• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İstemediğin bir şehirde yaşamak

Evet anlıyorum ama bence eşim gidip gelmeye razı olur. Taşınmaz. Bu arada hamileyim bir süre böyle bir şey yapamayacağım. Bebeğim doğduğunda izinde olacağım. Doğduktan bir süre sonra İstanbul’a gidip biraz kalmayı düşünüyorum. Özlüyorsalar gelip görsünler ben kaç yıldır gelip gidiyorum. Nasılsa burada olsam da tüm gün yapayalnız olacağım.
Hakkında hayırlısı olsun guzelim
 
Yani bir bakıma... Bu durumu kabullenip alışmamı bekliyor sessiz kalıyor.
İyi de iki yıldır alısmamıssınız alısmayacagınızı da biliyor olmalı
Alırım karsıma bi akşam aglaya aglaya bunaldıgımı burdan gitmek istedigimi anlatırım
Hala daha tepkisiz kalıyorsa en azından rahatlatacak bişeyler söylemiyorsa bi ilişkimi düşünürüm gercekten seviliyormuyum diye
 
Evet bu öneriyi de sundum. İkimizin ailesinin de olmadığı arada bir şehre taşınalım. Kabul etmedi... Şu an bırakın yüksek lisans yapmayı yemek bile yemek istemiyorum. Okuldan gelince sadece yatıyorum. Tamamen saldım kendimi hiçbir şey yapmak içimden gelmiyor.
Önce sorunu belirleyin. Ailesi bir şey mi yapıyor size yoksa kıskançlık mı? Kıskançlıksa nerede olsanız mutlu olmayacaksınız. Bu sefer onun ailesi daha çok geldi benimki gelemiyor olur. Bunu çözmeniz lazım.

Edit: mesajı şimdi gördüm, kıskançlıkmış. Bence bu kadarı normal değil. Arkadaşlarınızın bile annesine yakın oturmalarına içlenmişsiniz. Bir psikologla görüşün derim. Hayat böyle çünkü. Bu kadar kolay dağılırsanız çok acı çekersiniz.
 
Senin adına üzüldüm ama en azından eşin de ayrı ve aynı duyguları hissediyorsunuz. Eşinin çok bildiği seninse bilmediğin bir yer değil. Ne tarz bir konuşma yapabilirim?
Siz "esim bedelli askerlige gitti, aglama krizine girdim" diye konu acmistiniz dimi? :)
Aslinda esinize cok duskunsunuz galiba; ama bence asil sorun sevmediginiz sehirde yasamak degil, şoyle bi yorumlara verdiginiz cevaplara baktim; sizin uzuldugunuz nokta daha cok annenizden uzak olmak. O sehirde olsaydiniz yine ama anneniz de orda olsaydi o sehirden okadar nefret etmezdiniz bence.
 
Annenize uzak mı yaşıyorsunuz bilmiyorum ama benim durumumda olan çoğu kadının hissedeceği şeyi hissediyorum ben. Tabii ki eşimin arkadaşları arkadaşlarımdır benimkiler de onun. Eve geleceğim için sevinirim vs. Lakin hiçbiri içimdeki anne özleminin yerini dolduramıyor. Belki de bu benimle ilgili bir şeydir bilmiyorum. Sadece mutsuz ve eksik hissediyorum. Bir de şöyle bir durum var çevremdeki herkes ailesiyle yakın yaşıyor. Yani nasıl desem benim gibiler gurbette sayılıyor burada. Ailesinden ayrı olan pek çok kişi olsaydı kendimi daha iyi hissedebilirdim. Arkadaşımla oturup sohbet ederken “Ben de burdan anneme gideceğim.” veya “Annemle buluşacağım.” diyince canım acıyor.
Haklısınız ben sizi anlıyorum ya da anlamaya çalışıyorum.
Benim her iki anne de yakın oturuyor ama ben mesela evde olsam bugün anneme belki 1 saat uğrar dönerim evime. O da belki diyorum hani canım istemezse evden de çıkmam.
Öyle kahvaltı edelim,akşama beraber yiyelimler bizden geçeli çok oldu.
Gençken çok daha kolaydı bizde de ama yaş geçtikçe hayat değişiyor daha çok kendime döner oldum...
Neyse...
Allahım herkesin kalbine göre versin inşallah...
 
