' Kötü kalpli çocuk' olur mu?

bence kızınız size benzemiş sizde cok duyguısal birisiniz sanırım ama fazla abartmıssınız cocuk onlar hepsini yasadık bizlerde benımde bilgisayarım yoktu cocukken arkadasımın bılgısayarına içim giderdi klavyede bişiler yazman için deli olurdum ama arkadasım hep ben gelınce kapatırdı. çocukluk işte bence sizde o anda konuya dahil olup cocugunuza destek olabılırdınız güzel sevecen bir ses tonuyla hayır bende babası da onu çok sevıyor diye... yada oyun oynamaya zorluyorsa kızınızı siz ortak bir oyun bulup o havayı dagıtabılırdınız cocugunuzu bazı durumlarda yalnzı bırakırsanız dahada içe kapanır izlediğiniz yol bana göre yanlış bende alıngan bir çocuktum iç dunyam nasıl şimdi gelin bana sorun çocugunuzun en iyi oyun arkadası siz olmalısınız sevgiler canım
 
Evet başkasının çocuğuna fazla kaçmış. Burda tum2kontrol kızında olmalı. Mesela kızına arkadasinla paylaşmayı dene eğer sorun cikariyorsa topla oyuncakları diyin. Bu sayede o çocukta ağlayıp bağırsada her istediğinin olmayacağını yasitindan öğrenir. Tabi bunu kızınıza öğretirken genel olarak anlatın çocuğun adını vererek değil.
Birgün bizede bir misafir geldi çocuğun sorunları olduğunu biliyorum ailede. Anne baba ayrı ama hem anne hem baba çocuğu kendine bağlamak icin simartiyor.şiddet uyguluyor çocuk. Önce oğlumun akulu arabasını kırdı ses çıkarmadım sonra birkaç şey daha oldu en son oğlumu yataktan aşağı atmış oğlum da kafa üstü düşmüş. Oğlum çığlık attı resmen. Aynı durumda oğlum olsa koşar anne düştü derdi girdim odaya çocuk gayet sakin öyle şok hali falan değil oğlumu izliyor kinli kinli. Sadece bu evde kimse birbirine vurmaz vuramaz tek kuralımız bu sakın birdaha böyle birşey yapma dedim.

Başkasının çocuğuna kızmak çok doğru değil. Hem başkasının çocuğu olduğu için hemde yine kızınızın kendi basarabilecegi bir olaya sizin müdahale etmenizden dolayı doğru değil.

Bu çocukta sorunlar var belli. Bence birdaha geldiği zaman oyun kurun yanlarinda bir süre onlarla oynayın eşit haklar verin ikiside eğlensin. Ve ikisinde bakın birbirinize saygı gostererek oynarsanı böyle mutlu mutlu oynarsınız diyin.

Belki banane onu kendi ailesi yapsın diyebilirsiniz elbette. Ama o çocuğa bir miktar dogruyu ogretmenin huzuru var birde.
 
bence büyük oranda eğitim, az biraz da fıtrat. eve sırf internet için elinde tabletiyle gelen çocuğu kabul etmeyin bence, sinir oldum çocuğa resmen. hem sizin imkanlarınızdan faydalanıyor hem de kızınızı üzüyor. annesiyle konuşun kızınızla oyun oynayacaksa gelsin
 
Kotu kalpli insan olduguna gore elbette cocuk da var.

Cocuklara uzayli muamelesi yapmasak bunu anlayacagiz aslinda.

Insanlar filmlerdeki gibi yanan dukkanlarindan cikinca tekmelenip, soyulup, dolandirilip kotu insan olmuyor.

Tetikleyen bircok sey olabilir, ancak ayni alkolik baba ve dayakci anneden dogan 2 cocuktan biri iyi biri kotu egilimli olabiliyor. Yani her seyi kosullara ve egitime baglamak oldukca salakca gorunuyor.

 
Yetişkinler kötü kalpli bana göre cocuklar ozellikle 0-6 yas grubu benmerkezcidirler dunyaya sadece kendi acilarindan bakarlar baskalarinin hislerini bilemezler istisnalar vardir elbette. Ayrica olumsuz davranışlar öğrenilir ve pekisirse devam eder. Cocuklar yetiskinleri model alırlar aile, okul cevresi vs. bir çocuk iyi değilse ailesine ve yetişme tarzına bakın ilk önce.
 
