bak daha hiçbir şeyi okumadan ilk cümlene cevap vereyim kim doğru okuyor kur-anı tartışalım...donanımın olmadığından tartışmaya dahi girip diğer cümlelerini okumayı uygun bulmuyorum
Sedom halkı dünyada daha önce kimsenin yapmadığı sapık işleri, ahlaksızlıkları yapıyor, eşcinsel davranışlarda bulunuyor, azgınlıkta birbirleriyle yarış ediyorlardı.
Hz. Lût, "âlemlerden hiç kimsenin sizden önce yapmadığı hayasızlığı mı yapıyorsunuz? Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz, doğrusu çok aşırı giden bir milletsiniz" (el-A'raf, 7/80-81); "evet, siz cahil bir milletsiniz" (en-Neml, 27/55); "yol kesiyor ve toplantılarınızda fena şeyler yapmıyor musunuz?" (el-Ankebût, 29/29) diyerek onları doğru yola davet etti, içinde bulundukları delâlet ve cehaletten kurtarmağa çalıştı.
Bunun üzerine kavmi de ona cevaben. "Ey Lût! Bu sözlerinden vazgeçmezsen, mutlaka kovulacaksın" (eş-Şuara, 26/167). Doğru sözlü isen bize Allah'ın azabını getir" (el-Ankebût, 29/29) diyerek Hz. Lût ve kendisine inananlarla alay ettiler ve şehirden çıkarmak istediler (el-A'raf, 7/82), Lût Peygamber, kavminin azgınlıklarına karşı Allah'tan yardım istedi. "Rabb'im şu bozguncu kavme karşı bana yardım et" (el-Ankebut, 29/30); "Rabb'im, beni ve ailemi bunların yaptıklarından kurtar" (eş-Şuara, 25/169) diye dua etti
Bunun üzerine Allahü Teâlâ, Hz. Lût'un öğütlerine ve davetine uymayan kavmini yok etmek üzere "elçiler" (melekler) görevlendirdi. Melekler, önce Hz. İbrahim (a.s)'a uğradılar ve orada Hz. Lût'un kavmini cezalandırmak üzere geldiklerini söylediler. "Biz şüphesiz suçlu bir millete gönderildik. Lût'un ailesi (Hz. Lût'a inananlar) bunun dışındadır.
Karısı hariç hepsini kurtaracağız. Karısının geride kalanlardan olmasını gerekli bulduk" (el-Hicr,15/58-60). "Biz bu kasaba halkını yok edeceğiz, çünkü oranın halkı zalim kimselerdir. İbrahim: "Ama Lût oradadır" dedi. Elçiler (melekler): "Biz orada olanları daha iyi biliriz, onu ve geride kalanlardan olacak karısı dışında ailesini kurtaracağız" dediler" (el-Ankebût, 29/31-32).
Melekler, Hz. İbrahim'den ayrıldıktan sonra Hz. Lût'un bulunduğu Sedom şehrine geldiler. Melekler gelince, Hazreti Lût onları tanıyamadı. Melekler ona. "Biz sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik, sana gerçekle geldik.
Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz" (el-Hicr, 15/63-64) diyerek kendilerini tanıttılar. Melekler geldiğinde Hazreti Lût çok sıkıldı. "Bu çetin bir gündür" (Hûd 11/77) dedi.
Sıkılma sebebi, melekleri insan zannetmesi idi. Çünkü melekler genç ve yakışıklı erkekler suretinde gelmişlerdi. Hz. Lût, kavminin yaptığı ahlâksız hareketleri ve kötü huylarını biliyordu. Korkusu bundandı. Misafirlerin geldiğini duyan "şehir halkı sevinerek geldiler" (el-Hicr, 15/67).
"Lût'un konukları olan melekleri elde etmeye (onlara tecavüz etmeye) kalkıştılar" (el-Kamer, 54/37). "Hz. Lût onlara: "Bunlar benim konuklarımdır; onlara karşı beni rüsvay etmeyin. Allah'tan korkun, beni utandırmayın" dedi" (el-Hicr, 15/68-69).
Misafirlere dokunulmaması için. Ey milletim işte bunlar benim kızlarım, onlar sizin için daha temizdir (size nikahlayabilirim). Konuklarımın önünde beni rezil etmeyin. İçinizde aklı başında kimse yok mudur? dedi" (Hûd, 11/78).
Sedom halkı sapıklıktan başka bir şey düşünmüyordu. "Andolsun ki senin kızlarınla bir işimiz olmadığını biliyorsun: Doğrusu ne istediğimizin farkındasın" (Hûd, 11/79) diyerek bunu reddettiler.
