Kafam çok karışık...

elizabetmerval

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
24 Eylül 2025
10
2
1
32
Merhabalar herkese,
Ben yurtdışında okuyorum.Okula başladığım ilk dönemde çok yalnızdım. İkinci dönem sonunda bir arkadaş edindim. Arkadaşımla ortak dersler aldık ve birbirimize akademik konuda destek oluyorduk başka bir ülkede. Ben toplumun güzellik algısına uymayan, ne yüzü ne de bedeni güzel olan birisiyim. Hem kiloluyum hem de çirkin sayılabilecek bir yüzüm var. Arkadaşım çok güzel. Ben onun güzelliği ve dış görünüşünden ziyade, onun kişiliği ve ortak noktalarımızı görerek arkadaş oldum ve hiç dış görünüş üzerinden değerlendirmedim bile. Farklı bir ülkede, aynı ülkeden gelip, benzer sorunları paylaşan ve aynı dili konuşan iki kişiydik benim için. Sınıftaki kişiler bize yaklaştığında ben hep sessiz kaliyordum ve arkadaşım konuşmaları sürdürüyordu, çünkü ben bu kişilerin bizimle konuşmasının tek nedeninin arkadaşım olduğunu düşünüyordum ve nasıl olsa beni değersiz görüyorlar diye,sosyal olarak reddedilmemek için hiç konusmamaya ya da minimal cevaplar vermeye çalışıyordum.Zaman geçtikçe, az kişinin bulunduğu ve herkesin neredeyse birbiri ile konuşmak zorunda kaldığı bir ders aldık. Ve bu kişileri başka büyük derslerde de gördüğümde, tanıdık yüzler olduğu için sınıfa girerken falan gözüm takılıyordu. Bu kişiler arasında bir çocuk da vardı sürekli farklı bölümlerde,aynı derslerde karşılaştığımız. Bir gün bir grup çalışması yapıldı. Ben, arkadaşım, bu çocuk ve iki kişi daha. Bu çocuk tarih ile alakalı birşey söyledi ve benim inanılmaz ilgi duyduğum bir konuydu ve ben de kafa sallayarak ve sesli bir şekilde onayladım ama herhangi bir kelime söyleyip, konuşmak istemedim, çünkü o gün kişisel sorunlar sebebi ile kafam çok dağınıkti. Yine arkadaşım benim yerime konuştu grupta.Bu dersin bitişinde, otobüs beklerken bu çocuk bize yaklaşıp, selam verip arkadaşımla konuşmaya başladı. Ben ise yine aynı savunma mekanizması ile arkadaşımla konuşmak istiyor ve ben fazlalığım burda hissine kapılıp, tek kelime etmedim ve konuşmalarına katılmadım. Çocuk da çok istekli değildi beni konuşmalarına katmaya zaten. Onlar konuştular, ben de sadece o ortamda var oldum, dinliyormuş gibi görünmek bile istemedim. Sonra bu çocuk,arkadaşımla konuşmaya başladı, tam arkadaş değillerdi ama sınıfta konuşuyorlardı. Ben de sessiz kaldığım için,kendimi fazlalık hissediyordum. Sömestrin sonunda, son günlerde falandı. Ben bir sınava girip çıktım ve sınavı geçtim. Sonra arkadaşımı ve sınıftan birkaç kişiyi ve bu çocuğu konuşurken gördüm. Arkadaşıma doğru yürüdüm, sınav hakkında konuşmaya başladık. Bu çocuk biraz kenara çekildi, kollarını kavusturup uzaktan dinlemeye başladı. Ben de kabalık olmasın diye arada ona da bakarak konuşmaya dahil etmeye çalıştım çünkü uzaktan dinliyordu. Sonra bir ara İngilizce biraz akademik bir kelime kullandım, cümle içinde biraz garip duran-hocanın sınavdaki tavrını anlatırken, ve bu çocuk atlayıp, sarkastik bir şekilde hoca öyle dediyse dedi. Ben anlamadım, suratına dümdüz, bomboş bakıp cevap vermedim. Sonra 5 dk sonra aynı kişi biz okul bahçesinde iken yanımıza geldi. Ve aslında bölümün ikinci yan dalı gibi olan bir departmanda olmak istediğinden bahsetti. Ben de o departmana geçmeye hazırlanıyordum ve aradaki tansiyonu ve sessizliği bozmak için sadece ben de dedim karşılık olarak. Çünkü arkadaşımla bu kişi konuşurken ben sessiz kenarda durdukça, arkadaşını ona karşı dolduran ve ondan hoşlanmayan birisi gibi görünebilirim diye endişe ediyordum. Bu kişi göz teması kurmadan, gayet soğuk bir tavırla, kelime seçimimi eleştirdi bir daha. Sonra sorry, ben dil konusunda takıntılıyım dedi. Ama arkadaşımı ya da başka kişileri düzelttiğini hiç görmedim. Ben de bu aralar fazla İngilizce konuşmuyorum diye konuyu kapatmak istedim ama pratik yaparsan diye daha patronize eder bir şekilde daha küçümseyici bir tavra büründü. Ben cevap vermedim. Ama grupta konuşulan başka konularda bu kişi ile minimal olarak konuştum. Sonra bu kişi gruptan ayrıldı. Ve arkadaşımla neden böyle davranıyor rahatsız oldum dedim. Arkadaşım tınlamadan, boşver ya dedi. Ben bu çocuğun, arkadasimla daha yakın olmak için beni gruptan izole etmeye çalıştığını düşündüğüm için baya rahatsız oldum.Sonra bu çocuk ile arkadaşımı konuşurken gördüm bu olaydan, 3 gün sonra falan, yanlarına yaklaştım. Arkadaşımın omzuna dokunup Türkçe konuşup bu kişiyi tamamen yok saydım ve kenarda konuşmalarının bitmesini bekledim. Bu çocuk küçümseyici bir gülümseme atıp, arkadaşımla konuşmayı bıraktı ve etrafı ve benim hareketlerimi izlemeye koyuldu. 5 dk sonra aynı arkadaş ortamında karşılaştık. Bu kişi sınav konusu ile alakalı birşey söyledi ve bu konuda bilgisiz olduğu açıktı. Kendisi de yapamadığı söyledi. Ben de önceki hareketlerine gönderme olarak gayet akademik bir İngilizce ile bilgisini sorgulayıp(tabii ki sakin bir tavırla), sınav sorusunun cevabını açıkladım. Ona sınavla ilgili sorduğumda, hafif bir gülümseyip, kafasını kaşıyıp, kısa bir cevap verip benim cevabımı sessizce dinledi. Bu olaydan sonra bu çocuk ile karşılaşmadım çok şükür ki. Ama arkadaşım bu olaydan sonra başka olaylarda da hiç arkamda durmadığı için bir süre sonra arkadaşlığımız kopup gitti. Ben bu soruyu ileriki durumlar için soruyorum. Boyle bir durumda arkadaşımla aynı ortamda olmam suçmuş gibi hissediyordum. Acaba arkadaşlığımi bitirseydim ve onlar o çocukla arkadaş olsaydı diye düşünüyorum. Böyle bir durumda nasıl davranmam gerekiyor? Ya da bu çocuğun davranışları cidden beni izole etmeye çalışıyor gibi mi, ben mi alinganım?
 
