zamanında eşinizin parayı kumarda kaybetme gibi bir durumu yok, ayağını yorganına göre uzatmayıp yüklü bir borcun altına girmişliği yok anladığım kadarıyla. doların artışından kaynaklanan iş sorunundan dolayı zor duruma girmesi onun suçu değil, kendini çaresiz hissederken de sizin tutumunuz tabi ki kabul edilemez. yani açık olalım, böyle bir durumda bu tepkiyi gören her adam durumu düzeldiğinde, her ihtiyacı karşılayabildiğinde de bu günleri unutmaz. basit bir örnek vereyim. elinizde olmadan bir hastalık, ilaç vs sebebiyle birden kilo aldığınızı düşünün, eşinizin de bu durumdan hiç memnun olmadığını, sürekli laf söyleyip siz ağlarken sırt döndüğünü düşünün. eski halinize dönüp, binbir çabayla zayıfladığınızda o günleri unutur musunuz? ben eşimle tanıştığımda lisedeydi, ailesi çok zenginken iflas etmişti. benim ailemin durumu iyiydi. eşim bulduğu her işi yapıyordu bıkmadan. nişanlanana kadar da düzelmedi, o süreçte elimden geleni yaptım, hep yanında oldum. bir kere bile bizim halimiz ne olacak diye düşünmedim. evlenmeye yakın kendine iş yeri açtı ve o devran öyle bir döndü ki. ben kendi ailemde yaşadığımdan daha iyi duruma geldim. hala oturur konuşuruz, hala o günler konuşulurken gözleri dolar. her insan için çekilen maddi imkansızlıklar çok zordur, o bunalımdayken bir de sizin sırt dönmeniz hiç hoş olmamış. yüksek ihtimal de unutabileceği bir durum değil
ben konuşarak çözmeden rahat edebilen biri değilim. sizin yerinizde olsam bir kahve yapar, ağlamadan sakince zamanında yanlış yaptığımı anlatır tepkisine göre davranırdım.