Bizim insanlarımızda "param var, senin sahibin benim" kompleksi var. Sadece sizin sektörde değil, tüm sektörlerde böyle. İçinizden "yav he he" deyip gülün boşverin.
yapmk zorundasınız dıyolar bıde zaten yapıyoruz kanun dışına çıkamıyoruz dıyoruz bu sefer sızın yapacağınız işe dıye bağıra çağıra gıdıyorlar.alıştımBende memurum.Aynı şeyleri yaşıyoruz emin olun.Devlet dairesi olduğu için herkeste maaşını benim vergilerimle alıyorsun tavrı var.Sanki biz vergi vermiyoruz. Eğer işleri olursa sıkıntı yok ama olmaz dediğim anda benden kötüsü olmuyor. Devlet benmişim gibi bütün sinirlerini benden çıkartıyorlar. Sanki bu kuralları ben koyuyorum.Ama yine de bazen güzel insanlarda geliyor
Çok haklısın ! Keşke bunları müşterilere de söyleyebilsen.. meslek farkı olmadan ,bugün, hemen hemen herkes bu gövde gösterisini yapıyor. Ezilmene gerek yok ,hafif bir ses tonu değiştiğinde kaşını kaldırmayı bil ..
Aynen valla canım.müşterisinin biri eşim kredi vermediği için malum yapılanmadan diye bile şikayet etti.soruşturma geçirdi boşyere.akşama kadar konuşmaktan evde konuşacak hali kalmıyor.
Şube de 2 yıl çalıştım ilk 3 ay sürekli ağladım istifa etcemler hava da uçuştu şube çok zor cnm çok fena biliyorum ne yaşadığını Allah kolaylık versinGünaydın arkadaşlar, bankacıyım ben şubeciyim yani. Elimden geldiğince herkesi memnun etmeye, güleryüzlü davranmaya, hızlı iş yapmaya, memnun etmeye çalışıyorum ama artık son zamanlarda sabrım taşıyor malum peygamber değiliz. Bankanın dayatmaları politikaları ayrı müşterinin isteği apayrı. Herkes istiyor ki her istediğim olsun. Kredi mi istiyorum hem en ucuzu, en hızlısı olsun, tüm bankalarda gecikmem olsun düzensiz ödemem olsun ama hemen kredim onaylansın. Mevduatım mı var en yüksek faiz, artı saatlerce personeli rehin alayım, sadece benimle ilgilensin, telefonu zarıl zarıl çalarken bile bakmasın malum bir tek ben onun müşterisiyim. Bir şey mümkün değilse, bankanın kurallarına uygun değilse mümkün olduğunca kibar anlatmaya çalışıyorum, direkt olmuyor çıkmıyor kredi diye kestirip atmıyorum. Sebeplerini açıklıyorum, ama yok her seferinde hakarete maruz kalıyorum. Özellikle gençler ve doktorlar (özür dilerim bana denk gelmiş olabilir ama bu ara o kadar çok doktordan hakaret işittim ki), "vermezsen verme ne bu havalar", "istediğim bankadan alırım ben", "tüm hesaplarımı kapatıcam gör sen", "seni şikayet edicem"...Bunlar en kibarları.
Az önce bir bayan geldi, istediği şey mümkün değil, kibarca anlatıyorum, bir kaç kere tekrarlattı bana, sonrası aynen şu: "ben salak değilim doktorum, nöroloji uzmanıyım, anlayacak kapasitedeyim, sabah sabah sinirimi bozma, zaten alır giderim paramı (ufak bir birikimi var diyelim), insanlara böyle davranamazsınız, güleryüzlü ol" bağıra çağıra gitti. Arkadaşlar ben müdürüm tarafından bile sürekli güleryüzlü olarak addedilen bir insanım, yani kibarlıktan kırılacağım artık neredeyse, ama anlamıyorum bana mı denk geliyor bunlar? Nedir bu istediği olmayınca karşısındakini aşağılama çabası? İlla onun dediği olacak, ama burası da bakkal dükkanı değil resmi bir kurum ve kuralları var. Üstelik yaptığım tüm işlemlerim sorumluluğu bende ve hapis ve para cezasına kadar uzanan yolları var.
Nedir bu insanların derdi? Kapıdan içeri girince bana hakaret etme hakkını nerden buluyor bu insanlar?
Kusura bakmayın biraz gerildim, işini düzgün yapmak için elinden geleni yapıp bir de üstüne hakaret işitmek gerçekten sinir bozucu.
Ama böyle de çok zor be ! Kolaylıklar diliyorum ..İnanın bugün bayana kusura bakmayın farklı anlaşıldı ben size imada bulunmadım vs dedim alttan aldım, o halde bile dedikleri bunlar.
