenizi dinleyin, tamam zorluklardan okuyamamış ama yıllar içinde dışardan bitirebilirdi, hala da geç değil yapabilir.
Anneniz de ikna olur belki.
Annenizi dinleyin derken, her üniversite mezunu da insan oluyor manasında demiyorum. Anneler bir konu da uyarıyorsa genel de haklı çıkıyorlar.
 
Ya on numara beş yıldız bir yorum olmus gerçekten ben mühendisim eşim lise mezunu teknisyen benim annem babam hariç herkes bişey dedi o sana denk mi de sen daha iyilerine layıksın da falan filan ama annem ve babam beni destekledi ne kadar kazandığı önemli değil insan olsun yeter dediler ve herkesi karşıma alarak evlendim herkes ayrılmamı bekledi ama ben hep daha çok sevdim
O yüzden konu sahibi arkadaş herkesi karşısına alabilecek kadar seviyor mu bu kişiyi bir sormalı kendine , bütün zorluklara göğüs gerebilecek mi sevdigiyle ona güveniyor mu ve ona tavsiyem şu aklında sevgilisine dair hiç bir soru işareti bırakmamalı ( yaşadıklarımdan tecrübe ile sabittir)
 
Ne olursa olsun kultur farki kendini gösterir.
Kendini geliştirmiş lafı biraz balon bunun sınırları var, ilerise egolar kompleksler devreye girecektir.
Tatli hayallerle kendini kandirmanin bir sonu yok bence. Davul bile dengi dengine.
Ayrica okumus adamlar da dövüyor diyenleri anlamıyorum illaha dayak mi cekiyor canları. Okay kadında biter kilima dokunan ister ordinaryus ister ilkokul 1 terk olsun yakarım.
Bence annenizi dinleyin.
 
Oldukça iyi bir bölümden mezun, sevgilisi ise lise mezunu olan biri olarak yazıyorum: Yapmayın.
Biz çok öncelerden beri birlikteyiz ama bir kaç yıl önce tanışmış olsaydık hic konusmazdım bile kendisiyle. Evet çok çok seviyorum istese canımı veririm ama bazı şeylerin eksik kaldığını bilin isterim.
Bir de ben ailemin istemediği bir ilişkiyi de yurutemezdim heralde. Benimkiler hic bir sey demediler onayladilar ancak KK dan da gördüğüm kadarıyla annelerin onaylamadığı insanlarda hep bir sey cıkıyo. Belki hissediyolar belki tecrübeyle söylüyorlar bilmiyorum ama tekrar düşünün derim
 
Bununla birlikte şunu da eklemeliyim ki açıktan okuyabilir. Hic okula gitmeden sınavlara girerek okuyacak. Zor değil. Bunu yapmak istemesi bence önemli mesela.
Eğer bu konuda isteği yoksa biraz zor gibi çünkü ilkokul mezuniyeti gerçekten su an fark edemiyor olsa da sana karşı ileride kendini ezmesine sebebiyet verebilir evet...
 
O değilde memlekette ne kadar çok ilkokul mezunu varmış, herkesin çevresi doluymuş maşallah. Hepsi de çok mutlu, efendi, kendini geliştirmiş(!)

Ben 70 yaşındaki nineler kaldı bu devirde sadece sanıyordum

Benim de bir tane tanıdığım var ilkokul mezunu kendini geliştirmiş. Her gün iki gazete okur, haftada en az bir kitap bitirir. Tüm klasik seriyi okudu. Siyaset okur, tartışır. Üniversiteye hazırlanıken test kitabımdan geometri sorusu çözmüşlüğü vardır. Eşi de üniversite mezunu, üst düzey memurdu.

Kendisi 73 yaşındaki annem olur. Dört çocuğunu okutmuş, meslek sahibi etmiş, hala babası okutmadığı için hayıflanan bir kadındır. Babam okutsaydı en azından öğretmen olurdum der. Gencecik insanların ilkokul terk olması ne akıl alacak, ne takdir edilecek bir şey.
 
Üniversite okumaya ne var ki. Bu ülkede üniversite okumak ( bir kaç bölüm) dışında çok basit öyle ultra süper zeka olmaya gerek yok. Hele AÖF için. Ve üniversite okumak bir kağıt parçası bu ülkede. Bu adam ilkokulu okuyup bu seviyelere geldiyse helal olsun zekası azmi ve başarısı belli ki senin ve annenin zekasının toplamından kat kat fazla.
 

