canım ben seni çok iyi anlıyorum, lütfen takma, ne yazık ki insanlar masum değil. o sözleri sarf eden insanların gün gelip yuvaları yıkılmayacağı ne malum. tamam her kes mutlu olsun ama ben de çok nefret doluyum bu tür insanlara karşı. etrafımda 30 üstünde insanlar var, doktora yapan, akademisyen, çok hoş insanlar, şimdi böyle insanlar neden kendi gibi birini bulmasın. insanlar kariyer yapıyor ve kendi gibi birini eninde sonunda buluyor. kör topal olmaz merak etme sen, dengini bulamamış kaliteli bir insan olur evleneceğin kişi hiç takma.
Ben de yazılarınız ve yorumlar çok uzun okuyamadım diye yorum yazmıştım o da sizin gözünüzden kaçtı sanırım. hayat küçük ayrıntıları takmak için kısa ,istekleriniz için mücadele etmeye devam edin.
Ben sizi hatirliyorum yanılmıyorsam. Teyzeniz akrabalariniz babaniz birçok haksiz saçma sapan sözlerde bulunmuslardi size karsi. Meselâ teyzenizin ersiz gelin sözü akrabalarinizin yeni aldiginiz arabaya laf etmesi gibi. Yanilmiyorum degil mi??
Insanlar arası iletişim ozellikle kendini saydirma ezdirmeme gibi konularda psikolojik terapi size onerilmis siz de baslamistiniz.
benim en cok merak ettigim konu ne oldu terapi surecinize??
1. Evet benim hayallerimi başkalarının yaşadığı oluyor. Ama bu beni rahatsız etmiyor Allah daha mutlu etsin, banada nasip etsin deyip geçiyorum.
2. Çıkarları için benimle görüşmek isteyen insanlar oluyor ve ben bunu farkettigim dakika muhabbetimi kökten bitiriyorum eğer benim bir sıkıntım varsa kimseden medet ummuyorum, ailem dahil kimseden beklenti içinde olmadığım için geri de çevrilmiyorum. Ayrıca kimse durup dururken pat pat lafları sizi kırarak suratınıza saydiramaz, sen izin vermissin buna. Sizi kırabilecek arkadaşlara taviz vermek neden? Ana değil baba değil görüşmezsin olur biter.
3. Adam yerine koyulmak bekar oluşunuzla değil duruşunuzla ilgilidir. Kaldı ki Türkiye de yaşıyoruz ortalama kültür seviyesindeki bir aileye sahip her bayan evlenene kadar aileden evlendikten sonra da kocadan onay alarak hareket etmeye mahkum oluyor ne yazikki. Bu sadece sizin başınıza gelmiyor yani. Ha sürekli sen sus anlamazsın gibi bir tavır varsa ortada o zaman durum can sıkıcı tabii
Başkasının olana göz süzüp iç cekmek yerine en azindan sağlığına sihhatine elindekilere sukretmeyi öğrenmek galiba mutlu olmanın sırrı. Diğer hayatlar şahsen beni ilgilendirmiyor elimdeki hayatta ozenilecek bir hayat değil vasat seyrediyor ama şikayetçi miyim hayır. Söylediklerin herkesin başına geliyor da dert etmiyor herkes senin kadar bence. Öğrenilmiş çaresizlik belki benim ki ama keyfim yerinde mi yerinde
1. Sorum: Sizlere de hep hayalini kurduğunu şeyleri başka birileri hem de sahip olduğu şeye kıymet bile vermeden yaşıyor gibi geliyor mu?
- Geliyor tabi ki ama imtihan dünyası kimine az kimine çok...
2. Sorum: Hiç çevrenizdekilerin çıkarları için yanınızda kaldığını ve size zerre tolerans göstermediklerini fark ediyor musunuz?
- Öyle insanlar çok ama ben iletişimimi sürdürmem,katlanamam öyle şeylere.
3. Sorum: Sanki size ait bir hayatınız yokmuş ve yaprak gibi sağa sola savruluyorsunuz gibi bir düşünceye kapıldığınız olur mu?
- Bu da oluyor... Ayakta tutanda dua oluyor.
Sanırım biraz kendi kendinizi sorgulamışsınız.Her insanın yapması gereken şeydir bu aslında ama birçoğumuz yapmaz arada ben de kendimle konuşurum. Sabır sadece ne diyelim...
Haklisinz.
Sizin hayalinizi bi baskasi ysiyor olabiljr.
Peki ya sizde bi baskasini hayalini yasiyor olamazmisinz?
Bi hikaye vardir.
Bi adam bi bankta oturuyormus, ayakkabi almaya parasi yokmus, yalin ayak gezermjs.
Dilenciydi buyk ihtimal.
Birisi gecmis tam onunden.
yeni guzel bi cift ayakkabiyla.
