- 4 Haziran 2014
- 2.058
- 3.442
- 83
Susmak tepki ise,konusarak sorunla dalga gecerek ya da esinizle ironi yaparak tepki koyabilirsiniz bu rahatlama verir,durumu icsellestirmekten kurtarir.Bir kez deneyin gerisi gelir.
Eşinizin bir gün olağan dışı bir öfke patlaması yaşayacağını düşünüyorum. Bu şekilde sürekli alttan alan ve orta yolu bulmaya çalışan insanlarda bir yerden sonra öfke birikiyor. Eşinizin de tutumu yanlış sizin de tutumunuz yanlış. Ortada bir denge yok. Keşke eşiniz de ufak ufak bazı noktalarda sinirini açığa çıkarsa ve bunun arkasında dursa. Çünkü birgün karşınıza aniden ‘çok yoruldum, bitsin’ diye gelebilir. Böyle örnek çok. O noktadan sonra da ne yapsanız boş.
Öncelikle bireysel terapi kesinlikle alın. Öfkenizi kontrol edemiyorsunuz ve istediğiniz tepkiyi almadan rahatlayamıyorsunuz. Bunu salt bir öfke kontrolü sorunuyla tanımlayamayız. Çeşitli obsesif durumların da olduğunu hissediyorum. Eşinizin de dahil olması gereken noktalar olduğunu düşünüyorum. Çünkü onun tepkileri de dengede değil. Şimdiden önleminizi alın çünkü sizi alttan almadığı zaman büyük bir yıkım yaşarsınız.
Evlilik sevgililikten çok daha farklıdır elbette, ama ben de naçizane fikrimi söylemek isterim.
3 yıldır süren bir ilişkim var. Ve ben de tıpkı sizin gibi sinirlenip günlerce konuşmuyordum. 2-2 buçuk yıl bu şekilde devam etti. Karşımdaki insan alttan alıyor, konuşmak için bin takla atıyor. Sonuç; ben konuşmuyorum, öfkem büyüyor, içimden konuşmak gelmiyor. Sonradan bir karar aldım, bu tavrımın bize hiçbir getirisi yok. Aksine, bizden götürdüğü çok şey var. Karşımdaki insan tartışmalardan sonra bana iyi davrandığında ben onun tepesine çıkmıyorsam, pekala ben ona iyi davrandığımda o da benim tepeme çıkmayacak.
Küsmenin ve susmanın insan ilişkilerine bir katkısı yok. Bu kararı aldığımdan beri aramız çok güzel, tartışmalarımız yok denecek kadar az ve ben kendimi çok iyi hissediyorum.
Bu evden gitmeleriniz artık karşı tarafı korkutmuyor, kaybetme korkusunu körüklemiyor. Çözüm önerisi olarak da, içinizden konuşmak gelmese bile kendinizi konuşmaya zorlayın. Bir kere konuştuktan sonra düzelen şeyleri gördüğünüzde 'iyi ki konuşmuşum, iyi ki uzatmamışım' diyeceksiniz. Konuşmama huyunuzu engelleyemediğinizde kendinize sık sık 'ee ben şu an konuşmayınca onu cezalandırmış mı oluyorum? Hayır. Aksine kendimden uzaklaştırıyorum. Konuşmadıkça; yaşayacağımız güzel anları mahvediyorum' düşüncesini hatırlatın.
Huyun esimin huyuna benziyor. Ve suna inan ki karsi tarafi cok yipratip uzuyor bu tur küsüp evden gitmeler.
Bir gun biz sakin taraf da çileden çikarsa bence dönüşü olmaz. Mesela istedigin her seyi soyluyormussun, esim de oyle, ama şurama kadar geliyor. Ben niye en son soylenecek lafi en basta soylemiyorum da o her agzina gelen kirici seyi soyleyebiliyor? (Hakaret degil, kiracagini bildigi sozler)
cozumu ne dersen, kendine mukayet olacaksin. Kocaman insanlariz kendimizi kontrol etmemiz gerek. Karsindaki de etten kemikten insan. Bir gun gonderdigin eve bir daha geri donmeyebilir. Cocuk istedigine gore esini kaybetmek istemiyorsun. Ona gore kendini kontrol et derim. Bir de esime bu olumsuz küsme huyu babasindan gecmis. Sen cocugun olmadan bu huydan vazgec ki 1 nesile daha aktarilmasin. Sonra kayinpederimden esime gecmesi gibi, 1 kisi daha sıkıntısıni yasiyor.
Eski konularını biliyorum.Eşin seni sürekli eleştiriyor seni çocuk gibi görüyor.Sürekli neden böyle yapmadın.Şunu neden yaptın diyen eşin senin özgüvenini zedeliyor. Birisi seni sürekli denetlerse gergin olursun.Sen gayette haklısın. Sana tavsiyem her dediğini takmıyacaksın .Bildigini okuyacaksın.Bunu başarabilirsen tabi
iÖncelikle değişmeye niyet edin. Bu küsme huyunuzu kabul etmeyin.
kitap önerim
ustaca sevmek / don miguel ruiz
Yorum yapan herkese teşekkür ederim. Herkes aynı fikirde. Demek ki ben haksızım. Mantıklı düşünemiyorum. Bu sorunu asmaya çalışacağım.