Üniversite mezunlarını gömüp, ortaokul, lise ve üniversiteyi bitiremeyen gençleri yüceltmek de çok zekice gerçekten.
O kadar basitse o çok zeki ilkokul mezunları otursun dışardan bitirsin.
Ayrıca aöf ile örgün eğitimi de aynı kefeye koymak da çok saçma.
O sizin beğenmediğini üniversiteleri kazanmak için gece gündüz çalışıyor benim öğrencilerim.
Hiç o kadar kolay değil. Zeka gerektirir mi bilmiyorum ama oturup sıkı çalışmayı gerektiyor.
Cidden bizim toplumda eğitimliye düşmanlık var.
 

İnsan annesini, babasını ya da doğduğu coğrafyayı seçemiyor. Bizler de bambaşka koşullarda doğsak belki daha farklı yaşantılarımız olacaktı ve benzer durumları yaşayacaktık, bilemeyiz. Bu aşamada herkese saygım var.

Ancak benim bu konuda kızdığım nokta, eğitimsizliğin hunharca savunuluyor olması ve eğitimin içinin tamamen boşaltılması, bunca insanın da bunun peşinden gitmesi...
Yahu gençken şartlar oluşmamış, okuyamamışsın. Ama helal olsun ayakların üstünde durmayı başarmış ve bir hayat kurmuşsun. Peki sonrasında imkanları olunca neden eğitimini tamamlamayı düşünmez insan en azından asgari düzeyde(!)...
Üstüne üstlük okuyanları psikopat ilan edip bunu körü körüne savunmak çok daha büyük cahillik....

Görüyorum ki kendini geliştirmiş(!) insanlarımız aslında bir arpa boyu yol katetmemiş.
 

Hepimizin karşı çıktığı nokta bu zaten. Evet şartlar elvermemiş olabilir (ki o şartları anne sağlamalıydı ne olursa olsun) ama sonrasında neden okul planlara dahil edilmedi. Bana açıkçası zaten çocuğun okumaya gönlü olmadığı için anne alıp bir yere çırak vermiş gibi geliyor. Okumaya hevesi olan insan ne yapar eder zamanı gelince bir şeyler yapardı.

Ta en başta dedim eğitimsizlik güzellemeleri çok korkunç. Eğitimsizliğin övünülecek bir tarafı yok. O beğenilmeyen açık öğretimler bile bence çok zor. İkinci üniversite kapsamında aöf okuyorum şu an ben örgünde bu kadar zorlanmadım, hep söylüyorum bunu. Yani açıköğretim okumak da emek, sabır, çalışma istiyor. Bunlar yoksa bir insanın bünyesinde diyecek, yapacak bir şey yok.
 

Eşim oldukça fakir bir ailenin çocuğu. İlk çocuk okumaya gönlü olmayınca ortaokulda üç sene kalmış neticede çırak vermişler.
Aynı derecede fakir o ailenin diğer çocuğu olan eşimse hep başarıyla devam etmiş, dershaneyi burslu kazanmış. Tıpmış hayali ama bir sene daha gitmeye bütçe yetmeyeceği için el mecbur kazandığı bölümü okumuş. Çoğu zaman sigara ve yemek arasında tercih edermiş harçlığı az olduğu için.
Ama okumuş.
Bahanelerin arkasına sığınmaya gerek yok. Azimli olan çocuk okuyor.
Eşim şimdi fen lisesinde öğretmen, ta doğunun en ücra köşesinden gelen fakir çocuklar geliyor içanadoludaki liseye okumaya. Çoğu 15 yaşından beri senede sadece üç dört kere ana babasını görmeye gidebiliyor. Çünkü yol paraları yok sık gidemiyorlar.
 
sen üniversite okuyup sevgilini nasıl beğendin o da ayrı bir olay, kafalarınız uyuyor demek ki ilginç
 
Bal gibide sorun oluyor . Ben üni mezunuyum esim ilkokul . Ben hiç sorum etmedim evlendikten öncede sonrada ama esim surekli sorun. Etti iki lafindan biti ben cahilimtabi sen okumuşsun . Görüşler bile ayri oluyor çalışıyor olmuyor olmuyor olmuyor
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…