Çocuklar duyarak değil de görerek öğrenirler. Eğer kızınızın bir köşede içi içini yiyerek beklememeyi, karşısındakine zarar vermeden isteklerini elde etmeyi, kendini savunmayı öğrenmesini istiyorsanız, bunun nasıl olacağını çözmeniz ve ona göstermeniz gerek. Bir de kızınızın yaşıtlarına karşı daha az önyargılı ve endişeli olmaya, onları tehdit olarak görmemeye çalışın. Siz hissettirmiyorum zannetseniz de kızınız hisseder çünkü arkadaşlarının yanında gergin davrandığınızı. Mesela 2. örnekteki çocuk kızınızın ilgisini çekemediğinde başka oyunlar bulmaya çalıştığına göre evinize wifi'den faydalanmaya gelmiyor, asıl hoşlandığı kızınızın hayranlığını, ilgisini hissetmek. Yalnız yaş ve yapı itibariyle birisi paylaşmayı, öbürü de paylaşmaya ikna etmeyi bilmiyor. Sizin yapmanız gereken kızınızı ondan uzak tutmaya çalışmak değil, fark ettirmeden oyunlarına liderlik ederek yeni davranışlar benimsemelerini sağlamak. Mesela çocuk oynar kızınız izlerken gidip çocuğun diğer yanına oturup oynayışını izleyin.Oyun ilginizi çekiyormuş gibi davranın.Sonra çocuğu oyunu bir turluğuna size denetmesi için ikna edin. Yandığınızda, bölümü tamamladığınızda vs. tableti bir turluğuna kızınıza verin. Kızınızın turu bittiğinde 'Şimdi X'in sırası' diye belirtin. Sırayla birer tur daha oynadıktan sonra bir daha kendi hallerine bırakabilirsiniz çocukları.

Diğer çocukla olan konuda da gayet güleryüzlü bir şekilde odaya girip 'Baban sana doğumgününde Spiderman kostümümü alacak aa ne güzelmiş, biz de babasıyla kızıma çook güzel bir doğumgünü sürprizi yapıcaz' deseydiniz, çocuklara müdahale etmiş olmazdınız, hem de kızınız ve siz kendinizi iyi hissederdiniz ve çocukların saçma tartışmaları noktalanmış olurdu.

Bir de 3. olay var. Çocuklar arasında oyuncak kavgası çıkmış, aslında kızınızın haklı olduğunu ve kendini savunduğunu düşünüyorsunuz ama diğer çocuğa kızdınız çünkü ağlıyor, bu yüzden ikisinin de oyuncaklarını ellerinden aldınız, oyunlarını bitirdiğinizi söylediniz ve kızınızın arkadaşını kısmen evden kovdunuz. Bu pek kendini savunduğun için mutluyum diyen bir tutum değil. Gürültü yaptığınız ve sorun çıkardığınız için mutsuzum aranızda ne olduğuyla hiç ilgilenmiyorum diyen bir tutum.
 
Son kisma yorum yapayim, ben oyuncaklari alirken kizimi herhangi bir sey icin odullendirmedim. Kendini ezdirmedigini burda yazarken fark ettigimi soyledim hatta.kizim zaten o olayın ardindan oynamak istemedigini soyledi. orda tek amacim cocugu cezalandirip bir daha benim evimde oyun kurallarina uymasi gerektigini gostermekti.
 
Hayır kaçmamış. Bence tam yerinde olmuş. Eve kim gelirse o evin kuralına uymak zorunda, bu oyun oynarkennde böyle. Sizin bir çocuğa bu evde bu davranışlar kabul edilemez, uymayacaksan bir daha bu eve oyuna gelme minvalinde konuşup oyun bitirmeniz son derece uygun. Sonuçta elalemin çocuğuna " bir daha sana yapboz yok, şimdi git şu oyuncakla oyna" diye dikte etmemişsiniz yani. Yaptığınız şey başkasının çocuğunu terbiye etmek değil, kendi evinizin kurallarını hatırlatmak. Bu tür bir şeyi yetişkin birine de yapabilirdik. Ek olarak kimse kimsenin şımarık ve rahatsız edici çocuğunu çekmek zorunda değil, bunların dokunulmazlığı da yok, kendilerinin olmayan ortamlarda ev sahibi uyarabilsin artık.
 
