Bakıcı, Kreş, Oyun Ablası Kuzucuğu ilk defa kreşe başlayacak anneler buraya toplanalım....

Çocuğunuzun bakıcı veya kreş deneyimleri, önerirler, tavsiyeler, karşılaşılan problemler, oyun ablaları ve oyun grupları
konuyu neredeyse başından beri takip eden ve gelişmeleride haftalık olarak okuyan bir anneyim
kızım idil 42 aylık bugüne kadar babaanne ile geldik çok şükür ama artık babaannemizde haklı olarak kaçış yolları aramaya başladı:))
çevredede bizim yaşıtımız bir kaç kişi çocuklarını gönderince," filanca gitti bizde mi denesek acaba" konuşmaları son 1 haftadır evimizde
şu ana kadar kreşe vermeyi düşünmedim mümkün olduğunca ev ortamında büyüsün anaokulu çağı gelincede anaokuluna başlasındı tüm derdim tıpkı bizim çocukluğumuz gibi
ama babaanneye bir nefes bizim miniğede değişik ses iyi olur kanaatindeyim ama yarım gün olarak
ve bunda en büyük etken yazın başında, geçen sene açılan bir anaokulunun kaydının bu yıl 2-3 günde dolduğunu görünce oldu
dün bir tanıdığımız bahsi geçen okulda 8,30-12,45 arası sınıfta boşluk olduğunu söylediğinde acaba mı dedik
bugün babaannesi ile gidip bakacaklar inş.bir okul havası teneffüs etsin dedim anneme sende bir bak sonrada ben aklıma takılanları sormak amaçlı giderim dedim
sonuçta 2 koldan büyüttük kızımızı aynı derecede emek verdik belki birbirimizin göremediklerini paylaşırız dedik
hayırlısı olsun şimdiden hem bizim için hemde burda devam eden tüm kuzular ve siz değerli arkadaşlarım için..
 
Son düzenleme:
sevgili yalel,
öncelikle bu kadar aksliğin bir araya gelmesi bana imkansız gibi göründü. öncelikle izleme olayı ben kızımı 3 gün izledim zaten kocaman bir ekran var gelen geçen görüyor sınıfta ne olduğunu bu bir. ağlayan bir çocuğu teselli etmemek en azından dikkatini çekip oyalamaya çalışmamak çok acımasız ve tuvalet 1 klozet çok çok yetersiz.
bence kızın için başka bir kurum araştır.

hayırlısı olsun. bence evden çıkıp biraz sosyalleşmek kuzucuğa iyi gelecektir.



markasını bana da versene
 
merhaba annecikler.
bizim kapı mızıklamalarımız devam ediyor. kapıda doruk noktasına ulaşıyor. ama sonrasında susuyor ve gittiğimde mutlu bir şekilde alıyorum.
önceleri ben duymayayım diye arka odalara götürdüklerini düşünüyor hatta sinirleniyordum. sonra bir gün ben bıraktıktan hemen sonra arkadaşım oğlunu bıraktı.
bizimki "egeee" diye pür neşe yanına geldi.
yemek olayı sıkıntılı bir yiyor bir yemiyor. gerçi hep öyleydi ama süt içiyor bazen ve dün de ayran içmiş bunlar birer mucize.
konuşması çok gelişti su kısacık süre içinde bile. bir de ağlamalarımız bitseydi.
 

galiba bunu yapmak pek uygun olmaz hanımefendi...

çünkü bir kimsenin izni olmadan ne sesini ne de görüntüsünü kaydedebilirsiniz diye biliyorum...

bakanlık evden izlemeyi bile yasaklamış, eskiden int. şifreyle çocuğunuzu kendi evinizden ya da işinizden görebiliyordunuz...

ve kayıt cihazı farkedilirse, ( farkedilmesi çok muhtemel kızınızın üstünü değiştirirken bile anlaşılabilir )başınız hukukî açıdan ağrıyabilir...
 
