- 29 Eylül 2017
- 58
- 59
- 3
- Konu Sahibi oversensitive
-
- #21
Yanlış anlaşılmasın. Feminizm ayağına erkekleri gömmek değil amacım. Bizim onlara da yaptığımız inanılmaz toplumsal baskılar var. Bu ayrı konu.
dun bir konuda daha yazmistimBence hersey Çocuklukta bitiyor.
Bir insanın karakterini anlamak için nasıl bir çocukluk geçirdiği önemli. .
Bir kitap okuyorum suan "Cocugunuza sürekli yapma elleme kırma alma "derseniz, buyudugunde özgüveni eksik bir yetiskinle karsilasirsiniz. . Yazıyor kitapta.
Herkes ezebildiğine yapar baskıyı.Burada derdini anlatan kişi kendini yeterince ifade edemiyorsa ya da “küfredin bana hakaret edin haklısınız ne deseniz” derse gelen vurur giden vurur..
Yanlış da yapsa kimsenin buraya aşağılanmak için konu açtığını sanmıyorum ama kadın olarak hemcinslerimizin stresleri üzerinden stres atmak gibi alışkanlıklarımız var malesef...
dun bir konuda daha yazmistim
su anki hayatimizdaki hem psikolojik hem fiziksel tum rahatsizliklarimiz , karakterimizin ana taslari , hersey ama hersey hayatimizin ilk 3 senesi ile alakali
ozellikle de anne iliskimizle
keske her kadin bilincli ve duzgun cocuk yetistrse o zaman bu konulari hic konusmuyor olurduk
Kendi hayatımdan örneklemek istiyorum.
Bir arkadaşım ne zaman şefkat istese tekrar ettiği hataları yüzündendi.Çok da uyarılmıştı.
Bu insan kendini sevmiyorsa ben niye pohpohlayayım ki.
Kalbim hatayı tekrar etmeyene hep yumuşak.
Bir de kabak gibi sonucu belli olan şeylerde yapılan hatalar var.
Atıyorum adam sormuyor ortadan kayboluyor,tekrar çıkınca nasıl taktik uygulasam falan diyenler,
Kaynanayla aynı binaya eve taşınıp sonra şikayetlenenler
Ergenlikten yeni çıkıp acelesi varmış gibi evlenip sonra eziklenenler
Bunlar çarşaf çarşaf tvlerde bile programları yapılan konular.Sonucu baştan belli.
İlk dayakta evi terketmeyip,üstüne affedip tekrar çocuk yapıp kucağında bebekle dayak yiyenler,
E bu insan kendini seçilmiş kişi sanıp karşıdakini değiştireceğine emin olmuş ,hangi akla hizmet?
Burada zibilyon kere aynı yorumu duyup ,öneriler alıp hala aynı dert konusunu açanlar.
Ne diyelim,olur geçer aman da pıtış mı,
Tekrar etsin aynı hataları diye mi?
Hayat hiç de şefkatli değil ,bana hiç olmadı,hala olmuyor.
Milletin sevgilim başka kızı takip ediyor diye ağlaması da tırt yani.
Daha da 25 sayfa yazarım.
Sonuç evet şefkat gösteremiyorum haksıza haksızsın demek zorundayım.
tamam kadınlara pozitif ayrımcılıkla yaklaşalım da buraya açılan konuların çoğunda konu sahibesi zaten başka bir kadınla didişiyor. eltisi görümcesi kaynanası... eşine hırlayıp bayrağı çekmeyi gözü yemeyen etlisinden kaynanasından görümcesinde alıyor hırsını. konuyu açana şefkat gösterirsek bu sefer öbür kadını gömmüş oluruz; nerde kadın bakışı. bi de evlilik içi maddi konularda söz kadın oldu mu canım ister çalışır ister çalışmazsın bu senin hakkın bırak işi otur evinde misler gibi çocuğuna bak'lar havada uçuşurken erkek söz konusu oldu mu tabi eşek gibi çalışacak oluyor. ben erkeklere acıdığım için değil; ama bugün yediğin hurmalar yarın itibarını tırmalar diye düşündüğüm için, parayı kazanan daima eninde sonunda düdüğü çaldığından bu konularda kadınlara hak veremiyorum maaesef. kadındır diye her tavrına hoşgörülü yaklaşmak da kadın bakış açısını zedeliyor
Ataerkil düzenin erkeğe de çok ciddi zararı var. Olay buna ne dendiği değil zaten önemli olan eşitlik, adalet. Yoksa dediğin gibi sorumluluk adı altında erkeklerin de inanılmaz baskı gördüğünü düşünüyorum.
Bence hersey Çocuklukta bitiyor.
Bir insanın karakterini anlamak için nasıl bir çocukluk geçirdiği önemli. .
Bir kitap okuyorum suan "Cocugunuza sürekli yapma elleme kırma alma "derseniz, buyudugunde özgüveni eksik bir yetiskinle karsilasirsiniz. . Yazıyor kitapta.
Bir de şu var misal evliliğin de sorun yaşıyorsun bir buyugune anlattin diyelim. Cevap aynen şu "biz cekmedik mi "
Biraz akıllarını duygularıyla perçinlemelerini bekliyoruz.Benim de şikayet ettiğim konu bu.
