Yaklaşık 10 aydır kayınvalidesi ve kayınpederiyle aynı evde yaşayan biri olarak söylemek istediğinizi o kadar iyi anlıyorum ki. Hariçten konuşmak o kadar kolay ki. Eşimle akşamları eve beş dk geç gideriz nerede kaldınız diye beni ayrı sorgular, eşimi ayrı sorgular. Hafta sonları oğlumuzu alır gezmeye gideriz eve döndüğümüzde yemek yemezsek yağlı yediniz herhalde diye yapıştırır lafı. Alır dışarı götürür bir çay,yemek falan ısmarlarız müsrifsiniz canım siz evde yok sanki bunlar der. Bir ayakkabı alırım maşallah alışveriş delisi olmuşsun sen der. İşyerinde pestilim çıkar, bir buçuk saat yol teper eve gelirim, sofra hazırla bulaşık yıka.Çocukla oyna. Ertesi gün için eşine kendine kıyafet hazırla. Kahve pişir. Meyve getir. Tam uyku çöker saat neredeyse gece yarısı olur mısır patlatsana oğlum sever der. Meyve aldım getirsene der. Biz yatmadan asla yatmaz. Ve bizim yattığımız odanın bitişiğinde yatıp (Yatak odası olmasına ve aslında evin en serin yeri orası olmasına rağmen orada yatmaz) Kapıyıda açık bıraktırır serin olsun diye. Üstelik tam 4 aydır. Yani gece hayatı falan hak getire. Daha neler neler neler. Taş olsa çatlar yemin ederim. Eğer dünyalar tatlısı, iyisi, babamdan öte kayınpederim olmasaydı arada bir dk çeker miydim asla. Yine de şimdiye kadar hiç kötü söz etmedim. Cevap vermedim. Ama sıcakta olamadım bir türlü. Defalarca dedikodumu yaparken yakaladım öncesinde istesemde yakın olamıyorum bende.Tutamadım kendimi anneme ağladım. Kızım dedi hep. Hayat kocaman bir ömür gibi görünse de bir nefeste bitecek. Bırak büyük o. Tek çocuğu var.Anlayış göster. Allah çok büyük görür. Telkin etti hep.Şimdi tek tesellim evimin oluyor olması. Bitti bitecek. Haa bu arada hali hazırda evi dururken benim üzerime kat çıkmak istiyor o ayrı mesele... Ben değilde her an eşimle girecekler birbirlerine ondan korkuyorum...
vicdandan, allah korkusundan, inançtan bahsetmişsiniz de içinden binbir laf saydıktan sonra bunların hiçbir önemi kalmıyo ne yazık ki resti çekseniz bu kadar günaha girmezsiniz eminim..
dedimya çok gezerdi diye, konudan komşudan duyduğun olumsuz laflar (örn. ''ya teyze varlivakitsiz geliyor, ona bi şey söyleme de gene ama haberin olsun '' gibi)uyarmama rağmen tınmaması gitgite beni ondan itti.benimle tartışmazdı fakat ağır takınmaması beni içten içe kızdırırdı işte.yaşadıklarınız benimkine benziyor biraz.benim kocam bebekken annesiyle babası ayrılmış.eşimi halası büyütmüş istanbulda.ilkokul bittikten sonra köye babasının yanına dönmüş.annesinin köyüne gitmiş görmek için.her seferinde taşla sopayla kovalamış eşimi 'Babasından ne hayır gördüm ki oğlundanne hayır göreyim' dermişti.kaç zaman sonra annesi de babasıda ölmüş.20 yıl sonra oğlunun yanına sığınmış.şimdi karılık yapmadığı adamın maaşını alır,kovaladığı oğlunun yanında yaşar.ilk zamanlar bizimkide konu komşuya gidip dedikodu yaparmış iş yaptırırız diye.komşularımız kızmışlar yapacaksın tabi demişler.sana gelininden oğlundan hayır var demişler.şimdi artık sesi çıkmıyor.bende haline şükret oğlun sahip çıkmasaydı köyde 1 kuru ekmeğe muhaçtın şimdi diyorum da haklısın diyor.çünkü bizden başka kimsesi yok.bana bişey yapamıyor çünkü eşim benim yanımda