Son düzenleme:
kızlar buradan paylaşmak istedim mutluluğumu..
Kızımın bu gün 2.günü ve öğretmeni sınıfta ona yardımcı olan tek çocuğun kızım olduğunu söyledi..Bana o kadar bağlı olduğunu düşündüğüm meleğim o kadar uyumlu o kadar uyumluydu ki..Hiiç ağlamadan bir gıdım naz yapmadan sınıfa girdi ve son ana kadar oynadı oynadı....
Mutluydu...Mutluyum...
Umarım hep böyle sürer...
Ve zorluk yaşayan tüm annelere sabır diliyorum..Dün tüm gün öğretmenin "siz gidin ,beklemeyin boşuna gayet iyiyiz" telkinlerine rağmen kızıma söz vermiş olmam nedeni ile bekedim okulda ve tüm ağlayan çocukları gördüm..Bahsetmiştim bu konuda da bizim kreş devlete bağlı ve 24 çocuk var..Oldukça kalabalık ve şartlar mükemmel değil..Bu 24 çocuğun 10 u istisnasız sürekli ağladı..kalan 10 u arada sırada ağladı.Ve tek başına çaresiz ve parasının her kuruşunu hakeden çırpınışlar içinde bir öğretmenimiz vardı...Öğretmen çok önemli bir kez daha bunu anladım..Benim kızım insan seçer..Ve bununda ayrımına vararak okulu sevdi.Varsın ingilizce öğrenmesin ,binicilik kursuna gitmesin..Oynasın ve bi dolu arkadaşı ile ömrünün sonuna dek hep iyi anacağı bir öğretmeni olsun...
 
merhaba arkadaşlar benim 18 aylık bir kızım var bu zamana kadar ben baktım işe ara verdim fakat artık yarım gün de olsa başlamak istiyorum kendi işyerim ve başında durmayınca sorun oluyor. önce bir aile dostunu baksın diye düşündük haftada 4 gün 12-20 arası evimizde baktı fakat zeynebin yemek yemesi biraz sorun oldu bir de kadın şiveli konuşuyor bunun yerine sabahtan öğlene kadar kreşe verelim diye düşündük. ben göztepede oturup etilerde çalışacağım etilerde bir kaç kreşle tlfda görüştüm 0-2 yaş grubu 4 çocuğa 2 iki kişi bakıyormuş yarın görüşmeye gideceğim ama çevremde hiç çocuğu olan tanıdığım yok sizce doğru mu yapıyorum. kreşte yalnız kalmaz oyun oynar tv izlemez belki yemek yemesi düzelir diye düşünüyorum sizce yanlış mı ?
 

öncelikle yorumun için çok teşekkürler.
haklısın, başka kurum incelemelerime yeniden başladım bile.

en çok rahatsız olduğum konu zaten, klozet konusu aslında. her şeyi geçebiliyorum kafamda... yemesin, içmesin.. ben evde takviye yaparım elbette, desteklerim eksiklerini.
yaşıtlarıyla oynasın, yaşıtlarıyla beraber olsun.... başka bi amacım zaten yok.
ama hijyen elbette çok mühim. bisürü çocuk tuvaleti kullanıyor. kimisi temiz kullanıyor, kimisi pis kullanıyor. hepsi çocuk, arkalarından toparlamak lazım. ama yapılmamıştı.
ya bilemiyorum hakkatten.. bilemiyorum, ne düşüneceğimi bilemiyorum.

ilk gittiğiniz, memnun kalmadığınız kreş hangisiydi peki?
goncayı duymuştum ben de. birkaç kişi daha beğenisini belirtmişti aynı şekilde. ama bize çok uzak. ben, biraz da yakın olsun istiyorum. ne biliyim, yakınımda hissedersem, daha mı iyi olur diyorum işte... tuhaf bi duygu.

