- 17 Ocak 2017
- 640
- 1.537
- 33
- 34
- Konu Sahibi salinger29
-
- #1
Tipki ben,kendim yazmis gibi hisettim:) Yazdiklarinizla sonuca bagladiginiz tespitleriniz dogru. Nerden biliyorsunuz derseniz bende ayni dertlerden muzdariptimİyi geceler hanımlar,
Ben neden böyleyim? diye direkt konuya gireyim. Hayatımın ve hareketlerimin temel motivasyonun başkalarını mutlu etmek olduğunu farkediyorum. 8 ay önce ailemden uzağa taşındım, bazı şeyleri yakından göremeyiz ama biraz dışardan bakınca farkederiz ya, şu an karakterime yapışmış olan bu garip duyarlılık gözüme batmaya başladı.
Sürekli bir mutluluk gözetme havası, aman kırılır mı üzülecek mi düşüncesi.. küçüklüğümden beri böyle, 5-6 yaşlarındayken babamın kaşlarının o günkü duruşundan ruh hali tespiti yapmayı öğrenmiştim. Şimdi hasret gidermeye ailemin yanına geldim, her birine ayrı ayrı sürpriz planladım falan filan. Zaten dışardan gelince hediye alınır, çok da severim hediyeleşmeyi ama şöyle bir durum farkettim ; kendime bir şey alacaksam 50 saat düşünür sonra aman boşver der cimrileşirim, yeğenlerime, aileme, arkadaşlarıma hediye alacağım zaman çılgınlarca savururum. Başkası bana maddi manevi bi iyilikte bulunduğu zaman gözümde aşırı derece büyür o iyilik ama kendim bişey yapıyorsam ‘tamam bu kadar yeterli’ düğmem yok, hep yaptığım azmış gibi hissederim. Sadece maddi konularda açığa çıkan bişey değil, mesela karşı taraf son mesajı yazarsa huzursuz olup mutlaka son bir emoji göndermek, restoranda manzarası güzel olan tarafı arkadaşa bırakıp diğer sandalyeye oturmak, buluşmaya geç kalmamak için epey kasmak ama karşı tarafın sallana oyalana geç geldiğini farketmek gibi küçük deneyimlerle dolu hayatım. Sıradan şeyler esasında ama üzerinde düşününce biraz rahatsız etti. Dışardan bakılınca da kendine güvenli biri gibi duruyorum, konuşkanım, atılganım ama ruhumun derinliklerinde bir yerlerde birilerine yaranmaya çalışıyormuşum gibi geliyor artık. Bencil olmak istiyorum olamıyorum, kendi isteklerimi ön plana koymakta başarısızım. Bunla alakalı epey sıkıntı çektim, hayatımı etkileyen bazı konularda elimi yeterince sert masaya vuramadığım da oldu.
Evliliğimde ise daha inatçıyım, eşimle aramızda aşikar bi zıtlık varsa isteğimde inat ederim ama temel olarak aile, bazen de akraba ve arkadaş ortamında birleştirici, minnok, sevgi pıtırı olma görevini vermişim kendi kendime. Yordu..
İyilik meleğiyim gibi durdu böyle yazınca ama temelinde iyilik değil sevilme-sevilmeme endişesi var gibi hissediyorum. Ay bilemedim garip garip hisler...