iyi sölüyosun güzel sölüyosun ama bak sen kadın ne kadar iyi niyetli ve şekermiş buna rağmen bölesine rahatsız olmuşun üstelik kadın hakkında neler demişsin başta ya biz napalım öle kötü kayınvalideler varki şiddet hakaret küfür gelinine düşman olan onların kahrını bile gıkımı çıkarmadan 1.5 yıl çektim şimdi boşanıyorum eşimden kayınvalidemin yaptıklarını anlatırken bile ona böle kötü sözlerde bulunmadım tek dileğim allahından bulsun diyorum başkada sözüm yok zaten ama sen diyosunki kötü olsalarda sabredin diyosun sabredilmesi güç olan şeyler var cnm sen iyiyken sabredemediysen başkasına bunu sölemeyee ahkkın yok bence ne dim allah affetsin yazık ama çok yazık cnm bana kırılma ben sadece içimden gelenleri yazdım amacım sni kırmak yada yargılmak deil
Yaklaşık 10 aydır kayınvalidesi ve kayınpederiyle aynı evde yaşayan biri olarak söylemek istediğinizi o kadar iyi anlıyorum ki. Hariçten konuşmak o kadar kolay ki. Eşimle akşamları eve beş dk geç gideriz nerede kaldınız diye beni ayrı sorgular, eşimi ayrı sorgular. Hafta sonları oğlumuzu alır gezmeye gideriz eve döndüğümüzde yemek yemezsek yağlı yediniz herhalde diye yapıştırır lafı. Alır dışarı götürür bir çay,yemek falan ısmarlarız müsrifsiniz canım siz evde yok sanki bunlar der. Bir ayakkabı alırım maşallah alışveriş delisi olmuşsun sen der. İşyerinde pestilim çıkar, bir buçuk saat yol teper eve gelirim, sofra hazırla bulaşık yıka.Çocukla oyna. Ertesi gün için eşine kendine kıyafet hazırla. Kahve pişir. Meyve getir. Tam uyku çöker saat neredeyse gece yarısı olur mısır patlatsana oğlum sever der. Meyve aldım getirsene der. Biz yatmadan asla yatmaz. Ve bizim yattığımız odanın bitişiğinde yatıp (Yatak odası olmasına ve aslında evin en serin yeri orası olmasına rağmen orada yatmaz) Kapıyıda açık bıraktırır serin olsun diye. Üstelik tam 4 aydır. Yani gece hayatı falan hak getire. Daha neler neler neler. Taş olsa çatlar yemin ederim. Eğer dünyalar tatlısı, iyisi, babamdan öte kayınpederim olmasaydı arada bir dk çeker miydim asla. Yine de şimdiye kadar hiç kötü söz etmedim. Cevap vermedim. Ama sıcakta olamadım bir türlü. Defalarca dedikodumu yaparken yakaladım öncesinde istesemde yakın olamıyorum bende.Tutamadım kendimi anneme ağladım. Kızım dedi hep. Hayat kocaman bir ömür gibi görünse de bir nefeste bitecek. Bırak büyük o. Tek çocuğu var.Anlayış göster. Allah çok büyük görür. Telkin etti hep.Şimdi tek tesellim evimin oluyor olması. Bitti bitecek. Haa bu arada hali hazırda evi dururken benim üzerime kat çıkmak istiyor o ayrı mesele... Ben değilde her an eşimle girecekler birbirlerine ondan korkuyorum...