oy bazılarınınızın kreş maceralarını okuyunca içim cız etti erken mi 3 yaş diye düşünmeye başladım gerçekten

erken değil bence.
ben tüm gün evdeyim. çocuğum için işimi gücümü her şeyimi bıraktım. tam gün anneyim yani.
2,5 senedir, yaka iğnesi gibiydi kızım. üstümden hiç inmedi.
karnımdan kucağıma geldi.. kucağımdan şimdi kreş için kalmaya başladı velhasıl.

ben, 2 yaşından sonra, evde çocuklarımıza kaliteli eğitim verebileceğimize hiç inanmıyorum.
artık çocuklar, eskisi igbi değiller. bilir bilmez öğretilerimiz oluyor. bizim ev, küçük bi kırtasiye gibi mesela. parmak boya çeşitleri, sulu boya çeşitleri, hamurların türlü çeşitleri, eğitici oyuncak çeşitleri, tak çıkart zımbırtıları....
falan falan....

çocuğumla tüm gün ilgilenmeye çalışıyorum. ama öyle bi enerji varki mübarekte, dur durak bilmiyor.
her akşam, ertesi günün faaliyet çizelgesini yapıyorum kafamda.

- - bugün, sulu boya etkinliği üzerinde durucam, arada parka çıkıcaz. yemek, içmek, uyku... sonra yeniden sulu boya pekiştirilecek.. sonra hikaye anlatırız birbirimize, sonra yap bozlarla oynarız, bir çocuk şarkısı öğreniriz, sonra ingilizce çalışırız kızımla... sonr ayemek içmek .. uyku...

şeklinde, geceden program yapıyorum. hem ben yoruldum, sanırım enerjim yetmiyor, sabrım tükeniyor. arada yükseliveriyor sinirlerim... duygusal olarak incitiyorum elimde olmadan. birkaç günlük yatışmış sinirlerim, bigün patlayıveriyor, bağırıp çağıran anne durumuna düşüyorum. üzülüyoruz ikimiz de...

bunlardan artık yoruldum, üzülüyorum, sıkıldım... kızım da sıkıldı. artık yaşıtlarıyla olmasının vakti çoktan geldi.

geçenlerde kırtasiyede, bir alış-veriş arabası doldurmuştum. her türlü malzeme... çılgın gibi alış-veriş yapıyordum.
bir hanım geldi, ''annesi, bu küçük hanım için, bu aldıklarınız biraz fazla değil mi? bunlarla okulda çalışmalar yapılmalı, evde değil..'' dedi. birkaç farklı şeyler daha söyledi. kendisi de anaokulu öğretmeniymiş, ikizleri doğduktan sonra bırakmış. şimdi ikizleri 3 yaşında ve 1 senedir kreşe gönderiyormuş. 16 senedir anaokul öğretmeni olmasına rağmen, kendisi evde eğitim vermemeyi, okulda yaşıtlarıyla paylaşarak öğrenmelerini tercih etmiş.
çok etkilendim.
anında karar verdim, kreşe göndermeye.
kararımın da arkasındayım. geri dönüşü yok, gidecek kreşe kızım. 2,5 yaşında, hiç erken değil. artık bu çağ, bunu gerektiriyor. bizim zamanımızdaki çocukluklar kalmadı.

ama, kurumla ilgili tercihlerimizi doğru yapmalıyız...


ben de düşününce, bana da imkansız gibi geldi. saçmalıyorum dedim.... bugün yeniden, bi şans daha verdim kafamda... hem kızıma, hem kendime, hem okula, hem öğretmenimize.. hem yönetime... bi şans daha verdim.
yine, aksi bi durumla karşılaşamadım.
yine aksilikler aksilikler....
yine boş bi kahvaltı tabağı... göstermelik bi şekilde, tabaklar biraz süslenmişti. surat şekli verilmiş yiyeceklere ama, boş yani.
öğlen yemeğinde nohut vardı, pilav ve ayran vardı... yine yedirme çabası yoktu.... yiyen yedi, yiyemeyen aç kalktı o masadan. benimki de aç kalktı. 1 kaşık nohut ve pilav aldı, hepsi bu.
gün içi aktiviteler, yine beni üzdü. çocukların hepsi başıboş.... sınıfta dolanıp duruyorlardı. etkinlik yok, faaliyet yok.... kimin elinde ne varsa, o oyuncakla oynuyordu... falan falan...