Bankta oturan demiski; keske benmde soyle ayakkabilarim olsaydi, ne sansli bi adam.
Sonra baska birisi gecmis tam ayni adamin onunden.
Gormuski bu kisinin ayaklari yok.
O an demiski; allahim bin sukur su verdgin ayaklara, ne sansli bi adamim ben..
hepsi için bütün maddeler için cevap veriyorum: butun bunlar iyi niyetinizden oluyor.kimseyi kırmak istemediğinizden.yumuşak davrandığınızdan...kendimden bilirim çünkü. nefret edıyorum şımarık insanlardan.halden anlamayanlardan. surekli kendini övenlerden.durduk yere gösteriş yapanlardan.olmadık yerde laf sokma çabasına girenlerden.. NEFRET ediyorum. napıcaz? fazla muhattaba almicaz.
hakkında hayırlısı olsun inşallahyüzüm gereksiz derecede yumuşak ve bu bana çok zarar veriyor.
mevcudun içinde değişiklik yapamadım alıştırmışım sanırım.
yeni bir ortam da yeni insanlarla yeniden başlamak nasip olur inşallah.
1. Bence diğer insanların ne yaşayıp ne yaşamadığını önemsemek yerine kendi hayatınızdaki beğenmediğiniz yönleri değiştirmek için adımlar atmanız lazım. Özellikle evlilik ve bebek konusunda, başka insanların bu durumuyla sizinki birbirinden tamamen bağımsız. Yani onların bebeğinin olup olmaması sizin bebeğinizin olup olmamasını etkilemiyor. Bu yüzden aklınızdaki bu düşünceleri gereksiz bir kıskançlık olarak görüyorum.
2. Bu soru kendinize olan güvensizliğinizden kaynaklanıyor. Etrafınızdaki herkesin çıkarları için etrafınızda olduğunu zannetmiyorum. Eğer öyleyse de çevrenizi yanlış seçmişsiniz yani bunun sorumlusu etrafınızdakiler değil sizsiniz. Çünkü arkadaşlıklar aile gibi doğuştan gelmediği için etrafınızın kalitesini de bugüne kadar yaptığınız seçimler belirliyor.
3. Yine kendi kararlarınız yüzünden oluşan düşünceler veya gerçekler. Kısacası hayatınızdan memnun olmadığınız kısımlar için farklı bir şeyler yapmanız lazım. Hayat kısa, dönüp geriye baktığınızda da pişmanlıklar içinde bulunmamak için davranışlarınızda ve seçimlerinizde şimdiye kadarkinden farklı şekilde davranın ki sonuç da şimdikinden farklı olsun.
ne guzel yazmisiniz ... tamda bazen yasadigim ama kelimelere dokemedigim durumlar.
tamda istedigim imkanlara (manevi) sahip ama.bi o kadar nankor insan tanidim. derdi.bana.keyfi.baskasina insanlar gordum. kotu cirkin her hareket huyunu gormezden gelip alttan alirken tek.bi sozum ile sirtini donen arkadas tanidim. sizi cok.iyi anliyorum
Bende sevdigim adamla evliyim, bi bebegim var. Atanabilmek icin kayit yaptirdigim ve godemedigim bi dershanem var. Cunku hasta bir annem var.hem bebegimle hem annemle ilgileniyorum. Benim atanmam olmayacak bisey degil, senin hayallerinde olmayacak seyler degil. sabir ve dua ister butun bunlar bide elindekiyle mutlu olmaya calismak. onemli olan senin mutlu olman.
1. Sorum: Sizlere de hep hayalini kurduğunu şeyleri başka birileri hem de sahip olduğu şeye kıymet bile vermeden yaşıyor gibi geliyor mu?
örneğin;
aylardır tayinim çıksa diye ah ah çektiğim bir kuruma bir başkası gidiyor şimdi ve ben kalakaldım öylece. Giden görevli de "ayyy bir kaç ay en fazla orayı daha fazla çekemem" diyor.
--Hayırlısını dile, dua edersen çok daha iyi bir iş imkanı senin olabilir, ayrıca bir insan oraya gitti diye her şey mükemmel mi olacak sanki; patronla anlaşamaz atıyorum iş arkadaşları ile anlaşamaz, o zaman işe gitmek işkence olur ki ne kadar sevsen de...--
ya da,
bir bebek sahibi olmak. evli değilim, adayım da yok ama hormonal midir yaratılış mıdır bilmem bebek sevgisi ve özlemi var. Anne olmak mükemmel bir şey diye düşünürüm hep ama akrabalardan biri ilk bebeğine hamile ve ağzından şöyle bir cümle duydum "istemiyorum ki ben bunu, milletin çenesi kapansın diye hamile kaldım. offf başıma bela nasıl büyüyecek bu?"
