Kıyamet koptu..

Ben birşeyi çok merak ettim özel olmayacaksa
Aynı hatayı yapan siz olsanız eşiniz ne yapardı

Bunu sormuştum.
Hatta sormaktan öte ben yapmış olsam sen çoktan bırakmıştın beni diye demiştim.
Asla bırakmazdım üstelik lafını edip durmazdım demişti.

Başa gelmeyince atıp tutması kolay tabi :)
 


İnsan bir sucu varsa bunun da bedelini ödemeli, bu konuda size tamamen katılıyorum.
Ancak ilk yaptıgı şeye büyük bir hata deyip affedilme olasılıgının konuşulmasını normal karşılarken, tekrarlanan hatalarda ise böyle bir durumdan hicbir şekilde söz edilmemesi gerektigini düşünüyorum.

Aşagılanma hususunda ise suclu da olsa bu tür konular üzerinden insanların birbirini asagılamaması, hatta hakaretler olmasa dahi aralarında herhangi bir hiyeraşik ilişki kurulmaması gerekir.
Bunu yapamıyorlar ise ortada zaten "eş" olmak diye birşey kalmamıştır bana göre.
Oysa ki tüm kadınlara sorsak evlilik ve saygı ilişkisi konusundaki cevap gayet nettir. Yaşarken insanların bunu gözardı etmesi, sevgiyi bir bagımlılık hali olarak yaşamaları bu gerçegi değiştirmiyor.
Dolayısıyla asagılamayla ilgili yazdıklarınızdan kendime pay cıkaracak olursam konu sahibinin eşine hak vermiş oldugumu düşünmüyorum.

Acımayla ilgili de sevmenin ya da ilişkiyi devam ettirmenin bir koşulu olarak bahsedilmesini rahatsız edici buluyorum.
Bazı insanlar gerçekten böyle hissediyor ve bu yüzden ayrılamıyorlar. Bazıları ise kendilerini yüceltmek icin mi, kendilerine ve fedakarlıklarına değer kazandırmak için mi bilmiyorum, bunu kararları ya da kararsızlıkları icin bahane olarak kullanmayı tercih ediyorlar.

Alıntılayarak sizi bu konuda cevap verme durumunda bırakmış olduysam kusura bakmayın. Ancak kişisel bir açıklamadan ziyade bir görüse katkı sunmak amacıyla sizin mesajınızı kullandıgımı belirteyim.


Peki kota dolduysa saygısızlaşmak mı gerek yoksa karşımızdaki insanın bedel ödemedigi gibi şımarıklıklarını normal karşılamak mı?

Konu sahibinin taksi parası üzerinden bu konuyu açması bence dogal.
Ancak böyle bir tartışma konusu olmasaydı dahi eşi konu sahibne dolaylı yoldan hakaret etmiş. Taksicinin arabasına biniliyor, dolmuşa biniliyor da tanıdıgınız selamlaştıgınız insanın arabasına neden binilmiyor?

Problem, konu sahibinin -haksızlıga tahammül olmadıgını söylemiş olsa da- kendi hakkını yeterince savunamamasından kaynaklanıyor aslında.
Eşi, konu sahibinin bir hatası olmadıgı halde ona güvenmiyor yani.
O halde konu sahibi neden eşine güvenmeyi secsin? Ve sorunlarının tüm yükümlülügünü üzerine alsın, fedakarlıklar yapsın?


Siz mantıga göre degil duygusal karar veriyorsunuz.
İlk kararınız evlilik. Mantıgı da bunu daha iyi gecirmek üzere kuruyorsunuz.

Ancak toplamda daha az ödeme yapacagınız mantıgıyla yola çıktıgınızda dahi maddi "sıkıntılarınız" azalmaktan ziyade artmış görünüyor.
Dolayısıyla evliliginizi daha iyi sürdürme isteginiz yalnızca bir temenni olarak kalıyor.

Yani kararlarınızdaki sıralamalarda sürekli uymayan zincirleri birbirine baglamaya çalışıyorsunuz ki genel olarak konularınızda yazdıgınız mutsuzlugunuzun temeli de bence bu.