Kendi kendinizi o kadar dışarda tutmuşsunuz ki insanlar rahatsız olmuş, gıcık olmuş muhtemelen. Üniversite ortamında ilişkiler bu kadar gergin değildir. Böyle kimseyle iletişim kurup arkadaş olabilmeniz mümkün değil. Sizinle arkadaş olanlar da bu arkadaşınız gibi sizi idare etmekten bir süre sonra sıkılıp kendi yoluna bakacaktır. İnsan ilişkileri konusunda kendinizi geliştirmeniz gerekiyor.
 
bence öncelikle kendine kıymet vermelisin, başkalarının ilişkisini bırak kendileri düşünsün kendi mutluluğundan önce onların mutluluğu üzerinden muhasebe yapmamalısın. sen kendi hayatının başrolüsün bunu unutup başkalarını ön planda tutarsan insanlar da sana bir süre sonra aynı tutumu gösterir. güzellik algısı bence biraz aura ve ışığınla alakalı. nice güzellik algısına uymayan tipler var öyle özgüvenli (ukalalıktan bahsetmiyorum) ve kendilerini geliştirmişler ki ışık saçıyorlar bence. birçok “güzel” denecek pasif ve cahil insanların yanında ay gibi parlıyorlar bence. yani kendi kendini pasifize etmeyi bırak her şey güzellik değil bunu artık bilecek kadar olgunsun. üniversite ortamı da böyle kendini kasarak geçmez keyif almak için daha cesaretli ve bir tık kendi ekseninde olmalısın. başkalarının yörüngesinden çıkmak seni bencil yapmaz kendi mutluluğunu ön planda tutmak seni bencil yapmaz başkasının mutsuzluğu için uğraşmadığın sürece. sen de bu hayatı ilk kez yaşıyorsun ve bir defa yaşayacaksın onlar da.
 
O kadar özgüvensiz ve pasif bir enerjin var ki karşıdaki insanın da enerjisini emiyor. Bizim hastanede de var böyle ezik bi tip. Kendini geri çeker, saçma sapan susar, sohbetlere karışmaz. Bi müddet sonra onunla takılmamaya başladık. Çünkü gerek yok yani bize sohbet etmeye gülmeye adam lazım.🤷🏻‍♀️
 