Ah canım nerdeeee, söylesen en basiti müdüre gider müdür sana kızar, bimer cimer şikayet eder savunma verirsin, işi siyasete döker, haksız yere müşteri şikayeti yüzünden görevden alınanlar oldu hiç bir suçu olmadığı halde. İnan korkuyorum işimi kaybederim diye yalan yok.
Ben anormalim işte
Birisi benim işimi didikledikçe yapacağım işi de savsaklarım gerilirim vs
O nedenle de anlamadığım hususlarda yorum vs yapmam
Bankaya gittim altın olan birikimimi faize geçirelim dedim
Yanımda aradı ve oran sordu karşıdaki ses dışarıdan mı dedi o da hayır deyip açıkladı neyse konuşma devam etti oran verildi
Bir süre sonra işlemi yaptık ve merak edip sordum dışarıdan gelseydi oran yükselir miydi diye 0,10 artardı dedi mesela
Pazarlık edip o 0,10 u baba vermezsen başka bankaya giderim diye kavga etmek hiç aklıma gelmedi
Yalnız o nöroloğa bir psikiyatri uzmanı arkadaşına uğramasını tavsiye etmek lazımmış
Bir de ben Cidden yapmacık Güleryüz yerine işini yapan insan istiyorum işini yap bana yeter diyorum
Sen de sıkma canını hadsiz insanlar için
yapmk zorundasınız dıyolar bıde zaten yapıyoruz kanun dışına çıkamıyoruz dıyoruz bu sefer sızın yapacağınız işe dıye bağıra çağıra gıdıyorlar.alıştım
Günaydın arkadaşlar, bankacıyım ben şubeciyim yani. Elimden geldiğince herkesi memnun etmeye, güleryüzlü davranmaya, hızlı iş yapmaya, memnun etmeye çalışıyorum ama artık son zamanlarda sabrım taşıyor malum peygamber değiliz. Bankanın dayatmaları politikaları ayrı müşterinin isteği apayrı. Herkes istiyor ki her istediğim olsun. Kredi mi istiyorum hem en ucuzu, en hızlısı olsun, tüm bankalarda gecikmem olsun düzensiz ödemem olsun ama hemen kredim onaylansın. Mevduatım mı var en yüksek faiz, artı saatlerce personeli rehin alayım, sadece benimle ilgilensin, telefonu zarıl zarıl çalarken bile bakmasın malum bir tek ben onun müşterisiyim. Bir şey mümkün değilse, bankanın kurallarına uygun değilse mümkün olduğunca kibar anlatmaya çalışıyorum, direkt olmuyor çıkmıyor kredi diye kestirip atmıyorum. Sebeplerini açıklıyorum, ama yok her seferinde hakarete maruz kalıyorum. Özellikle gençler ve doktorlar (özür dilerim bana denk gelmiş olabilir ama bu ara o kadar çok doktordan hakaret işittim ki), "vermezsen verme ne bu havalar", "istediğim bankadan alırım ben", "tüm hesaplarımı kapatıcam gör sen", "seni şikayet edicem"...Bunlar en kibarları.
Az önce bir bayan geldi, istediği şey mümkün değil, kibarca anlatıyorum, bir kaç kere tekrarlattı bana, sonrası aynen şu: "ben salak değilim doktorum, nöroloji uzmanıyım, anlayacak kapasitedeyim, sabah sabah sinirimi bozma, zaten alır giderim paramı (ufak bir birikimi var diyelim), insanlara böyle davranamazsınız, güleryüzlü ol" bağıra çağıra gitti. Arkadaşlar ben müdürüm tarafından bile sürekli güleryüzlü olarak addedilen bir insanım, yani kibarlıktan kırılacağım artık neredeyse, ama anlamıyorum bana mı denk geliyor bunlar? Nedir bu istediği olmayınca karşısındakini aşağılama çabası? İlla onun dediği olacak, ama burası da bakkal dükkanı değil resmi bir kurum ve kuralları var. Üstelik yaptığım tüm işlemlerim sorumluluğu bende ve hapis ve para cezasına kadar uzanan yolları var.
Nedir bu insanların derdi? Kapıdan içeri girince bana hakaret etme hakkını nerden buluyor bu insanlar?
Kusura bakmayın biraz gerildim, işini düzgün yapmak için elinden geleni yapıp bir de üstüne hakaret işitmek gerçekten sinir bozucu.
Deveye diken insana batan yaranır çok sinirli artık insanlar birini şurdan kalk şuraya otur bile denmiyor herşeyin fazlası zarardır...