Konuyu okuyunca gözlerim doldu :')
Kızınız aynı benim küçüklüğüm.Benim annemle babam diğer çocuklar gibi fena olamadığım için bana kızar bağırırlardı.onlar da benim için yapıyordu eminim kötü niyetli değillerdi ama onlar öyle davranınca ben daha çok korkuyordum.fırlama bi çocuk gibi davranmaya çalışıyordum ama yapıö buydu değişemiyordum.
Çok ezik bi çocukluk geçirdim.şu an lisedeyim ve hala sessiz içine kapanık bir insanım.ama asla eskisi gibi değilim insanlarla konuşmam gerektiğinde heyecanlanmadan konuşabilirim.örneğin geçen yıl avmde broşür dağıttım herkese.
Ayrıca yakın çevrem çok alem ve eğlenceli olduğumu da düşünür.
Kızınıza sakın sert davranmayın fena ol fena ol diye.o zaman çok üzülür üzerinde psikolojik baskı oluşur.sadece sakince özgüvenin ne kadar önemli olduğundan bahsedin ve bi dövüş kursuna gönderin(örneğin boks,tekvando) bir sanat alanında kendini geliştirsin hangisinde iyiyse mesela bi müzik aleti çalmayı öğrensin veya resim kursuna gitsin.
Sporla da mutlaka iç içe olsun sevdiği bir sporun kursuna yazdırın.
Ben küçükken hiç gitmedim gitseydim eminim daha farklı olurdu bunlara şimdiden başlasın özgüven geliştirir spor ve sanat.
Dövüş kursu da çok önemli.Bu çocuğu kavgacı yapmaz ama şimdi muhtemelen kızınız sırada önüne geçenleri uyarırsa ona kızacaklarını kavga edeceklerini ve dövüleceğini düşünüyor.kendini fiziksel açıdan yeterli görürse yanlış gördüğünde düzelmekten çekinmez.
Ayrıca,o yaşta çok kafaya takılmasa da dış görünüş de biraz etkili.dengeli beslensin abur cubura alışmasın kilo almasın kilodansa kas yapısı gelişsin.sevdiği tarzda giysiler giysin temiz olsun temiz giyinsin.
Ne biliyim çok uzun oldu ama bence bunları yapın
 
Ben kendimden örnek vermek istiyorum. Kesinlikle çocuğuna kendi yaşıtlarıyla tecrübe ettiklerine karışma benim annem ben 5 - 6 yaşlarında iken (yaş olarak küçük olabilirim ama dün gibi hatırlarım) komşumuzun çocuğuyla bir konuda iddalaşırken beni susturmuştu. Ben haklıydım emindim kendimden sırf annemin o tavrı yüzünden pasif kaldım ve öylede kaldı liseye kadar hep çekingen davrandım. Dersler de bile bildiğim halde parmak kaldırıp cevap vermezdim. Kesinlikle sosyalleştir kızını kendi yaş gruplarıyla zaman geçirttir. Ama tabi ki kendini ezdirmesine izin verme birde kız çocuğu olduğu için daha duygusal yaklaşabilir. Takipte kal kendine karşı özgüveni gelişsin. Bu durum devam ederse kesinlikle uzmanından destek al derim. Ben şimdi çok kızıyorum aileme iş hayatımın ilk zamanlarında çok ezdirdim kendimi. Ama tabi atlattım bu durumu. Sende eşin ile olurda kızının yanında tartışma gibi bir durumun olursa sakın sessiz kalma dik dur o en çok seni örnek alır. Tarışma derken kavga boyutu değil tabiki. Ayrıca ben bütün çocukların iyi olduğunun tarafındayım tamamen ailenin yetiştirmesiyle çevresinde gördükleriyle kişiliklerini kazanıyorlar.
 
her insanın libidosu vardır.
libidodaki enerji doğru ve yapıcı bir yöne aktarılamazsa yıkıcı etki yaratır.
yıkıcı enerjinin doğru boşaltılması gerekir, mesela boks gibi bir sporla.
ayrıca Freud her insanın doğuştan kötü olduğunu söyler.
ben de şahsım adına şöyle düşünüyorum, biz doğduğumuzda insan olarak doğmuyoruz bence.
hayatta bazı insana özgü erdemleri elde edebildiğimiz zaman insana dönüşebiliyoruz.
ve maalesef bu herkese nasip olmuyor.