Merhabalar herkese,
Ben yurtdışında okuyorum.Okula başladığım ilk dönemde çok yalnızdım. İkinci dönem sonunda bir arkadaş edindim. Arkadaşımla ortak dersler aldık ve birbirimize akademik konuda destek oluyorduk başka bir ülkede. Ben toplumun güzellik algısına uymayan, ne yüzü ne de bedeni güzel olan birisiyim. Hem kiloluyum hem de çirkin sayılabilecek bir yüzüm var. Arkadaşım çok güzel. Ben onun güzelliği ve dış görünüşünden ziyade, onun kişiliği ve ortak noktalarımızı görerek arkadaş oldum ve hiç dış görünüş üzerinden değerlendirmedim bile. Farklı bir ülkede, aynı ülkeden gelip, benzer sorunları paylaşan ve aynı dili konuşan iki kişiydik benim için. Sınıftaki kişiler bize yaklaştığında ben hep sessiz kaliyordum ve arkadaşım konuşmaları sürdürüyordu, çünkü ben bu kişilerin bizimle konuşmasının tek nedeninin arkadaşım olduğunu düşünüyordum ve nasıl olsa beni değersiz görüyorlar diye,sosyal olarak reddedilmemek için hiç konusmamaya ya da minimal cevaplar vermeye çalışıyordum.Zaman geçtikçe, az kişinin bulunduğu ve herkesin neredeyse birbiri ile konuşmak zorunda kaldığı bir ders aldık. Ve bu kişileri başka büyük derslerde de gördüğümde, tanıdık yüzler olduğu için sınıfa girerken falan gözüm takılıyordu. Bu kişiler arasında bir çocuk da vardı sürekli farklı bölümlerde,aynı derslerde karşılaştığımız. Bir gün bir grup çalışması yapıldı. Ben, arkadaşım, bu çocuk ve iki kişi daha. Bu çocuk tarih ile alakalı birşey söyledi ve benim inanılmaz ilgi duyduğum bir konuydu ve ben de kafa sallayarak ve sesli bir şekilde onayladım ama herhangi bir kelime söyleyip, konuşmak istemedim, çünkü o gün kişisel sorunlar sebebi ile kafam çok dağınıkti. Yine arkadaşım benim yerime konuştu grupta.Bu dersin bitişinde, otobüs beklerken bu çocuk bize yaklaşıp, selam verip arkadaşımla konuşmaya başladı. Ben ise yine aynı savunma mekanizması ile arkadaşımla konuşmak istiyor ve ben fazlalığım burda hissine kapılıp, tek kelime etmedim ve konuşmalarına katılmadım. Çocuk da çok istekli değildi beni konuşmalarına katmaya zaten. Onlar konuştular, ben de sadece o ortamda var oldum, dinliyormuş gibi görünmek bile istemedim. Sonra bu çocuk,arkadaşımla konuşmaya başladı, tam arkadaş değillerdi ama sınıfta konuşuyorlardı. Ben de sessiz kaldığım için,kendimi fazlalık hissediyordum. Sömestrin sonunda, son günlerde falandı. Ben bir sınava girip çıktım ve sınavı geçtim. Sonra arkadaşımı ve sınıftan birkaç kişiyi ve bu çocuğu konuşurken gördüm. Arkadaşıma doğru yürüdüm, sınav hakkında konuşmaya başladık. Bu çocuk biraz kenara çekildi, kollarını kavusturup uzaktan dinlemeye başladı. Ben de kabalık olmasın diye arada ona da bakarak konuşmaya dahil etmeye çalıştım çünkü uzaktan dinliyordu. Sonra bir ara İngilizce biraz akademik bir kelime kullandım, cümle içinde biraz garip duran-hocanın sınavdaki tavrını anlatırken, ve bu çocuk atlayıp, sarkastik bir şekilde hoca öyle dediyse dedi. Ben anlamadım, suratına dümdüz, bomboş bakıp cevap vermedim. Sonra 5 dk sonra aynı kişi biz okul bahçesinde iken yanımıza geldi. Ve aslında bölümün ikinci yan dalı gibi olan bir departmanda olmak istediğinden bahsetti. Ben de o departmana geçmeye hazırlanıyordum ve aradaki tansiyonu ve sessizliği bozmak için sadece ben de dedim karşılık olarak. Çünkü arkadaşımla bu kişi konuşurken ben sessiz kenarda durdukça, arkadaşını ona karşı dolduran ve ondan hoşlanmayan birisi gibi görünebilirim diye endişe ediyordum. Bu kişi göz teması kurmadan, gayet soğuk bir tavırla, kelime seçimimi eleştirdi bir daha. Sonra sorry, ben dil konusunda takıntılıyım dedi. Ama arkadaşımı ya da başka kişileri düzelttiğini hiç görmedim. Ben de bu aralar fazla İngilizce konuşmuyorum diye konuyu kapatmak istedim ama pratik yaparsan diye daha patronize eder bir şekilde daha küçümseyici bir tavra büründü. Ben cevap vermedim. Ama grupta konuşulan başka konularda bu kişi ile minimal olarak konuştum. Sonra bu kişi gruptan ayrıldı. Ve arkadaşımla neden böyle davranıyor rahatsız oldum dedim. Arkadaşım tınlamadan, boşver ya dedi. Ben bu çocuğun, arkadasimla daha yakın olmak için beni gruptan izole etmeye çalıştığını düşündüğüm için baya rahatsız oldum.Sonra bu çocuk ile arkadaşımı konuşurken gördüm bu olaydan, 3 gün sonra falan, yanlarına yaklaştım. Arkadaşımın omzuna dokunup Türkçe konuşup bu kişiyi tamamen yok saydım ve kenarda konuşmalarının bitmesini bekledim. Bu çocuk küçümseyici bir gülümseme atıp, arkadaşımla konuşmayı bıraktı ve etrafı ve benim hareketlerimi izlemeye koyuldu. 5 dk sonra aynı arkadaş ortamında karşılaştık. Bu kişi sınav konusu ile alakalı birşey söyledi ve bu konuda bilgisiz olduğu açıktı. Kendisi de yapamadığı söyledi. Ben de önceki hareketlerine gönderme olarak gayet akademik bir İngilizce ile bilgisini sorgulayıp(tabii ki sakin bir tavırla), sınav sorusunun cevabını açıkladım. Ona sınavla ilgili sorduğumda, hafif bir gülümseyip, kafasını kaşıyıp, kısa bir cevap verip benim cevabımı sessizce dinledi. Bu olaydan sonra bu çocuk ile karşılaşmadım çok şükür ki. Ama arkadaşım bu olaydan sonra başka olaylarda da hiç arkamda durmadığı için bir süre sonra arkadaşlığımız kopup gitti. Ben bu soruyu ileriki durumlar için soruyorum. Boyle bir durumda arkadaşımla aynı ortamda olmam suçmuş gibi hissediyordum. Acaba arkadaşlığımi bitirseydim ve onlar o çocukla arkadaş olsaydı diye düşünüyorum. Böyle bir durumda nasıl davranmam gerekiyor? Ya da bu çocuğun davranışları cidden beni izole etmeye çalışıyor gibi mi, ben mi alinganım?
Sen kendini bile bu şekilde tanımlarken bir başkası seni neden izole etmesin ki? Bence çocuğun davranışlarına takılmak yerine kendi davranışlarına ve özgüven yetersizliğine takılmalısın. Bence bu konuyla alakalı terapi görmelisin. Şuan bu aşamada olan bu davranışların ilerleyen yaşlarda her alanda problem olacak gerek iş gerek arkadaşlık gerekse kendi mutluluğun.
 