ilk mesajı okuduğumda sonlara geldiğimde dedim bu böyle bitmemeli çünkü o kırmızı ile işaretlenen cümleler zaten arkadaşımızın kendisini nasıl eleştirdiğini göstermiyor mu? (hamama gider beni çağırmaz halbuki hamam falanda sevmem diyerek) bu mesajın devamı olmalı nasıl yani diye düşünürken aşağıda devamını gördüm. böyle bir şekilde sonlanacağını aslında tahmin etmiştim.bayan hep kendini eleştirmiş hep kendine kızmış aslında ilk mesajda bile,kayınvalidesini eleştiriyor gibi görünürken de hep kendine kızmış.dilerim sizden yana rızası vardır kayınvalidenizin ve ne olursa olsun evinizde bunca yıl kaldığının hatrına,kalp kırmamanızın hatrına bu nimetten yararlanabilmişsinizdir.sizin gönlünüzden geçeni Allah biliyor ya bu halinizi de görüyordur elbet.Allah rahmet eylesin.
evet arkadaşlar, kulağa ne kadar itici,ürkütücü geliyor değil mi?
kaynanayla evini paylaşmak...üstelik eşimi 10 yaşında bırakmiş, kocası öldüğü için yeniden evlenip gitmiş, eşimi de yetimhaneye vermiş. işte sadece tatillerde anasının yanına gidermiş eşim.adam resmen onun bunun kapısında büyümüş.Taaa ki 29 yaşına kadar .anasının kocası ölünce yanına almaya karar veriyor.Ben o zaman 5 yıllık nişanlıyım eşimle,ve 19 yaşındayım. düğüne 4-5 ay kala birden kaynanan ortaya çıktı.BAK OLMUYOR, BAKMA OLMUYOR.
Vicdani sorumluluk...neyse kabul etmekten başka çıkar yol yok. birlikte yaşamak zorunda kaldık, hemde senelerce. Ama ben nefsimle mücadele içindeyim, istemiyorum fakat kadını dışarı atmaya gönlüm razı değil. Allahım bu nasıl iş.üstelik görümcem de düğünümden önce (26 yaşındaydı) kocasını trafik kazasında kaybetti. kaynana onun yanında kalmıyor.Bakar mısınız? tamı tamına 18 yıl beraber yaşadık. Şeytan rahat bırakmıyor,üstelik hiç bir arkadaşım benim gibi fedakar davranmamış. ''Ayyy, ben evde yabancı biriyle asla yaşayamam, nasıl rahat ediyorsun ? Hem görümcen dul. Alsın işte anasını yanına. O niye anasına bakmıyor?''.diyenler de bir hayli var.'' Eeeee. haklılar, ben eşek!..Görüyor musunuz kadını (görümcemi)? nasıl da rahatını istiyor?...o niye anasını yanına almıyorki..ama ben salak .ortada olmayan, aniden ortaya çıkan birini kabul ettim '' diye düşünmeye başladım bir zaman sonra.
Nasıl gıcık oluyorum kayınvalideye bilemezsiniz. Kadın ben okurken üç torununa iyi kötü baktı, doğru ama kanımca mecbur, o da birden ortaya çıktı. Gezmeyi çoook sever. bir yerlere giderken bana çoğu kez gel demez. hamama kızını götürür bana hadi sende gel demez (tabi bu arada ben hamamı falan sevmem, ne işim var oralarda derim). Aynı evde yaşıyoruz ama var mı yok mu belli değil.birbirimizle doğru dürüst konuşmayız, herkes kendi köşesinde yaşıyor. . ALLAH korkusu olmasa birgün evde tutarmıyım? Kolundan tutup ''hadi çık evimden'' dememek için zor tutuyorum kendimi... kadının hayırlı işleri bile bana hor geliyor. elinden gelse eve giren iki maaştan birini kızına hibe eder her ay. birde sürekli kızını acındırması yok mu? ALLAH'IM gıcık ediyor beni.görümcem kocasından dul maaşı alıyor. benden 4 yıl evvel kaloriferli daire sahibi oldu
ama anası acındırıyor da acındırıyor..
