Arkadaşlar, bu bölümde çok daha ciddi dertleri olanlar var biliyorum. Ama benim de derdim bu işte. 1,5 yıllık evliyim ve eşimle bütün kavgalarımızın dönüp dolaşıp ailesinin temizlik, titizlik konusundaki sarsaklığına, umursamazlığına ve bu konuda çocuklarına eğitim vermediklerine dayandığını gördüm ve bu konuyu giderek daha çok takmaya başladım. Sizlere kayınvalidemin ne yazık ki olmayan temizlik anlayışından örnekler vermek istiyorum ve başlıktaki pek hoş olmayan 'pis' kelimesinin yerine neden başka bir kelime bulamadığımın takdirini sizlere bırakıyorum:
1. Kayıvalidem marulu vb. şeyleri yıkarken sadece suya basar, çıkarır. Ona göre o marul yıkanmıştır! ben sirkeli suda 1 saat bekletir her yaprağı tek tek ovalaya ovalaya yıkarım.
2. Çok değerli bir şeymiş gibi 50 kuruşluk süngeri artık süngerlikten çıkıp değişik bir canlı halini alıncaya ve bundan sonrasına kadar kullanır. Ben ayda bir atar, yenisini koyarım yerine.
3. Beli acayip derecede ağrımasına rağmen kıyamadığından mıdır nedir bilemiyorum ama bulaşık makinesini kullanmaz, elinde yıkar bulaşıkları. Eldiven de bulunmaz evinde. Ben de onlara gittiğimde o iğrenç ötesi süngere çıplak elimi sürerek bulaşıkları yıkamak zorunda kalırım. neden alıp bir sünger götürmüyorsun peki diyenlere: kendi süngerini atsam alınır da ondan..
4. Mutfağındaki süzgeçlerin delikleri pislikten artık birbiriyle birleşmiştir. Süzgeçte pislikten su akacak yer kalmamıştır. Birkaç kere gizlice onları atıp yenisini koydum yerlerine. Ama sorun benim onları yenisiyle değiştirmem değil, kocaman kadının böyle bir şeyi kendi kendine düşünememesinde.
5. Yemek yaparken yemeğin tadına bakar, yemeğin tadına bakarken kullandığı kaşığı gerisin geri yemeğin içine daldırır!
6. Mutfağında tezgahları, masayı silmek için bir bez bulunmaz. Masasının üstü hep pistir zaten. Bir de o pisliğin üzerine neye lazımsa koltuk örtüsü gibi kadife, mana veremediğim bir şey örter. Hayatımda ondan başka kimsenin masasının üzerinde öyle bir şey görmedim.
7. Temmizlik bezi olmayan mutfak temiz olur mu? Köyde falan değil, Ankara'nın en lüks semtlerinden birindeki, 3 senelik evinde yaşayan kayınvalidemin tezgahları bildim bileli kapkaradır (orjinai sütlü kahve). Ve o tezgahın üstü hep dağınıktır, çalışacak yer bulunmaz.
8. Evyenin içinde süzgeç gibi bir şey durur hep, hani sebzelerin kabukları falan dursun diye. Sevmem o şeyi, kullanmam ama amacına uygun kulanana da bir şey diyemem. Ama bizimki buna sadece sebze kabuğu gibi şeyleri atmaz, her! türlü evsel atığı atar o lavabonun içine.
9. Evinde çöp kutusu yok mu dediniz? Var tabi. Ama balkonda duran o çöpün çevresi hep yapış yapış pistir, çöpler çöp kutusundan çok çevresindedir. Ve çöp kutusunun içi yıllardır yıkanmamış gibi çöp kalıntısıdır.
10. Sofra kurarlar, tabi onlardayken ben kurarım ama onların tarzı şudur: Bıçak, peçete asla yok! Tabaklar, bardaklar hepsi ayrı bir çeşit, rastgele ortaya bırakılmış. İnsanda ne yeme zevki bırakırlar ne bir şey. Evine çağırırsın saf saf, özene bezene yemekler yapar, şık bir sofra kurarsın, yarım günde yaptığın yemeği 10 dakikada yer kalkarlar. Sofraya da beraber oturup beraber kalkma adabını bilmezler.