Sen kendini bile bu şekilde tanımlarken bir başkası seni neden izole etmesin ki? Bence çocuğun davranışlarına takılmak yerine kendi davranışlarına ve özgüven yetersizliğine takılmalısın. Bence bu konuyla alakalı terapi görmelisin. Şuan bu aşamada olan bu davranışların ilerleyen yaşlarda her alanda problem olacak gerek iş gerek arkadaşlık gerekse kendi mutluluğun.
Haklısınız, bu sadece bir örnek, genelde kendimi izole ettirmeye çalışıyorum bir nevi.Zaten dışlayacaklar, onlar dışlamadan ben dışlayayım kafasindayim hep.Sanırım durumları kendi algı süzgecimden geçirerek yorumluyorum sürekli.Ama yine de bu özgüvensizliğimi gören birisinin, beni manipüle ederek gruptan atmaya çalışması gibi bir tavır var burada sanki.Kendimle alakalı tüm korkularım doğrulanmış gibi hissediyorum bu olayla. Ve arkadaşımın da asla arkamda durmaması, evet haklıyım gereksiz bir yüküm gibi kafamda dönen duran düşünceleri onayladı gibi hissediyorum... Teşekkürler cevabınız için bu arada :)
 
Ya da bu çocuğun davranışları cidden beni izole etmeye çalışıyor gibi mi, ben mi alinganım?

Okurken ben bile sizi izole etmek istedim. İnsanlara nasıl göründüğünüze o kadar kafayı takmışsınız ki onlarda bunu hissedip uyguluyor. Nasıl göründüğünüz kimsenin umurunda değil. Azıcık kendinize değer verin.
 
Teşekkürler cevabınız ve vaktiniz için. Ama maalesef, anlattığımla sınırlı değil bu durumdaki dinamikler. Mesajım çok daha uzamasın diye kısalttım. Bu hikayedeki arkadaşım yanımda, zayıf olmasına rağmen sürekli kilosundan şikayet ediyordu. Bir keresinde ders çalışmak için kafeye gitmeye karar verdik. Benimle bir yerlerde buluşmak için randevu verip, beni 3 defa Yağmur altında bekletip asla buluşmaya gelmedi. Bir keresinde buluşmaya gelip, kafede ders çalışmaktan vazgeçip, beni, sadece küçük beden kıyafetler satılan bir mağazaya götürüp, denesene sen de diyerek beni çok rahatsız hissettirdi. Beni, sadece derslerle alakalı bir sorusu olduğunda ya da geçmek istediğinde arıyordu. Ama başka bir ülkede yalnız olduğum için, ve hemen kesip atmamak için uzun süre direndim. Hepsi bu anlattığım olaylardan önce oldu. Bu hikayedeki çocuk da, bu küçümsemeleri ve düzeltmeleri yaptıktan sonra ben büyük bir tepki vermeyip sakin kalınca, tüm vücudumu incelemeye koyuldu. Hatta birşey mi var üzerimde diye kontrol edecek kadar rahatsız hissettirdi. Evet özgüven sorunlarım olduğu doğru ama bu durum özelinde tamamen yersiz kaygılarım yok sanki...
 