Bunun cevabını ben de arıyorum aslında. Bilmiyorum. Ailemi çok özlüyorum. Bir de ben aileme bu kadar uzakken eşimin ailesinin dibinde olması bana haksızlık gibi geliyor. Kv bile her gün annesinde. Bense yapayalnızım. Bunun haricindeyse burada çok sıkılıyorum. Gerçekten.
Size çok üzüldüm....oyuna getirilmişsiniz eşiniz tarafından..nasıl kandırıldınız...

3 günlük dünyada siz anne-baba özlemi çekerken eşinizin kendi ailesinin yanında olması hiç adil değil.....

Siz kadınsınız ha diyince ailenize gidemezsiniz ama o her istediginde ziyarete gidebilirdi...( yarin birgun çocukların okul dönemi yazdan yaza bile zor gidersiniz)

Aileniz sizi bunun için mi okuttu meslek sahibi etti, en cokta annenize babanıza üzüldüm....kız çocukları rahat etsin kendi kararlarını alsın , üzülmesin diye okutulur ama sizde farketmemiş....

Bence bunu düzeltmenin bir yolunu bulun...
 
Ben sizi çok iyi anlıyorum. Herkesin yeri ayrı. Eşim varsa, mutluysak gerisi önemli değil olmuyor. Benim ablam uzakta. Yurt dışında yaşıyorlar. Eşiyle mutlu, maddi durumu iyi ama ülkeden nefret ediyor. Kimsesi yok orada. Annem yanındaydı, dün geldi. 2.5 yaşındaki yeğenim bile ortalığı birbirine katmış "anneanne gitme." diye. Ben de ailemin yanında olmak isterim, sürekli gitmesem de istediğim zaman gidebileceğim bir yerim olduğunu bilmek isterim. Bunun iç mutlulukla alakası yok. Ablama o kadar üzülüyorum ki, uzakta, yalnız. Hepimiz onu çok seviyoruz ama ha deyince yanında olamıyor insan. O da çok mutsuz şu an. Gözlerim doldu yazarken. Bu arada ablam gideli 4 yıl bitiyor.
 
Herkese merhabalar.
2 yıllık evliyim. Yaşadığım şehir eşimle ikimizin de memleketi fakat şöyle bir durum var eşimin ailesi burada yaşıyor benim ailem İstanbul’da. Buraya yerleşme kararını 3 yıl önce yarım saat gibi kısa bir sürede aldık. Laf ağzımdan çıkmış oldu (tamam deyişim) ve tamam dediğim andan beri pişmanlık yaşıyorum. Karar verdikten 2-3 gün sonra bile eşime vaz mı geçsek falan diyordum. Hep mutsuz oldum. Şu anda da çok çok çok mutsuzum burada yaşamak istemiyorum. Pek çok gün ağlıyorum. Günlerim böyle üzülerek geçiyor. Eşimse asla bu konudaki üzüntümü ciddiye almıyor. Ömrümün sonuna kadar burada yaşama fikrini kabul etmemi istiyor. Galiba delireceğim, dayanamıyorum artık.
Lütfen fikir verin hayat bana çekilmez geliyor artık çok mutsuzum.
İstanbul’a geri dönmek istiyorum, şu an yaşadığım yer çok küçük ve sıkıcı. Bunalıma girdim...
aynı dertten muzdaripiz konuyu takipteyim bende.. sen hangi şehirdesin?
 
Mesele tamamen haksızlık olduğunu düşünmeniz. Sizin aileniz yok, eşinizin ki orada. Eşiniz mutlu ve çok bencilce bir kararla gelmiş bu mutluluk. Siz mutsuzsunuz ve kimsenin umrunda değil. Bunu böylece söyleyin eşinize. Ben eşimin memlekete taşınma isteğini bu şekilde reddediyorum. Sana kin güderm diyorum. Oda anlayışla karşılıyor. Sizde bu isteğin peşine düşün, mutlaka eşiniz duyacak sizi.
 
