Kendine tembel

Çoğu kişide var bu duygu sanırım.okuyunca kendimden şeyler gördüm bende.ama benimkisi biraz daha farklı.bişeyler yapmam için teşvik eden şeyler olmalı beni.yemek pasta falan yaparim,eşim ailem seviyor onları mutlu etmek beni de mutlu ediyor.derse girmez sınava bir gün önceden çalışır geçer not alırdım.fazlasını bende istemedim.ama arkadaşımla hirslanir okul 1.si olduğum olmuştur.sadece hırs yaptığım için.12 senelik okul hayatım böyle idi.şimdi kpss var.bana kalsa oturayim evimde ama annem babam için,ilerde onlara yardımım olsun diye kazanmam lazım diyorum.ya da maddi olarak zor durumdayız başkasının bize faydası yok onların inadına otur ders çalış diyorum kendime.tüm bu başkası için görünen bahaneler aslında benim kendimi hirslandırmam için sebepler.öyle motive ediyorum kendimi.
 
Kendini önemsemiyorsun galiba.
Yani... kendine iki yumurta kirmayan ama başka bir insan icin yemek pişiren bir insansin...

Özsevgi duyduğuna eminmisin?
Çoğu kadında eksik olan duygu aslinda içe dönük (egoya) sevgi.
 
Kendini önemsemiyorsun galiba.
Yani... kendine iki yumurta kirmayan ama başka bir insan icin yemek pişiren bir insansin...

Özsevgi duyduğuna eminmisin?
Çoğu kadında eksik olan duygu aslinda içe dönük (egoya) sevgi.
eşim de bana kendinden başka kimseyi sevmiyorsun der. Ona katlandığım halde der bunu inatla :bicak:
 
eşim de bana kendinden başka kimseyi sevmiyorsun der. Ona katlandığım halde der bunu inatla :bicak:

Bunu diyenler genelde " hep bana hep bana" varliklardir. Eşin böyle bir kişi demiyorum ama kendini sevmeyip de kimi sevcekmişsin?
Yani kendini sevmeyen zaten sağlıklı bir şekilde başka bir insani sevemez...

Ben şahsen kendime yapmadığım hiçbir şeyi bir başkasına yapmam. İlk bana... kalani başka bir insana.
Çocuk bakiminda 50/50 olur... bazen 100/0...

Konu okuyorum burda... bebekden yemek yiyemeyen yikanamayan anneler?
Ne alaka? 15 dakika ağlarsa pullari dökülmez. Yikanirim vallah... yemeğimide yerim. Ac ac kokuşuk gezcek halim yok.

Ben galiba aşırı egoist bir kadinim.
 
Konu çok uzun olunca böyle sona gelene kadar başta ne yazıyor onu unutuyorum konuları kısa tutmak daha anlaşılır olabiliyor bazen. Hele uykum varken okumaya çalışıyorsam uyuyup kalıyorum :)

Aslında birçok şeyi kendin için de yapıyorsun öyle düşün. Ornegin yemek yapmak ona buna yapıyorum diye düşünme sende yiyorsun o yemekten. Kendime yapıyorum diye düşün. Bu şekilde onun için bunu yapıyorum diye düşünürsen mutsuz olursun. Bazı işleri zevk alarak yapmaya çalış derim ben
 
Bahsettiğin kişiden bir adet aynada görüyorum,sana tek diyebileceğim başka insanların memnuniyeti ,takdiri sana daha fazla haz verirken kendine karşı o hazzı duymaman.Bu kendini önemsememek değilde hani ispat etmek ya da nasıl denir bak dur,kendini bilmek,kendine güvenmek...Offf anlatabildim umarım:))Ay bu yaştan sonra sorgulamalar beni sıkıyor yapma bunu kendine ya.Böylesin işte yani,değiştirebilirmisin bilmem de senin karakterinin alt yapısında özveri var ,disiplin var mükemmeliyetçililik var ama bunu kendin için yapmıyorsun seni rahatsız eden takdir edilmek değil ama kendini takdir etmek,fazla mütevazi olabilirmisin?

