Kendimi öldürmüşüm

Çocuk yok di mi? Yoktur inşsllah. Canım bnm mantığıma göre aynı ülke içinde doğu-batı, kuzey_ gğney ya da farklı şekilleri bile anlşmakta zorlanıyor. Kendini iyicd çıkmaza sokmadan eşine Türkiye de yaşamasını teklif et, kabul etmezse çık gel. İçimden bu geldi
 
Büyük şehirde iş bulmayı ve taşınmayı beklemeden evleri ayırsanız? Evliliğe balta vuran en önemli nedenlerden biri bu beraber yaşama işi bence.

Diğer sorunlar, evliliğinize adapte olamama, farklı kültürü benimseyememe, işsizliğiniz... Bunların şu anki ruh durumunuza katkısı yüzde kaç?

Online psikolojik danışmanlık alabilirsiniz türkçe olarak. Sorun tek değil çünkü.

Ayrıca kocanızın yerinde olsam, o ülkedeki türk dernekler, cemiyetler, internetteki tanışma siteleri vb. vasıtasıyla sizin tanışmanız için birilerini bulmaya çalışırdım. “Kızkardeşlerimle samimi ol ve sosyalleş” demek fazlasıyla bencillik. Bu ayrıntıyı da düşünün.
 
Uzuldum.. evlilikte yalniz hissetmek kadar dokunan bisey yok insana. Ben de zaman zaman esimle tartistigimizda bu duyguyu yasiyorum ve bikac kez keske evlenmeseydim dedigim oldu. Bazen sevdigin ve seni sevdigine inandigin adam an geliyor cok yabanci birine donusuyor. Iste oyle anlarda yasadigin o sizinin tarifi yok.


Sizin durumunuz iki kere daha zor. Esiniz yabanci, yurtdisindasiniz ve ailesiyle birlikte yasiyorsunuz. Bence problemin cikis noktasi aile. Zaten yabanci bir kultur ve siz de diyosunuz size ters gelen kulturel farklarin oldugu. Temizlik konusundaki gibi. Mesela ben evime kayinvalidem geldiginde eliyle diyelim yagli bir borek pogaca yedikten sonra elini yikamiyorsa,silmiyorsa cok rahatsiz olurdum. Kimbilir sizin suan yasadiginiz evde sizi rahatsiz eden ne cok sey vardir. Bunu cekmek zorunda degilsiniz. Evleri ayirmadiginiz surece o evlilikte mutlu olabileceginize inanmiyorum.

Bir kere ev demek yuva demek. Ev demek kendi cekirdek aileniz demek. Evdeki bir saksi ciceginden tut da bir caydanliga kadar herseyin size ait olmasi demek. Ev demek salondaki orta sehpanin uzerine istediginiz seyi koyabilmeniz demek. Ev demek mutfak alisverisine yalnizca ikinizin karar vermesi,banyonuzun sadece ikinize ait olmasi demek. Koloni gibi yasanilan bir evde ne o evi ne o hayati ne de o evliligi benimseyebilirsiniz.
 
Ulke onemli evet, mesela dilini hic bilmedigim halde Finlandiya da yasamak isterim ama Mısır da yasamak istemem.
Ayrica dunyanin en iyi insanlari da olsalar esimin ailesiyle kommun yaşamı da beni mutsuz eder.
Siz kök nedeni goz ardı ediyorsunuz.
 
Ulke adini soylemedigin cok iyi olmus konu sahibi, bizi binbir turlu irkci soylemden, ya da turkiyeyi ve turkleri yerecek soylemden kurtarmissin.
Oncelikle esinle bireysel olarak mutlu musun bu onemli. Cunku sen evini ayirdiginda bahsettigin sorunlarin buyuk bir bolumu ortadan kalkacak.
Ikinci olarak ise buyuk bir sehire tasinirsan, hamgi ulkede olursan ol ingilizce bilen expatlar ve yerliler illaki olacaktir. Onlarla arkadaslik kurabilirsen sorununun bir kismi daha cozulur.
Ancak esinle mutlu degilsen, hic uzatmadan ayrilmani ve turkiyeye donmeni tavsiye ederim.

Sen yine de ozelden ulke adini soylemek istersen beklerim bak :D
 
Çalışma imkanınız varsa çalışan iyi gelir diye düşünüyorum.. evinizi ayırın. Kabul etmezse de boşanin..

