Kadın bağırıyor yeniden. Bu kez arınmış öfkeden.

Idrakyollariiltihabi

Nirvana
Kayıtlı Üye
2 Kasım 2013
7.796
37.040
748
12 yıl önce taşındım bu apartmana. Tanıştığım ilk ses, üst komşumun uykularımı kaçıran öfke çığlıklarıydı. Bazı geceler uykumdan sıçrar, yerinden memnun olmayan kalbimi sakinleştirmeye çabalardım. Neden bu kadar öfkeliydi ki? Vardır elbet sebepleri...

-Hayvaaan pısırıkkk. Allah kahretsin seniii.

Belki de en yumuşak sözleriydi. Bazen öfkesinin muhatabı eşi olurdu, bazen de çocukları. Her daim öfkeliydi, bir o kadar da endişeli. Bir insan sevgisini nasıl öfkeyle gösterebilirdi? Biliyordum, çok seviyordu hem evlatlarını hem de bir daha göremeyeceği eşini. Lakin dizginleyemiyordu öfkesini.

Bu sabah yeni bir çığlıkla uyandım. Belli ki yine sinirlenmişti onlara. Bu sefer beddua mı edecekti hakaret mi bilmiyordum ama sessiz kalamayacağımı anlamıştım. Artık sakinleşmeli, apartman ahalisini tiz çığlıklarıyla rahatsız etmemeliydi. Öfkeyle kalktım yatağımdan. Ancak bu kez çığlıklar farklıydı sanki. Benim öfkemin aksine, onun çığlıklarında öfke yoktu ki.

Ambulansın ışıklarını fark ettiğimde çığlıkların sebebini anlamaya çabalıyordum. Keşke hiç anlamasaydım. İlk kez sesi öfkeden arınmış bir şekilde yankılanıyordu apartmanda. Ben ilk kez pişmanlığın sesini duydum çığlığında.

Henüz 40 yaşında... Belli ki beklemiyordu ölümü. Ne o, ne de öfkesini bir ömür pişmanlığının ardına saklayacak olan. Çığlıklar sinirimi bozmuyordu artık. Bir insan nasıl bir anda ölebilirdi ki? Ardında böyle büyük bir pişmanlık bırakarak. Kalp krizi diyorlar ardından. Tahmin edilemeyen ölüm en acısıymış diyorlar bir de. Hangi ölüm tahmin edilebilir ki? Bilmiyorlar, belki de bilmeyi reddediyorlar. Benim gibi.

Benim bir derdim var. Buradaki birçok dertten daha ağır mıdır bilemem ama benim ölümü hatırlayamamak gibi bir derdim var. Bu yazıyı kafamı toparlamaktan aciz bir şekilde yazıyorum. Belki de bir dert olarak görülmeyecek ve kapatılacaktır. Lakin istiyorum ki, pişman olmasın kimse o'nun gibi. Büyütülen ve ölüm gerçeğinden daha ağır olmayacak tüm dertlere bir mola verilir belki... Üzgünüm keyif molası olmayacak bu. Öfkeden arınılır da pişmanlıktan uzak durulur belki.
 
Son düzenleme:
keşke öfke herzaman kontrol edilebilse ne kırgınlık olur ne küskünlük allah rahmet eylesin bunca yıl böyle bır kadını çekmenın mukafatını alır inşallah
 
Çok etkilendim.. Telafisi olmayan şeylerin pişmanlığı ne zordur.. O kadının ne yaşadığını bilmeyiz, belki kendisi de öyle yetiştirildi, belki eşine karşı affedemediği şeyler yaşadı, belki de hayal ettiği hayat bu değildi.. Sinirleri yıpranmış bir kadın şimdi nasıl başedecek bu hayatlarını, hem de üç evladı varken.. Ölümden başka her şey yalan, keşke bunu daha çok hatırlayabilsek..
 
Yazılarınızı, düşüncelerinizi çok beğeniyorum öncelikle bunu belirtmek isterim..
Bende ölümü hep düşünürüm insanları kırmamaya çok dikkat ederim, sevdiklerimle kırgın olmaya asla dayanamam çünkü 1 dakika sonrasına senet yok.
 
Cok etkilendim gözümden yaslar geldi.. Dort aylik hamileyim daha da duygusalim artik.. Ikinci evliligim ve aldatilmak bosanmak vs cok yipratti bazen eşime sebepsiz öfkeli davraniyorum.. Allahim hickimseye anlattığınız gibj bir olay yasatmasin.. Korkuyorum esime bebeğim e bisey olacak diye yada aileme.. ne bileyim garip zaten yasam ve ölüm. . Allahim kimseyi boyle acilarla sinamasin. Artik daha kontrollu sakin olmaya calisacagim herkese karsi.. teşekkürler yaziniza.
 
Ölen kişi ismini söylediğiniz zat değil. Açıkçası çok da fazla bir şey yazmak istemiyorum bu hususta. Kafam da pek yerinde değil. Sadece yazmak istedim. Teşekkürler okuyup yorumladığınız için hepinize. Belki benim kafamı allak bullak eden, telefonu elime alıp kırdığım zatlardan özür dilememe sebep olan o his sizlerde de hasıl olur diye yazdım belki de. Sebebini sorgulamak istemiyorum, uyusam toparlanırım belki de.
 
