Seviyorum diyor ve ayrılmak istemiyor diyorsunuz. Belki de bu doğrudur.
Karşınızdaki kişi, sizin karşınızdaki kişiyi sevdiğiniz biçimde ya da o kişi tarafından sevilmek istediğiniz biçimde sevemez bazen sizi.
Herkes karşısındakini kendi bildiğince sever.
Bazen insanların sevme biçimi örtüşmez.
Bazen bir insan karşısındakini çok sever de, karşısındakini mutlu edecek güzel bir biçimde sevmeyi bilmez.
Benim bir arkadaşımın 4 aylık sevgilisi, yurtdışına çalışmaya gidip 1 yıl çalıştı.
Bir yılın sonunda Türkiye'ye geldi. Arkadaşıma pat diye " Sensiz hayatın hiçbir anlamı olmadığını çok net anladım ben" diyerek evlenme teklif etti.
Fakat ilginç olan şu ki, bu arkadaşım, o bir seneyi, aynı sizin gibi geçirmişti.
Aramazsa, aranmazdı. Bir kere kendi kendine inat etmiş 4 gün aramamıştı, adam da aramadı. 4 günün sonunda yine arkadaşım dayanamayıp aramıştı.
Arkadaşım evlenme teklifini kabul etti.
5 sene sonra boşandılar.
Adam "ben seni çok seviyorum" dedi.
Arkadaşım, "Benim ihtiyaç duyduğum şekilde sevmiyorsun maalesef" dedi.
Diyeceğim şu ki, sizi sevip sevmemesine takılmayın.
Seviyorsa da, sevmiyorsa da, ilişkiyi yaşama biçimi, sizin ilişkiden beklediklerinizle örtüşmüyor.
Sizin ilgi, sevgi açlığınızı doyurmuyor.
Bu nedenle, kendisi seviyor olsa da, sevmiyor olsa da, siz ayrılın.
Belli ki, seviyor dahi olsa, onun sevme biçimi sizi mutlu etmeyecek.