Hz. Lût, bu defa: "Keşki size yetecek bir kuvvetim olsa ve ya sağlam bir yere sığınsam" dedi (Hud, 11/80). Hz. Lût iyice sıkılmıştı. Bunun üzerine melekler; "Ey Lût! Biz rabbinin elçileriyiz, onlar sana ilişemeyecekler" (Hûd, 11/81) diyerek kimliklerini açıkladılar ve onu teselli ettiler.
Artık Allah Teâlâ'nın Lût kavmine takdir ettiği azabın vakti gelmişti. Melekler, Hazreti Lûta: "Geceleyin bir ara, ailenle beraber yola çık. Karının dışında kimse geri kalmasın. Doğrusu onların başına gelenler onun başına da gelecektir.
Vadeleri gün doğana kadardır. Gün doğması yakın değil mi?" (Hîd, 11/81). "Bu kasaba halkının yaptıkları yolsuzluklardan ötürü gökten elbette bir azap indireceğiz" (el-Ankebût, 29/34).
Sabahleyin Sedom müthiş bir zelzele ile sarsıldı. Halkın üzerine kime isabet edeceği yazılı taşlar yağdırıldı. Böylece ahlâksızlıklarının cezasını görmüş oldular (Abdulfettah Tabbara, Ma'al Enbiya' Fil-Kur'an, s, 142-146; Muhammed Ahmed Cad, Kısasu'l-Kur'ân, 68-76).
Bundan sonrası da Kur'an-ı Kerim'de şöyle anlatılır: "Buyurduğumuz gelince oraların altını üstüne getirdik; üzerine de Rabbinin katından işaretli olarak yığın yığın sert taş yağdırdık. Bunlar zalimlerden hiç bir zaman uzak olmayacaktır" (Hûd, 11/82-83).
"Tanyeri ağarırken çığlık onları yakalayıverdi. Memleketlerini alt üst ettik; üzerlerine sert taş yağdırdık. Bunda, görebilen insanlar için ibretler vardır. O şehrin kalıntıları işlek yollar üzerinde hâlâ durmaktadır. Bunda inananlar için ibret vardır" (el-Hicr, 15/73-77).
"Bunun üzerine onu (Lût'u) ve ailesini kurtardık. Yalnız karısının geride kalanlardan olmasını gerekli bulduk. Geride kalanların üzerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılan, fakat yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötü idi" (en-Neml, 27/57-59).
"Andolsun ki, sabah erken, önü alınmaz bir azab başlarına geldi. Âzabımı ve uyarılarımı dinlememenin sonucunu tadın" dedik (el-Kamer, 54/38-39).
Görüldüğü gibi, Lût'un kıssasındaki en büyük özellik onun eşcinsellikle yaptığı mücadeledir. Eşcinsellik İslâm'da en büyük günahlar arasındadır. Eşcinselliğe livata * yada lûtilik * denmesi, bu çirkin fiili ilk olarak bu kavmin işlemesinden dolayıdır.
Yine görüldüğü gibi Kur'an-ı Kerim, bu iğrenç fiili yapanları kınamakta ve faillerinin dünya ve ahirette büyük azap göreceklerini ifade etmektedir.
şimdi kur-an'ı kerimi bir daha oku öyle tartışalım ..sonraki cümlelerini okumayı bile düşünmüyorum an itibariyle..donanımlı kişilerle tartışmayı tercih ediyorum.
bide kendinden emin ben Müslümanım gitte kur-an oku diyor ya işte o zaman bir tebessüm beliriyor dudaklarımda girme cahille münakaşaya......sözü sıralanıyor ardardaAnlatsan tesiri yok, sussan gönül razı değil di mi? Boşver, sen ne kadar yazilani desen de, önlerine koysan da muhakkak icinden bir bahane bulacaklardir. Yok tercume hatasi, yok bilmem ne falan filan diye..
bak daha hiçbir şeyi okumadan ilk cümlene cevap vereyim kim doğru okuyor kur-anı tartışalım...donanımın olmadığından tartışmaya dahi girip diğer cümlelerini okumayı uygun bulmuyorum
Sedom halkı dünyada daha önce kimsenin yapmadığı sapık işleri, ahlaksızlıkları yapıyor, eşcinsel davranışlarda bulunuyor, azgınlıkta birbirleriyle yarış ediyorlardı.
Hz. Lût, "âlemlerden hiç kimsenin sizden önce yapmadığı hayasızlığı mı yapıyorsunuz? Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz, doğrusu çok aşırı giden bir milletsiniz" (el-A'raf, 7/80-81); "evet, siz cahil bir milletsiniz" (en-Neml, 27/55); "yol kesiyor ve toplantılarınızda fena şeyler yapmıyor musunuz?" (el-Ankebût, 29/29) diyerek onları doğru yola davet etti, içinde bulundukları delâlet ve cehaletten kurtarmağa çalıştı.