Çogu cümlenize katılıyorum. Konu sahibinin artık tekrarlanan hatalarının kusura dönüşmesi ve affedilirligini tartısmayı bir yana koyuyorum, çünkü bu konuda ikna olmam mümkün degil. Konu sahibi olmuş, kendi hayatı, kendi kararları derim.
Ancak unutmadıgı ve hatta kinlendigi ortada. Öyleyse affedemedigi bir kişiyle insan nasıl ilişkiye devam eder? O saygı nasıl korunur?
Ve bunların sonucunda sevgisi neye dönüşür? Bunun yanıtı olumsuz ise neden "aşk" diyerek kutsallaştırıp saglıksız, mantıksız bir şeyi yaşayarak insanlar ömürlerini mutluluklarının "hayalini" kurarak gecirmek durumunda kalıyorlar?
Açıkçası bunu kendimi için de soruyorum. Pratigimin bugun farklı olması bunlardan bagımsız duygular yaşadıgım anlamına gelmiyor maalesef.
Hatta forumda çogu sorunun da bundan kaynaklandıgını düşünüyorum. Aile ilişkilerinde de benzer bir kutsallaştırma yapılıyor. Yalnızlık korkusu karar verme süreclerinde çok baskın. Buna karşın dostluk, arkadaşlık direkt silinip atılacak şeylermiş, insan sanki toplumdan bagımsız bir varlıkmış ve yalnız da yaşarmış gibi anlatılıyor. Sadece forum degil reelde de sıkça karşılastıgımız birşey, gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum.
 

Valla evlenirken de mantığıma uyuyor diye evlendim.
Sonuçta bu sorunların hepsiyle de evlendikten sonra kucaklaştım.

Maddi sıkıntılar azalmak yerine artmış derken onu anlamadım.
Eğer eski kredileri kapatıp yeni çekersek artacak zarar olacak.
Zarara girmek anlamsız geldiği için yapmadım bunu..

Haa belki de doğru olan onu yapmaktır.
Hiç değilse yarın ayrılık kararı alacak olsam üzerimde kredi olmamış olur.

Ama öyle kendi çıkarlarını çokça düşünebilen biri değilim..
Benim mantık merhametli mantık :)
 

Taksiye binmemenizin nedeni şu an yaşadıgınız maddi sıkışıklık degil mi?
Yani eşinize eski konuları acarken sizi tetikleyen şey güven problemi ve kısıtlamalardan ziyade bu maddi ilişkiydi degil mi?

O halde toplamda daha az ödeme yapacak olmanız maddi sıkıntılarınızı ve buna baglı olarak yaşadıgınız duygusal problemlerinizi azaltmış mı oluyor?

İnsanın kendi çıkarından neyi kastediyorsunuz emin degilim ancak şu yazdıklarınıza göre belli bir kabul üzerinden maddi çıkarınızı düşünüyorsunuz.
"Maddiyatçı olsam borcu ödemem" demeyin çünkü bahsettigim şey bu degil. Zaten evlilige devam etmek önkoşulunuz, diğer mantıksal cıkarımları da bu koşula göre düzenlemeye çalışıyorsunuz, bunu reddetmiyorum.
 

Taksiye 30-40 verebilirdim.
Param yok değildi.
Ama bu küçük para bizim için artık önemli.
Ona vermek yerine daha güzel bir yerde kullanabilirim anlıyor musunuz?
Ben artık bu hesapları yapmak zorundayım..

Çünkü kenara atsam bile kardır.
Kötü günü var vs..

Keyif yapacak durumda değilim artık.
 

Tam da bundan bahsediyorum.
50 lira küçük bir meblag demem ancak o gün zaman olarak yaşadıgınız sıkışıklıkta bu ince hesapları yapmak zorunda kalacak kadar maddi sorunlarınızı belli bir süre için yogunlaştırmışsınız (bilgisayar dosyalarında yaptıgımız gibi ziplemişsiniz yani)
Marjinal fayda anlamında demiyorum maddi sıkıntılar zaten başlıbaşına bir problemken yukarıda yazdıgım sıkışıklık sorunlarınızı da arttırmış gözüküyor yani.