Tipki ben,kendim yazmis gibi hisettim:) Yazdiklarinizla sonuca bagladiginiz tespitleriniz dogru. Nerden biliyorsunuz derseniz bende ayni dertlerden muzdariptimpsikolog dan terapi aldigim donemde sevgi almak icin verdigim ve bu kadar baskalarini mutlu etmeye calistigim cikti. Boyle olusuda cocuklugumda yeteri kadar sevgi gormedigim ve sevgiden mahrum birakildigim icin boyle davraniyormusum ( Simdi sevgi almak icin vermemeye direniyorum:))
Valla da ben yazmışım gibi. Bu kadar ortak nokta olur. Tanışsaydık o manzaralı sandalyeyi kim kapardı merak ettim o kadar ki :)
Başkalarını mutlu etmeye çalışırken mutsuz olmaya başladığımı anladığım anda daha az düşünceli davranmaya başladım. Tamamen geçmiyor ama kendimi daha az yıpratıyorum bence. Karşınızdakiler size aynı şekilde davranıyorsa sorun yok ama aksi durumda çok da seyapmamak lazım
Aaah ahh, bu modelde bir arkadaşım vardı. kasalarda hesabı ben ödeyeceğim diye çirkinleşir, doğum günlerimizde vs. hediye yığar, sürekli ay terledin mi diye birbirimizin sırtına bez falan koyardık. Şimdi yorulduk veya birbirimizi hayal kırıklığına uğrattık herhalde, görüşmüyoruz. Böyle aşırı duyarlılıkta yaşarken hayal kırıklığına uğramak sıradan, gündelik bir olay takdir edersin:) ben ne yapar ne eder o sandalyeyi sana verirdim:)
Tipki ben,kendim yazmis gibi hisettim:) Yazdiklarinizla sonuca bagladiginiz tespitleriniz dogru. Nerden biliyorsunuz derseniz bende ayni dertlerden muzdariptimpsikolog dan terapi aldigim donemde sevgi almak icin verdigim ve bu kadar baskalarini mutlu etmeye calistigim cikti. Boyle olusuda cocuklugumda yeteri kadar sevgi gormedigim ve sevgiden mahrum birakildigim icin boyle davraniyormusum ( Simdi sevgi almak icin vermemeye direniyorum:))
Oyle yazmissin ki ayni durumdayim.birini kırmak en büyük korkum.aslinda çoğunlukla ben pek şikayetçi değilim bu durumdan sanırım
Ahaha :) watsapp grubu kursak ya kırmaktan korkup kırılınca kabuğuna çekilenler diye :)
biri bana iyilik yapıyorsa 5 katını yapmadan hayatta bırakmam. küçücük bir işimi yapana(kimseden istemem bir şey yapmasını ama hayatımı ben istemeden biraz kolaylaştırana) ağzından istediği bir eşya laf arasında istediği bir şey çıksın da alayım diye ağzına bakarım. ortak gittiğimiz yerlerde 1 kere başkası ödüyosa kaç kere ben öderim ki anca ödeşmiş sayılalım. rahat etmeyi hep başkaları hakeder benim dünyamda, ben şurda uyurum ne var ki, orası güneş alıyo sen buraya geç vs vs.
mesleğime hayatıma ailemin beni şımartmasına rağmen şımarıklıktan kendi keyfini düşünmeden eser yok. keşke bende de olsa birazcık, aman ben yiyim ona kalmasın, aman ben giyeyim , ben rahat edeyim düşüncesi olsa.çok olmasa ama az da olsa olsa.
Gittim hemen koştur koştur burcuna baktım, doğum tarihin doğruysa boğa burcusun. Hangi yıldız çarptı seni kelebeğim sen aslında ‘raat ol yeaaa’ insanı olmalıydın:)
Aaah, hele o ‘bir kaç kere ödeyim ki anca ödemiş sayılayım’ cümlesi hayatımın mottolorundan biri herhalde. Ben jubileyi karşıdan karşıya geçerken arabanın geldiği tarafa kendim geçmeye çalışarak yaptığımı düşünüyorum. Araba çarparsa ben öleyim çünkü, çok mantıklı.. bu enteresan huy hayatta kalma içgüdümün bile önüne geçtiyse demek..
Acaba biz de bir gün uzun mesajlara kısa cümlelerle, hatta kelimelerle cevap verebilen o yürek yemiş insanlardan olabilecek miyiz çokgüzelolsun:)
Gittim hemen koştur koştur burcuna baktım, doğum tarihin doğruysa boğa burcusun. Hangi yıldız çarptı seni kelebeğim sen aslında ‘raat ol yeaaa’ insanı olmalıydın:)
Aaah, hele o ‘bir kaç kere ödeyim ki anca ödemiş sayılayım’ cümlesi hayatımın mottolorundan biri herhalde. Ben jubileyi karşıdan karşıya geçerken arabanın geldiği tarafa kendim geçmeye çalışarak yaptığımı düşünüyorum. Araba çarparsa ben öleyim çünkü, çok mantıklı.. bu enteresan huy hayatta kalma içgüdümün bile önüne geçtiyse demek..
Acaba biz de bir gün uzun mesajlara kısa cümlelerle, hatta kelimelerle cevap verebilen o yürek yemiş insanlardan olabilecek miyiz çokgüzelolsun:)
koptum burda. cidden ben ölim ne olacak ki bu defalık.
bence birşey neden oluyor ama ne çözemiyorum.
insanlarla konuşurken normal konuşuyorum ama içimde hep bir rahat ettirme kaygısı.
hele büyüklerime karşı aman aman bir büyükle aynı ortama girmeyeyim, cidden zeki müren nezaketine, hülya koçyiğit cefakarlığına sahip oluyorum süper güç olarak.
şu anki halim eski halime göre tilki sayılabilecek akılda, buna rağmen hala bu jungle için çok küçük kalıyorum.
Hepsi nezaketten
Görgülüsün.
Böyle kal
Yalnizca o son emojiyi koymasan da olur.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?