Bunun üzerine kavmi de ona cevaben. "Ey Lût! Bu sözlerinden vazgeçmezsen, mutlaka kovulacaksın" (eş-Şuara, 26/167). Doğru sözlü isen bize Allah'ın azabını getir" (el-Ankebût, 29/29) diyerek Hz. Lût ve kendisine inananlarla alay ettiler ve şehirden çıkarmak istediler (el-A'raf, 7/82), Lût Peygamber, kavminin azgınlıklarına karşı Allah'tan yardım istedi. "Rabb'im şu bozguncu kavme karşı bana yardım et" (el-Ankebut, 29/30); "Rabb'im, beni ve ailemi bunların yaptıklarından kurtar" (eş-Şuara, 25/169) diye dua etti
Bunun üzerine Allahü Teâlâ, Hz. Lût'un öğütlerine ve davetine uymayan kavmini yok etmek üzere "elçiler" (melekler) görevlendirdi. Melekler, önce Hz. İbrahim (a.s)'a uğradılar ve orada Hz. Lût'un kavmini cezalandırmak üzere geldiklerini söylediler. "Biz şüphesiz suçlu bir millete gönderildik. Lût'un ailesi (Hz. Lût'a inananlar) bunun dışındadır.
Karısı hariç hepsini kurtaracağız. Karısının geride kalanlardan olmasını gerekli bulduk" (el-Hicr,15/58-60). "Biz bu kasaba halkını yok edeceğiz, çünkü oranın halkı zalim kimselerdir. İbrahim: "Ama Lût oradadır" dedi. Elçiler (melekler): "Biz orada olanları daha iyi biliriz, onu ve geride kalanlardan olacak karısı dışında ailesini kurtaracağız" dediler" (el-Ankebût, 29/31-32).
Melekler, Hz. İbrahim'den ayrıldıktan sonra Hz. Lût'un bulunduğu Sedom şehrine geldiler. Melekler gelince, Hazreti Lût onları tanıyamadı. Melekler ona. "Biz sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik, sana gerçekle geldik.
Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz" (el-Hicr, 15/63-64) diyerek kendilerini tanıttılar. Melekler geldiğinde Hazreti Lût çok sıkıldı. "Bu çetin bir gündür" (Hûd 11/77) dedi.
Sıkılma sebebi, melekleri insan zannetmesi idi. Çünkü melekler genç ve yakışıklı erkekler suretinde gelmişlerdi. Hz. Lût, kavminin yaptığı ahlâksız hareketleri ve kötü huylarını biliyordu. Korkusu bundandı. Misafirlerin geldiğini duyan "şehir halkı sevinerek geldiler" (el-Hicr, 15/67).
"Lût'un konukları olan melekleri elde etmeye (onlara tecavüz etmeye) kalkıştılar" (el-Kamer, 54/37). "Hz. Lût onlara: "Bunlar benim konuklarımdır; onlara karşı beni rüsvay etmeyin. Allah'tan korkun, beni utandırmayın" dedi" (el-Hicr, 15/68-69).
Misafirlere dokunulmaması için. Ey milletim işte bunlar benim kızlarım, onlar sizin için daha temizdir (size nikahlayabilirim). Konuklarımın önünde beni rezil etmeyin. İçinizde aklı başında kimse yok mudur? dedi" (Hûd, 11/78).
Sedom halkı sapıklıktan başka bir şey düşünmüyordu. "Andolsun ki senin kızlarınla bir işimiz olmadığını biliyorsun: Doğrusu ne istediğimizin farkındasın" (Hûd, 11/79) diyerek bunu reddettiler.
Hz. Lût, bu defa: "Keşki size yetecek bir kuvvetim olsa ve ya sağlam bir yere sığınsam" dedi (Hud, 11/80). Hz. Lût iyice sıkılmıştı. Bunun üzerine melekler; "Ey Lût! Biz rabbinin elçileriyiz, onlar sana ilişemeyecekler" (Hûd, 11/81) diyerek kimliklerini açıkladılar ve onu teselli ettiler.
Artık Allah Teâlâ'nın Lût kavmine takdir ettiği azabın vakti gelmişti. Melekler, Hazreti Lûta: "Geceleyin bir ara, ailenle beraber yola çık. Karının dışında kimse geri kalmasın. Doğrusu onların başına gelenler onun başına da gelecektir.
Vadeleri gün doğana kadardır. Gün doğması yakın değil mi?" (Hîd, 11/81). "Bu kasaba halkının yaptıkları yolsuzluklardan ötürü gökten elbette bir azap indireceğiz" (el-Ankebût, 29/34).