Gerci ben problemin kökenini sizin kac yıllık ödeme planı yaptıgınız üzerinden de kurmuyorum, o yüzden bu konuda ısrarcı olmayacagım.
Umarım mutlu olursunuz...
 

Her yaptigini sineye ceksin demedim ki konu sahibi de turlu turlu simarikliklarina goz yumacak biri gibi durmuyor.

Normalde olsa bu konuda esiyle paralel dusunecegini ifade ediyor konu sahibi ama esinin hatasi yuzunden o gunku maddi yetersizlik fitili ateslettirmis, olay buyumus, eski konulara gelmis vs.
Tabii ki eski desem de hala etkisinin devam ettigini biliyorum/biliyoruz.

E ben de hulasa diyorum ki sartlar bunlar, iyi ya da kotu bir tercih yapilmis ve devam ediliyorsa o zaman psikolojik olarak kendinizi kendi ofkenizden bile korumalisiniz ki giden sadece para olsun, sizin sagliginiz olmasin.

Sizi de anliyorum ama konu sahibi bir seylere guveniyor ki esiyle devam ediyor.
Seviyor ya da son sansini degerlendirmek istiyor, ya da esinin duzeldigine inaniyor, ya da esinin sevgisinin ve mahcuplugunun farkinda, ya da bir sonraki hataya kadar sabrediyor, ya da ya da ya da.
Sebep her ise konu sahibi bunu tercih etmis ama bu tercih esinin her hatasini gormezden gelmek degil ne benim icin ne de konu sahibi icin, zannimca.
 

Konuya bir goz attim ve esin maalesef barisirken dahi "bu yaptigim bir sey degil, tekrari olursa" tadinda konusmasi sadece maddiyat icin degil, sirf bu sozleri bile edebilme cesaretine karsilik konu sahibinin fedakarca davrandigini ve bunun karsiligini alamadigini dusunuyorsunuz sanirim.
Bu noktada hak vermekle birlikte bu sekilde anlasiyorlarsa konu sahibine fedakarlik olarak gelmiyordur.
Ya da esi de kendi icin birtakim fedakarliklarda bulunuyorsa, sorun yapmiyordur gibi gibi.
 
Valla bu cevabı eşim asla kabul etmiyor.
Ama benim tutumum da akıllı işi değil gibi geliyor
Öyle bir halt yiyip denesem mi bakalım ne yapacak
Konken partilerine mi atsanız kendinizi acaba
Aradığında "şuan konken çeviriyorum canım döncem ben sana" deseniz yeter bence
Ay ne der acaba kafaya huni takıp gezermiş birde
 


Hata kotası doldu dediginiz ve konu sahibiyle empati kurabildiginiz için o şekilde sormuştum.
Kota dolduysa ya büyüklü küçüklü her problemde benzer tartışmalar yaşayacaklar ve er ya da gec kopmaya noktasına gelecekler,
ya da eşi hatasının bedelini ödemedigi yetmezmiş gibi savurdugu tehditler ve kısıtlamalara ile -konu sahibinin "affetiysem onu ve kendimi üzmeyeyim" iç sesi dogrultusunda- konu sahibini maddi manevi sömürecek.

Ben bu iki ihtimalden başka 3. bir yolu gerçekten göremedigim için sormuştum. Adam suçunun farkında degil ki, kapris pesinde.
Her şeyi ödettigi yetmiyor, kendi güvensizligini bile konu sahibine ödetmenin peşinde.

Ayrıca konu sahibinin eşinin düşüncelerine değer verdigini ancak aynı görüste olmadıklarını düşünüyorum.
Mesela eşi normal karşılıyor olsaydı dahi kadının kendisi uygunsuz buluyorsa o arabaya binmez.
Demek ki eşinin söyledigi şeyin mantıksız bir istek olduguna inanıyor ve herhangi bir sakınca görmüyor ki biniyor. Acil hastaneye gitmek gibi bir mecburiyetten bahsetmiyoruz sonucta.