Artık bir şeyler düzelsin diye kadınların mücadele ettiğini görmekten Kendi kendilerini öldürdüğünü görmekten yoruldum..
 
Biz kendi ülkemizde aynı dili konuşmamıza rağmen anlaşamıyoruz. Yabancı bir yerde bu sorunları yaşamanız çok normal. Yalnız bu acı kıyaslama meselesi beni hep sinir eder. Tamam savaş, kıtlık, yoksulluk çok üzücü şeyler. Ama herkesin kendince imtihanı farklıdır. Başka kadın dayak yiyor diye ben eşimin psikolojik şiddetine ne de olsa dövmüyor diye katlanmamalıyım değil mi? Dünyaya bir kez geliyoruz ve mutluluğu aramaktan daha doğal ne olabilir ki? Tabi ki eşim beni mutlu etsin, el üstünde tutsun, yoldaş olsun diye evleniyorum. Evde varlığı beni geren, ihtiyaçlarıma cevap vermeyip tersleyen birini neden yanımda tutayım? Eskidenmiş o kocadır ne yapsa doğrudur halleri. Gerçi hala var ama neyse. Kadınız, bireyiz, mutluluk hakkımız. Bunu kim baltaliyorsa hayatımızdan def etmeliyiz.
 
rozikka rozikka merak ettim eşinin ailesinin sana yaklaşımı nasıl? Birde bir günün nasıl geçiyor o evde?

Genel olarak saygılı, sakin insanlar. Bana karşı da öyle, anlayışlılar. Ben çekingen biriyim. Hemen samimiyet kuramam. Onlar ailece oturup sohbet ediyorlarsa uzun süre katıldım aralarına kendimi zorunlu da hissediyordum belki ayıp olur düşüncesiyle ama bir süre sonra beynim aşırı yoruluyordu. Biraz içime kapanmıştım son zamanlarda.
 
Evde görümcelerde mi var
Kaç kişisiniz anlamadım ama kalabalık ailenin yükü ağır olur
Evlenen her kadının kendine ait bir düzeni olmalı
Bu kadar okuduk bari kv görümce den bahsedin de oraların kvsi gorumcesi nasılmış görelim:))

Eşinizle yalnızken mutlu iseniz ayrılın yanlarından yoksa hepten bitsin bu iş. Hem elin memleketi hem sorun zor olur.

Evde iki kardesi var, bir kız kardeşi de evli çok yakınımızda yaşıyor. Kendi halinde insanlar, çok şükür kötü bir niyet dahi hissetmedim.
 
Esinizden ve ailesinden soyutlanma imkaniniz var mı? Bir süre minimum muhattap olun. Şu an çalışıyor musunuz orasını anlamadım ama çalışıyorsanız iş yerinizden arkadaş bulabilirsiniz. Veya kendinize bir uğraş. Atıyorum çıkıp yürüyüş yapın resim yapın kitap okuyun veya kendinizi manevi anlamda rahatlatacak şeyler olabilir. İnancınız ne bilmiyorum ama manevi anlamda bir seyler yapmak gerektiğini bilip yapmayınca da insanda bir huzursuzluk oluşuyor.
Veya kısa da olsa eşinizle tatile çıksanız belki sakince sorunlarınızı konuşma imkanı bulursunuz

İstersem Türkiyeye gidebilirim sorun olmaz. Bu aralar evde de kendimi soyutlamıştım. Ama çaba göstermezsem uzak durursam da kendimi suçlu hissediyorum.

Bir süre evde sıkıldığım için eşimle çalışmaya başladım ama çoğunlukla geç saatte dönüyoruz eve döndüğümüzde günün bitmiş olması beni daha da strese soktu. Zamanla bir düzen oturtabiliriz belki, esim de rahatsız bu durumdan.

Yürüyüş, kitaplar, filmler kurtarıcım oldu. İnancımın gereklerini de yerine getirmeye çalışıyorum, gün içinde bana güç veren o oluyor.

Desteğiniz için çok teşekkür ederim.
 
Büyük şehirde iş bulmayı ve taşınmayı beklemeden evleri ayırsanız? Evliliğe balta vuran en önemli nedenlerden biri bu beraber yaşama işi bence.

Diğer sorunlar, evliliğinize adapte olamama, farklı kültürü benimseyememe, işsizliğiniz... Bunların şu anki ruh durumunuza katkısı yüzde kaç?