Sabahleyin Sedom müthiş bir zelzele ile sarsıldı. Halkın üzerine kime isabet edeceği yazılı taşlar yağdırıldı. Böylece ahlâksızlıklarının cezasını görmüş oldular (Abdulfettah Tabbara, Ma'al Enbiya' Fil-Kur'an, s, 142-146; Muhammed Ahmed Cad, Kısasu'l-Kur'ân, 68-76).
Bundan sonrası da Kur'an-ı Kerim'de şöyle anlatılır: "Buyurduğumuz gelince oraların altını üstüne getirdik; üzerine de Rabbinin katından işaretli olarak yığın yığın sert taş yağdırdık. Bunlar zalimlerden hiç bir zaman uzak olmayacaktır" (Hûd, 11/82-83).
"Tanyeri ağarırken çığlık onları yakalayıverdi. Memleketlerini alt üst ettik; üzerlerine sert taş yağdırdık. Bunda, görebilen insanlar için ibretler vardır. O şehrin kalıntıları işlek yollar üzerinde hâlâ durmaktadır. Bunda inananlar için ibret vardır" (el-Hicr, 15/73-77).
"Bunun üzerine onu (Lût'u) ve ailesini kurtardık. Yalnız karısının geride kalanlardan olmasını gerekli bulduk. Geride kalanların üzerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılan, fakat yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötü idi" (en-Neml, 27/57-59).
"Andolsun ki, sabah erken, önü alınmaz bir azab başlarına geldi. Âzabımı ve uyarılarımı dinlememenin sonucunu tadın" dedik (el-Kamer, 54/38-39).
Görüldüğü gibi, Lût'un kıssasındaki en büyük özellik onun eşcinsellikle yaptığı mücadeledir. Eşcinsellik İslâm'da en büyük günahlar arasındadır. Eşcinselliğe livata * yada lûtilik * denmesi, bu çirkin fiili ilk olarak bu kavmin işlemesinden dolayıdır.
Yine görüldüğü gibi Kur'an-ı Kerim, bu iğrenç fiili yapanları kınamakta ve faillerinin dünya ve ahirette büyük azap göreceklerini ifade etmektedir.
şimdi kur-an'ı kerimi bir daha oku öyle tartışalım ..sonraki cümlelerini okumayı bile düşünmüyorum an itibariyle..donanımlı kişilerle tartışmayı tercih ediyorum.
bence de muhattap olmayalım ,Zira yaşadığımız ve algıladığımız din çok farklı,sen hakaret yolunu seçiyorsun ben sana açıklama yolunu seçiyorum..sen ezberlerini dile getiriyorsun ben sana ayetlerle açıklama yapıyorum..Google'da ilk bulduğun kıytırık siteden kopyala-yapıştır yaptığında yobazlığınız ve Kuran'ı saptırmışlığınız değişmiyor elbette. Bir de bu cehaletine rağmen utanmazca saldırgan ve ukalasın. Dediğim gibi, düşük tekamüllü insanları muhatap almayı tercih etmiyorum. Ama eğer herhangi bir yerde, herhangi bir insanın özgürlüğünü, sadece laflarınızla dahi olsa kısıtlamaya kalkarsanız, o hastalıklı fikirlerinizin karşısında bulacağınız çok güçlü ve sağlıklı bir kitle olacaktır.
Ben şimdi yobazlarla daha fazla zaman kaybetmek yerine gideyim önce biraz zikir çekeyim, duamı edeyim (her gün yaparım bunları), sonra da sünnetsiz, hristiyan bir erkekle sevişeyim (bunu da hemen hemen her gün yaparım ^^). Bakarsınız canım ister, bir de kadınla sevişmeyi denerim.
Siz de burada insanların özgürlüklerine müdahale etme cüretini kendinde bulunan hastalıklı zihniyetlerinizle tepinin durun, yalnız çok sesiniz çıkmasın, özgürlük alanımızı gasp etmesin o çirkin sesleriniz. Çünkü sizin o hastalıklı kültürünüz, o yarım yamalak algınız yüzünden bugün hala eşcinseller türlü çeşitli hakarete, tacize, tecavüze hatta cinayete maruz kalıyorlar. Travestiler dayak yiyorlar, öldürülüyorlar.
İşin komiği de, kocalarınız, babalarınız, kardeşleriniz, trans ya da hetero seks işçilerine, eşcinsel seks işçilerine para ödeyip onların altına yatıp sizleri de meta gibi evlere hapsettiği halde utanmadan ikiyüzlü bir sözde ahlak anlayışıyla bıdır bıdır zırvalamakta beis görmüyorsunuz.
Sizi daha fazla muhatap alamayacağım. ALLAH HEPİNİZİ ISLAH ETSİN ama biraz zor olacak gibi görünüyor çünkü şu benim saksı çiçeğimin bile ne yazık ki sizden daha yüksek tekamülü ve evreni doğru algılama kapasitesi var.