bugün, beni en rahatsız eden şey, öğlen yemeğinde, çocuğumu birden mutfaktan çıkartıp bana getirmeleri oldu. ben kameradan izlediğim için, çocuk ağzındaki lokmayı yutamadan bana getrildi. ''haydi hanım, çık git.. al çocuğunu da, git artık izleme bizi'' dendi resmen. elleri yıkanmadı, ağzı yıkanmadı, çişi yaptırılmadı.... ağzındaki lokma yutulmadan, getirildi kızım yanıma. en acil şekilde, defedeildik.
gün içindeki diğer aksilikleri dile getirmeye vaktim yok şimdi....

ama bi şarkı öğrenmiş kızım, onu söyleyerek uyudu az önce. hoşuma gitti.
zaten repertuarı çok geniştir, heralde bi 20 kadar şarkı biliyor. yeni bi şarkı öğrenmiş... mırıldanarak uyudu... hoşuma gitti. bişey öğrenmiş, bi aktivite yapmış... sevindim.

bakalım, yarın da deneyeceğim.... bakıcaz bakalım...


:) çok sevindim, inşallah güzelliklerin devamı gelir. kendim yaşamışım gibi sevindim.
ne biçim bi duygu bu annelik duygusu... tuhaf bişey valla :)))
 
Kreşlerin hepsi aynı değil. Nezaketsiz tavırları varsa başka yerlerle de görüşün. Zaman geçtikçe insan daha çok üzülüyor çünkü çocukların üzerindeki etkileri ortaya çıkmaya başlıyor.



Yeni kurulmuş bir kreşti . 1.5 yıl içinde 4 öğretmen değiştirdi. bu beni rahatsız etti çünkü oğlum 2 yaşındaydı başladığında. çok küçüktü. Birçok şeyi tolere ettim. Saygısızlıklarını , müdirenin fevri tavırlarını ... Ben yeni işe başlamışım. Bilirsiniz özel sektörde işler nasıl zor. İşe adapte olmalısın. Maaşlarda sıkıntı oluyor. Sigorta yatmıyor. İş verenlerin iş ahlakına sığmayan yönetim biçimleri. Çocuğuma da okadar özveriliyim ki. gece kalkıyor oyun istiyor yemek istiyor . Sabah 6 da gene kalkıyor .Özlüyor diye gönlü kırılmasın diye çabalıyorum. Kreşte de yok bu çocuğa ben ve anneanne bakamıyormuş , orda çok güzel yiyormuş niye zayıfmış tam gün verseymişim iyi olurmuş . Saat 3e kadar çalışıyordum. 12 de anneme bırakıyorlardı .kreşten gelince çok agresif sürekli ağlıyor. Bahçe de 2-3 saat başında beklerdim çocuklarla top oynamak istiyor , eve gelmek istemiyor ağlıyor. Evimin işi kalıyor. Yemek yapmam lazım.


En son öğretmeninde oğlum duruldu. mutlu oldum. Bir gün yanyana çizgi film izlerken oğlum anne öğretmenim kolumu sıkıyor dedi. O an bende atan şartelleri düşünün. Yarım gün için 400 veriyordum. Çünkü yarım gün parası verince öğle yemeği yedirmeden anne anneye gönderiyorlardı çocuk yolda uyuyordu.



Gözümden sakındığım küçücük çocuğum . Yalan söylüyor olabilir mi?

Evet herşey olabilir. Yalan da söylemiş olabilir ama. Çocuğumun artan huysuzluğuna çare bulamadım. dedim başka bir kreşi deneyeyim.Şimdi oranın adını versem olmaz. Karalamaya girer.Çocuk işi çok emek istiyor .Özverilerini emeklerini heba etme hakkım yok.