Burada üyelere nezaketle yaklaşmaya calısan kadın neden ev ortamında karşısındakini asagılıyor mesela? Bu bile artık o evin içerisinde kendi kontrolünü yitirdigini gösterir bence.

Tercihler konusunda size katılıyorum, keza fedakarlıklarının karşılıgını alamadıgı konusunda da.
Ancak eşinin fedakarlık yaptıgını pek sanmıyorum. Ne yaparsa yapsın kadının gitmeyecegine inanıyor çünkü.
Hatta güvensizligi üzerinden erkekligini ispat etme peşinde, tüm aileyi seferber etmesi de bu yüzden, istiyor ki konusahibi hizaya girsin...
Üstelik konu sahibinin yükünü paylasmak yerine arttırdıgı yetmezmiş gibi her ne olursa olsun kararlaştırdıkları üzere ailelere sırlarını açık etmemek için çabalayacagını bildiginden konu sahibini iyice köşeye sıkıstırmaya çalıştıgını düşünüyorum.
Yine de son söz konusahibinin tabi
 

Ne kadar bencilce haraketler herkes fedakarlığı Nomudan bekliyor bir çeşit psikolojik baskı yapıyorlar.Eşinin abisi,kızkardeşi sen yanında ol yoksa biz tüyeriz diye baskı yapıyor.

Eşi yine sorunlarını tek başına çözemiyor o konuda hassas olduğunu bildiği halde kızın ailesini devreye sokmak istiyor yine oradan baskı uygulama peşinde.

Bütün ödemeyi yapması gereken kişi eşi olduğu halde , Nomu birde borçların bir kısmını üzerine almış daha neyin baskısını yapıyorlar.Aileyi aramak çok büyük saçmalık
 
Valla bu cevabı eşim asla kabul etmiyor.
Ama benim tutumum da akıllı işi değil gibi geliyor
Öyle bir halt yiyip denesem mi bakalım ne yapacak
Nomu espirisine yazmışsın ama bu yazdığını yap derim. Sizin ilişkide hep işleri düzeltmeye çalışan sen, pervasızca davranan hep o olmuş. Biraz bırak kendini. Bırak o senin peşinden koşsun. Biraz saçmalayan sen ol arkadaşım cidden bak böyle erken yaşlanırsın
 
Nomu biz demeyi bırakman gerekiyor bence.Hele bu tip evliliklerde önce ben demek gerekiyor.Yaptığı hatanın bedelini eşin ödemeli.Bir sene daha ödesin ama o ödesin.Kendini enayi gibi hissetmezsin.

Sıkışık ve zorunlu durumdada cebinde paran varken harcamalısın.Para artırayım diye o kadarda ince düşünmemen lazım bence.Sinirlerin zıplıyor.
 
off abisine fevri davranmışsiniz ,bu kötü olmuş. evliligimin ilk zamanı bende çalıştığım okulun müdürüyle eve donmuş yolun yarısında esimi de almıştık eve geldiğimiz de eşim yüzüğünu elime vermişti ;( zor ikna etmistim. bu durumlar malesef ki oluyor bazen ;((
 


Önce kendine merhamet etsen daha iyi değilmi?

Asıl sorun bu zaten. Biz kadınların asıl sorunu karşındakini kendinden daha çok düşünmek .Karşındaki kişide bir adım atarken eşinin üzülüp üzülmeyeceğini düşünse ama nerde
 
Alamadım.
Zaten iyi bir dönemde değilim. .
Üzerine mantıksız kiskancliklari sinirlerimi bozdu. :s
yalniz bu kiskanclik degil dogru olan onun soyledigi ama istisnalar kaideyi bozmaz boyle durumlarda biraz insiyatifli olabilir belkide ortalikta kotu kimse kimseye guvenmiyo iste
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…