Anladım gibi :) "Ben kendimi nasılsa biliyorum bu işte amaan gerek yok" gibi bir şeyler diyorsun değil mi? O var gibi, biraz kibirli bir şey de üstelik bu, sonradan fark ettim. Mütevazi... "Fazla tevazu kibirdendir" lafını öğrendim öğreneli çok da mütevazi durmamaya çalışıyorum. Kendi kendimi çok küçümsediğim zamanlar da oldu... Hepsi oldu ya, ayarda tutmaya çalıştım elimden geldiğince... Hepsi olabilir bir şey diyemiyorum Calender. Sorgulamamam lazım artık değil mi? Huzurlu olsam o sorgu işi bitecek de...

Konunun genelinde bile başkaları için (bizler için) mükemmel anlatma, derdini karşı tarafa tam aksettirme gayretindesin özellikle şu alıntıladığım kısımda daha belirgin

Mükemmel olmak zorunda değilsin/değiliz. Kendin için bir gayretin olmadığını, kendine tembel olduğunu sıklıkla vurgulamışsın. İnsan kendi iç dünyasında rahat olamayacaksa neden yaşıyor ki? Dozunda tembellik iyidir. Anlattıklarından yola çıkınca aşırılık görmedim. Üstüne düşen ne ise yapıyorsun. Üstelik bir hobin bile var bunu başkaları için değil kendin için yapıyorsun sana keyif veren bir eylem bu sebeple ödevimi yapmadım diye dertlenmemelisin sonuçta onu stres olmak için değil stres atmak için yapıyorsun.
Sanırım bu kk'daki en uzun mesajım :)

Teşekkür ederim uzun mesajın için ekstradan ^_^
Doğru, basit düşünmek lazım sanırım, sonuçta kendim için kursa katıldım, kendim için çiziyorum. Başkaları için bir şeyler yaparken, kendim için de yapmış oluyorum... Keyif kısmına odaklanmam lazım gibi.
Bilmiyorum da işte huzursuzluk gibi oluyor anlatamıyorum da, ondan acaba acaba acaba demeye başlıyorum.
 
Anladım gibi :) "Ben kendimi nasılsa biliyorum bu işte amaan gerek yok" gibi bir şeyler diyorsun değil mi? O var gibi, biraz kibirli bir şey de üstelik bu, sonradan fark ettim. Mütevazi... "Fazla tevazu kibirdendir" lafını öğrendim öğreneli çok da mütevazi durmamaya çalışıyorum. Kendi kendimi çok küçümsediğim zamanlar da oldu... Hepsi oldu ya, ayarda tutmaya çalıştım elimden geldiğince... Hepsi olabilir bir şey diyemiyorum Calender. Sorgulamamam lazım artık değil mi? Huzurlu olsam o sorgu işi bitecek de...



Teşekkür ederim uzun mesajın için ekstradan ^_^
Doğru, basit düşünmek lazım sanırım, sonuçta kendim için kursa katıldım, kendim için çiziyorum. Başkaları için bir şeyler yaparken, kendim için de yapmış oluyorum... Keyif kısmına odaklanmam lazım gibi.
Bilmiyorum da işte huzursuzluk gibi oluyor anlatamıyorum da, ondan acaba acaba acaba demeye başlıyorum.
Süpersin,anlayan beri gelsin yorumumu anladığın için bir adet takdir daha aldın:)
Sen beklentileri karşıladığın görünen Gang la kendi içselliğinde çatışıyorsun bence. Her iş, olay, durum, kişi karşısında sorumluluklarının bilincindesin ama iş kendine gelince yorulduğun ve nasıl olsa benden başkası bilmiyor görmüyor bunaldığımı o yüzden salla gitsin modunda davranıyorsun ,ee azıcık dinlen,kaytar, boşver,salla kavramlarını beklentileri karşılarken kullan.Yani kendine karşı değil kendinden başka herşeye karşı....
 
