Dostoyevskinin su sözünü çok severim
"Ne yaparsan yap pişman oleceksin.
Ya yaptıklarından ya yapmadiklarindan."
Ben hep yapmadiklarimdan pişman olacağıma yaptiklarimdan pişman olmayı dilerim.
Durumunu hep okuyorum ve senin için en hayırlısını dilemekten başka elimizden birşey gelmiyor maalesef.
Ama demem o ki; içinde en ufak bir keşken bile kalmadan karar ver, bir yuva kolay kurulmuyor ama çok daha zor şartlarda da devam ettiriliyor.
Bu iş denge ve uyum meselesi.
Eğer için de en ufak sevgi kırıntısı bile varsa ( ki bence fazlası var), ya da yaşadığıniz guzel günlerin hatırına git karşısına dikil.
İş çıkışına git, evinden çıkarken ya da nerede oluyorsa.
Gözlerinin içine bakarak söylesin sana bittiğini.
Sen de aklındaki herşeyi sor, söylemek istediklerini soyle, gerekiyorsa bağır çağır, ağla.
Kaç aylık evliliginizin hatırına bunu birbirinize borclusunuz.
Bosanacaksaniz yine bosanin.
Ne kaybedersin sen gitsen, sen konuşsan.
Tamam şimdiye kadar beklemen konusunda hakliydin ama şu saatten sonra harekete geçme zamanı bana göre.
Yarın bir gün geriye dönüp baktiginda acaba herşey farklı olabilir miydi diye dusunecegine elinden geleni yap ve Rabbimden hayirlisini dile.
Hayirsizsa zaten bir şey sebep olur olmaz.
Rabbim en hayirli kapısını senin için açsın.
beren_naz