Merhabalar herkese,
Ben yurtdışında okuyorum.Okula başladığım ilk dönemde çok yalnızdım. İkinci dönem sonunda bir arkadaş edindim. Arkadaşımla ortak dersler aldık ve birbirimize akademik konuda destek oluyorduk başka bir ülkede. Ben toplumun güzellik algısına uymayan, ne yüzü ne de bedeni güzel olan birisiyim. Hem kiloluyum hem de çirkin sayılabilecek bir yüzüm var. Arkadaşım çok güzel. Ben onun güzelliği ve dış görünüşünden ziyade, onun kişiliği ve ortak noktalarımızı görerek arkadaş oldum ve hiç dış görünüş üzerinden değerlendirmedim bile. Farklı bir ülkede, aynı ülkeden gelip, benzer sorunları paylaşan ve aynı dili konuşan iki kişiydik benim için. Sınıftaki kişiler bize yaklaştığında ben hep sessiz kaliyordum ve arkadaşım konuşmaları sürdürüyordu, çünkü ben bu kişilerin bizimle konuşmasının tek nedeninin arkadaşım olduğunu düşünüyordum ve nasıl olsa beni değersiz görüyorlar diye,sosyal olarak reddedilmemek için hiç konusmamaya ya da minimal cevaplar vermeye çalışıyordum.Zaman geçtikçe, az kişinin bulunduğu ve herkesin neredeyse birbiri ile konuşmak zorunda kaldığı bir ders aldık. Ve bu kişileri başka büyük derslerde de gördüğümde, tanıdık yüzler olduğu için sınıfa girerken falan gözüm takılıyordu. Bu kişiler arasında bir çocuk da vardı sürekli farklı bölümlerde,aynı derslerde karşılaştığımız. Bir gün bir grup çalışması yapıldı. Ben, arkadaşım, bu çocuk ve iki kişi daha. Bu çocuk tarih ile alakalı birşey söyledi ve benim inanılmaz ilgi duyduğum bir konuydu ve ben de kafa sallayarak ve sesli bir şekilde onayladım ama herhangi bir kelime söyleyip, konuşmak istemedim, çünkü o gün kişisel sorunlar sebebi ile kafam çok dağınıkti. Yine arkadaşım benim yerime konuştu grupta.Bu dersin bitişinde, otobüs beklerken bu çocuk bize yaklaşıp, selam verip arkadaşımla konuşmaya başladı. Ben ise yine aynı savunma mekanizması ile arkadaşımla konuşmak istiyor ve ben fazlalığım burda hissine kapılıp, tek kelime etmedim ve konuşmalarına katılmadım. Çocuk da çok istekli değildi beni konuşmalarına katmaya zaten. Onlar konuştular, ben de sadece o ortamda var oldum, dinliyormuş gibi görünmek bile istemedim. Sonra bu çocuk,arkadaşımla konuşmaya başladı, tam arkadaş değillerdi ama sınıfta konuşuyorlardı. Ben de sessiz kaldığım için,kendimi fazlalık hissediyordum. Sömestrin sonunda, son günlerde falandı. Ben bir sınava girip çıktım ve sınavı geçtim. Sonra arkadaşımı ve sınıftan birkaç kişiyi ve bu çocuğu konuşurken gördüm. Arkadaşıma doğru yürüdüm, sınav hakkında konuşmaya başladık. Bu çocuk biraz kenara çekildi, kollarını kavusturup uzaktan dinlemeye başladı. Ben de kabalık olmasın diye arada ona da bakarak konuşmaya dahil etmeye çalıştım çünkü uzaktan dinliyordu. Sonra bir ara İngilizce biraz akademik bir kelime kullandım, cümle içinde biraz garip duran-hocanın sınavdaki tavrını anlatırken, ve bu çocuk atlayıp, sarkastik bir şekilde hoca öyle dediyse dedi. Ben anlamadım, suratına dümdüz, bomboş bakıp cevap vermedim. Sonra 5 dk sonra aynı kişi biz okul bahçesinde iken yanımıza geldi. Ve aslında bölümün ikinci yan dalı gibi olan bir departmanda olmak istediğinden bahsetti. Ben de o departmana geçmeye hazırlanıyordum ve aradaki tansiyonu ve sessizliği bozmak için sadece ben de dedim karşılık olarak. Çünkü arkadaşımla bu kişi konuşurken ben sessiz kenarda durdukça, arkadaşını ona karşı dolduran ve ondan hoşlanmayan birisi gibi görünebilirim diye endişe ediyordum. Bu kişi göz teması kurmadan, gayet soğuk bir tavırla, kelime seçimimi eleştirdi bir daha. Sonra sorry, ben dil konusunda takıntılıyım dedi. Ama arkadaşımı ya da başka kişileri düzelttiğini hiç görmedim. Ben de bu aralar fazla İngilizce konuşmuyorum diye konuyu kapatmak istedim ama pratik yaparsan diye daha patronize eder bir şekilde daha küçümseyici bir tavra büründü. Ben cevap vermedim. Ama grupta konuşulan başka konularda bu kişi ile minimal olarak konuştum. Sonra bu kişi gruptan ayrıldı. Ve arkadaşımla neden böyle davranıyor rahatsız oldum dedim. Arkadaşım tınlamadan, boşver ya dedi. Ben bu çocuğun, arkadasimla daha yakın olmak için beni gruptan izole etmeye çalıştığını düşündüğüm için baya rahatsız oldum.Sonra bu çocuk ile arkadaşımı konuşurken gördüm bu olaydan, 3 gün sonra falan, yanlarına yaklaştım. Arkadaşımın omzuna dokunup Türkçe konuşup bu kişiyi tamamen yok saydım ve kenarda konuşmalarının bitmesini bekledim. Bu çocuk küçümseyici bir gülümseme atıp, arkadaşımla konuşmayı bıraktı ve etrafı ve benim hareketlerimi izlemeye koyuldu. 5 dk sonra aynı arkadaş ortamında karşılaştık. Bu kişi sınav konusu ile alakalı birşey söyledi ve bu konuda bilgisiz olduğu açıktı. Kendisi de yapamadığı söyledi. Ben de önceki hareketlerine gönderme olarak gayet akademik bir İngilizce ile bilgisini sorgulayıp(tabii ki sakin bir tavırla), sınav sorusunun cevabını açıkladım. Ona sınavla ilgili sorduğumda, hafif bir gülümseyip, kafasını kaşıyıp, kısa bir cevap verip benim cevabımı sessizce dinledi. Bu olaydan sonra bu çocuk ile karşılaşmadım çok şükür ki. Ama arkadaşım bu olaydan sonra başka olaylarda da hiç arkamda durmadığı için bir süre sonra arkadaşlığımız kopup gitti. Ben bu soruyu ileriki durumlar için soruyorum. Boyle bir durumda arkadaşımla aynı ortamda olmam suçmuş gibi hissediyordum. Acaba arkadaşlığımi bitirseydim ve onlar o çocukla arkadaş olsaydı diye düşünüyorum. Böyle bir durumda nasıl davranmam gerekiyor? Ya da bu çocuğun davranışları cidden beni izole etmeye çalışıyor gibi mi, ben mi alinganım?
Başkalarını kendinizden daha çok önemseyip birilerini yaldızlayıp kendinizi lağım dibinde görme düşüncesiyle nasıl yaşıyorsunuz?? Başka bir ülkede okumak size bir şey katmıyor mu??? Kendinizle gurur duymak yerine kendinizi ayak altı pas pası yapmak çok mu hoşunuza gidiyor?????
 
