- 23 Haziran 2014
- 649
- 331
- 103
- Konu Sahibi Erener2307
-
- #1
merhaba arkadaşlar
çok üzgünüm ve bi o kadarda sinirliyim.evelsi gün okulda kayıp dolabında bulunan bir cetvele kızım alıp bakıyor dolap sorumlusu arkadaşları kızıma o cetveli alma diyor kızımda bırakıyor.sonra o dolapta bulunan kitapların arasına o cetveli saklıyorlar.aradan 2-3 tenefüs geçiyor kızım kayıp dolabından bir kitap alıyor ve okuyup yerine koymak için fakat içinde o cetvel oluyor kim koydu nasıl bilmiyoruz.tesadüfte olabilir.bu 3 arkadaş kızıma sen o cetveli alıp evine götürceksin demi diyor.kızımda ben 3 liralık cetveleme kaldım diyor ve bu 3 kız bu cetveli alıp kendilerince önlem alıp saklıyorlar.yani kızım çalıp eve götürmesin diye. kızımda haklı olarak kendini kötü hissediyor hatta 3 kız aralarında çalıcak bak diye konuşuyorlar.kızımda bana hırsız diyolar diye üzülüyor akşam eve geldiğinde sürekli ağlayıp anne bana hırsız dediler diyor.olay bu.
ertesin öğlen okula gidip çocuklarla konuşup sınıf öğretmeni ile konuşmak istedim.fakat kızların birinin annesini okulun önünde gördüm. çünki kızım arkadaşlarına benim onlarla konuşacağımı söylemiş.kızda annesini çağırmış.bayana kapının önünde olayı anlattım hayır benim kızım öyle bişey yapmadı.kızınız yalan söylüyor dedi.ben eğitimciyim siz benim kızımın başarısını kıskanıyorsunuz deyince bu saatten sonra sizinle muhatap olmak istemiyorum dedim ve sınıfa gittim.o kadının kızıyla hiç konuşmadım kalan iki kız ile konuştum.o bayanın kızının böyle bir şey yaptığını bizde ona uyduk dediler.bende 1 insanların namusu 2 bu tür yakıştırmalar yaparken durup düşünün durup bir daha düşün dedim kızlar ağlamaya baladı o sırada öğretmen geldi diğer veli ve kızı geldi.o bayanla ve kızıyla hiç konuşmadım. 1-2 kelime ile çok tepki verdiğimi ima etti dinlemedim bile sadece siz ancak beni böyle bir olay başınıza gelince anlarsınız dedim çıktım sınıftan.sınıf öğretmeni ile konuştum.neyse çocuk bunlar deyip kızları koruyo kızımın yanlış anladığını söylüyor.bende açık bir şekilde hırsız dememişler ama bu konuma sokmuşlar kızımı dedim.bakın saçına çeker salak apta der sineye çekerim ama bu örtbas edilecek bir konu değil.çocuksa çocuk gibi davranıcak dedim.buarada babası ile aynı yerde çalışıyoruz. diğer iki veli arayıp özür diledi ama asıl bu işi planlayan kızın hiçbr tepki yok hala koruyorlar.iftira attığını kabullenmiyorlar. neyse okulda rehberlik kızımı ve o kızı çağırıyor.kız ben olayın bu kadar büyüyeceğini tahmin etmedim arkadaşımında bu kadar kırılacağını sanmadım ama onun annesi bana aile terbiyesi almadığımı söyledi diyor kızıma bu sefer yükleniyorlar.kızımda annemi çağırın diyor.öğretmende bana rehberliğe gidelim dediğindede ben olay daha fazla büyümesin dedim gerek yok öğretmende orada annesi gelmek istemiyor demiş.öğretmen benim direk çocuklarla konuşmama kızdı bize gelicesiniz dedi bende önce çocuklardan dinlemek istediğimi sonra size gelicegimi belirttim.bu arada babasıyla aynı yerde çalışıyoruz demiştim beni aradı telefonla bunlar çocuk ben kzımla konuşurum diye ılımlı davrandı.fakatttt
bu sabah okula gittim kızım madalyasını müd istedi. baktım müd odasında babası bana bir döndü benim nekadar eğitimsiz oldugumu kızına bağıramacagımı (zaten konuşmadım bile kızınla)çocugunun kurana el bastığını böyle bir şey yapmadığını hem kendi çocugumu hem kızını rezil ettiğimi söyledi. tabi bende ben senin kzınla tek kelime konuşmadım ortada bir gerçek var dün kızın rehberlikte kabul etmiş gelip kusura bakma özür deleriz deyip olayı kapatacagınıza daha çok üste çıkmaya çalışmayın dedim.sizinde ne kadar eğitimli oldugunuz belli dedim ordan.müd. dönüpp sınıfa annemizi çağırın o size anlatsın tek kelime etmedim tüm çocuklarda onun kızının yaptıgını söylüyor dedim çıktım.