Ben genital bölgelerinizi Kuran'ı okumak için değil de, orgazm olmak için kullanmanızı önereceğim size. O zaman işte Kuran'ı böyle eğip büküp sapkınlaştırarak Kuran'da o bas bas lanetlenen münafıklardan, gerçek manayı kaybeden putperestlerden olmazsınız. Ben size gülemedim bile, çok üzüldüm ve acıdım sadece. Müslümanlığın adını ağzına almaya hakkınız yok.
gereken cevabı aldı arkadaşım boş yere polemiğe girmeyeceksin,sinirlerini de gereksiz yere bozmayacaksın selametle inşallahSen sadece terbiyesizsin.. biz Kur'ani genital bolgemizle okumuyoruz. Sen galiba bi tek oraya odaklanmissin. Bütün konularinda sevismek sevisme sevisiyorum sevistim bla bla bla....
Bizim zekamiz farkli seylere de calisiyor cok şükür. Hayatta sevismekten baska seyler de var. E tabi yapabilene ve anlayabilene.. Kadini metalastiran senin zihniyetindir. Bi gün de faydali seylerden bahset. Kadin sadece sevismek icin yoktur.
Sen böyle düşünürsen karsindaki de öyle düşünür.buyur sen git zikir çek. Ben ve benim gibiler namaz kilmayi tercih eder. Ha sonra da zina edersin. Ama bence ilk once zina sonra zikir malum gunah işle işle sonra da hooooop tövbe
Allahü Teala Hazretleri seni islah etsin.Google'da ilk bulduğun kıytırık siteden kopyala-yapıştır yaptığında yobazlığınız ve Kuran'ı saptırmışlığınız değişmiyor elbette. Bir de bu cehaletine rağmen utanmazca saldırgan ve ukalasın. Dediğim gibi, düşük tekamüllü insanları muhatap almayı tercih etmiyorum. Ama eğer herhangi bir yerde, herhangi bir insanın özgürlüğünü, sadece laflarınızla dahi olsa kısıtlamaya kalkarsanız, o hastalıklı fikirlerinizin karşısında bulacağınız çok güçlü ve sağlıklı bir kitle olacaktır.
Ben şimdi yobazlarla daha fazla zaman kaybetmek yerine gideyim önce biraz zikir çekeyim, duamı edeyim (her gün yaparım bunları), sonra da sünnetsiz, hristiyan bir erkekle sevişeyim (bunu da hemen hemen her gün yaparım ^^). Bakarsınız canım ister, bir de kadınla sevişmeyi denerim.
Siz de burada insanların özgürlüklerine müdahale etme cüretini kendinde bulunan hastalıklı zihniyetlerinizle tepinin durun, yalnız çok sesiniz çıkmasın, özgürlük alanımızı gasp etmesin o çirkin sesleriniz. Çünkü sizin o hastalıklı kültürünüz, o yarım yamalak algınız yüzünden bugün hala eşcinseller türlü çeşitli hakarete, tacize, tecavüze hatta cinayete maruz kalıyorlar. Travestiler dayak yiyorlar, öldürülüyorlar.
İşin komiği de, kocalarınız, babalarınız, kardeşleriniz, trans ya da hetero seks işçilerine, eşcinsel seks işçilerine para ödeyip onların altına yatıp sizleri de meta gibi evlere hapsettiği halde utanmadan ikiyüzlü bir sözde ahlak anlayışıyla bıdır bıdır zırvalamakta beis görmüyorsunuz.
Sizi daha fazla muhatap alamayacağım. ALLAH HEPİNİZİ ISLAH ETSİN ama biraz zor olacak gibi görünüyor çünkü şu benim saksı çiçeğimin bile ne yazık ki sizden daha yüksek tekamülü ve evreni doğru algılama kapasitesi var.
Vah vahhh dilerim O Yüce Rabbim seni islah eder bu ne cürretBen genital bölgelerinizi Kuran'ı okumak için değil de, orgazm olmak için kullanmanızı önereceğim size. O zaman işte Kuran'ı böyle eğip büküp sapkınlaştırarak Kuran'da o bas bas lanetlenen münafıklardan, gerçek manayı kaybeden putperestlerden olmazsınız. Ben size gülemedim bile, çok üzüldüm ve acıdım sadece. Müslümanlığın adını ağzına almaya hakkınız yok.
ahaa KAFAYI YİYEN BİRİ DAHAA 19 yaşındaki kızamı veriyon bu aklıı ..Ne güzel ki aşık olabildiğiniz bir insan bulmuşsunuz. Sizin cinsel yöneliminize "lezbiyenlik" deniyor ve ifade ettiğinize göre "butch" kadınlardan hoşlanıyorsunuz. Dediğim gibi, bu mesajınıza verilebilecek tek cevap: sevdiğiniz, aşık olduğunuz için sizin adınıza çok mutluyum, bu dünyadaki en güzel duygu aşk.
