Kadın olamamak !..

Fadike

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
28 Ekim 2010
427
5
96
Diğer
Kadın olamamak! İşte şimdiki mesele bu!


Ayağında postal, omzunda boyun fıtığına davetiye çıkartan valizden hâllice bir çanta ve sokaklarda koşturan kadınlar. Sabahın acı soğuğundan gözleri yaşarmış, akşamın karanlığından biraz ürkmüş ama onu da sindirmiş…

Otobüs kuyruklarında…

Fatura – banka kuyruklarında…

Anne olanlar çocuklarının okul koridorlarında…

Kimi sigortalı, kimi sigortasız, kadrolu yada kadrosuz iş yollarında.

Ekmeğin aslanın midesinden öte artık bağırsaklarında olduğu bir zamanda kadın olmak.

“Erkek”lerin evlenirken talip olduğu kadına “işi var mı sigortası var mı” sorusuyla muhatap olunan bir zamanda kadın olmak!

Otobüslerde boş koltuk bulunca kadınları ite kaka kıvırta kıvırta boş koltuğa çöreklenen “erkek”lerin olduğu bir zamanda kadın olmak!

Boşanırken kadından nafaka talep eden “erkek”lerin nefes alıp verdiği bir dünyada kadın olmak!

Kadının çalıştığı ve evde geviş getiren kocasına sigara parası yetiştirdiği bir zamanda kadın olabilmek…

Kadının bu günkü kavgası kadın olduğunu hatırlaması…

Kaç kadın kadın olduğunun farkında?

Kadınsı zarafetin, yerini kaba, erkeksi tavırlara bıraktığı bu zamanda kadınlığı hatırlamak…

Nahif ve zarif yüz ifadelerinin yerini çatık kaşlara ve hoyrat bakışlara bıraktığı şu zamanda kadınca yaşayabilmek ne zor zanaat…

Tatlı telâşların yerini geçim derdi denilen puslu kirli ve soğuk telâşlara bıraktığı zamanda kadın olmak… Ve aynaya bakmak…

Aynada görünen; “ben neyim” sorusunu soran solgun bir surat…

“Neyim?”

“Neydim?”

Sahi, kadımdım ya!

Bir kız bebek gelmişti dünyaya… “Nur topu gibi bir kızınız oldu” seslenişinden bu güne yıllar geçmiş… Ve o nur topları bu gün en az bir meşin top sertliğinde hayata tutunma çabasında… Piçleşmiş dalların ve dikenlerin arasında dökülemeyen gözyaşlarının verdiği sızıyla yol almakta…

Sizler kadın mısınız?

Ne kadar kadınsınız?

Yoksa kadın mıydınız?

Kendinizi hatırlıyor musunuz…

Bizi bize kim unutturdu?

Betül Âşık
 
yazdıkların cok dogru arkadasım.sonuna kadar katılıyorum.ben de kendimi hiç kız cocugu yada kadın gibi hissedemedim.nazik narin olamadım.hep hırcın bişeylerin kavgasını veren güçlü durmaya calısan tuttugunu koparan biri olabilmek için sert oldum hep.yetişdiğim cevre,babam,hayat sartları vs.. ama keske kadın olabilmeyi becerebilsek ne kadar da güzel olacak.ve bunun magduriyetini yasıyorum ben zaman zaman eşim bazen bana hiç kadın gibi değilsin durusun hal ve kareketlerin erkek gibi hiç hoş değil diyor üzülüyorum içime atıyorum ama farkında olmadan yaptıgım seyler hep öyleydi cünkü ... iyi değinmişsin konun güzel
 
mükemmel bir yazı tamda günümüzü anlatıyor tüylerim diken diken oldu paylaşım için saol unuttuklarımı hatırlattı
 