10. Geçenlerde onlara gittiğimizde kışlık ayakkabıları topluyordu. Bunu nasıl yapıyordu dersiniz? Kullanılmış, altları pis ayakkabıları altına maltına bakmadan hepsini kucağına toplamış aldı bir yere götürdü. Üstünün başının hep ayakkabı pisliği olduğunu geçtim, ellerini yıkamadan öylece devam etti ya hayatına.
11. Hayatınızda böyle bir şey duymadığınıza eminim: benim kayınvalidem yatılı misafir gelip gittiğinde o misafirlerin yattığı nevresimleri değiştirip de kirliye atmaz. O yorganları, yastıkları, çarşafları öyle kullanılmış haliyle, pis pis kaldırır yerlerine!
12. Oturma odalarında orta sehpanın üzerinde her daim kabukları etrafa saçılmış çerez, kabukları soyulup öylece bırakılmış meyve, kirli mendiller bulunur ve hiç rahatsız olmadan o şekilde saatler hatta günlerce kalabilirler.
Rahmetli anneciğim tertemiz, özenli bir kadındı. Yanlış anlamayın öyle temizlik, titizlik hastası gibi insana dünyayı dar eden değil, inceliği ve zerafeti ile hayatı güzelleştiren bir kadındı. Bir de görümcem var, ona isterseniz ayrıca girerim. Bu insanları görünce anneciğimin ne kadar özel bir insan olduğunu bir kez daha anlıyorum ve o olmadığı için derdimi kimseye anlatamıyorum. Sizlerle paylaşmak istedim. Teşekkürler.
bULAŞIK MAKİNASINI NİYE KULLANMADIINI ÇÖZEMEDİM KAYINVALİDENİN.
Allah kolaylık versin canım, seni anlıyorum.
Bu durumda yapılabilecek en güzel şey kendini korumak olacaktır, çünkü koskoca belli bir yaşa ulaşmış kadın temizlik kurallarını hala bilmiyorsa ne yazıkki sen de birşey öğretemezsin.
Ne sıklıkla görüşüyorsunuz bilemiyorum tabii ki ama ben olsam evlerine gittiğimde mümkün olduğu kadar birşey yememeye,yesem de temiz olduğundan emin olduğum şeylerden yemeye dikkat ederdim.
Yatılı kalmayı tercih etmezdim, eğer kalıyorsan kendi çarşafını yastığını ayır, anne bunlar bizim olsun kimse kullanmasın de.
Lavaboyu kullanmadan önce sil, ellerini kağıt havlu ya da tuvalet kağıdı ile kurula.
Ama k.validenin değişebileceğini düşünme ve bu nedenle eşinle tartışma canım, kendini koruyacak yollar bul..
Bazı yaşlı insanlar alışkanlıklarından vazgeçmezler.
Elektirk ve suyu çok kullandığını düşünürler, aman iki parça makinaya dizeceğime elimden yıkarım diyorlar, elinde daha temiz olur diye düşünürler, bazı zamanlarda da tabak çanak az olunca hemen yıkayayım, makinayı beklemeyeyim diye düşünürler.
Yani bunun birçok açıklaması olabilir.
Benim hep söylediğim bir sözüm vardır; her evin ışığı farklı yanar.. Bu ışık altında ki hayat o evdekileri ilgilendirir.
Kimse kimseyi yargılama hakkına sahip değildir. Konu titizlik bile olsa bu özel yaşama müdahaledir.
Bir gelin gelse buraya, k.validem benim temizliğime karışıyor dese, veryansın yapar herkes. Bununda bir farkı yok.
Hele hele annesinin titizliği üzerine tartışan bir hanım, bu çok farklı geldi bana.