kaynanam tüm mahalleyi tanır maaşallah. herkese bi gider hal hatır sorar sabahtan akşama kadar gezer de gezer.ben 6 yılda apartmanda birkaç evi anca tanıdım. onun için herkes tanıdık.zaten yemek ev işi yüzde seksen-doksan benim üstümde 10 yıl önce biraz yardım ederdi. son yıllar bırak bi çorba pişirmeyi kendi önüne bir kaşık bile koymaya erinirdi..tabii ben sinir oldukça oluyorum. yahu dışarda çalış kazan birde gel günde 42 kapı gezen ama ''hiç halim yok, nefesim kesiliyor ''diyen kadına hizmet et inan.yapacağımı yapıyorum ama bir ton minnetle.yüz göz dökünük. bir huzur yok içimde. onun yüzünü görmeye tahammülüm yok. anlasın işte , hem biraz da kızının yanında yaşasın. Tabi kızı ''insan belli bir yaştan sonra kendi anasını bile istemez'' diyor.
dedimya çok gezerdi diye, konudan komşudan duyduğun olumsuz laflar (örn. ''ya teyze varlivakitsiz geliyor, ona bi şey söyleme de gene ama haberin olsun '' gibi)uyarmama rağmen tınmaması gitgite beni ondan itti.benimle tartışmazdı fakat ağır takınmaması beni içten içe kızdırırdı işte.
Canım..kendini suçlama...yaşadıkların hiçte anormal değil..kayınvalideyle azıyla çoğuyla...hatta bin beteriyle...herkesin yaşamış oldukları şeyler...
Konunun başında yazdığın ilk bölümü okuduğumda hemen yorum yapsaydım eğer...çok daha farklı olacaktı yazdıklarım...
Ben...çocuklarını bırakıp giden kadınların asla affedilemeyeceğini düşünenlerdenim...isterse melek olsunlar..zerre kadar değeri yoktur gözümde.
Bu sebepten,özellikle eşin olmak üzere..sizin yinede 18 yıl birlikte yaşamış olmanız bile nekadar iyi niyetli olduğunuzu gösterir.
Hatalar insanlar içindir...sen hata yaptım diyorsan...rahmetlinin yaptığıda hataydı...
Hiç üzme kendini...Allah rahmet eylesin.
.
Canım..kendini suçlama...yaşadıkların hiçte anormal değil..kayınvalideyle azıyla çoğuyla...hatta bin beteriyle...herkesin yaşamış oldukları şeyler...
Konunun başında yazdığın ilk bölümü okuduğumda hemen yorum yapsaydım eğer...çok daha farklı olacaktı yazdıklarım...
Ben...çocuklarını bırakıp giden kadınların asla affedilemeyeceğini düşünenlerdenim...isterse melek olsunlar..zerre kadar değeri yoktur gözümde.
Bu sebepten,özellikle eşin olmak üzere..sizin yinede 18 yıl birlikte yaşamış olmanız bile nekadar iyi niyetli olduğunuzu gösterir.
Hatalar insanlar içindir...sen hata yaptım diyorsan...rahmetlinin yaptığıda hataydı...
Hiç üzme kendini...Allah rahmet eylesin.
.
canım zaten kendimi eleştiriyorum..keşkeler artık var....kırmızıları başka bir bayan arkadaş sanırım tarzınızı beğenmediğini belirtmek için yapmıştı.ama o cümleleri yazının içinde okurken yani onlar kırmızı değilkende dikkatimi çekti ve orada kendinizi eleştirdiğinizi hissettim.dilerim kalbiniz huzur bulur.
çocuğunu bırakıp giden kadınlar hakkında söylediklerinize katılıyorm.benim eşimide annesi bırakmış küçükken yanına gittiğinde hep kovalamış 'Babasından ne hayır gördüm ki oğlundan göreyim' dermişti.sonra ne oldu annesi babası ölmüş onunda maaşı yok yine eşim sahip çıkmış ona.ee şimdi ne oldu oğluyla konuşamıyor,bir ihtiyacı olduğunda söyleyemiyor yüzü yok.allahın sopası yok
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?