Online psikolojik danışmanlık alabilirsiniz türkçe olarak. Sorun tek değil çünkü.

Ayrıca kocanızın yerinde olsam, o ülkedeki türk dernekler, cemiyetler, internetteki tanışma siteleri vb. vasıtasıyla sizin tanışmanız için birilerini bulmaya çalışırdım. “Kızkardeşlerimle samimi ol ve sosyalleş” demek fazlasıyla bencillik. Bu ayrıntıyı da düşünün.

Ev konusunu ciddi olarak konuşmamıştık ben biraz akışa bıraktım, uyum sağlamaya çalıştım. Yerleşmeden önce eşim mutsuz olursan ayrı da yaşarız demişti ama ne kadar samimiydi tekrar gündeme getirince görürüm.

Beni en çok kısıtlayan şey dil konusu. Bu sorunu çözümlersem domino taşları gibi gerisi de hallolacak sanki.

Psikologları araştırıyordum burda, online danışmanlık da çok iyi fikir hatta anadilimde paylaşınca belki daha iyi olur.

Türk organizasyonlarını kendim de araştırabilirim aslında. Kız kardeş önerisi de çok düz mantıktı. Belki yıllar sonra çok iyi dostlar oluruz ama şimdilik zorunlu arkadaşlık bana tuhaf geliyor.

Önerileriniz için çok teşekkür ederim.
 
Hatirladim ben de, o hatuna cidden kizmistim burda meslegini icra etmek varken orda hijyen 0 bir yerde kendini ezdirerek rezil sartlarda yasiyordu. Soyle yakisikli bir sey olsa anlarim ama Hint bir marsık icin insan kendine neden bunu reva gorur yazmistim o konuya sonra da irkci soylemlerimden dolayi 3 hafta banlanmistim :olamaz:Hakliyim ama o kolerali Hindistan icin insan doktorluk gibi bir meslekten vazgecer mi yahu, insanlar cildirmis:KK51:
Ya sen var ya efsanesin miss , marsık nedir yaa :olamaz::KK70:
 
Uzuldum.. evlilikte yalniz hissetmek kadar dokunan bisey yok insana. Ben de zaman zaman esimle tartistigimizda bu duyguyu yasiyorum ve bikac kez keske evlenmeseydim dedigim oldu. Bazen sevdigin ve seni sevdigine inandigin adam an geliyor cok yabanci birine donusuyor. Iste oyle anlarda yasadigin o sizinin tarifi yok.


Sizin durumunuz iki kere daha zor. Esiniz yabanci, yurtdisindasiniz ve ailesiyle birlikte yasiyorsunuz. Bence problemin cikis noktasi aile. Zaten yabanci bir kultur ve siz de diyosunuz size ters gelen kulturel farklarin oldugu. Temizlik konusundaki gibi. Mesela ben evime kayinvalidem geldiginde eliyle diyelim yagli bir borek pogaca yedikten sonra elini yikamiyorsa,silmiyorsa cok rahatsiz olurdum. Kimbilir sizin suan yasadiginiz evde sizi rahatsiz eden ne cok sey vardir. Bunu cekmek zorunda degilsiniz. Evleri ayirmadiginiz surece o evlilikte mutlu olabileceginize inanmiyorum.

Bir kere ev demek yuva demek. Ev demek kendi cekirdek aileniz demek. Evdeki bir saksi ciceginden tut da bir caydanliga kadar herseyin size ait olmasi demek. Ev demek salondaki orta sehpanin uzerine istediginiz seyi koyabilmeniz demek. Ev demek mutfak alisverisine yalnizca ikinizin karar vermesi,banyonuzun sadece ikinize ait olmasi demek. Koloni gibi yasanilan bir evde ne o evi ne o hayati ne de o evliligi benimseyebilirsiniz.

Çok teşekkür ederim ne kadar güzel ifade ettiniz. Ayrıntı vermediğim, üstü kapalı söylediğim şeyler bile sizde empati oluşturdu. Anlaşılabilmek çok değerli.

Şu anda burda hicbir sey yapmak zorunda değilim. Ama kendi düzenimi, kendi yemeklerimi, kendi anlayışıma göre temizlediğim evde oturmayı özledim. Kendi düzenimi getirmeye çalışsam belki daha da mutlu olurlar ya da alınganlık olabilir. Olumsuz olanın ihtimali nedeniyle ben onların düzenine zorluyorum kendimi.
 
Back
X