inanın o kadar kötüyüm ki anlatamam.bu arada sınıf öğretmenide kızı üstü kapalı savunuyor.sizce neden savunuyor. ben bu saatten sonra napayım.benim beynim durdu...
bazı kk üyleri okuyun ve anlayınn.....
AKRAN ZORBALIĞI İLE İLGİLİ YANLIŞ ALGILAR
Akran zorbalığının bu derece yaygın bir sorun olduğu halde bu kadar az önemsenmesinin birçok kültürel ve sosyal nedeni var. Öyle anlaşılıyor ki zorbalık hakkındaki çeşitli yanlış toplumsal yargılar şiddetin üretilmesinde ve tekrar tekrar üretilmesinde önemli bir rol oynuyorlar. Bu algılardan bazıları şunlar:
İNKAR VE KÜÇÜMSEME: Özellikle okul yöneticilerinin, sorunları görmezden gelerek ‘Bizim okulda zorbalık yoktur’ diyerek kendilerini savunmaya çalışmaları. Toplumsal açıdan bakıldığında da zorbalık olaylarının ‘büyütülecek kadar ciddi olmadığı’ algısı. Oysa Doç. Dr. Metin Pişkin tarafından ilköğretim öğrencileri üzerinde yapılan araştırmalar öğrencilerin yüzde 26’sının fiziksel, yüzde 34’ünün de sözel şiddete maruz kaldığını ortaya koymuştur.
EĞİTİCİ BULMA: Zorbalığı büyüme ve gelişmenin doğal bir parçası olarak görmek büyük bir hatadır. ‘Zorbalığa uğrayan öğrencilerin yaşam güçlükleriyle mücadele etme becerisi gelişir’, ‘bu öğrenciler acı çekerler ama acı onları olgunlaştırır’ ya da ‘zamanla unuturlar’ gibi yaklaşımlar çok yaygın ve tehlikelidir.
EĞLENCELİ BULMA: Doğası gereği şiddet ve zorbalık içeren eylemleri çocukların birbirine yaptığı ‘masum şakalar’ olarak görmek, en fazla ‘ayarını kaçırmış’ olmakla suçlamak.
GÖRMEZDEN GELME: Toplumda kendisine yapılan zorbalığı şikayet eden öğrencileri ‘ana kuzusu’ olarak tanımlayıp aşağılamak, bu kişileri ispiyonculukla suçlamak gibi bir eğilim vardır. Şikayetler genellikle önemsenmez ve kurban, dolayısıyla şiddet, görmezden gelinir. Bu öğrenciler yalnızlaştırılır.
KURBANI SUÇLAMA: Zorbalığa uğrayan öğrencinin ‘mutlaka bunu hak edecek bir şey yaptığı’nın düşünülmesi. Kurbanın kışkırtıcı olarak görülüp zorbalığa ortak edilmesi.
ZAMANA BIRAKMA: Küçükken yapılan zorbalıkların geçici bir ergenlik durumu olarak görülmesi ve bu zorbalıkları yapanların büyüyünce olgunlaşıp ‘akıllı, uslu insanlar olacaklarını’ varsaymak. Oysa araştırmalar okul döneminde zorbalık yapanların önemli bir bölümünün, yetişkin olduklarında da kendilerine ve topluma zarar vermeye devam ettiğini ortaya koyuyor.
CİNSİYET AYRIMCILIĞI: Zorbalığın sadece erkekler tarafından uygulandığını düşünmek… Araştırmalar kızlar tarafından uygulanan şiddetin de küçümsenemeyecek boyutlarda olduğunu ortaya koyuyor.