İstanbul'da bes yil ogretmenlik yaptiktan sonra evlilik sebebiyle ayrildigimda cok mutsuz olmustum. İstanbul' a bir gelen pisman bir de giden derler. Bana gore dunyanin en guzel yeriydi.
Hani bir soz vardi:
İnsan memleketini niye sever? Başka çaresi yoktur da ondan... Ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen, burası dünyanın en güzel yeridir. Ama dünyanın en güzel yerini sevmezsen, orası dünyanın en güzel yeri değildir..
 
Eşinizin varlığı sizi mutlu etmiyorsa, yeterince sevmiyorsunuz demektir. Yani insan üzülür ama sizinki artık depresyon boyutuna gelmiş sanki. Eşlerimiz diğer yarımız gibidir. Ben mesela eşimle en ücra yerde bile yaşarım. Çünkü bilirim ki, beni her yerde ve her ortamda mutlu etmeyi başarır. Eğer bunu hissetmiyorsanız, boşanıp İstanbul’a dönme konusunda neler düşünüyorsunuz?
 
Evet, öğretmenim. Çevrem de oluştu burda ama ne yaparsam yapayım hiç mutlu değilim. İstanbul’a arada bir gidiyoruz, gerçekten yaşadığımı hissediyorum. Dönünce yine bunalım halleri.
aah ah ben dogma buyume İstanbulluyum. Evlenince sehir degistirdim. Ama dedigin gibi bir durum oluyor. Eskiden rahat rahat gidip uzun uzun geziyordum da simdi bebek oldu birak ist.u evden cikamiyorum soguk usur durmaz disarda diye.

Yapamadigina eminsen tayinini iste, esin de isler ciddiye binince ya gelir ya da gelmez... Ben senin icin 3 yil burada yasadim sen de benim icin 3 yil orda yasa de =)
 
Tabii ki hayır. Eşimleyken çok mutluyum ama o kadar yani. Eşimin yanında olmadığım anlarım kötü geçiyor. Tüm arkadaşları burada eşimin, benimle değilken de mutlu kendisi bense bu enerjiyi yakalayamıyorum. Gün içinde yorulunca akşam şuraya mı gitsem anneme mi gitsem böyle bir seçeneğim yok. Eşimin var, onun da olmasın o zaman. Kıskanıyorum. Kayınvalidem iyi bir insandır ama bu konuda o da yardımcı olmuyor. Annesine çok yakın oturuyor. Kendisi kızı ve annesiyle sık sık görüşüyor. Ben yapayalnız hissediyorum. Normal değil mi hislerim? Arkadaşlarım var burada benim de ama hepsi annesine yakın oturuyor onları bile görmek istemiyorum
cocugunuz olunca o yalnizligi daha cok hissedeceksiniz, herkese annesi gelip yemegini yapar, kizim uyusun iki dinlensin ben bebege bakayim der, siz aksama kadar neye yetiseceginizi sasirir durumda olacaksiniz ya da kv.den yardim isteyeceksiniz bazen... Aynisini yasadigim icin biliyorum. Gerci ben ist.a bile donsem annem hayatta degil. Cocuk olunca hic aglamadigim kadar agladim yalnizligima, yardimsizligima, nazlanacak bir annem olmadigina, o yuzden ben anliyorum sizi hatta daha zorunu yasiyorum, 15 gun bile gelip kalma şansi yok sonucta benimkinin...
 
Allah'ım acaba ben mi duygusuzum :işsiz: Duyarsız bir yorum yapmak istemiyorum ama yani sırf başka şehirde yaşamak istediği için insan işten eve gelince sürekli yatar mı, iştahtan kesilir mi? Gerçekten ama gerçekten Allah başka dert vermesin. İnsanlar açlıktı, geçim derdiydi, hastalıktı, binbir türlü dertle uğraşıyor ama akşam yer sofrasında aynı kaba gülümseyerek kaşık sallıyorlar. Yani biraz İstanbul'da kaybettiklerinize değil de yaşadığınız yerdeki güzelliklere odaklansanız? Hayır bir de gene Marmara'daymışsınız. Duyan da zorla Çemişkezek'e falan götürüldünüz sanır. İşiniz de varmış, çevreniz de varmış. Lütfen biraz sahip olduklarınıza şükredin. :kahve:
 
Back
X