İŞTE BUDUR SON NOKTAAAbak daha hiçbir şeyi okumadan ilk cümlene cevap vereyim kim doğru okuyor kur-anı tartışalım...donanımın olmadığından tartışmaya dahi girip diğer cümlelerini okumayı uygun bulmuyorum
Sedom halkı dünyada daha önce kimsenin yapmadığı sapık işleri, ahlaksızlıkları yapıyor, eşcinsel davranışlarda bulunuyor, azgınlıkta birbirleriyle yarış ediyorlardı.
Hz. Lût, "âlemlerden hiç kimsenin sizden önce yapmadığı hayasızlığı mı yapıyorsunuz? Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz, doğrusu çok aşırı giden bir milletsiniz" (el-A'raf, 7/80-81); "evet, siz cahil bir milletsiniz" (en-Neml, 27/55); "yol kesiyor ve toplantılarınızda fena şeyler yapmıyor musunuz?" (el-Ankebût, 29/29) diyerek onları doğru yola davet etti, içinde bulundukları delâlet ve cehaletten kurtarmağa çalıştı.
Bunun üzerine kavmi de ona cevaben. "Ey Lût! Bu sözlerinden vazgeçmezsen, mutlaka kovulacaksın" (eş-Şuara, 26/167). Doğru sözlü isen bize Allah'ın azabını getir" (el-Ankebût, 29/29) diyerek Hz. Lût ve kendisine inananlarla alay ettiler ve şehirden çıkarmak istediler (el-A'raf, 7/82), Lût Peygamber, kavminin azgınlıklarına karşı Allah'tan yardım istedi. "Rabb'im şu bozguncu kavme karşı bana yardım et" (el-Ankebut, 29/30); "Rabb'im, beni ve ailemi bunların yaptıklarından kurtar" (eş-Şuara, 25/169) diye dua etti
Bunun üzerine Allahü Teâlâ, Hz. Lût'un öğütlerine ve davetine uymayan kavmini yok etmek üzere "elçiler" (melekler) görevlendirdi. Melekler, önce Hz. İbrahim (a.s)'a uğradılar ve orada Hz. Lût'un kavmini cezalandırmak üzere geldiklerini söylediler. "Biz şüphesiz suçlu bir millete gönderildik. Lût'un ailesi (Hz. Lût'a inananlar) bunun dışındadır.
Karısı hariç hepsini kurtaracağız. Karısının geride kalanlardan olmasını gerekli bulduk" (el-Hicr,15/58-60). "Biz bu kasaba halkını yok edeceğiz, çünkü oranın halkı zalim kimselerdir. İbrahim: "Ama Lût oradadır" dedi. Elçiler (melekler): "Biz orada olanları daha iyi biliriz, onu ve geride kalanlardan olacak karısı dışında ailesini kurtaracağız" dediler" (el-Ankebût, 29/31-32).
Melekler, Hz. İbrahim'den ayrıldıktan sonra Hz. Lût'un bulunduğu Sedom şehrine geldiler. Melekler gelince, Hazreti Lût onları tanıyamadı. Melekler ona. "Biz sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik, sana gerçekle geldik.
Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz" (el-Hicr, 15/63-64) diyerek kendilerini tanıttılar. Melekler geldiğinde Hazreti Lût çok sıkıldı. "Bu çetin bir gündür" (Hûd 11/77) dedi.
Sıkılma sebebi, melekleri insan zannetmesi idi. Çünkü melekler genç ve yakışıklı erkekler suretinde gelmişlerdi. Hz. Lût, kavminin yaptığı ahlâksız hareketleri ve kötü huylarını biliyordu. Korkusu bundandı. Misafirlerin geldiğini duyan "şehir halkı sevinerek geldiler" (el-Hicr, 15/67).
"Lût'un konukları olan melekleri elde etmeye (onlara tecavüz etmeye) kalkıştılar" (el-Kamer, 54/37). "Hz. Lût onlara: "Bunlar benim konuklarımdır; onlara karşı beni rüsvay etmeyin. Allah'tan korkun, beni utandırmayın" dedi" (el-Hicr, 15/68-69).
Misafirlere dokunulmaması için. Ey milletim işte bunlar benim kızlarım, onlar sizin için daha temizdir (size nikahlayabilirim). Konuklarımın önünde beni rezil etmeyin. İçinizde aklı başında kimse yok mudur? dedi" (Hûd, 11/78).
