Fikrimce, iş yerindeki çocuk değil de o bir ideal aklınıza geliyor. O da çok doğal olarak kibar, anlayışlı, sorumluluk sahibi bir erkek ideali. İş yerinizdeki kişi böyle midir bilemem, ama sizde bunu tetiklemiş.
Sebebi de hayatınızdaki kişinin bu idealden çok uzak bir insan olması.
Ben mesela kırk yıl fizik bilimine emek versem, yine de bir arpa boyu yol alamam. Fizik bilimi benim kapasiteme uygun değil çünkü. Ama mesela edebiyat, sosyoloji filan öyle. Emek verdim diyerek fiziği bırakmazsam benden hiçbir şey olmaz. Niye bırakmayayım o halde? Emek vermekte, fedakar olmakta yanlış bir şey yok da doğru olaylara ve kişilere yapılması elzem.
Çok sıkıntılı geçen mezuniyet zamanımda birinden hoşlandığımı sanmıştım. Karakteri iyiydi onda sıkıntı yok, ama kültürlerimiz çok farklıydı. Sonra düşününce aslında o dönem özel bir sevgiye ihtiyacım varmış, ben de gidip kafamdaki o ideali ona yansıtmışım, bunu fark ettim. Aşk değildi, ama bana yalnızlıkla belki de sandığım kadar iyi mücadele edemediğimi fark ettirdi. Size de bu durum bence erkek arkadaşınızı yeterince sevmediğinizi, onla kurulacak bir gelecek konusunda şüphelerinizin olduğunuzu fark ettirsin dilerim.
Bu aklınızdaki kişiyi bilmiyorum, ama önünüzü bir açın derim. Sizi seven ve sevdiğiniz bir erkek olsaydı hissetmezdiniz kesinlikle. Bir de derecesini bilmiyorum ama küfür acayip itici, ben bu alışkanlığı kazanıp da sonrasında bırakanı da görmedim. Bir sinir anında küfür dile gelir, o meseleyi hallettiğinizi düşünmüyorum şahsen.
Mutluluklar ve başarılar diliyorum size.