 
Hiç bir çocuk kötü kalpli doğmaz.Doğduktan sonra yetişme şeklinde ve çevre etkisiyle pskolojik eğilimler gösterir.
İlk örnekteki çocuğun yapmaya çalıştığı;
-kızınızın duygusal zaafının farkında ve onu ağlatmaktan zevk alıyor.(bu da kendince bi çeşit oyun)
-Kendi sevgi açlığı ve ailesinden gördüğü sevginin yeterliliğinden emin olamadığı için kıyaslama yaparak kendisini çok sevdiklerini kızınıza kabul ettirmeye çalışıyor.
İkinci örnek aslında olağan bir örnek.Genel anlamda çocuklar menfaat gözetir.x çocuk bilgisayarda oyun oynmayı seviyor.Bunu da sizin evde yapıyor.Sevdiği için kızınızın oyuna dahil olup onu sevdiği şeyde yarım bırakmasını istemiyor.Kızınızın sadece izleyici olmasını istiyor.Sonra çocuk oyundan sıkılıyor dikkati dağılıyor v.s

Ben kimsenin anneliğini yargılayamam ama sizin yetersiz kaldığınız gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.
Çocuğunuzun yaşadıklarına dışardan bakıyor müdahale etmiyor (anlattıklarınızdan yola çıkarak konuşuyorum)sorunlarını kendi çözmesini bekliyotsunuz.

Çocuğunuz kız çocuğu olmanın (istisnai kz çocuları var)ve de naif yaradılışta olmanın verdiği duygusallıkla kendini savunamıyor.Ama bunu ona siz öğreteceksiniz.Duygusallığına fazla müdahale edemezsenizde,
1.örnekte x çocuğa güzelce yaptığının yanlış olduğunu anlatabilir bir daha kızınızı üzerse onunla oynamasına izin vermeyeceğinizi söyleyebilirsiniz.Ve bir dahası olursa izin vermemelisiniz de.Kızınza da onu çok sevdiğinizi,arkadaşının onu üzmek için öyle söylediğini ve yaptığı hareketin yanlış odluğunu anlatabilirsiniz.
2.örnekte x çocuk biraz bencil ve paylaşımsız.Belirli bir süre koyup sırayla oynamaları gerektiğini,kuralı kim bozuyorsa oyundan men edileceğini söylemelisiniz.Hatta ikisinin dahil olabileceği bir oyun kurabilirsiniz.
3.örnekte kızınıza böyle bir sıra var bu kişinin arkasında sensin o inince binme hakkı senin.Hakkına sahip çıkmalısın dikkat etmelisin demelisiniz.Ki böyle durumlarda çocuğunuzun hakkını siz arayada bilirsiniz.

Yani telkinlerle,anlatılarak yaşatılarak öğrenir.Kendi kendine dur ben şöyle yapayım diyemez.Anlattığınız halde yine aynı durumlara maruz kalıyorsa çocuğunuza zarar veren ortam ve insanlardan uzaklaştıracaksınız.
Şiddetten ziyade duygusal boyutuna takılmanız da yanlış.Çocuk niye şiddet görsün.6 yaş kendini koruyacak bir yaş değil.Şiddeti bilmeyen çocuk şiddet uygulamaz ve ona uygulandığında savunamaz.Şiddet uygulayan çocuk,ailede görmüştür

Duygusal ve duysal zekasını geliştirici oyunlar araştırıp alabilirsiniz.
 
Ne kadar iğrenç bir başlıktır bu..
Öncelikle yuh...
Çocuk büyürken etrafında olup biten herşeyi ilk defa farkedip, benzer davranışlarda bulunur.. Kötü kalpli çocuk yoktur, olamaz, çünkü o çocuktur. Doğruyu değil yanlışı öğrenmiştir.. bu annesi,babası,ablası,abisi,ninesi, dedesi, arkadaşı diye uzayıp gider.. Çocuk ne görürse onu yapar, onu söyler, onu bilir..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…