Elbette anne olarak eksiklerim olabilir ama bulunduğum maddi manevi şartlar içinde elimden geleni yapıyordum ki benim kadar çabalayanı da görmedim.

Oğlum sürekli arkadaşını şikayet ediyordu. Aliçağıl diye bir çocuk vuruyormuş. 1 sene geçti hala söyler içim cız ediyor. Öğretmeni de oğlumun tartışma çıkardığını vurduğunu söylüyordu. Düşünün durumu. Oğlum çok arkadaş canlısı çok sevecen bir çocuktu .


Elbette benim birebir izleme fırsatım olmadı. Öyle kameradan izleme olanakları da yoktu. İçimde şüpheyle yaşamaktansa değiştirdim ve gonca çocukevinden memnun kaldım.

Çalışan anneye hem kreşin ham eşin hem ailenin destek olması gerekiyor. ne yazık ki bu süreçte ne yaşadığımızı ne kadar üzüldüğümüzü hiçbiri anlayamıyor.
 
Son düzenleme:
takdir ettim ne güzel bir sürü faaliyet yapmışsın kıızınla bakıyorum da ben bişey yapmıyormuşum oyun öğrenmeliyim boya almalıyım evet oynasın oğlum


ahhhh kimse ana gibi olmaz yaaaa burda bir arkadaşım yolluyor çok memnun yarım gün 700 lira imkanımı zorlayıp yollamak istiyorum bakalım
 

hem kreşten hiç memnun kalmadığınızı söylüyorsunuz,öğretmenlerin ve müdirenin kötü davranışlarından bahsediyorsunuz,öğretmenin oğlunuzun kolunu sıktığını belirtiyorsunuz,sonrada özverilerini emeklerini heba edemem deyip bu kadar kötülediğiniz kreşin adını vermiyorsunuz. bence adını verinki burada sizleri okuyan kişiler bunu görüp aynı durumla karşılaşmasınlar.çünkü ben sizi devamlı takip ediyorum,oğlum kreş yaşına gelince bana tecrübe olsun istiyorum,dolayısı ile beğendiniz ve beğenmediğiniz kreşlerin isminide verinki bizlerde buna göre araştıralım.
 
Evet ben memnun kalmadım. Yanlış anlamış olabilirim. Öğretmeninin de çocuğumun kolunu sıktığını görmedim.


Şimdi benim o dönemdeki menuniyetsizliğimle tüm kurumu mu suçlayayım? Müdire değişti. Öğretmen de işten ayrıldı.


Amacınız ne anlamadım. Oğlum çok küçüktü. Sıkıntısı anne özlemi miydi yoksa kreş miydi gerçekten çözemedim. Ama kreş faktörü değiştirilebilir birşeydi. Değiştirdim .Memnun kaldığım kreşin de adını yazdım. Oğlum şu an 5 yaşında. Evet 2 yaşında 3 saat boyunca ağlayan çocuğumla yemek yapan teyzesi , bakıcı teyzesi , ilk öğretmeni sabırla ilgilendi. Kolay mı bu yaşlardaki onlarca çocukla aynı anda ilgilenmek. Son öğretmeniyle ve eski müdireyle kurumu karalamamı mı istiyorsunuz?


Kanıtı olmayan şeyler için ben içimde şüphe kalmasın diye kreşi değiştirdim .

Küçükken dedesi oğluma sorardı anne baba seni dövüyor mu diye (çok saçma işte ) oğlum da evet derdi ki biz sesimizi bile yükseltmezdik.

Herşeye inanmayalım ama çocuk söz konusu olduğunda tedbiri elden bırakmayalım diye yazdım.