Sedom halkı sapıklıktan başka bir şey düşünmüyordu. "Andolsun ki senin kızlarınla bir işimiz olmadığını biliyorsun: Doğrusu ne istediğimizin farkındasın" (Hûd, 11/79) diyerek bunu reddettiler.
Hz. Lût, bu defa: "Keşki size yetecek bir kuvvetim olsa ve ya sağlam bir yere sığınsam" dedi (Hud, 11/80). Hz. Lût iyice sıkılmıştı. Bunun üzerine melekler; "Ey Lût! Biz rabbinin elçileriyiz, onlar sana ilişemeyecekler" (Hûd, 11/81) diyerek kimliklerini açıkladılar ve onu teselli ettiler.
Artık Allah Teâlâ'nın Lût kavmine takdir ettiği azabın vakti gelmişti. Melekler, Hazreti Lûta: "Geceleyin bir ara, ailenle beraber yola çık. Karının dışında kimse geri kalmasın. Doğrusu onların başına gelenler onun başına da gelecektir.
Vadeleri gün doğana kadardır. Gün doğması yakın değil mi?" (Hîd, 11/81). "Bu kasaba halkının yaptıkları yolsuzluklardan ötürü gökten elbette bir azap indireceğiz" (el-Ankebût, 29/34).
Sabahleyin Sedom müthiş bir zelzele ile sarsıldı. Halkın üzerine kime isabet edeceği yazılı taşlar yağdırıldı. Böylece ahlâksızlıklarının cezasını görmüş oldular (Abdulfettah Tabbara, Ma'al Enbiya' Fil-Kur'an, s, 142-146; Muhammed Ahmed Cad, Kısasu'l-Kur'ân, 68-76).
Bundan sonrası da Kur'an-ı Kerim'de şöyle anlatılır: "Buyurduğumuz gelince oraların altını üstüne getirdik; üzerine de Rabbinin katından işaretli olarak yığın yığın sert taş yağdırdık. Bunlar zalimlerden hiç bir zaman uzak olmayacaktır" (Hûd, 11/82-83).
"Tanyeri ağarırken çığlık onları yakalayıverdi. Memleketlerini alt üst ettik; üzerlerine sert taş yağdırdık. Bunda, görebilen insanlar için ibretler vardır. O şehrin kalıntıları işlek yollar üzerinde hâlâ durmaktadır. Bunda inananlar için ibret vardır" (el-Hicr, 15/73-77).
"Bunun üzerine onu (Lût'u) ve ailesini kurtardık. Yalnız karısının geride kalanlardan olmasını gerekli bulduk. Geride kalanların üzerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılan, fakat yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötü idi" (en-Neml, 27/57-59).
"Andolsun ki, sabah erken, önü alınmaz bir azab başlarına geldi. Âzabımı ve uyarılarımı dinlememenin sonucunu tadın" dedik (el-Kamer, 54/38-39).
Görüldüğü gibi, Lût'un kıssasındaki en büyük özellik onun eşcinsellikle yaptığı mücadeledir. Eşcinsellik İslâm'da en büyük günahlar arasındadır. Eşcinselliğe livata * yada lûtilik * denmesi, bu çirkin fiili ilk olarak bu kavmin işlemesinden dolayıdır.
Yine görüldüğü gibi Kur'an-ı Kerim, bu iğrenç fiili yapanları kınamakta ve faillerinin dünya ve ahirette büyük azap göreceklerini ifade etmektedir.
şimdi kur-an'ı kerimi bir daha oku öyle tartışalım ..sonraki cümlelerini okumayı bile düşünmüyorum an itibariyle..donanımlı kişilerle tartışmayı tercih ediyorum.
SENNN ADNAN HOCACIMISINN YOKSAMMMGoogle'da ilk bulduğun kıytırık siteden kopyala-yapıştır yaptığında yobazlığınız ve Kuran'ı saptırmışlığınız değişmiyor elbette. Bir de bu cehaletine rağmen utanmazca saldırgan ve ukalasın. Dediğim gibi, düşük tekamüllü insanları muhatap almayı tercih etmiyorum. Ama eğer herhangi bir yerde, herhangi bir insanın özgürlüğünü, sadece laflarınızla dahi olsa kısıtlamaya kalkarsanız, o hastalıklı fikirlerinizin karşısında bulacağınız çok güçlü ve sağlıklı bir kitle olacaktır.
Ben şimdi yobazlarla daha fazla zaman kaybetmek yerine gideyim önce biraz zikir çekeyim, duamı edeyim (her gün yaparım bunları), sonra da sünnetsiz, hristiyan bir erkekle sevişeyim (bunu da hemen hemen her gün yaparım ^^). Bakarsınız canım ister, bir de kadınla sevişmeyi denerim.