Son düzenleme:
Ben de okuyamadim cok uzundu. Ve de yazi boyutu cok kucuk geldi bana. Galiba biz tembeliz ya. Bi konuyu bile okuyamadik :KK70:

Ya yapmayın :KK70:
Kısa kesmeye çalıştım bir konumda (O da uzun biraz :KK70: ), anlatmak istediğim şeyi net veremedim, sonra yorumlar geldikçe açıkla babam açıkla açıkla açıkla.. Ona da üşenip, anlaşılsın diye de böyle detay vere vere destan oluyor.
Ne yapacağımı şaştım :)
Adım çıktı sanki destancı Gangsta diye, farkındayım :KK70:

Gangsta konu açmış yaşasın okumak :KK51:

Hımm. Şimdi düşündüm de okurken. Ben örneğin işimi sevdiğim için sabaha kadar evrak yaz mailleş deseler hobarey der dans ederim :KK73:

Ama başkası için bi şey yaparken, bin dereden su getiririm. Bende bencilim heralde. Kocam sorumsuz. Ama ona yemek ütü yapıyorum ya resmen içime oturuyor bu. Yaparken küfrediyorum Yani....

Karakter mi acaba bu?

Herkes biraz bencil olmalı ki bencildir de zaten. Ben de öyleyim yani şimdi burada başkaları için kendimi paspas ediyorum tarzı algılanmasın, işime gelir yaparım ayıklarım hangisi keyifli gelir bana diye ufaktan. Zoraki-sorumluluk kısmı da var hadi o da illa herkeste oluyor. İşte kendim için kısmına taktım. Hani evrak işlerini seviyorsun mesela, sabah akşam evraklar içinde kalsan sorun olmazdır sana, ben resim işlerini seviyorum, ama onda bile sıkıntılar basıyor, bıklar geliyor...
Karakter galiba :/
 
Merhaba kızlar nasılsınız, nasıl gidiyor? :KK3:

Beni sorarsanız, fena sayılmam, yaşayıp gidiyoruz işte. Ve fakat şu birkaç gündür kafama takılan bir şey var, kendime de itiraf etmenin eşiğindeyim, dertlendim. Ne olacak benim bu halim?
Açmaya çalışayım dilim döndüğünce, biraz kendi kendini tahlil, insanlığı sorgu gibi kalabilir, fark etmeden haddimi aşarsam kusura bakmayın, fikirler alırsam çok da sevineceğim:

Şimdi doğuştan gelen belli bir karakterimiz, zamanla da kazandığımız-törpülediğimiz-değişen özelliklerimiz var hepimizin, bizi biz yapan, "İnsan" dan Ayşe, Fatma, Hayriye haline getiren...
Kimimiz biraz daha asi, kimimiz daha uyumlu, kimimiz arı gibi, kimimiz rahatına düşkün vs vs...

Peki bir arada olması, kişiyi rahatsız eden huylarımız ne kadar baskın içimizde?

Şunu kavrıyorum ki, ben, kendi için değil, başkası için çalışabilen-gayret eden bir tembelmişim. Bunu görüyorum kendimde kaç sene sonra. Şöyle açmaya çalışayım; okul hayatım boyunca sadece ilgimi çeken konuları dinledim ve fakat sınavlara son gece çalışma dendi mi akla ilk gelenlerden biri oldum pek çoğunuz gibi. Hiç hırslanmadım derece için desem inanır mısınız? Hep "Bu geçmeye yeter" dedim, soruların devamına bakmadan sınavdan sıkılıp çıktığım çok oldu. (Böyle söyleyince de itici duruyor farkındayım, ama kendimi umursamazlığın ne boyutta olduğunu rahat kavramanız için somut örnek vermek istedim)

Bu hep böyle oldu, lise zamanı dershaneden kaçan ben, salt arkadaşlarla iddiaya girdik diye aynı dershanenin seviye tespitinde ilk 5e girdimdi. Arkadaşlarım için, gırgır olsun diye... Sigarayı bıraktım ağzıma sürmedim 2 sene, evladım için, kendim için adam akıllı denemedim bile... Yemek pişirmeyi öğrendim, eşim için, kendime iki yumurta kırmaya üşenen ben... Annem için okulu tamamladığımı, kardeşim için doğru örnek olmaya çalıştığımı, çalışırken emanet iş diyerek işverenler için pür dikkat kaldığımı... Kendim için ise hep kçım üstü oturduğumu fark ediyorum kaç sene sonra.
Bunun kendimi ispat çabası, ya da bir çeşit değersiz görme hali olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim çünkü onu da yaptığım bir dönem oldu anne-kız ilişkimiz içinde, ispat çabası... Değersiz de görmüyorum, bir şey oldu mu, haklıysam kendimi ölümüne savunurum da.
Her ne ise, sonuçta canımı sıkan ve kendimde nefret ettiğim şey kendim için bir şey yapmayı çok da sallamayacak kadar tembel olmam. Ya da tembellik midir bu, umursamamak mıdır, bilmiyorum.

