Kitap okumaya var mısınız ? Kafe Kitap


ÇÖMLEK ALYOŞA
Bir klasik roman yazarı olan Tolstoy'un öyküleri de aynı kuvvette kaleme alınmış metinlerdir. Bu kitapta yer alan "Çömlek Alyoşa", "Allah Gerçeği Görür Fakat Bekler", "İnsan Ne İle Yaşar", "Balodan Sonra", "Sevginin Bedeli" ve "İvan İlyiç"in Ölümü" başlıklı öyküler, onun ne kadar kuvvetli ve kudretli bir gözlemci olduğunun ispatıdır. Döneminin Rusyası'nda yaşanan trajedileri yokluk-varlık, zenginlik-yoksulluk, sevgi-sevgisizlik, bağlamında ele alan yazar, görkemli bir edebiyat çatısı kuruyor öyküleriyle. Her biri bağımsız bir hayatı anlatan bu öyküler, kendine yeni tatlar, yeni okuma heyecanları arayanlar için bulunmaz bir hazine...
 

DELİKANLILIK
Açıklamaya gerek yok: Nekludov'un etkisiyle, istencim dışında ona benzer davranıyorum. Onun hayat görüşlerini benimsiyordum. Nekludov'un hayat görüşüne göre, insanın katışıksız bir erdeme erişebilmesi için büyük çaba göstermesi gerekirdi. İnsan hayatının amacı, hatalardan arınıp kusursuzluğa ulaşmak olmalıydı. O günlerde insanın arınması, tüm kötülüklerin ve ahlaksızlıkların ortadan kaldırılması bana mümkün geliyordu. İnsanın kendisini düzeltmesinin, erdemli ve mutlu olmayı başarmasının çok kolay olduğunu düşünüyorum.

Sonuç olarak, gençliğimizdeki bu büyük isteklerle umutların gerçekte gülünç olup olmadığını ve bu isteklerin gerçekleşmemesinden kimin sorumlu olduğunu, yalnızca Tanrı bilir.
 


DİN NEDİR?
Tolstoy'un kendisini ve Allah'ı arayış macerası bütün ömrünü kaplamaktadır. Ömrü boyunca anlaşılamadı. Sürdürdüğü burjuva hayatını terk etti. Etrafındaki hiç kimse; karısı bile onu anlayamadı. Seksen iki yaşındayken bir gece evden kaçtı ve İstanbul'a hareket etmek üzereyken bir tren istasyonunda hayata gözlerini yumdu. Bazı çevrelere göre bütün hayatı boyunca sürdürdüğü hakikat arayışlarının sona erdiği ve gerçek hakikati İslam'da bularak bu dini öğrenmek için İstanbul'a yöneldiği iddia edilir.

Tolstoy "Din Nedir?"de hiçbir canlının dinsiz yaşayamayacağını; dinin, sanatla, hayatla, felsefeyle nasıl ayrılmaz bir bütün olduğunu ortaya koyar.
 


HACI MURAT
1896-1904 yılları arasında yazılan Hacı Murat, büyük Rus yazarı Tolstoy' un olgunluk dönemi romanları arasında yer alıyor. Hacı Murat, on dokuzuncu yüzyıl Kafkas halkları arasında efsaneleşen, Şeyh Şamil' le davalıdır. Yurt edinme, hayata tutunma, bağımsızlık, tutsaklık, ihanet ve iktidar sarmalında biçimlenen bir davanın kahramanıdır. Zayıflıklarının ve gücünün farkında bir kahraman. Acımasız bir coğrafyanın geniş yürekli insanları arasındaki iktidar mücadelesinde taraf olmak zorunda kalmıştır; Rusları da sevmez, Şeyh Şamil' i de.

Seçeneksiz kalmak, bütün duygulardan arınmanın başlangıcı ve sonucu belki de. Savaş bazı insanların kaderidir. Tıpkı inanmasa da taraf olmak zorunda kalmak gibi. Aslolansa direnmek. Her koşulda direnmek ve ayakta kalmak. Tolstoy, ölümüne direnen bir kahramanı yazarak sonsuza taşıyor
 

HZ. MUHAMMED GİZLENEN KİTAP
* Yayıncının notu : İslam Peygamberi ile ilgili yayımlanmayan risalesi

".... Bunu söylemek ne kadar tuhaf olsa da benim için Muhammedilik, Haça tapmaktan (Hıristiyanlık'tan) mukayese edilemeyecek kadar yükseklikte duruyor. Eğer insan, seçme hakkına sahip olsaydı, aklı başında olan her bir insan, şüphe ve tereddüt etmeden Muhammediliği; tek Allah'ın ve onun Peygamberini kabul ederdi... - Tolstoy 1828-1910 -

Ünlü Rus yazarı L.N.Tolstoy 1908 yılında Abdullah El-Sühreverdi'nin Hindistan'da basılmış "Hz.Muhammed'in Hadisleri" kitabını okumuştur. Okuduğu hadislerden bir risale (kitapçık) tertip etmiş,bunu Rusya'nın posrednik' adlı yayınevinde bastırmıştır.