İçim düğümlendi, zaten eşimden uzaktayım birde bu yazı kahretti ama kendimede getirdi...

Rabbim sabır versin geride kalanlara, Allah rahmet eylesin ölen kişiye... AMİN.

ne zaman öleceğimiz belli değil belki bugün belki yarın, belki daha da yakın...

tek dileğim Allah'ın razı olacağı kullardan olup içimde kinden ve nefretten uzak kalmak...

umarım insanlara karşı öfkemi tutabilirim kontrol altında, zaman zaman zor olsa da başarılmayacak bir şey değil zannımca..

çok üzgünüm şuan...
 
ölüm biz insanlar icin en büyük aci ve en acimasiz gercek. her an pesimizde. saatlerimiz geri geri gidiyor ve yarin etrafimizdakilerden kim olup olmayacagini bilemiyoruz. düsünmek istemiyoruz cogu zaman, düsününce gözyaslarimiza hakim olamiyoruz belki. su üc günlük dünya bizide alip götürecek. hatirlayip; yüzümüzde hissettigimiz o soguk tokata ihtiyacimiz var aslinda, hey kendine gel diyen.. bir kalp bile kirmaya degermi be arkadasim ölüm bize bu kadar yakinken.
 
Allah rahmet etsin kuzeninizin eşine de. İlginç ve üzücü bir benzerlik dediğiniz gibi. Forumdaki hallerimden beklenmeyecek bir yazıdır bu. Neden yazdım ben de bilmiyorum. Hiçbir derdi okumak ve yorum yazmak istemedim bugün. Bir garip oldum bugün. Keşke ölüm pişmanlıklara sebep olmasa. Sanki acı yeterince kötü değilmiş gibi.
 
ailemden uzakta yasiyorum, sanki onlarsiz gecirdigim hergün bir kayip gibi, ölüm aklima gelince cok kötü oluyorum. cikip gidesim var yanlarina Allahim herkeze sabir ve dayanma gücü versin
 
pişman olduğunu nasıl anladın, ben yazarım anlarım mı diyorsun? Kimse keyfinden çıkarmaz o tiz çığlıkları , belli ki kadının ruhsal ya da şeker vb fiziksel bir hastalığı varmış, çok rahatsız edici tabi ama eminim ki onun çevresine ve sevdiklerine verdiği zarar kendisine verdiği zarar yanında devede kulak kalıyordur belki de yaşamak onun için çok zordur, bunu kimse görmediği için onu herkese kızan kötü kalpli kadının hazin sonu diye anarlar dururlar...
 

Pehey ben neredeyim siz neredesiniz? Ben o kadını suçlamıyorum ki. Bu yazı da o kadını suçlamak için yazılmadı. Pişman olduğunu süper güçlerimle değil, kadının kendi cümleleri ile anladım elbette. Kaldı ki mevzu kadının kötülüğü yahut pişmanlığı da değil. Kendi pişmanlıklarım. Bazen özneyi farklı yerlerde aramak gerekiyor sanırım. Hiç kimse kötü kalpli kadının hazin sonu demez. Lakin art niyetten arınmayı başaran her zat, bir gün bunu ben de yaşayabilirim diyebilir. Bu yüzdendir ki olayı bütün olarak ele alın. Parçalara ayırıp irdelemek, çıkarılması gereken sonuca ulaşmanızı engelleyebilir.

Edit: Ben yazar değilim.
 
Son düzenleme:
Kadının eşi öldü. Maalesef. Kusura bakmayın aşırı derecede uykusuz ve yorgun olduğumdan zihnimi toparlayıp doğru ifade edememiş olabilirim. Çok fazla yorum yapılacak bir husus da değil aslında. Gerek görülürse kapatılabilir de. Uyumam gerek başarabilirsem. İyi geceler diliyorum.
 

Neden sinirlendiniz bu kadar yazdığınız yazıya kendi çevremde gördüklerimden baktım bende.. O anladığınız cümleyi yazmadığınız için belki de ben de pişman olduğunu anlamamış oldum, ya da belki de ben kaçırdım...Sonuç olarak siz de beni yanlış anladınız o kadını suçluyorsunuz diye ben sizi suçlamadım sadece bakışlarımızda farklılıklar var bunu diyorum, siz olunca öyle düşünüyorsunuz, ben olunca 'zaten rahatsızdı şöyle bir huzurlu hayat yaşayamadı' diye ÜZÜLÜYORUM...Ruhsal rahatsızlığın engellenemez tepkiler yarattığını bildiğim için, pişman olacağını sanmıyorum 'e o da kendi derdini kendi bilir' gibi bir yorum... Art niyetli olmadığımı kanıtlamak için ek olarak son bir cümle ;
dip not olaraktan; sizden çok iyi bir yazar olur bence...
 
yanılıyor olabilirim ama yazdıklarınız o kadından ziyade kendinizle ilgiliymiş hissi verdi bana.
merak edip profilinize baktım, farklı şekilde isimlendirecek olursak hatrın sebati'ni koymuşsunuz, bu yazıyla çok baglantılı geldi;
canavar ve ölümün gerçekliginde eriyip giden zamanlar...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…