- 21 Kasım 2012
- 9.068
- 9.560
- 398
- Konu Sahibi greengirll
-
- #1
kusura bakmayın ama ilk defa güler yüzlü olduğunu söyleyen bir bankacıya denk geldim mutlu oldum :)
benim karşılaştıklarım genelde dövecek gibi davranan mutsuz tipler oluyor hep
ama bence ülkecek durumumuz bu gittikçe gergin,kaba,mutsuz,umutsuz insanlar haline dönüşüyoruz
Yani inanın kendimi çok zorluyorum güleryüzümü kaybetmemek için:) Beni yaşlılar çok sever, herkes eli kolu dolu gelir getirmeyin dediğim halde, bahçesinden meyveler, fındık şu bu, evde yaptığı dolma, sen benim kızımsın diyenler neler neler. Onlar olmasa inanın ben de o dediğiniz meslektaşlarım gibi olurdum. Çünkü hem yaptığımız iş çok zor ve stresli, hem insanlar çok anlayışsız.
Çoğu kişi işini severek yapmıyor zaten. Ben işimi seviyorum, ama insanlar gerçekten nefret ettirmek için ellerinden geleni yapıyorlar bazen.
ego savaşıGünaydın arkadaşlar, bankacıyım ben şubeciyim yani. Elimden geldiğince herkesi memnun etmeye, güleryüzlü davranmaya, hızlı iş yapmaya, memnun etmeye çalışıyorum ama artık son zamanlarda sabrım taşıyor malum peygamber değiliz. Bankanın dayatmaları politikaları ayrı müşterinin isteği apayrı. Herkes istiyor ki her istediğim olsun. Kredi mi istiyorum hem en ucuzu, en hızlısı olsun, tüm bankalarda gecikmem olsun düzensiz ödemem olsun ama hemen kredim onaylansın. Mevduatım mı var en yüksek faiz, artı saatlerce personeli rehin alayım, sadece benimle ilgilensin, telefonu zarıl zarıl çalarken bile bakmasın malum bir tek ben onun müşterisiyim. Bir şey mümkün değilse, bankanın kurallarına uygun değilse mümkün olduğunca kibar anlatmaya çalışıyorum, direkt olmuyor çıkmıyor kredi diye kestirip atmıyorum. Sebeplerini açıklıyorum, ama yok her seferinde hakarete maruz kalıyorum. Özellikle gençler ve doktorlar (özür dilerim bana denk gelmiş olabilir ama bu ara o kadar çok doktordan hakaret işittim ki), "vermezsen verme ne bu havalar", "istediğim bankadan alırım ben", "tüm hesaplarımı kapatıcam gör sen", "seni şikayet edicem"...Bunlar en kibarları.
Az önce bir bayan geldi, istediği şey mümkün değil, kibarca anlatıyorum, bir kaç kere tekrarlattı bana, sonrası aynen şu: "ben salak değilim doktorum, nöroloji uzmanıyım, anlayacak kapasitedeyim, sabah sabah sinirimi bozma, zaten alır giderim paramı (ufak bir birikimi var diyelim), insanlara böyle davranamazsınız, güleryüzlü ol" bağıra çağıra gitti. Arkadaşlar ben müdürüm tarafından bile sürekli güleryüzlü olarak addedilen bir insanım, yani kibarlıktan kırılacağım artık neredeyse, ama anlamıyorum bana mı denk geliyor bunlar? Nedir bu istediği olmayınca karşısındakini aşağılama çabası? İlla onun dediği olacak, ama burası da bakkal dükkanı değil resmi bir kurum ve kuralları var. Üstelik yaptığım tüm işlemlerim sorumluluğu bende ve hapis ve para cezasına kadar uzanan yolları var.
Nedir bu insanların derdi? Kapıdan içeri girince bana hakaret etme hakkını nerden buluyor bu insanlar?
Kusura bakmayın biraz gerildim, işini düzgün yapmak için elinden geleni yapıp bir de üstüne hakaret işitmek gerçekten sinir bozucu.
Bu nezaketsiz insanlık dışı yaratıklar her yerde.. Mümkün olduğunca sabırlı olup ,yeri geldiğinde hakkını savunup, işini yapmak zorundasın . Çok zorlaniyorsan da bu konunun muhatabı ben değilim diyip üstlerine havale et
nerede doktormuş? gidip siz de onu mesai saatleri için de azarlayın.. (tabi ki şaka )
insanlar kafayı yemiş o yüzden boşverin, kendi mutsuzluklarını bizden çıkartıyorlar. siz işinize bakın gerisini takmayın..
siz yine de sakın bu halinizi kaybetmeyin ve severek yapın ,gittikçe gerginleşen ve mutsuzlaşan bir ülkede sizin gibi insanlara çok ihtiyaç var
ego savaşı
baska yerdeki eksikliklerini kendilerinden alt gördükleri sınıfa uygulamaları
ona göre banka ortamında o senden daha üstün konumda
bizim sektörde de yasanıyor benzer seyler
dün bizim de bankada işimiz vardı
annem temsilciye biraz çok soru sormak durumunda kaldık diye mahcup olduk, kalkarken de kusura bakmayın vaktinizi aldık dedik
ama herkes bir başkasını ezme derdinde hep
allah kolaylık versin
Sebeplerini açıklıyorum, ama yok her seferinde hakarete maruz kalıyorum. Özellikle gençler ve doktorlar (özür dilerim bana denk gelmiş olabilir ama bu ara o kadar çok doktordan hakaret işittim ki), "vermezsen verme ne bu havalar", "istediğim bankadan alırım ben", "tüm hesaplarımı kapatıcam gör sen", "seni şikayet edicem"...Bunlar en kibarları.
İnsanların derdi, her zaman insan olarak kalacak farkındalıkta olamamak.Nedir bu insanların derdi? Kapıdan içeri girince bana hakaret etme hakkını nerden buluyor bu insanlar?
Nörologmuş, her şeyi anlayacak kapasitedeymiş, ne alakaysa...Olmayacak şeyi anlamıyorsun ama doktor hanımmmm :)
Aynen öyle genelde takmıyorum ama bazen cidden üzülüyorum, herkesin içinde özellikle bağıra bağıra yapınca. İster istemez dikkat çekiyor.
Sorun senin işini iyi-kötü yapmandan kaynaklı değil.
Biz ülkecek zor bir dönemden geçiyoruz bence.
Geçeçek gibi görünmeyen bu yeni dönemde insanlar mutsuz,umutsuz, hayattan zevk alamaz halde.
Çünkü insanların, hangi işi yaparsa yapsın geleceğine dair umudu yok ama endişe çoook.
Kime çatsam, kimden çıkartsam meselesine dönüyor. Herkes gergin..
Takma diyemeyeceğim. Sonuçta insanız ve işin gereğide biçok insan çeşidiyle karşılaşıyorsun..
Ama takılı kalma, amannn diyip geç. Düzen herşeye alışmayı zorunlu hale getirdi...
Belkide gercekten güler yüz göstermediniz sonucta sürekli aynı sekilde size davranan bi cogunluk var
Siz her ne kadar güleryüzlüyüm desenizde belki gercekten işinizi sevmediginiz yüzünüzden okunuyordur
Bir belirli kelimeler var insanları cıldırtıyor mesela hanım efendi bi tartısma esnasında hakaret olarak bile kabul ediliyor
Bide su var bulundugunuz bölge itibariyle insanlar bi tuhaf geldi
doktorlar avukatlar da fazlaca ego sahibi o yüzden şahsi hakaret olmadıkca her söylenileni kendinize söyleniyor gibi değil kuruma söyleniyor gibi algılayın
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?