(alıntı)
çok üzgünüm ve bi o kadarda sinirliyim.evelsi gün okulda kayıp dolabında bulunan bir cetvele kızım alıp bakıyor dolap sorumlusu arkadaşları kızıma o cetveli alma diyor kızımda bırakıyor.sonra o dolapta bulunan kitapların arasına o cetveli saklıyorlar.aradan 2-3 tenefüs geçiyor kızım kayıp dolabından bir kitap alıyor ve okuyup yerine koymak için fakat içinde o cetvel oluyor kim koydu nasıl bilmiyoruz.tesadüfte olabilir.bu 3 arkadaş kızıma sen o cetveli alıp evine götürceksin demi diyor.kızımda ben 3 liralık cetveleme kaldım diyor ve bu 3 kız bu cetveli alıp kendilerince önlem alıp saklıyorlar.yani kızım çalıp eve götürmesin diye. kızımda haklı olarak kendini kötü hissediyor hatta 3 kız aralarında çalıcak bak diye konuşuyorlar.kızımda bana hırsız diyolar diye üzülüyor akşam eve geldiğinde sürekli ağlayıp anne bana hırsız dediler diyor.olay bu.
ertesin öğlen okula gidip çocuklarla konuşup sınıf öğretmeni ile konuşmak istedim.fakat kızların birinin annesini okulun önünde gördüm. çünki kızım arkadaşlarına benim onlarla konuşacağımı söylemiş.kızda annesini çağırmış.bayana kapının önünde olayı anlattım hayır benim kızım öyle bişey yapmadı.kızınız yalan söylüyor dedi.ben eğitimciyim siz benim kızımın başarısını kıskanıyorsunuz deyince bu saatten sonra sizinle muhatap olmak istemiyorum dedim ve sınıfa gittim.o kadının kızıyla hiç konuşmadım kalan iki kız ile konuştum.o bayanın kızının böyle bir şey yaptığını bizde ona uyduk dediler.bende 1 insanların namusu 2 bu tür yakıştırmalar yaparken durup düşünün durup bir daha düşün dedim kızlar ağlamaya baladı o sırada öğretmen geldi diğer veli ve kızı geldi.o bayanla ve kızıyla hiç konuşmadım. 1-2 kelime ile çok tepki verdiğimi ima etti dinlemedim bile sadece siz ancak beni böyle bir olay başınıza gelince anlarsınız dedim çıktım sınıftan.sınıf öğretmeni ile konuştum.neyse çocuk bunlar deyip kızları koruyo kızımın yanlış anladığını söylüyor.bende açık bir şekilde hırsız dememişler ama bu konuma sokmuşlar kızımı dedim.bakın saçına çeker salak apta der sineye çekerim ama bu örtbas edilecek bir konu değil.çocuksa çocuk gibi davranıcak dedim.buarada babası ile aynı yerde çalışıyoruz. diğer iki veli arayıp özür diledi ama asıl bu işi planlayan kızın hiçbr tepki yok hala koruyorlar.iftira attığını kabullenmiyorlar. neyse okulda rehberlik kızımı ve o kızı çağırıyor.kız ben olayın bu kadar büyüyeceğini tahmin etmedim arkadaşımında bu kadar kırılacağını sanmadım ama onun annesi bana aile terbiyesi almadığımı söyledi diyor kızıma bu sefer yükleniyorlar.kızımda annemi çağırın diyor.öğretmende bana rehberliğe gidelim dediğindede ben olay daha fazla büyümesin dedim gerek yok öğretmende orada annesi gelmek istemiyor demiş.öğretmen benim direk çocuklarla konuşmama kızdı bize gelicesiniz dedi bende önce çocuklardan dinlemek istediğimi sonra size gelicegimi belirttim.bu arada babasıyla aynı yerde çalışıyoruz demiştim beni aradı telefonla bunlar çocuk ben kzımla konuşurum diye ılımlı davrandı.fakatttt
bu sabah okula gittim kızım madalyasını müd istedi. baktım müd odasında babası bana bir döndü benim nekadar eğitimsiz oldugumu kızına bağıramacagımı (zaten konuşmadım bile kızınla)çocugunun kurana el bastığını böyle bir şey yapmadığını hem kendi çocugumu hem kızını rezil ettiğimi söyledi. tabi bende ben senin kzınla tek kelime konuşmadım ortada bir gerçek var dün kızın rehberlikte kabul etmiş gelip kusura bakma özür deleriz deyip olayı kapatacagınıza daha çok üste çıkmaya çalışmayın dedim.sizinde ne kadar eğitimli oldugunuz belli dedim ordan.müd. dönüpp sınıfa annemizi çağırın o size anlatsın tek kelime etmedim tüm çocuklarda onun kızının yaptıgını söylüyor dedim çıktım.