Bunu da neden dert edindim derseniz, bu haftaki ödevi salladığımı fark ettim, üstelik o kadar hevesle konu belirledim, hayal ettim, hoşuma gitti. Ama bir fırsatını bulduğum an yayılmaya o kadar müsaitim ki... Bir şeye yeni başlarkenki hevesimi hiçbir zaman sürdüremiyorum, en sevdiğim şeyde bile. Zorla, ittire kaktıra, planlayarak, kendimi sıkarak ancak... İlla ilk anki kadar hevesle sürmüyor işler ama bir süre sonra zorlamaya da dönmemeli değil mi, alışılmalı, huzura doğru sabitlenmeli değil mi? Ben ise sıkıntıya kalıyor, üşeniyor ve çoğu kez yetersiz görüp "Sallaa" haline geliyorum.
Maymun iştahlı biri de değilim, onu bırak buna, bunu bırak şuna olayı da yok, hatta "Bitmeden yenisine geçemezsin" diye sıkarım kendimi (Belki de sorun bu, kendi kendimi bıktırıyorum)... Odak sorunum da yok, "Yapmam lazım" dediğimde dünyadan da koparım, öyle gömülürüm işin içine... Ama işte, ne kadar doğru anlatabildim bilmiyorum, kendim söz konusu olduğumda, başkaları için yapmaya çalıştığım şeyler kadar disipline, gayretli ve hareket halinde olamıyorum. Yapamasam, "Zaten yapamıyorsun" deyip geçeceğim de, kendim için yapmıyorum işte, bu da canımı sıkıyor.

Kendim için dibime kadar tembel, başkası için çalışkan...
Kendim için dağınık, başkası için deli titiz. (İşteyken her gün kendi masamı kendim silerdim, evde çocuk ve eşim için belli bir düzen ve temizlik rutinindeyim. O da kendim için değil)
Ya bakıyorum kendime vallahi Kara Murat gibi "Bu anam için, bu babam için" tarzında kılıç sokuyorum hayata. Kendim için değil...

Bir ara denk geldi konusu, bunu psikologla üstünden konuştuk, başka bir şeyi konuşurken arada kaynadı gitti duramadık; "Sorumluluk, emanet düşüncen altında kendini o kadar sıkıyorsun ki, kendine kalan alanda seni dinlenmeye-tembelliğe iten bu olabilir, başkaları için de hata yapmaktan korkmamalısın" tarzı bir şeyler söylemişti. Hatadan korkuyor muyum bilmiyorum ama, şaka gibi gelebilir size, en son ne zaman "Hata" görülecek bir şey yaptım hatırlamıyorum, o kadar oldu... Elimden yanlışlıkla kaydırıp bir tabak dahi kırmadım yakın zamanda (Dalgınlıkla çakmak yürütmek hariç). Saçmalarsam da lütfen kusuruma bakmayın, tam aktaramıyorum.

Bunu dert edindim kendime işte; herkes böyle midir? Yani kendi için yaptığı şeylerde hep bir kaçma meylinde midir? Değildir değil mi? Çok güzel planlı programlı ve severek kendini huzura taşıyan insanlar var, görüyorum. Gözlerinden alıyorum.

Ben neden böyleyim, ya da siz? Vardır kendine tembeller aramızda; neden böyleyiz? Ne yapmamız gerekiyor?
Karışık yazdım gibi geldi, anlatamadım bile derdimi adam akıllı... Uzattım da...
İçim sıkılıyor kaç gündür, oralara buralara gittim, çocuk annemlerde, her şey o kadar müsait ki kendim için bir şeyler yapmaya, çizmeye, boyamaya vs vs ve ben burada oturup tembelliğin gözüne vuruyor, yayılıyor ve konu açıyorum. Kalksam pc başından, "Evde iş yok ohh" diyerek kendimi koltuğa devirip tv zaplayacağım belki... Önceden yine bu kadar değildim ama yaş aldıkça daha bir yayıldım gibi. Hevesler mi bitiyor zamanla? Niçin böyle oluyor kızlar sizce?

:oha: bu resmen ben ya. Ama bir farkla, ben başkaları için de kılımı kıpırdatmıyorum.
Son günlerde ben de bu tarz düşünceler içindeyim, burada görünce bayağı bir şaşırdım açıkcası. Ben de potansiyelimi, hayatım boyunca, tembelliğim yüzünden boşa harcadığımı düşünüyorum. Hep daha azına mecbur oldum tembellik yüzüne. Kendi huyumu biliyorum diye mesleğimi bile ilgi alanıma göre seçtim. İlgimi çekmeyen her şey benim için bir külfet bu hayatta. Ben de bu konuda yardım almayı istiyorum çünkü hedeflerim, yapmak istediğim şeyler var, çok hırslı biriyim de ama bu gidişle çürüyeceğim.:kızgın::KK34:
 
Kendiniz için yaparken başkasına karşı sorumluluğunuz olmadığı için kolaylıkla gözardı edip vazgeçebiliyorsunuz. Ama başkaları için birşeyler yaparken fitili ateşlemiş oluyorlar. Kısa vadeli birşeyse tek başınıza yaptığınız bir eylem dahi olsa çocuğunuzda/eşinizde/arkadaşınızda sebep olacağınız mutlululuğu düşünerek kendinizi motive ediyor olabilirsiniz. Kaldı ki bir arkadaşınızı sizinle alakalı olmayan bir sınavına çalıştırmak ise devamlı yanınızda o gayretin sönmesine izin vermeyecek biri olduğu için kolaylıkla devam ettirebildiğiniz bir durum oluyordur. Tabii herkes böyle bir işe girişmez, orası ayrı bir durum ama çok da anlamsız birşey değil bence insanın farklı konuları öğrenmesi, üzerine birşeyler araştırması, yapması filan.
Öğretmeniniz doğru demiş bence, sıkılıyorsunuz ve kendinize karşı sorumluluğunuzu kolaylıkla gözardı edebiliyorsunuz diğer insanlara nazaran.
 
Çoğu kişide var bu duygu sanırım.okuyunca kendimden şeyler gördüm bende.ama benimkisi biraz daha farklı.bişeyler yapmam için teşvik eden şeyler olmalı beni.yemek pasta falan yaparim,eşim ailem seviyor onları mutlu etmek beni de mutlu ediyor.derse girmez sınava bir gün önceden çalışır geçer not alırdım.fazlasını bende istemedim.ama arkadaşımla hirslanir okul 1.si olduğum olmuştur.sadece hırs yaptığım için.12 senelik okul hayatım böyle idi.şimdi kpss var.bana kalsa oturayim evimde ama annem babam için,ilerde onlara yardımım olsun diye kazanmam lazım diyorum.ya da maddi olarak zor durumdayız başkasının bize faydası yok onların inadına otur ders çalış diyorum kendime.tüm bu başkası için görünen bahaneler aslında benim kendimi hirslandırmam için sebepler.öyle motive ediyorum kendimi.

Şu kırmızıladığım yer var ya, oraya daldım gittim şu an. Nokta atışı gibi geldi.
Mesela resim konusunda, sergi hedefi koydum, bu beni ittiren, teşvik eden bir şey. Ancak devamını sabote ettim.
Yani ne olacak ki aha sergiyi açsan, beğenenler olacak, eleştirenler olacak, işte az şanslıysan varsa o ışık adın birkaç kişinin hafızasında kalacak... Noolcak daha ne olacak ki? deyip orada tökezlediğimi, sıkılmaların baş gösterdiğini düşündüm şimdi. Eşim, kardeşim, evladım gurur duyacak ok ama ben? "Neyin inadına? Neden? Ne kadar anlaşılacak? Takdir görse de ne olacak?" gibi bir şeyleri kafamdan geçirdim. Maddi kaygım olmadığı için belki, bilmiyorum, bir şeyin teşvik etmesi gerekiyor...
Hırslanamama sorunum var zaten.

Diğer yarışmalar değil de resim yarışması olunca hırslanıyordum mesela ortaokulda, belki kendim dışında bir rakip seçmeliyim resim konusunda. Kendimle yarışıyorum olayı olmuyor.