Siz de burada insanların özgürlüklerine müdahale etme cüretini kendinde bulunan hastalıklı zihniyetlerinizle tepinin durun, yalnız çok sesiniz çıkmasın, özgürlük alanımızı gasp etmesin o çirkin sesleriniz. Çünkü sizin o hastalıklı kültürünüz, o yarım yamalak algınız yüzünden bugün hala eşcinseller türlü çeşitli hakarete, tacize, tecavüze hatta cinayete maruz kalıyorlar. Travestiler dayak yiyorlar, öldürülüyorlar.
İşin komiği de, kocalarınız, babalarınız, kardeşleriniz, trans ya da hetero seks işçilerine, eşcinsel seks işçilerine para ödeyip onların altına yatıp sizleri de meta gibi evlere hapsettiği halde utanmadan ikiyüzlü bir sözde ahlak anlayışıyla bıdır bıdır zırvalamakta beis görmüyorsunuz.
Sizi daha fazla muhatap alamayacağım. ALLAH HEPİNİZİ ISLAH ETSİN ama biraz zor olacak gibi görünüyor çünkü şu benim saksı çiçeğimin bile ne yazık ki sizden daha yüksek tekamülü ve evreni doğru algılama kapasitesi var.
ACIDIM SANAA ÇOK ACIDIM YAAA..kınamıyorum senii ama nesin sen ne olmuşsun böyle adnan hocanın hurileri gibisinn ne yapayım annem zor senin işinn..Ben genital bölgelerinizi Kuran'ı okumak için değil de, orgazm olmak için kullanmanızı önereceğim size. O zaman işte Kuran'ı böyle eğip büküp sapkınlaştırarak Kuran'da o bas bas lanetlenen münafıklardan, gerçek manayı kaybeden putperestlerden olmazsınız. Ben size gülemedim bile, çok üzüldüm ve acıdım sadece. Müslümanlığın adını ağzına almaya hakkınız yok.
böyleleriyle tartışmaya girmek gerekmez çünkü anlamazlar bulundukları durumu doğru göstermeye çalışırlar uğraşma boşverr ..İŞTE BUDUR SON NOKTAAA
Üstteki yorumların hepsini okudumda fikirleriyle ve ortaya koyduğu açıklayıcı bilgilerle yardımcı olabilen bir elin beş parmağını geçmez. Bu durumun içinde yaşayan kesim fena halde ezilmiş pısmış hıncını toplumdan inançtan çıkarıyor yaygaraya verip kendini. Durduk yerde kendilerini ezik gibi gösterip saldırıyorlar etrafa. Ne gerek var? Tercihin buysa saygı duyulmasını bekliyorsan önce sen saygı duyacaksın karşıdakine. Yanlış mıyım? İnsanın fıtratında türlü türlü haller türlü türlü tercihler duygular hisler var birbirine zıt olarak. Seni yaratan bu zıt hisleri duyguları halleri vermiş bunun yanında irade vermiş bunun yanında yol gösterici rehber göndermiş. Eğer sen rehberini görmezden gelip tercihini kendine göre yaparsan mutlu olamazsın içine sinmez içinde herşey ayakta olur düzeltemezsin. Ha bu rehber dediğimi Kuran-ı Kerim olarak algılama ve hemen saldırma. Her dinden kitaptan bahsediyorum. Ha eğer bu sadece ülkemde '' YOBAZ'' ların düşüncesi diyorsan Bugün Papa bile kabul ettiremiyor eşcinselliğin normalleşmesi olgusunu kendi bünyesinde kendi sorumlu olduğu halkına. Bu yüzden19 yaşıma kadar bir kadın olarak başka bir kadını sevebileceğimi bilmiyordum. Hayatımda daha önce erkek arkadaşım oldu ama başka bir kadını sevdim hemde kimseyi sevmediğim kadar.Hep feminist özellikler taşıyan biriydim küçükkende. Belkide kadınlarıda sevebileceğimi bilmediğimden mecburen erkekleri sevdim. Şimdi olduğum şeyi bilmiyorum erkekler ilgilimi çekmiyo saçma bir tabir olsada kadınsı kadınlarda ilgimi çekmiyo. Erkeksi bir kadınla konuştum ilgi duyar gibi olsamda kimseye ona baktığım gibi bakamıyorum. Kaybolmuş bir haldeyim.
terbiyesizBen genital bölgelerinizi Kuran'ı okumak için değil de, orgazm olmak için kullanmanızı önereceğim size. O zaman işte Kuran'ı böyle eğip büküp sapkınlaştırarak Kuran'da o bas bas lanetlenen münafıklardan, gerçek manayı kaybeden putperestlerden olmazsınız. Ben size gülemedim bile, çok üzüldüm ve acıdım sadece. Müslümanlığın adını ağzına almaya hakkınız yok.