Çok güzel ifade etmiştiniz.Evet bu döngü bir yerde kırılmalı. İnşallah olucak zamanla kadında bu anlamdan kendisini kurtaracak.Bana kalırsa da bu durumun asıl sorumlusu kadın.
Kadın kendi varlığını toplumun ve toplumsal beklentilerin önüne koyabildiğinde ancak mutluluk şansını yakalayabilecek...
İster ilişkiler, ister evlilik, ister kariyer, ister annelik, ister imaj... fark etmez, her alanda bunu prensip edinmeli kadınlar.
Erkek, diğer kadınlar ya da tüm toplum, kadından ne bekliyor olursa olsun, kadın bu beklentileri onaylamadıkça bu beklentiler anlam kazanamaz zaten.
Kadın kendi kişiliğini, kendi hayatını, kendi isteklerini, kendi beklentilerini ve en önemlisi kendi özgünlüğünü bunların önüne koymayı başardığında, kendi olduğu haliyle zaten eşsiz ve kıymetli olduğunu anladığında ancak bir şeyler değişebilecek...
Henüz küçük çapta da olsa bu değişim neyse ki bazı kadınlarda görülmeye başlandı, burada bile bunu fark edebiliyoruz, umut verici...
Aslında ben de bu kilo da kendimi iyi hissetmiyorum hantal hissediyorum.Zaten asıl mesele de bu. Toplumun görüşlerini önemsediğiniz sürece bu konuda canınız sıkılır. Çevrenizin fikirleri önemliyse kendinizle barışamamış olduğunuz ihtimalini bir düşünün. Çünkü siz kendinizi kabul etmenizi değil de, toplumun sizi beğenip onaylamasını önemsiyor oluyorsunuz, bunları kafanıza taktığınızda. Yani barışık olma durumu pek söz konusu olmuyor.
Mesela sizin kendi görüşünüz ne bu konuda? Kilo alan başka bir kadını siz de içten içe kınıyor, ya da onun adına üzülüyor olabilir misiniz? Kaç bedende mutlusunuz, çevrenizdekilerin yorumları hiç olmasa 40 bedende (altı üstü 40 beden bu üstelik) olmak sizin için olumsuz bir durum olur mu? Samimiyetle bu sorulara cevap vermeye çalışın.
Kendinizi iyi ve sağlıklı hissettiğiniz kilo gerçekte ne ise, o kilonun 3-5 kilo artısında, eksisinde olma esnekliğini de kendinize gösterin. Bunun dışındaki her şeyi de sallayın gitsin.
Aa, çok fena kilo almışsın diyene, ya, öyle mi, ben de hiç bilmiyordum zaten bunu, iyi ki dedin de fark ettim, diyin.. Deneyin bakın, daha iyi hissedersiniz.
Ya da, aldım valla, memnunum da halimden diyin.
O da olmadı konuşsunlar konuşsunlar konuşsunlar, boş bakışlarla gülümseyin, kafa sallayın cevap vermeden ve dikkate almayın.
Ama gerçekten dikkate almayın, almıyormuş gibi yapmakta değil iş. Asıl mesele gerçekten etkilenmemekte zaten. Toplum kabul etsin etmesin, onaylasın onaylamasın, beğensin beğenmesin, tasvip etsin etmesin, bunlardan etkilenmeden kendi bireysel isteklerinizi bunların önüne koyabilmek gerekli sanırım.
İşte bu durum çok üzücü çünkü toplum tarafından onaylanmak dışlanmamak için insanlar komik hallere düşüyorlar. Sistem böyle kurgulanmış mükemmel olmak zorunda kadınlar.Dun markette bi kiz gordum. Ust dudagi burnundan abartisiz 3cm ondeydi. Niye yaptin kendine bunu ya dedim icimden. Bi de dudagimi yaptirdim guzel oldum mimigi vardi agzinda:)))) iyice one cikarmis agzini seksi olmus gari:))) uzuldum sonra.
Bunun farkina varmak ve tedavi surecine gonullu olmak iyilesmenin ilk adımıdır. Eminim en kisa zamanda kendinizi toplayacaksınız.