Teşekkürler cevabınız ve vaktiniz için. Ama maalesef, anlattığımla sınırlı değil bu durumdaki dinamikler. Mesajım çok daha uzamasın diye kısalttım. Bu hikayedeki arkadaşım yanımda, zayıf olmasına rağmen sürekli kilosundan şikayet ediyordu. Bir keresinde ders çalışmak için kafeye gitmeye karar verdik. Benimle bir yerlerde buluşmak için randevu verip, beni 3 defa Yağmur altında bekletip asla buluşmaya gelmedi. Bir keresinde buluşmaya gelip, kafede ders çalışmaktan vazgeçip, beni, sadece küçük beden kıyafetler satılan bir mağazaya götürüp, denesene sen de diyerek beni çok rahatsız hissettirdi. Beni, sadece derslerle alakalı bir sorusu olduğunda ya da geçmek istediğinde arıyordu. Ama başka bir ülkede yalnız olduğum için, ve hemen kesip atmamak için uzun süre direndim. Hepsi bu anlattığım olaylardan önce oldu. Bu hikayedeki çocuk da, bu küçümsemeleri ve düzeltmeleri yaptıktan sonra ben büyük bir tepki vermeyip sakin kalınca, tüm vücudumu incelemeye koyuldu. Hatta birşey mi var üzerimde diye kontrol edecek kadar rahatsız hissettirdi. Evet özgüven sorunlarım olduğu doğru ama bu durum özelinde tamamen yersiz kaygılarım yok sanki...
Sizin kimseye ihtiyacınız yok... Kilonuz varsa koşa spor yapar az yer verirsiniz Gider bir saç cilt bakımı yaptırır cillop gibi olursunuz. Kimseden eksiğiniz yok Ama siz kendinize böyle acımasız davranmaya devam ederseniz .Bu tip insanların ayağının altında çok ezilirsiniz....
 
Teşekkürler cevabınız ve vaktiniz için. Ama maalesef, anlattığımla sınırlı değil bu durumdaki dinamikler. Mesajım çok daha uzamasın diye kısalttım. Bu hikayedeki arkadaşım yanımda, zayıf olmasına rağmen sürekli kilosundan şikayet ediyordu. Bir keresinde ders çalışmak için kafeye gitmeye karar verdik. Benimle bir yerlerde buluşmak için randevu verip, beni 3 defa Yağmur altında bekletip asla buluşmaya gelmedi. Bir keresinde buluşmaya gelip, kafede ders çalışmaktan vazgeçip, beni, sadece küçük beden kıyafetler satılan bir mağazaya götürüp, denesene sen de diyerek beni çok rahatsız hissettirdi. Beni, sadece derslerle alakalı bir sorusu olduğunda ya da geçmek istediğinde arıyordu. Ama başka bir ülkede yalnız olduğum için, ve hemen kesip atmamak için uzun süre direndim. Hepsi bu anlattığım olaylardan önce oldu. Bu hikayedeki çocuk da, bu küçümsemeleri ve düzeltmeleri yaptıktan sonra ben büyük bir tepki vermeyip sakin kalınca, tüm vücudumu incelemeye koyuldu. Hatta birşey mi var üzerimde diye kontrol edecek kadar rahatsız hissettirdi. Evet özgüven sorunlarım olduğu doğru ama bu durum özelinde tamamen yersiz kaygılarım yok sanki...

Bak bu anlattığın her şeye sen izin verdiğin için yapmış. Mesela seni bir kere yağmur altında bekleten biriyle bir daha bir yere gitmemelidiniz daha doğrusu o yağmurda iyi bir arkadaş olsa bile onun için beklememeliydiniz. Hade beklediniz madem gelmedi arayıp ağzının payını vermelisiniz.
Konu sahibi, sizin sorunuz arkadaşlarınız falan değil asıl sorunuz özgüven eksikliğiniz. Bunu üstüne gidin. Siz bu duruma düşüren sorunları çözmeseniz insanlar böyle yapmaya devam eder. İnsanlar anlayamayacağınız kadar acımasız. Kimse bu kız iyi biri arkasında durayım demez tam aksine iyi biri olduğunuz için zayıflıklarınızı bulup kullanmaktan hiç çekinmezler.
 
O kadar negatif enerji yayıyorsunuz ki konunuzu okuyan bile hissediyor. Kendinizle barışmanın bir yolunu bulun, insanların niyetlerini okumayı bırakın. Bir şey diyecekseniz deyin, istemiyorsanız bir ortamda bulunmayın, sevmediğiniz insanlarla muhatap olmayın, ama özgüveninizi bi kazanmanız lazım.
 
Bence sen kendini dışlayıp sonra beni dışlıyorlar diyorsun. Biraz daha aktif olmaya çalış insanlar insanlarla sadece güzel oldukları için sohbet etmiyor ve arkadaşlarını güzelliğe göre seçmiyor. Kendini sev kabullen ve mutlu ol. Mutlu insanı herkes sever
Teşekkürler cevabınız için .Özgüven sorunlarım olduğu doğru ama bunlar daha çok benim içimde ve genelde soğukkanli görünmeye devam ediyorum dışarıdan ve bunu insanlara yansıtmamaya çalışıyorum.Bu hikayede,buna rağmen ortak nokta bulmak, konuşmaya dahil olmak için kendimce gösterdiğim çabalarım maalesef sürekli küçümseme ile karşılandı ve ben de kendimi geri çekmeye başladım. Bir kişi sizi tanımadan, küçük görmeye başlıyorsa ve ortada görünen tek şey görüntünüz ise siz neye yorardınız durumu... Ben tabii ki bu olaydaki kişilerin zihinlerini okuyamam, ama tanımadığınız kişiler sizi grup içinde küçük düşürmeye çalışıyorsa, ve sizi genel olarak tanımıyorsa ortaya yorumlayacak çok fazla birşey kalmıyor sanki...
 