,5 yıllık evliyim ve eşimle bütün kavgalarımızın dönüp dolaşıp ailesinin temizlik, titizlik konusundaki sarsaklığına, umursamazlığına ve bu konuda çocuklarına eğitim vermediklerine dayandığını gördüm ve bu konuyu giderek daha çok takmaya başladım
Bence bu yüzden eşiyle tartışıyorlar.
Konu sahibinin temizlik anlayışıyla eşinin ailesinin,dolayısıyla eşininki farklı.
Eşi önemsemiyor ve kendi evinde de devam ettiriyor olabilir.
Titizliğe çok dikkat eden biri olarak, en tahammul edemediğim durumlardan biridir başkasının evinin içine pis deyip kendinin titizliğindne söz eden kişilere.
K.validenizle birlikte yaşamıyorsanız bu saydığınız ayrıntılar sizi ilgilendirmiyor..
Arada bir gittiğiniz misafirlikte ise kendinizce çözümler bulabilirsiniz.
O pis bulaşı süngerine elinizi dokundurmak istemiyorsanız eldiven götürün yanınızda.
Bazı yemek konularındaki yanlıi davranışlarınıda, naif bir şekilde söylerseniz sizi anlayacaktır..Kırılır fakat anlar ve en azından arkasından dedikodu yapmamış olursunuz.
Benim anlamadığım diyer bir husus, eşinizle annesinin 'pis' oluşuyla ilgili neden kavga ediyorsunuz ?Eşiniz bunu nasıl kaldırıyor ?
Ya temizlikte yardım edeceksiniz ya da bunu yargılamayacaksınız.
Yalnış buldum düşünce biçiminizi.
Bazi insanlarin temizlik anlayisi sizin temizlik anlayisinizdan farkli. Onlari degerlendirmek ve pis gibi tanimlamaniz bence yanlis. Ayrica sizin evinizi batirmiyorya herkes halinden memnun. :) Evinde yemek zorunda olsanizda , biraz mikrop sorun etmez vucüdumuzun biraz daha direncini arttirir.
Tam tersi olsa nasil olurdu. Temizlik hastasi . Bu iki asirilik psikolojik bir rahatsizliktir. Belki de yasli ve islerine yetisemiyor. Onun evine temizlemesine yardimci olun. Inanin kimse pislik icinde yasamaktan hosnut degildir. bir yardimci alin ya da arada sirada siz gidin.
Ne olursa olsun koca adamla annesinin temizliği üzerine tartışılmaz ki.
Hele hele ''annesi tarafından yetiştirilmemiş, terbiye verilmemiş '' izlenimi vermek doğru mu sizce ?
İnsan içinden geçirir fakat ifade etmemeli.
Mesela bizim evde terbiyesiz kelimesi bile yasaktır.. Birdefa kardeşim diğer kardeşime söylemişti.
Annemde bundan men ediyorum sizi, anne ve babanıza saygınız varsa size verilen terbiyeyi dile getirmezsiniz demişti.Birdahada asla kullanmadılar.
Halbuki alakası bile yok, kullanırken bu düşünülmüyor ki.Gerçi kullanılan en ufak argo kelimeyi dahi azar konusu yapar annem. :)
Bir anne babanın verdiği terbiye sorgulanmamalı,bunu demek istiyorum kısacası.
Herneyse ben fazla katı düşünüyorum, benim terbiyemde, titizlendiğim konuda bu; kimsenin hayatı benim dedikodu konum olamaz.
mutfak öyleyse banyoyu hayal edemiyorum bile.sen kendine dikkat et.mümkünse tuvelete girme.evde yap gelince de tut.fazla zaman geçirme o zaman.bulaşık süngerini de yanında beyaz ameliyat eldiveni var ya oraya giderken çantana at iki tane çaktırmadan tak.eğer farkederse deterjana alerjim var de.
napıcan ,onu asla değiştiremezsin bu saatten sonra.o mutlu mesut yaşıyordur pisliğin içinde.farkında bile değildir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?