Herhangi bir sorunda, ya çekeceksin ya da boşanacaksın diyebilen zihniyetini anlayamıyorum. Mücadele etmek, sorunu çözmeye çalışmak lügatınız da yok mu hiç?
İki farklı insan evleniyorsun birbirini tanıma ve alışma süren???
Hayatı, insanları tanıdıkça değişen tavırlar, olgunlaşmak???
Bilmezken öğrenmek, farkına varmak, hatadan dönmek???
Kıymetini farketmek???
Hayatın içinde malesef ki yaşanarak öğrenilen tüm bu unsurlar varken, neden göz ardı edilsin ki? Bu kızcağızın şikayetleri çözülemeyecek şeyler değilken neden boşanıp 10 aylık bebeği parçalanmış bir ailede de büyümeye mahkum etsin. Kendisi neden tek başına zorlu bir hayat mücadelesine girişsin. Burada boşanmasını tavsiye ettiğim hatta hala neden çekiyorsun dediğim üyeler oldu ama yaşananlar bunun gibi değildi.
Bende eşimin saygısız konuşmasına, beni hiçe saymasına, ailesine karşı ezdirmesine müsade edebilecek yapıda bir kadın değilim. Ha 20 yıllık evliliğim de sınırlarım hiç aşılmadı mı, hiç haksızlığa uğramadım mı? Tabi ki evet. Çatır çatır kavga ettiğimde oldu, pes ettiğimi söylediğimde.
İnsanoğlu malesef bazı durumlarda elinde ki kaba göre şekil alabiliyor. Yani senin izin verdiğin, kabul ettiğin kadarını yaşıyorsun.
Sevgili konu sahibi en başta sen kendini korumayı öğrenecek ve canın kanında olsa kimseden böyle bir beklentiye girmeyeceksin. Kişiliğine haksızlık olduğuna inandığın, istemediğin bir davranışı kabul etmeyeceksin. Konuşarak ikna edemezsen eyleme dökeceksin ki, seninde gönlünü etmeye uğraşılsın, sınırların olduğu bilinsin.
Eşin sana hakaret mi etti, asla kabul etmediğini göstereceksin. Seni kendi ailenle mi tehdit etti "benim annemde sana bu şekilde davranırsa, istediğin şekilde itirazını yapabilirsin, buna hakkın olurdu ve ses etmezdim. Tıpkı benimde hakkım olduğu gibi. " diyeceksin. Anlamadı mı eyleme dökeceksin. Mesela sana annesinin yanında bunca hakareti yapan adam ve annesine o kahvaltıyı hazırlamak yerine bebeğini alıp annene yada bir tanıdığına git, bırak onları evde. Geldiğinde tartışma, "bugün planım vardı ama sen bana sormadan anneni çağırmışsın, bundan sonra annene ayıp olmasın i bana da sor davet ederken" diyeceksin. Bugün hakareti, zorlamayı kabul edersen yarın üstüne katlanır. Ha çabana rağmen hala hödük, ders almayan, mücadele etmeyen bir adam mı var o zaman "eyvallah" diyeceksin. Ne sinip oturacaksın ne de en ufak bir sorunda gemileri yakacaksın. Sen kaptan olup, dümeni al eline önce bi. Baktın hep fırtına, hep kaos o zaman kendin için en güvenli limanda inersin.