Kendi kendinizi o kadar dışarda tutmuşsunuz ki insanlar rahatsız olmuş, gıcık olmuş muhtemelen. Üniversite ortamında ilişkiler bu kadar gergin değildir. Böyle kimseyle iletişim kurup arkadaş olabilmeniz mümkün değil. Sizinle arkadaş olanlar da bu arkadaşınız gibi sizi idare etmekten bir süre sonra sıkılıp kendi yoluna bakacaktır. İnsan ilişkileri konusunda kendinizi geliştirmeniz gerekiyor.
Teşekkürler cevabınız ve zamanınız için. İnsan ilişkilerimin problemli olduğu konusunda son derece haklısınız.Ben kimseden beni idare etmesini beklemiyorum ama. Sadece o ortamda var olmaya çalışıyorum. Bir kişi yüzüme bile bakmayıp, sadece karşıdaki kişi ile konuştuğunda, maalesef benim de içimden konuşmak gelmiyor. İki kişilik bir gruba yaklaşırken sadece tek kişiyi selamlayip diğerini görmezden gelerek konuşmaya başlarsa birisi,ben de o kişi ile konuşmaya devam edersem, fazlalık gibi hissediyorum. Bu konu özelinde de arkadaşımla yollarımızın ayrılmasının sebebi, beni sadece akademik kaygıları ve derslerle ilgili soruları olduğunda yanında tutup, okul dışında benimle bir yerlerde görünmekten utanması idi. Bu hikayedeki çocuk için de , eğer birisi sizi iyice tanımadan grup içinde küçük düşürmeye çalışıyorsa, burda arkadaşım ve diğer kişiler önünde kendi statüsünü yükseltmek gibi amaçları olduğu hissine kapıldım.Tabii ki kimsenin zihnini okuyamam ve ne için yaptigindan emin değilim ama sanki özgüvensizligi anlayıp yok saymak, onu kullanmaktan daha iyi ve asil bir çözüm olabilirdi bu hikayedeki kişi için.
 
Bak bu anlattığın her şeye sen izin verdiğin için yapmış. Mesela seni bir kere yağmur altında bekleten biriyle bir daha bir yere gitmemelidiniz daha doğrusu o yağmurda iyi bir arkadaş olsa bile onun için beklememeliydiniz. Hade beklediniz madem gelmedi arayıp ağzının payını vermelisiniz.
Konu sahibi, sizin sorunuz arkadaşlarınız falan değil asıl sorunuz özgüven eksikliğiniz. Bunu üstüne gidin. Siz bu duruma düşüren sorunları çözmeseniz insanlar böyle yapmaya devam eder. İnsanlar anlayamayacağınız kadar acımasız. Kimse bu kız iyi biri arkasında durayım demez tam aksine iyi biri olduğunuz için zayıflıklarınızı bulup kullanmaktan hiç çekinmezler.
Haklısınız evet, çok teşekkürler:)
 