Rus halkı ve özellikle Rus aydınları, L. N. Tolstoy'u ilahi bir kuvvete sahip gibi seviyorlardı ve onun İslamiyeti kabul etmesinin duyulmasının Rus toplumu içinde İslam'a güçlü bir akım başlatabileceğini biliyorlardı. Bu yüzden de Tolstoy'un Hz.Muhammed'in hadislerinden derlediği kitapçığını KGB gibi Rus istihbarat birimleri gizli tutmaya, unutturmaya ve basılmasını engellemeye çalışıyorlardı. Tolstoy, bu risale (kitapçık) ile Rus okurlarını, Hz. Muhammed'in hadisleriyle tanıştırmıştır. Hadislerden seçtiği konularda 'fakirlik' ve 'eşitlik' gibi kavramları esas almış, Rus halkına ve onları aldatanlara bir ders verir nitelikte olmasına özen göstermiştir.

Tolstoy, seçip kitapçık haline getirdiği bu hadislerle, gerçek adalet ve eşitliğin, gerçek kardeşlik ve fedakârlığın yerinin İslam olduğu, hatta insana saygı ve sevginin ve daha ötesinin de yerinin yine İslam olduğunu vurgulamak istemiştir.
 

İNSAN NE İLE YAŞAR
Allah vazifesi olmasına rağmen yeni doğum yapmış bir annenin ruhunu, merhametine yenik düştüğü için, alamadan dönen meleğini üç şey öğrenmesi için insan suretine büründürerek dünyaya gönderir: ''İnsanın içinde ne barındırdığını öğren'', ''İnsana neyin verilmediğini öğren'' ve ''İnsanın ne ile yaşadığını öğren''. Bu üç bilgiyi edindiğinde, yani insanı tanıdığında melek Rabb'inin sonsuz merhametini de kavradığı için tekrar semaya yükseltir.
İnsan Ne İle Yaşar, Tolstoy'un ahlaki ve dini değerleri ön plana çıkardığı heyecanlı, coşkulu ve hikmetli hikayelerden oluşuyor.

 

KARANLIĞIN GÜCÜ
Varlıklı ve yaşlı bir Rus köylüsünün evinde hizmetçilik yapan Nikita, önceleri annesinin ve ev sahibesi hanımın işbirliği yaparak kendisi için hazırladıkları çirkin istikbali keyifle seyretmektedir. Ne var ki, ikbal basamaklarını tırmanırken attığı her haksız ve ahlaksız adım onu bir başka zulüm ve günahın içine iteler...

Karanlığın Gücü, Tolstoy'un, her ayrıntıyı bir nakış gibi işleyerek Rus köylülerinin hayatına ayna tuttuğu bir oyunu...
 


ÖLÜM MANİFESTOSU
Ve dedi: "En kof ceviz bile kırılmak ister. Olgun yemişler tutunamaz ağaca. Öyleyse kabuğum kırılacak diye hayıflanmamalıdır insan. Toprağa düşmemek için çırpınmamalıdır meyve. Düşün! Bir şeyin geldiği yere dönmesi kadar sevindirici ne olabilir? Tohumun ağaca, ağacın tohuma dönüşümünden başka birşey değildir hayat. Yani ölüm... Fakat insanlar öykü kefelenmişlerdir. Ve kefelenen her şey öldürücüdür. İnsana düşen, tüm libaslarından soyup öylece seyretmektir ölümü. Yani hayatı..
 

SEVGİ NEREDEYSE TANRI ORADADIR
"Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır" Tolstoy'un İnsan Ne ile Yaşar ve Efendi ile Uşak'tan sonra dini muhtevalı üçüncü öykü kitabı. İnsanın cevherinde saklı iyilik, doğruluk, fedakarlık, cömertlik gibi duyguların yine iyilik, doğruluk, fedakarlık ve cömertliğin ikliminde ortaya çıkacağı tezini sunuyor Tolstoy. İnsanlara karşı davranışlarınızın Tanrı'dan görmek istediğimiz muameleyle aynı olması gerektiğini... Ve sevginin insan ruhunu arındıran en etkili iksir olduğunu...
 