Ben kadınım, süs bebeği değilim. Kuyruğa da girerim, otobüste ayakta da beklerim, ekmeğimi de kazanırım ve kendi ayaklarım üzerinde de dururum. Bunları bir erkeğe muhtaç olmamak için ve kadın olduğum için yaparım. Bir erkeğin otobüste bana yer vermemesine gocunmam, eşit haklara sahibiz nasıl olsa, bir erkeğin yaptığını bende yapabilirim, ayakta durabilirim. İçselleştirdiğimiz kadının narin, naif olma durumu bana süs bebeği olmayı çağrıştırıyor. Bir kadın asıl ne zaman kadın olur biliyor musunuz? Kendi başına ayakta durmayı başardığı zaman. Evlenip el üstünde tutulup, "kadınım benim" denildiği zaman değil.
 

sözlerinin hepsine katılıyorum,hiçbir zaman için naif,narin ,erkeğe muhtaç,süs bebeği gibi bir kadın olmak istemedim.
 


Bu yazıdan bunumu çıkardınız ? Size göre erkek tarafından maddi manevi sömürülen, hem mükemmel anne, hem mükemmel eş, hemde iş kadını olmak zorunda olan kadın ne kadar özgür olabiliyor? Yada özgürlük bumu sizin anlayışınıza göre?
 

"Bu yazıdan bunu mu çıkardınız" da ne demek? Ben kadınlık hakkında kendi fikrimi söyledim. Bir erkeğin kurbanı olmayın diyorum. Mükemmel bir eş, mükemmel bir ev kadını olun demiyorum zaten. Bunun tam tersini söylüyorum. SİZİN ANLADIĞINIZIN TAM TERSİNİ SÖYLÜYORUM. Benim düşüncemi anlasaydınız zaten böyle garip bir soru sormazdınız. Öncelikle bir kadın kendi özgürlüğünü ve kendi menfaatini düşünmelidir diyorum. Neyse anlamak isteyen, beni en güzel yerinden anlamıştır.
 
Şöyle bir şey var eskiden kadınlar hiç çalışmıyordu erkeğe muthaçtı her yönüyle o zaman da sömürüyorlardı. Zamanla ayaklarımızın üstünde durmaya başladık ama bir yandan da evimizin kadını çocuklarımızın anası her şeye yetişme çabası içinde olan süper kadın olmak istiyoruz. Çünkü bizden bir önceki nesil yani bizim annelerimiz anneannelerimiz erkeklere padişah mualmelesi yapıp büyüttü şu andaki çalışan kadınlar bunun ceremesini çekiyor hem dışarda çalışıyor geliyor bir de evde eski düzenin mantığında aynen full tempo evde çalışıyor işte bu da sömürülmek ama farklı bir yönden ama zamanla biz ve bizden sonraki nesilin kadınları erkek çocuklarımızı bu tarz rahat düşkün yetişmeyerek çalışan ayakları ütünde duran kadınların sömürülmesini engelleyeceğiz gibi bunlar bir anda olacak şeyler değil olay zihniyet değişikliği çünkü bu da haliyle 2-3 nesili birden kapsıyor. Çalışan bir annenin çocuğu olan erkeklere bakın mesela çoğu daha çok sorumluluk sahibi oluyor devamlı anneleri yanında yok çünkü bir şeyleri kendileri de yapmaya gayret gösteriyor her şeyi kadınlardan beklememeyi öğreniyorlar. Bu da dediğim gibi zamanla kazanılacak bir davranış olacak.
 

Söylediklerinizde çok haklısınız. Annelerin erkek çocuklarını paşa gibi yetiştirmeleri tabi ki bu duruma önayak. E zaten toplum olarak atarekiyi içselleştirmişiz. Kadın, erkek, çocuk hep bu zihniyete hizmet ediyor. Geçtiğimiz günlerde bir oyuncak mağazasının vitrini gözüme çarptı. Vitrinin bir kısmı günümüz ev eşyalarının mini halleri ile dizayn edilmiş; mutfak, banyo, oturma odası ve bu bölümlere ait eşyalar. Hepsi 'kadın' a özgü 'pembe' renk ve tonları şeklinde ve çekicilikleri de bir o kadar fazlaydı. Vitrinin diğer kısmı ise; silahlar, arabalar, zeka oyunları vs. şeklindeydi. Dediğiniz gibi kuşaklar değiştikçe, bilinçli nesil çoğaldıkça, kadına verilen değer veya erkeğin pozitif ayrımcılığı son bulacak mı, pek bilinmez. Umarım bu düşünce bir ütopya olarak kalmaz.
 


