Aklıma şey geldi. Doğum kontrol hapına yeni başlamıştım ve ilk kutu bitmek üzere, ben de regl olmak üzereydim. Hormonlar tavan, en ufak şeye ağlıyorum ama öyle böyle değil. Tv'de biri ağlasa onlarla ağlıyorum, tv'de biri bağırsa gözlerim doluyor vs. Öyle saçma derecede. Erkek arkadaşımla ayrı yaşıyorduk o zaman, tartıştık ve kendi evine gitti, 4-5 gün görüşmedik. Kedim de erkek arkadaşıma aşıktı, inanılmaz düşkündü, öyle böyle değil. Apartmanda ayak sesi duydukça kapıya gidip ağlıyordu. Sevgilim geldi sanıp mutlu oluyordu, kapı çalmayınca ağlıyordu falan. Ben de onu öyle gördükçe ağlıyordum

. Arkadaşıma, "biz saçma sapan bir şeyden tartıştık, olan Gece'ye oldu, garibim özledi X'i baya" demiştim. O da "aman Delfino, kocasıyla kavga edip edip çocuk var bahanesiyle boşanamayan kadınlara döndün iyice" demişti. Ha şimdi ne oldu, o sevgilime aşık kedi şimdi bana düşkün, sevgilimi görse tanımıyor. Çünkü o atandığı için uzak mesafe yürütüyoruz, yılda 1 kere anca görüyorlar birbirlerini

.
Bu üst kısmı geyik, komik bir anıydı. Gerçek şu ki çocukları bu tarz kavgalar, dediğiniz gibi alıp alıp gitmeler düzenini bozmalar çok daha büyük bir şekilde yaralar. Boşanma, ayrı yaşama durumları düzgün bir şekilde yönetilirse bu durumdan çok daha az yara alarak hayatına devam edebilir çocuk. Benim balık hafızalı kedim gibi unutmasa da, alışırlar bu duruma.