SEVGİNİN YASASI & ŞİDDETİN YASASI
Modern bir çağın yazarı olsa da Tolstoy, bu kitapta sözünü ettikleriyle, doğuş nedeni tahammülsüzlük ya da düşmanlık gibi insan "alışkanlıkları"nın asırlardır işlenen katliamları, cinayetleri nasıl beslediğini, ne gibi kadim anlayışlara değdiğini dillendiriyor ve kadim anlayışlardan, yirmi asır önce inen ve hala gerçekleşmekte olan İsevi doktrinden bahsetse de ölümünden sonra, yani günümüzde gerçekleşen katliamların, cinayetlerin bir şeceresini çıkartacak kadar etkili olmayı başarıyor.
 



Hayatımın kitabıdır..
Bu dünyadaki sevmediğim tek öğretmenin önerisidir..
Hayat ne tezatlarla dolu..
 


Kaplan Anne'nin Zafer Marşı

Son günlerde abonesi olduğum bir pisikiyatri dergisinde reklamını gördüm,ülkemize 9 şubatta ulaşacakmış sanrım ilk müşterilerinden biri olurum ve ben de sizlere katılırım..
Konusu ise şöyle:
ABD’de doğup büyümesine rağmen Asya disipliniyle yetiştirilen ve bunun için ailesine minnettar olduğunu belirten Amy Chua, Kaplan Anne’nin Zafer Marşı’nda Çinli ebeveynlerin, Batılılardan farkını iki temel nedene bağlıyor: (1) Çinli ebeveynlerin, çocuklarıyla ilgili daha büyük hayalleri var ve (2) çocuklarının katlanabilecekleri sınırlar konusunda çocuklarına daha fazla güveniyorlar. Chua, bu bakış açısını benimseyerek kendi kızlarını da bu şekilde eğitmeyi planladığını; ancak, basit bir sınavı geçemediğinde kendini öldürmeye kalkışan Asyalı robotlara dönüşmemeleri için de Amerikan toplumunun en olumlu niteliklerinden faydalanmalarını istediğini anlatıyor. Chua’ya göre, bu olumlu özelliklerin başında, kendilerine fayda sağlayacak, bir şeyler katacak, zaman öldürmekten öteye geçen hobilere sahip olmak geliyor. Bu doğrultuda da kızı Sophia’yı piyanoya, Lulu’yu da kemana yönlendiriyor ve Chua’nın zorlu annelik macerası başlıyor…
Yazar:Amy Chua
 

Günaydın konuyu tam takıp edememıs yada cevap vermekte gecıkmıs oldugum ıcın kusura bakmayın..

Ben elımdekı Kurk mantolu madonna kıtabını bıtırdım.. Dıger lıstede ısmım olmayınca yazma geregı duymadım.

Puccanın Allah benı boyle yaratmıs ısımlı kıtabını okuyacagım sıradaki..

Daha sonra ıse Bir Dilekle Başladı Her Şey kıtabına sure ısteyecegım su an elımde olmadıgı ıcın sayfa sayısını bıldıremıyorum.Aksam donerım..
 
Kürk Mantolu Maddona'dan alıntıdır.

''Yılbaşının sence hiçbir hususiyeti yok mudur'' diye sordum.

''Hayır'' dedi. ''senenin diğer günlerinden ne farkı var sanki? Tabiat onu her hangi bir şekilde ayırmış mı? Ömrümüzden bir sene geçtiğini göstermesi bile o kadar mühim değil; çünkü ömrümüzü senelere ayırmak da insanların uydurması.. İnsan ömrü doğumdan ölüme uzanan tek bir yoldan ibarettir ve bunun üzerinde yapılan her türlü taksimat sunidir..''

Ama biz şimdi felsefeyi bırakalım da, canın isterse, yılbaşı gecesi bir yere gidelim. Benim Atlantik'teki işim gece yarısından evvel biter, çünkü o gece diğer birçok fevkalade numaralar da var. Beraber çıkar herkes gibi biz de sarhoş oluruz.. Ara sıra kendi kendimizden kurtulup cereyana kapılmak hoş bir şey.. Ne dersin? Hem biz seninle hiç dans etmedik değil mi?
 
Yöneticim

Yeni kitaplarım

Jane Eyre-Charlotte Bronte-576 syf.
Sorunlu Okul Çocuğu-Alfred Adler-301

Süre bekliyorum
 
Sevgılı Sur,

Bır dılekle basladı hersey kıtabını okumaya baslayacagım 463 sayfa ekıbe kabul edıldıysem sure ıstıyorum.
 

Amy, gel sen de bize katıl.
 
dün sadece 18 sayfa okuyabildim, uyuyakalmışım

çok hızlısın okuyucu sör tebrikler ve maşallahlar sana :124::124::124::124: benim üniversitelerimden vazgeçmişsin ama nasılsa okuyacaksın
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…