Ağzınıza sağlık aslında yazının ana fikride bu kadınlar iş hayatına atılarak özgürleşiyor ayakları üzerinde duruyor evet ama bin parçaya bölünüyor, evde hala gönüllü köle.. Yukarda bir arkada şöyle olsun böyle olsun demiş ben evli değilim , ama evli ve çocuklu kadınlara sormak lazım öyle kolaymı yüzyıllardır süren adaletsizliği değiştirmek ??
 
Bana çok boş geldi bu yazı, kadın olmak engelli olmak gibi birşey mi ki, kuyruğa giremesinler, otobüste ayakta bekleyemesinler, çalışıp kendi paralarını kazanamasınlar. Bir de çevremdeki çoğu kadın ya okuyan ya da iyi pozisyonlarda çalışıp iyi paralar kazananlar kadınlar hiçbirisinin evlenirken maaşından sözedildiğini ya da boşanırken nafaka verdiğini duymadım. Kadının ekonomik özgürlüğünü kazanması, birey olması, neden aşağılayıcı bir şeymiş gibi geliyor ki bazılarınıza?
 

Daha güzel anlatılamaz.... Tek kelimeyle harika
 

Aslında ironi yapılmış. Hepsini yapabiliyoruz, tüm bunları yaparken de kadın olduğumuzu unutabiliyoruz
 
Erkeklerle eşitiz ya da eşit olmalıyız ama aynı değiliz..Bizler hem duygusal açıdan hem biyolojik açıdan daha narin yaradılıştayız bu bir gerçek ve ben açıkçası otobüste yer verilmesini isterim şahsen adet günlerimde hiç de ayakta duracak halde olmuyorum ki ben o günlerde de okula gidiyorum kursa gidiyorum yoruluyorum, bu sadece birine örnek..Aynı yapıya sahip değiliz işte ona rağmen eğer biz bazı şeylere bu kadar uğraşıyorsak hem çalışmak, hem evi çekip çevirmek, çocuğa bakmak ,erkek de sadece ve sadece çalışıp işe gidip geliyorsa ben bunu sorgulamalıyım..Eşitlik nerede?? Ama kadın zayıf demek de değildir bu bir kadının hele ki çocuğu olduktan sonra erkekten çok daha güçlü olduğunu kabul etmek lazım.Yaşam mücadelesi açısından kesinlikle erkeklerden güçlüyüz..
 

Bırakın otobüste yeri , kapımızı açmayı erkek kendi işini kendi yapsa kadın yine bir nebze rahatlayacak.. Yani gölge etmeseler yeter
 

ttaabi bunlar bize görev adledildiğinden, bize hayat arkadaşlarımız yardımcı olmuyorlar. Seninde dediğin gibi erkeklerden daha güçlüyüz. Onlar iş yerlerinde bedenen, beynen yoruluyorlarsa, biz işte ve evde 4 katını yaşıyoruz hepsi bir arada olarak :))
 

Eğer bir kadın güçlü ve özgürse mükemmel eş ,mükemmel anne,iyi bir iş kadını olup olmamayı kendi seçebilecektir zaten.Zorunda olmaz.Ama bunun için para kazanacak,iş peşinde koşacak.Banka kuyruğunda sıra da bekleyecek otobüste ayakta da kalacak.(yazıda otobüste yer verilmeme kısmı zaten neresinden tutsan elde kalır).Öyle bedavadan olmaz özgürlük.Bedava ,uğraş verilmeden olursa da özgürlük olmaz, lütuf olur onun adı.
 


İyi hoşta herşeyi ben yapacaksam neden hayatımda bir erkek olsun ki? Ben ona hizmet etmek için gelmedim dünyayaa...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…