Ulkemizde cogu erkek esiniz gibi dusunuyor ne yazikki tabiki bunun nedeni de annelerimiz zamaninda kadinin ekonomik ozgurlugu olmadigi icin ve toplum baskisi yuzunden esine katlanmak zorunda kalmasidir. Bizim neslimizle birlikte bu dengenin az da olsa degisecegi kanaatindeyim umarim yanilmam.
Merhabalar;
Sizlerle uzun süredir canımı sıkan bir konu üzerinde fikir alışverişi yapmak istiyorum.Cevap yazarsanız çok mutlu olurum.
Benim canımı sıkan şey kadın kimliğine yüklenen anlam. Eminim sizlerde günlük hayatta çok karşılaşıyorsunuzdur. Malum tüketim çağında yaşıyoruz. Çok fazla seçenek var. İnsanların kafalarının karışması pek tabi. Zaten niyetim kimseyi yargılamak değil.Yargılamak haddim harcım değil.
Sadece bu duruma üzülüyorum. Ve anlamlandırmaya çalışıyorum.
Şöyle bir topluma baktığımda kadın yani İdeal kadın 36 beden, naif, pürüzsüz bir yüze ve kıldan arındırılmış bir vücuda sahip olmalı. Etrafıma bakıyorum. Günlük yaşamda aşırı makyajlı ve soğuk kadın yüzleri görüyorum. Hiç gülümsemeyen, alıngan, her an savunma halinde bekleyen kadınlar. Neden kimse kadına yüklenen anlama karşı tepkisel değil, kadının kişiliği silikleştirilip dişiliğine kıymet veriliyor. Dizilerde neden ortalama bir görüntüye sahip bir tek kadın başrol yok. Anlamıyorum birtek güzel kadınlar ve yakışıklı erkekler mi dillere destan aşklar yaşar? Yazık ki ne yazık. Bu görüntüye sahip olamayan insanları kendilerine küstürüyorlar. 15 16 yaşlarındaki birçok genç kız asla sahip olamayacakları görüntülere ulaşmak için tüm enerjilerini yok ediyor. Ne dersiniz neden böyle?
İşte bu durum çok üzücü çünkü toplum tarafından onaylanmak dışlanmamak için insanlar komik hallere düşüyorlar. Sistem böyle kurgulanmış mükemmel olmak zorunda kadınlar.
Haklısınız bu da bir ihtimal. Ama ben özgün gerçekten kendini olduğu gibi yansıtan az insan gördüm. Onların çoğu da uzaylı muamelesi görüyor zaten.İyi de belki kadın böyle olmak istemiştir.Bu da bir ihtimal.
Hayırlı ve bilincli evlatlar yetistirdiginize eminim. Sizin gibi ozveride bulunsa anneler bu sorunlar cok kolay aşılır aslinda..Tek umudumuz bu ıkı erkek cocuk annesıyım ve babaları gıbı olmamaları için herseyı yapıyorum
Teşekkür ederimHayırlı ve bilincli evlatlar yetistirdiginize eminim. Sizin gibi ozveride bulunsa anneler bu sorunlar cok kolay aşılır aslinda..
Tek umudumuz bu ıkı erkek cocuk annesıyım ve babaları gıbı olmamaları için herseyı yapıyorum
Teşekkür ederim :)Aslında ben de bu kilo da kendimi iyi hissetmiyorum hantal hissediyorum.
Dediğiniz gibi henüz kendimle barışmamış olabilirim bu noktada.
O nedenle insanların görüşleri benim için önemli.
Kilo alan insanlara ben asla aa kilo almışsın diyemem mesela üZülür diye.
O nedenle kınamak değil de üzülebilirim sadece belki.
Çok güzel yazmışsınız parmaklarınıza sağlık :)
Belkı ben becerenlerden olcam inşallah yaniister istemez aklıma bir kitapta takıldığım bir bölümü getirdin;
kitabın sonlarında tenar'ın oğlu eve geri dönmektedir. babasından gördüğü üzere tüm ev işlerinin kadınlar tarafından yapılmasına alışkın olan kıvılcım, annesinin kendisinden sofrayı toplamasını istemesini dikkate almaz ve evden çıkıp gider. bunun üzerine tenar'ın ged'e söylediği sözler şöyledir, düşündürür:
"beceremedim, beceremedim. istediğin kadar bir taşı sula, taş büyümez."
Tehanu-Ursula K. Le Guin
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?