Ama bunun bir nedeni olduğunu düşünüyorum.
Sevgi açlığı bu. O kadar sevgisiziz ki.
Kadına soruyorsun 'nasıl anladın seni sevdiğini? neden kaçtın?' diyor ki hep bana güzel sözler söyledi, seni seviyorum dedi. Sahiplendi.' diyor. Bu kadar basit işte sevgi, aşk. Çünkü bilmiyor, görmemiş, başı okşanmamış, arkasında durulmamış çoğu kadının. Bir köşede büyüyüp gitmiş. Sevgiyi, ilgiyi ağalı töreli, vurmalı kırmalı, kaçırmalı, kapatmalı, türk dizilerinden öğrenmiş.
Kısıtlamayı, bir erkeğin olmayı sahiplenme sanmış.
Eve kapatılmayı, kıyafetine, laflarına, fikirlerine karışılmayı kıskanmak sanmış.
Ya benimsin ya toprağın, evimin kadını olacaksın diyeni evine bağlı sadık sanmış.
Tüm dünyayı eltisi, görümcesi, kaynanası, mahallesi sanmış.
Hırslı olmasına izin verilmemiş hiç, dış dünyayı görmemiş.
Ne bekliyoruz bu insanlardan? Nasıl bir gelecek bekliyoruz?
İşte bazı kadınlarla empati kuramıyorum nasıl kurabilirim bir örnek vereyim
Sevgilim mi kocam mı konu başlığı
Kadın yıllarca aldatılmış evliliğini sürdürüyor ve kendisi de bir sevgili bulmuş
Gel de empati kur!
Ya da düğün altınları için bir konu var;eşi 1600 maaş alıyor
Kadın eşine borç ödemesi için altınları vermediği gibi hem hırpalıyor hem kendini hırpalatıyor
Gel empati kur
Yahu arkadaşım düğün altını borçla aldıysan milletin gözü doydu sat borcunu temizle
Akıllı ol
Bu akıl kadına da verilmiş!
E ama kullanın...
Ben bize yapışmış kafa içindeki kalp kavramını yargılıyorum
Akıl! vesselam kullanmayana da kullan diyorum...Doğal olarak da bunu anlatırken bazen çok az da olsa ironi yapıyorum.
Biraz akıllarını duygularıyla perçinlemelerini bekliyoruz.
O dizilerde her seviyorum diyenin sevmediğini de görmelerini bekliyoruz.
Kendilerini tanımalarını bekliyoruz,
Kendini tanıyan diğerlerini de tanır zamanla diye bekliyoruz
Gerçekler yüzlerine vurulduğunda kabullenip doğruya yönelmelerini bekliyoruz ama boşa bekliyoruz.
Tam da yazmak istediklerimdi bunlar.Beni tek parmak stayla bir saat yazmaktan kurtardığın için teşekkürü borç bilirim:)Noktası virgülüne katılıyorum.Kendi hayatımdan örneklemek istiyorum.
Bir arkadaşım ne zaman şefkat istese tekrar ettiği hataları yüzündendi.Çok da uyarılmıştı.
Bu insan kendini sevmiyorsa ben niye pohpohlayayım ki.
Kalbim hatayı tekrar etmeyene hep yumuşak.
Bir de kabak gibi sonucu belli olan şeylerde yapılan hatalar var.
Atıyorum adam sormuyor ortadan kayboluyor,tekrar çıkınca nasıl taktik uygulasam falan diyenler,
Kaynanayla aynı binaya eve taşınıp sonra şikayetlenenler
Ergenlikten yeni çıkıp acelesi varmış gibi evlenip sonra eziklenenler
Bunlar çarşaf çarşaf tvlerde bile programları yapılan konular.Sonucu baştan belli.
İlk dayakta evi terketmeyip,üstüne affedip tekrar çocuk yapıp kucağında bebekle dayak yiyenler,
E bu insan kendini seçilmiş kişi sanıp karşıdakini değiştireceğine emin olmuş ,hangi akla hizmet?
Burada zibilyon kere aynı yorumu duyup ,öneriler alıp hala aynı dert konusunu açanlar.
Ne diyelim,olur geçer aman da pıtış mı,
Tekrar etsin aynı hataları diye mi?
Hayat hiç de şefkatli değil ,bana hiç olmadı,hala olmuyor.
Milletin sevgilim başka kızı takip ediyor diye ağlaması da tırt yani.
Daha da 25 sayfa yazarım.
Sonuç evet şefkat gösteremiyorum haksıza haksızsın demek zorundayım.
+100000000ben kendimi %100 seviyorum ve kabul ediyorum
kimseden de baski gormuyorum cunku izin vermiyorum
eger sorununuz elestiriyse bu konuda erkeklerden daha acimasiz olabilirim cunku hemcinslerimin kendilerine layik gordukleri hayati kabul edemiyorum , kendilerini ezdirmelerine dayanamiyorum
bence konuya girisiniz mantiksiz olmus , biz birbirimizi acimasizca elestirelim ki birseyleri degistirelim
burda bile acilan konularda acimasizca yuzune vurmayinca pek cok kadin anlamiyor bile cozum yolunu yada yaptigi yanlisi
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?