--Kendisi kıymet bilmiyor demek ki boşver...
veya
iş yerinde istediğim çok basit bir pozisyon bir başkasına veriliyor. Verilen kişi yine "hiç uğraşamam, öfff bu ne yaa" derdinde ki ben o pozisyon için kendimi paralıyorum.
bu kısma açıklık getireyim hanımlar, çünkü bazı arkadaşlar bundan kıskançlık yaptığımı çıkarmış ki asla böyle değil.
Hepimiz kendi kaderimizi yaşıyoruz evet Allahın takdirini sorgulamak haddi değil zaten.
ben bunu size de sanki öyleymiş gibi geliyor mu manasında sordum.
sanki herkes amış yürümüş ama siz yerinizde sayıyorsunuz ne yaparsanız yapın bir adım öteye gidemiyormuşsunuz gibi.
-- Böyle düşünme lütfen herkes kendi kaderini yaşıyor bazen bir şeylerle sınanıyoruz sizinki de iş belki de?--
2. Sorum: Hiç çevrenizdekilerin çıkarları için yanınızda kaldığını ve size zerre tolerans göstermediklerini fark ediyor musunuz?
örneğin;
bir arkadaşınız ne zaman neye ihtiyacı olsa sizi arıyor ama eğlenceye yemeğe vs başka arkadaşlarıyla gidiyor ya da derdi sıkıntısı varsa sizinle paylaşıyor ama sorun çözüldükten sonra sizinle irtibatı minimuma indiriyor. Ne düşünürsünüz?
Basit,hayatımdan çıkarırım yavaş yavaş...
Ek olarak bu insanların size eyvallah etmediğini de hesaba katın. Ayağınız azıcık yan bassa, biraz moralsiz olsanız ya da bir konuda haklılığınızı savunsanız kırk kat beter tavırlarla üstünüze geldiklerini, sizi kırınca zerre oralı olmadıklarını, kırılacağınızı ya da üzüleceğinizi umursamadan pat pat lafları sıraladıklarını düşünün. nasıl hareket edersiniz?
Uzak dururum yine aynı şekilde...Tek o yok çevremde değil mi? Sizi mutsuz eden insanlardan kaçın.Bunların hepsi telkin..Bir kişiye 10 kere güzelsin derseniz güzelleşir ,çirkinsin derseniz çirkinleşir..Yanınızda güzel söz söyleyen insan bulundurun mümkün olduğunca bence..
3. Sorum: Sanki size ait bir hayatınız yokmuş ve yaprak gibi sağa sola savruluyorsunuz gibi bir düşünceye kapıldığınız olur mu?
Bekar olduğum için mi bilmiyorum ama yaşadığım hayat maalesef beni kim nereye çekerse oraya gitmeye zorluyor. Yaşım küçük olmamasına rağmen hala başkalarının kararlarına bağlıyım. Hem güçsüz hem de sıradan hissettiriyor bu beni. Önemli olanın evlilik değil dengini bulmak olduğuna inanıyorum ama bekar oluşum adam yerine koyulmamı engelliyor sanırım. Sizce de öyle mi?
Aslında bekarken daha özgürsünKimse demez ki sana paranı nereye harcıyorsun
Çek git başka şehire madem öyle tek başına aileni duyma görme kulak tıka...2-3 yıl kafa dinle sonra çok istiyorsan geri dönersin ne var biraz cesaret lütfen...Yoksa ömür boyu böyle gider...Değişikliği senin yapman lazım dış kaynaklara bağlama eş gibi..
Ve ben bu hayatı nasıl düzeltebilirim.
Kendini yeniden keşfederek:) Ama öyle kişisel gelişim vırt vızıkları ile değil.Seni ne mutlu ediyor, seni ne huzurlandırıyor ne bileyim ..Belki haftasonları tek başına gidip bir cafede oturmak belki sinemaya gitmek belki huzurevi ziyaretleri kendince vakit yaratsan biraz sevdiğin bir şeylere dair ne güzel olur gibi..
hepinize ayrı ayrı teşekkürler üşenmeyip fikirlerinizi paylaşıyorsunuz.
ben artık durumumu iyi niyet olarak değil bildiğiniz enaylik olarak adlandırıyorum. çünkü kişilerin zehri benimle içip balı başkasıyla yemelerinin ve benim buna sessiz kalışımın başka açıklaması olamaz.
evliliği çok da takmıyorum kafama esasında ancak, çevremden duyduğum bir öneriyi paylaşayım. bana aynen şu şekilde bir cümle kuruldu. "seni bu saatten sonra düzgün birinin alması (evlenmek anlamında) zaten mümkün değil, artık kel-kör-topal önüne ne gelirse kabul etmek zorundasın. en kötü koca evi baba evinden iyidir"
gerçekten üzülüyorum bekar olduğum için adam yerine konulmayışıma ve elbette senin bir düzenin yok sen bize uyacaksın beklentisine.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?