inanın o kadar kötüyüm ki anlatamam.bu arada sınıf öğretmenide kızı üstü kapalı savunuyor.sizce neden savunuyor. ben bu saatten sonra napayım.benim beynim durdu...
bazı kk üyleri okuyun ve anlayınn.....
AKRAN ZORBALIĞI İLE İLGİLİ YANLIŞ ALGILAR
Akran zorbalığının bu derece yaygın bir sorun olduğu halde bu kadar az önemsenmesinin birçok kültürel ve sosyal nedeni var. Öyle anlaşılıyor ki zorbalık hakkındaki çeşitli yanlış toplumsal yargılar şiddetin üretilmesinde ve tekrar tekrar üretilmesinde önemli bir rol oynuyorlar. Bu algılardan bazıları şunlar:
İNKAR VE KÜÇÜMSEME: Özellikle okul yöneticilerinin, sorunları görmezden gelerek ‘Bizim okulda zorbalık yoktur’ diyerek kendilerini savunmaya çalışmaları. Toplumsal açıdan bakıldığında da zorbalık olaylarının ‘büyütülecek kadar ciddi olmadığı’ algısı. Oysa Doç. Dr. Metin Pişkin tarafından ilköğretim öğrencileri üzerinde yapılan araştırmalar öğrencilerin yüzde 26’sının fiziksel, yüzde 34’ünün de sözel şiddete maruz kaldığını ortaya koymuştur.
EĞİTİCİ BULMA: Zorbalığı büyüme ve gelişmenin doğal bir parçası olarak görmek büyük bir hatadır. ‘Zorbalığa uğrayan öğrencilerin yaşam güçlükleriyle mücadele etme becerisi gelişir’, ‘bu öğrenciler acı çekerler ama acı onları olgunlaştırır’ ya da ‘zamanla unuturlar’ gibi yaklaşımlar çok yaygın ve tehlikelidir.
EĞLENCELİ BULMA: Doğası gereği şiddet ve zorbalık içeren eylemleri çocukların birbirine yaptığı ‘masum şakalar’ olarak görmek, en fazla ‘ayarını kaçırmış’ olmakla suçlamak.
GÖRMEZDEN GELME: Toplumda kendisine yapılan zorbalığı şikayet eden öğrencileri ‘ana kuzusu’ olarak tanımlayıp aşağılamak, bu kişileri ispiyonculukla suçlamak gibi bir eğilim vardır. Şikayetler genellikle önemsenmez ve kurban, dolayısıyla şiddet, görmezden gelinir. Bu öğrenciler yalnızlaştırılır.
KURBANI SUÇLAMA: Zorbalığa uğrayan öğrencinin ‘mutlaka bunu hak edecek bir şey yaptığı’nın düşünülmesi. Kurbanın kışkırtıcı olarak görülüp zorbalığa ortak edilmesi.
ZAMANA BIRAKMA: Küçükken yapılan zorbalıkların geçici bir ergenlik durumu olarak görülmesi ve bu zorbalıkları yapanların büyüyünce olgunlaşıp ‘akıllı, uslu insanlar olacaklarını’ varsaymak. Oysa araştırmalar okul döneminde zorbalık yapanların önemli bir bölümünün, yetişkin olduklarında da kendilerine ve topluma zarar vermeye devam ettiğini ortaya koyuyor.
CİNSİYET AYRIMCILIĞI: Zorbalığın sadece erkekler tarafından uygulandığını düşünmek… Araştırmalar kızlar tarafından uygulanan şiddetin de küçümsenemeyecek boyutlarda olduğunu ortaya koyuyor.
(alıntı)
Son düzenleme: