Derdiniz eşinizin ve ailesinin sizi DEĞERSİZ hissettirmesi.
Eşini al karşına konuş , mutsuzum de .
Bir taile çıkın monotondan kurtulun .
Bazen olur böyle.. Değişiklik işe yarar
Peki Bir kursa falan gitsen ?O kadar çok denedim ki, artık deneyecek gücüm kalmadı sanırım.
Başbaşa 1 günlük kaçamaklar, başbaşa yemekler, çocuklarla birlikte birşeyler...
Denemediğim yol kalmadı...
Sonuç: yılbaşında evde temizlik yapan ben... kuru kuru geçirilen akşam...
Kayınvalidem sabah "eğer bir programınız varsa ben çocuklar ile ilgilenirim" diye eşime mesaj göndermiş.
Eşim bunu bana öğleden sonra söyledi.
Ne yapalım? dedi... Cevabım "birşeyler yapalım, hazır çocuklarla ilgileneceker madem" oldu.
Ben başladım arayışa, ne yapsak diye.
Adamın umru değil ki... Bende umursamadım ne olacak acaba diye...
Kös kös o bir köşede oturdu, ben de evi temizledim. Çocuklarla ilgilendim.
Yemek yaptım... Geleceğimi hayal ettiğimde ise, dönüp dolaşıp aynı senaryoyu buldum...
İşte & evde çalışan kadın, hiç bir sosyal hayatı olmayan bir insan...
Değersiz hissedilmek tabi ki çok kötü bir şey ama bir yuvayı yıkmak için geçerli bir neden değil ya da aşılamayacak bir durum değil bence kendinizi daha iyi ifade etmelisiniz..
günümüzde insanlar şükürsüz, şükretmeyi bilmiyor sadece sizin için söylemiyorum çoğumuz maalesef elimizdeki değerleri kaybetmeden anlayamıyoruz..
Peki Bir kursa falan gitsen ?
Şükür bak ailenle aranda bır sorun yokmuş .
Monotonluk senı bunaltmış anlaşılan
Kırılma noktasına neden olan durumdan bahsetmemişsiniz,bir şey olmuştur ve işte burada başladı denir?
bir bunalımın içindesin içindeki duyguları hep bastırmışsın anlasılan ,
bir dr gitsen destek alsan belki rahatlarsın canım , allah yardımcın olsun ,
Esinin sana tavri nasil deger vermiyor mu sevmiyor mu yoksa her sey yolunda ama sende mi sorun? Bosanmak istiyormussun eger devam etmek istersen evde her gun yuksek sesle Bakara suresi dinle yada oku. Cok faydasi oldugunu duydum. Insallah her sey gonlunce olur da yuvan dagilmaz.
Bu yorumunuza canı gönülden katılıyorum...
Şükürsüz hayatlar yaşıyoruz malesef ki.
Belki ben de şükürsüzüm... Bilemiyorum ki... O kadar allak-bullak olmuş vaziyetteyim ki.
Dün akşam hiç uyumadım, artısını eksisini çocuklarımı geleceği tartıp durdum kafamda.
Bu şekilde geçirdiğim ne son gece olacak ne de ilk bunu da biliyorum.
Eşim kötü huyu olan bir insan değil belki...
Ama illa boşanmak için bir erkek aldatmalı, dövmeli, har vurup harman savurmalı, psikolojik şiddet mi uygulamalı?
Bunu düşünmekten de kendimi alamıyorum.
Eşim bir güne bir gün bana "ya hatun gelde bir çay içelim senle" dememiştir.
"Hadi gel bu akşamda şunu yapalım, şuraya gidelim" demedi.
Ha bu eksiklik midir? Evet, duygusal anlamda eksikliktir bana göre.
Hele son zamanlarda gerçekten bunaldım, iki çocuk peşinde koşuşturmaca.
Bir de titizlik üstüne tuz - biber... Bu arada eşimde titizdir...
Hiç bir şekilde sayılmayan bir eşim... Bundan kastım da şu:
Eşim evde "canım, cicim, hayatım, bir tanem, senin dediğin, senin bildiğin vs."
Fakat ne eşimin kuzenleri beni sayar, ne kayınvalidemler beni sayar gelin yerine koyar, ne de başka aile fertleri...
Bu çok can sıkıcı, sinir bozucu.
Desem ki benden kaynaklı bir durum - evime gelen misafirin rahat etmesi için elimden geleni yapan bir insanım.
İş yerimde sevilen, sayılan, sözü tamama alınan bir insanım.
Bir çok iş arkadaşım var, fakat eşli görüşebildiğim bir arkadaş ortamım yok.
Var olanlarda zamanla uzaklaştılar, sebebi ise bende bilmiyorum gerçekten...
Biliyor musunuz bende aynen sizin yaşadığınız, yukarda anlattığınız hayatı yaşıyorum belki daha yeni sayılan bir evlilik olduğu için bahsettiğiniz değer görme kavramını çok önemsemiyorum ama yıllar geçtikçe sizde bulduğu şekilde vuku buluyor demek ki.. eşim de ben demeden kendisi şunu yapalım bunu yapalım demez bir hediye bir Çiçek'le kendiliğinden hiç gelmez.. onların yapısı bu ama kendimizi doğru ifade etmemiz gerekiyor bence.. yani iş hayatında saygın bir kişilik olup evliliğimizde de aynı saygı ve değeri beklememiz kadar doğal birşey yok karşı taraf bunu anlama konusunda direnç gösteriyor olabilir ama dikte ede ede bence karşı tarafa kendimizi ifade etmeliyiz belki sindirmeleri anlamaları ayları bulacak ancak yine de denemeye değer hele de çocuklar varken boşanmayı düşünmeden önce..Bu yorumunuza canı gönülden katılıyorum...