Merhabalar herkese,
Ben yurtdışında okuyorum.Okula başladığım ilk dönemde çok yalnızdım. İkinci dönem sonunda bir arkadaş edindim. Arkadaşımla ortak dersler aldık ve birbirimize akademik konuda destek oluyorduk başka bir ülkede. Ben toplumun güzellik algısına uymayan, ne yüzü ne de bedeni güzel olan birisiyim. Hem kiloluyum hem de çirkin sayılabilecek bir yüzüm var. Arkadaşım çok güzel. Ben onun güzelliği ve dış görünüşünden ziyade, onun kişiliği ve ortak noktalarımızı görerek arkadaş oldum ve hiç dış görünüş üzerinden değerlendirmedim bile. Farklı bir ülkede, aynı ülkeden gelip, benzer sorunları paylaşan ve aynı dili konuşan iki kişiydik benim için. Sınıftaki kişiler bize yaklaştığında ben hep sessiz kaliyordum ve arkadaşım konuşmaları sürdürüyordu, çünkü ben bu kişilerin bizimle konuşmasının tek nedeninin arkadaşım olduğunu düşünüyordum ve nasıl olsa beni değersiz görüyorlar diye,sosyal olarak reddedilmemek için hiç konusmamaya ya da minimal cevaplar vermeye çalışıyordum.Zaman geçtikçe, az kişinin bulunduğu ve herkesin neredeyse birbiri ile konuşmak zorunda kaldığı bir ders aldık. Ve bu kişileri başka büyük derslerde de gördüğümde, tanıdık yüzler olduğu için sınıfa girerken falan gözüm takılıyordu. Bu kişiler arasında bir çocuk da vardı sürekli farklı bölümlerde,aynı derslerde karşılaştığımız. Bir gün bir grup çalışması yapıldı. Ben, arkadaşım, bu çocuk ve iki kişi daha. Bu çocuk tarih ile alakalı birşey söyledi ve benim inanılmaz ilgi duyduğum bir konuydu ve ben de kafa sallayarak ve sesli bir şekilde onayladım ama herhangi bir kelime söyleyip, konuşmak istemedim, çünkü o gün kişisel sorunlar sebebi ile kafam çok dağınıkti. Yine arkadaşım benim yerime konuştu grupta.Bu dersin bitişinde, otobüs beklerken bu çocuk bize yaklaşıp, selam verip arkadaşımla konuşmaya başladı. Ben ise yine aynı savunma mekanizması ile arkadaşımla konuşmak istiyor ve ben fazlalığım burda hissine kapılıp, tek kelime etmedim ve konuşmalarına katılmadım. Çocuk da çok istekli değildi beni konuşmalarına katmaya zaten. Onlar konuştular, ben de sadece o ortamda var oldum, dinliyormuş gibi görünmek bile istemedim. Sonra bu çocuk,arkadaşımla konuşmaya başladı, tam arkadaş değillerdi ama sınıfta konuşuyorlardı. Ben de sessiz kaldığım için,kendimi fazlalık hissediyordum. Sömestrin sonunda, son günlerde falandı. Ben bir sınava girip çıktım ve sınavı geçtim. Sonra arkadaşımı ve sınıftan birkaç kişiyi ve bu çocuğu konuşurken gördüm. Arkadaşıma doğru yürüdüm, sınav hakkında konuşmaya başladık. Bu çocuk biraz kenara çekildi, kollarını kavusturup uzaktan dinlemeye başladı. Ben de kabalık olmasın diye arada ona da bakarak konuşmaya dahil etmeye çalıştım çünkü uzaktan dinliyordu. Sonra bir ara İngilizce biraz akademik bir kelime kullandım, cümle içinde biraz garip duran-hocanın sınavdaki tavrını anlatırken, ve bu çocuk atlayıp, sarkastik bir şekilde hoca öyle dediyse dedi. Ben anlamadım, suratına dümdüz, bomboş bakıp cevap vermedim. Sonra 5 dk sonra aynı kişi biz okul bahçesinde iken yanımıza geldi. Ve aslında bölümün ikinci yan dalı gibi olan bir departmanda olmak istediğinden bahsetti. Ben de o departmana geçmeye hazırlanıyordum ve aradaki tansiyonu ve sessizliği bozmak için sadece ben de dedim karşılık olarak. Çünkü arkadaşımla bu kişi konuşurken ben sessiz kenarda durdukça, arkadaşını ona karşı dolduran ve ondan hoşlanmayan birisi gibi görünebilirim diye endişe ediyordum. Bu kişi göz teması kurmadan, gayet soğuk bir tavırla, kelime seçimimi eleştirdi bir daha. Sonra sorry, ben dil konusunda takıntılıyım dedi. Ama arkadaşımı ya da başka kişileri düzelttiğini hiç görmedim. Ben de bu aralar fazla İngilizce konuşmuyorum diye konuyu kapatmak istedim ama pratik yaparsan diye daha patronize eder bir şekilde daha küçümseyici bir tavra büründü. Ben cevap vermedim. Ama grupta konuşulan başka konularda bu kişi ile minimal olarak konuştum. Sonra bu kişi gruptan ayrıldı. Ve arkadaşımla neden böyle davranıyor rahatsız oldum dedim. Arkadaşım tınlamadan, boşver ya dedi. Ben bu çocuğun, arkadasimla daha yakın olmak için beni gruptan izole etmeye çalıştığını düşündüğüm için baya rahatsız oldum.Sonra bu çocuk ile arkadaşımı konuşurken gördüm bu olaydan, 3 gün sonra falan, yanlarına yaklaştım. Arkadaşımın omzuna dokunup Türkçe konuşup bu kişiyi tamamen yok saydım ve kenarda konuşmalarının bitmesini bekledim. Bu çocuk küçümseyici bir gülümseme atıp, arkadaşımla konuşmayı bıraktı ve etrafı ve benim hareketlerimi izlemeye koyuldu. 5 dk sonra aynı arkadaş ortamında karşılaştık. Bu kişi sınav konusu ile alakalı birşey söyledi ve bu konuda bilgisiz olduğu açıktı. Kendisi de yapamadığı söyledi. Ben de önceki hareketlerine gönderme olarak gayet akademik bir İngilizce ile bilgisini sorgulayıp(tabii ki sakin bir tavırla), sınav sorusunun cevabını açıkladım. Ona sınavla ilgili sorduğumda, hafif bir gülümseyip, kafasını kaşıyıp, kısa bir cevap verip benim cevabımı sessizce dinledi. Bu olaydan sonra bu çocuk ile karşılaşmadım çok şükür ki. Ama arkadaşım bu olaydan sonra başka olaylarda da hiç arkamda durmadığı için bir süre sonra arkadaşlığımız kopup gitti. Ben bu soruyu ileriki durumlar için soruyorum. Boyle bir durumda arkadaşımla aynı ortamda olmam suçmuş gibi hissediyordum. Acaba arkadaşlığımi bitirseydim ve onlar o çocukla arkadaş olsaydı diye düşünüyorum. Böyle bir durumda nasıl davranmam gerekiyor? Ya da bu çocuğun davranışları cidden beni izole etmeye çalışıyor gibi mi, ben mi alinganım?
kendini fazlalık görmekten silmişsin hayattan. ruhumdaraldı okurken kendi kendini bu kadar gömeni görmedim.
 
O kadar negatif enerji yayıyorsunuz ki konunuzu okuyan bile hissediyor. Kendinizle barışmanın bir yolunu bulun, insanların niyetlerini okumayı bırakın. Bir şey diyecekseniz deyin, istemiyorsanız bir ortamda bulunmayın, sevmediğiniz insanlarla muhatap olmayın, ama özgüveninizi bi kazanmanız lazım.
Teşekkürler cevabınız için. Haklısınız. Yıllarca o kadar fazla zorbalığa uğradım ki görüntüm sebebiyle buna karşı güçlü bir savunma mekanizması geliştirdiğim için bunu yansıtıyor olabillirim ve bu sebeple bu kadar soğuk ve negatif algılıyor olabilirsiniz benim yazdıklarımı. Bazen sosyal dinamikler birşeyi deyip dememek konusunda belirleyici olabiliyor ve ben düşünmeden davranmayın alttan alayım derken pasif kalabiliyorum.
 
Back
X