Çok hassas bir konuya değinmişiniz. Maalesef roller değişse de insanlar her yerde aynı. İnsanların birbirine karşı tahammülü kalmamış sürekli kendini yükseklerde görmeler karşındaki azarlama tersleme hareketleri. Anlayış hoşgörü Güleryüz samimiyet bunlar hepsi yalan olmuş. Çağımızı vebası olmuş resmen. Artık kimse kimseyi ne dinliyor ne anlıyor. Herkes kafasına göre istediğini istediği yoldan halledeceğinin düşüncesine girmiş. Sizn de yapabileceğiniz maalesef bişey yok. Kimseyi değiştiremiyoruz. Allah sabır ve katlanma gücü versin bu türde insanlara karşı.
böyle de davranamıyorum ki mizacım sert değil bi kereSizi çok iyi anlıyorum, çünkü ben de aynısını yaşıyorum, müşteriye çemkiren, buz gibi soğuk olan arkadaşımı kimse azarlamıyor, herkes bana çatıyor, sanırım yüzümüzü yumuşak görüyorlar.
Böyle mi davransak acaba ?
Herkes sizin gibi anlayışlı olsa keşke, aslında normal olanı da sizin yaptığınız ama anormal insanlar o kadar çoğaldı ki normal olan azınlıkta kaldı :)
Ben işimi çok düzgün yapmaya çalışıyorum biraz titiz ve takıntılıyım, ama Güleryüz de eksik etmemeye çalışıyorum malum insanımız çok hassas ve kırılgan, ama yok yani ne yapsam olmuyor...
Aslında memnun olmak istemeyeni ne yapsan memnun edemiyorsun, sanırım hata bende illa memnun etmeye çalışıyorum ama karşı tarafın memnun olası yok ki:) Bunu eşimin ailesinde de yaşıyorum mesela, yok ne yapsam memnun olmuyorlar, ben daha çok dikkat ediyorum kibarlık vs vs yok gene aynı:)
En iyisi sadece kendini düşünmek galiba.
Günaydın arkadaşlar, bankacıyım ben şubeciyim yani. Elimden geldiğince herkesi memnun etmeye, güleryüzlü davranmaya, hızlı iş yapmaya, memnun etmeye çalışıyorum ama artık son zamanlarda sabrım taşıyor malum peygamber değiliz. Bankanın dayatmaları politikaları ayrı müşterinin isteği apayrı. Herkes istiyor ki her istediğim olsun. Kredi mi istiyorum hem en ucuzu, en hızlısı olsun, tüm bankalarda gecikmem olsun düzensiz ödemem olsun ama hemen kredim onaylansın. Mevduatım mı var en yüksek faiz, artı saatlerce personeli rehin alayım, sadece benimle ilgilensin, telefonu zarıl zarıl çalarken bile bakmasın malum bir tek ben onun müşterisiyim. Bir şey mümkün değilse, bankanın kurallarına uygun değilse mümkün olduğunca kibar anlatmaya çalışıyorum, direkt olmuyor çıkmıyor kredi diye kestirip atmıyorum. Sebeplerini açıklıyorum, ama yok her seferinde hakarete maruz kalıyorum. Özellikle gençler ve doktorlar (özür dilerim bana denk gelmiş olabilir ama bu ara o kadar çok doktordan hakaret işittim ki), "vermezsen verme ne bu havalar", "istediğim bankadan alırım ben", "tüm hesaplarımı kapatıcam gör sen", "seni şikayet edicem"...Bunlar en kibarları.
Az önce bir bayan geldi, istediği şey mümkün değil, kibarca anlatıyorum, bir kaç kere tekrarlattı bana, sonrası aynen şu: "ben salak değilim doktorum, nöroloji uzmanıyım, anlayacak kapasitedeyim, sabah sabah sinirimi bozma, zaten alır giderim paramı (ufak bir birikimi var diyelim), insanlara böyle davranamazsınız, güleryüzlü ol" bağıra çağıra gitti. Arkadaşlar ben müdürüm tarafından bile sürekli güleryüzlü olarak addedilen bir insanım, yani kibarlıktan kırılacağım artık neredeyse, ama anlamıyorum bana mı denk geliyor bunlar? Nedir bu istediği olmayınca karşısındakini aşağılama çabası? İlla onun dediği olacak, ama burası da bakkal dükkanı değil resmi bir kurum ve kuralları var. Üstelik yaptığım tüm işlemlerim sorumluluğu bende ve hapis ve para cezasına kadar uzanan yolları var.
Nedir bu insanların derdi? Kapıdan içeri girince bana hakaret etme hakkını nerden buluyor bu insanlar?
Kusura bakmayın biraz gerildim, işini düzgün yapmak için elinden geleni yapıp bir de üstüne hakaret işitmek gerçekten sinir bozucu.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?