Şükürsüz hayatlar yaşıyoruz malesef ki.
Belki ben de şükürsüzüm... Bilemiyorum ki... O kadar allak-bullak olmuş vaziyetteyim ki.
Dün akşam hiç uyumadım, artısını eksisini çocuklarımı geleceği tartıp durdum kafamda.
Bu şekilde geçirdiğim ne son gece olacak ne de ilk bunu da biliyorum.
Eşim kötü huyu olan bir insan değil belki...
Ama illa boşanmak için bir erkek aldatmalı, dövmeli, har vurup harman savurmalı, psikolojik şiddet mi uygulamalı?
Bunu düşünmekten de kendimi alamıyorum.
Eşim bir güne bir gün bana "ya hatun gelde bir çay içelim senle" dememiştir.
"Hadi gel bu akşamda şunu yapalım, şuraya gidelim" demedi.
Ha bu eksiklik midir? Evet, duygusal anlamda eksikliktir bana göre.
Hele son zamanlarda gerçekten bunaldım, iki çocuk peşinde koşuşturmaca.
Bir de titizlik üstüne tuz - biber... Bu arada eşimde titizdir...
Hiç bir şekilde sayılmayan bir eşim... Bundan kastım da şu:
Eşim evde "canım, cicim, hayatım, bir tanem, senin dediğin, senin bildiğin vs."
Fakat ne eşimin kuzenleri beni sayar, ne kayınvalidemler beni sayar gelin yerine koyar, ne de başka aile fertleri...
Bu çok can sıkıcı, sinir bozucu.
Desem ki benden kaynaklı bir durum - evime gelen misafirin rahat etmesi için elimden geleni yapan bir insanım.
İş yerimde sevilen, sayılan, sözü tamama alınan bir insanım.
Bir çok iş arkadaşım var, fakat eşli görüşebildiğim bir arkadaş ortamım yok.
Var olanlarda zamanla uzaklaştılar, sebebi ise bende bilmiyorum gerçekten...
tek söylediğiniz aldığım tazminatı bile eşimle paylaştım paramı eşimle paylaştım, tabiki paylaşacaksınız evlikte senin benim param olmamalı bana sanki madiiyatmış gibi geldi sorununuz sadece maddi olarak yaptıklarınızı sıralamışsınız5 senelik evliyim.
2 çocuğum var, 4 yaşında (neredeyse) ve 1 yaşında.
Mutsuzum... Mutsuzluğum bugün oluşan birşey değil.
Uzun zamandır mutsuzum...
Peki neden çocuk?
Bilmiyorum açıkçası.
İlk oğlum isteyerek oldu, ikincisi süprizdi. Ama Rabbim vermiş dedim, aldırmak aklımın ucundan bile geçmedi.
İkinci oğluma hamile kaldığım dönemlerde başladı bu mutsuzluklar.
Ben çalışan bir kadınım.
Yıllardır da çalışıyorum.
Kendime göre bir birikimim yok açıkçası.
Evlendiğimde eski çalıştığım yer kapanmıştı, tazminatımı dahi eşim ile paylaştım, kenara bir kuruş koymadım.
Bu güne kadar kazandığım her bir kuruşu eşim ile paylaştım.
Sorun ne? Onu ben de bilmiyorum açıkçası.
Kafam allak-bullak, tek bildiğim mutsuz olduğum, eşimin ve ailesinin nezdinde değersiz olduğum.
Aslında ilk zamanlardan belliydi herşey, ben sadece görmezden geldim belki de.
Hani olur ya, insan ufak tefek kendine uymayan yönleri görür karşı tarafta.
Nedense görmezden gelir bunları.
İşte o görmezden geldiklerim bir çığ haline geldi, şu an o çığın altında kalmış gibi hissediyorum.
Uzun zamandır boşanma kafamda, gün geçtikçe büyüyen bir karadelik.
Eşim aldatmadı, dövmedi, sövmedi, har vurup harman savurmadı...
Ne o zaman derdin diyeceksiniz, ben de bilsem... Adını koyabilsem...
Zaten "derdim var" demeyeceğim...
Değişiklik herzaman iyidir. Adım bekleyen değil atan kazanır.
Alın çocuklarınızı gidin biryere eşinize mesaj atın şurda bekliyoruz seni .
Başka bigün çocukları bırakma ihtimaliniz varsa bırakın birlikte sinemaya gidin.
Başka bigün çocuklarla tiyatroya
Çocukları uyutun bikahve yapın çağırın mutfağa konuşa konuşa için
Eşinizin ailesine gelince uzak durun efendim onlar sizi saymıyosa sizde onları saymayın gerekleri var mı? Yetimhaneden öıkmış kimsesiz biriyle evlendiğinizi düşünün öok daha güzel
Eşimin tüm sülalesinden nefret ediyorum hepsinden uzağım mecburi durumlsr hariç biaraya gelmem geldiğimde de " merhaba, nasılsınız, iyiyim, iyigeceler" tüm öuhabbetim bu
Bir kuzeni gördükçe çocuk sorar ama 1-2-3 değil nezaman nezaman der gülerim yoksayarım cevap vermem . Esimede söykedim senin edepsiz kuzenin bizim çocuk yapmamızı istiyo birlikte büyütücekmişiz çocukları diyorum halbu ki çocuğum olsa o kadınla bir dakika biraraya gelmem
Boşverin biraz çocuk etkinliklerini takip edin
Boşanma fikri sizi heyecanlandırıyor mu?aradığınız huzur mutluluk önemsenme adı her ne ise bulabilecekmisiniz?yoksa mevcut durumdan kurtulma isteği mi?Olan o kadar çok şey var ki...
Kafamı bile toparlayamayacak durumdayım sanırım...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?