Çok teşekkür ederim. Umarım emeğinizin karşılığını alır, maddi-manevi çok güzel yerlerde olursunuz.

Kendini önemsemiyorsun galiba.
Yani... kendine iki yumurta kirmayan ama başka bir insan icin yemek pişiren bir insansin...

Özsevgi duyduğuna eminmisin?
Çoğu kadında eksik olan duygu aslinda içe dönük (egoya) sevgi.

Önemserim. Üşeniyorum ama işte.
Önemsemesem mesela ne giydiğimin, ne yediğim içtiğimin de önemi olmazdı, ya da "Fark etmez" cümlesini çok kurardım. Kolay kolay "Fark etmez" demem, seçerim. Bunlar özsevgiyi işaret eden şeylerdir, değil mi?
 
resim mi çiziyorsunuz? özel değilse birkaçını atar mısınız, ben çok meraklıyım bu resim konusuna.
 
Boğa burcu musun?
Resmen kendimi gördüm bu kadar olur..o_O

Kova :/

Süpersin,anlayan beri gelsin yorumumu anladığın için bir adet takdir daha aldın:)
Sen beklentileri karşıladığın görünen Gang la kendi içselliğinde çatışıyorsun bence. Her iş, olay, durum, kişi karşısında sorumluluklarının bilincindesin ama iş kendine gelince yorulduğun ve nasıl olsa benden başkası bilmiyor görmüyor bunaldığımı o yüzden salla gitsin modunda davranıyorsun ,ee azıcık dinlen,kaytar, boşver,salla kavramlarını beklentileri karşılarken kullan.Yani kendine karşı değil kendinden başka herşeye karşı....

Başkaları için de hata yapmaktan korkma gibi bir şey konuşmuştuk işte...
Kaytarmalar artınca işte batıyor. Ne düşündüm be üzerine gereksiz geldi şimdi.
Neyse bakalım, bugün illa bir yerinden başlarım şimdi tembellik edesin vardır diyeyim, geçeyim.
 
Asıl soruu şu mutlu musunuz eğer mutluysanız sorun yok ama bu sizi gerip mutsuz ediyorsa değişmeye çalışın bazıninsanlar başkalarının mutlu olmasıyla mutlu olur ki böyle insanların işi hep rastgider bazuları kendi için yaşar ve mutsuz olur hani mutlu olmak önemli
 
Önemserim. Üşeniyorum ama işte.
Önemsemesem mesela ne giydiğimin, ne yediğim içtiğimin de önemi olmazdı, ya da "Fark etmez" cümlesini çok kurardım. Kolay kolay "Fark etmez" demem, seçerim. Bunlar özsevgiyi işaret eden şeylerdir, değil mi?[/QUOTE]

Belki dilinizle fark etmez demiyorsunuz ama tavirlariniz "fark etmez" cümlesinin aslinda tam özü.
Üşengeç veya tembel olduğunuzu sanmıyorum.
Siz "sadece" kendinize karşı böylesiniz...

Kendi tavirlarinizi sergileyen bir kadin düşünün. Bu kadin hakkinda akliniza gelen ilk kelime ne olurdu?
 
Bu bende de var. Yani bilmiyordum aslında belki üzerinde durmuyordum ama yazınızı okuyunca farkettim. Tamam şimdi çocuklarım var onlar için yapıyorum çoğu şeyi. Onlar için erteliyorum kendimi. Ama evlilik öncesi. O zaman da öyleydim. Hep kendim arka planda sevdiklerim, arkadaşlarım on planda. Neden kendim için kıyafet almak dışında birşey yapmıyorum? Evde kimse yoksa kahvaltı bile etmem. Okulda birinci olacak kapasitem hep vardı. Ama hiç sınavlar için yüz alacak şekilde çalışmadım. Amaaan yüz alsam nolur seksenbes alsam nolur modundaydim hep. Ama küçük de okula başlasın tüm yarim bıraktığım hobilerime devam edeceğim inşallah. Biraz da kendim için, sevdiğim için yapayım artık..
 
Ben de böyleyim bu yüzden hiç elle tutulur bi arkadaşlığım bile yok insanlar beni kullandığı yerde bıraktılar
 
X