Neyse ...
 
selam kızlar 3. haftamızdayız kızım bayağı bi yol aldı
sabahları yine ağlayarak gidiyor ama hemen susuyormuş yemek de yiyor faaliyetlere katılıyor hatta öğretmen benim sağ kolum herşeye yardımcı oluyor dedi. maşallah diyeyim inş. geriye dönmez de böyle devam eder
 

ne amacım olabilirki sadece burada yazılanlarla tecrübe kazanmaya çalışıyorum herkes gibi " Birçok şeyi tolere ettim. Saygısızlıklarını , müdirenin fevri tavırlarını ..." bu lafları söyleyip sonrada kreşin adını vermemeniz,şimdide bir öğretmen ve müdür için kreşimi karalayım demeniz bana garip geldi onun için yazma gereği duydum. kusura bakmayın lütfen yazdıklarımla rahatsız olduysanız,sağlıcakla kalın
 
Merhaba arkadaşlar,
kreş sorunlarını çözmeye başladık derken yeni yeni sorunlar.

bizim okul şu anda 7.50 de ders başlatıyor. kışın saatler alındığında 7.20 de başlıyor nöbetçi olduğum gün de en az 20 dak. önce okulda olmalıyım.
kreş 7.30 da başlıyor. şu an için babası götürecek sıkıntı yok ama o nöbetçiyken?
müd. yard. rica ettim hiç değilse 1-2 gün sabah ilk saatimi boşaltın diye. programıelime aldığım an şok geçirdim her günüm dolu. hiç değilse 1 gün olsaydı.
şu halde ucu ucuna yetişirim ama saatler alınınca mecbur geç kalacağım.
ne yapsam bilemedim. konuşsam program değişmez artık.
müdüre açık açık ben geç kalacağım diyeceğim artık çare yok.
 
okulda olup biteni izlemek konusuna gelince...

hala rahatsızlar benim kameradan izleme talebim karşısında. bunu da hissettirmekten çekinmiyorlar sağolsunlar.

gerçekten olup biteni anlamak maksadıyla... bugün kendilerini rahat bıraktım.
kahvaltıyı bile izlemeden, çıktım okuldan. öğlende almaya geleceğimi söyledim çıktım.
yakında biyerde oturup bekledim.
öğlen yemeği öncesinde gittim.

tesadüfen kızımın çişi gelmişti, tuvaletin önünde duydum sesini. öğretmeniyle konuşuyordu.
önce sildirdi klozeti. sonra oturdu yaptı çişini, sonra temizletti kendisini güzelce, toparlattı belini melini... (akşam tembihlemiştim yapması gerekenleri, baktım bugün uyguladı, uygulattı)
bunları dinlediğimden kimsenin haberi yoktu, öğretmen de farkında değildi. ama yaptı, kızımın isteklerini. çok şükür, koca bi hayal kırıklığı olmadı bende bu konu. böyle de devam edeceğini umuyorum.

sonra gittim müdüre hanımın odasına, yine öğretmene haber vermesini engelledim. yemek odasını izlemek istediğimi söyledim.
gidip ana bilgisayarı açmaktan falan bahsetti, göndermedim. telefonla halletmesini rica ettim kibarca. böylece öğretmeni kamera izleme meselesinden haberdar etmesini önlemeye çalıştım kendimce.

öğlen yemeği faslında, fırında tavuk ve bulgur pilavı vardı.
minik tabaklarda, çocuklara yetecek kadar görünüyordu.
ama benim kızım, tavuk etini, öyle kocaman kocaman yiyemiyor henüz. bu durumda, yapacak bişey yoktu zaten. her çocuğa özel yemek hazırlamalarını bekleyemeyiz.
pilavdan biraz yedi kendine göre.. öğretmeni de 2-3 kaşık takviye yaptı ağzına. hoşuma gitti. destekledi yemesini. sevindim.
kızımın hareketlerinden anladığım kadarıyla, öğretmenini benimsemiş. el şakaları falan yaptı öğretmenine, kolunu okşadı, sevdi elini öğretmenin. demekki sevmiş diye düşündüm.

yine benim orada olduğumdan habersiz olduğunu zannediyorum öğretmeninin, haber verilmediğini düşünüyorum....
kızımın okuldan çıkış vakti geldi, diğer çocuklar uyuyacaklar.. önce kızımı çıkardı yemekhaneden, onun ellerini güzelce yıkattı, kurulattı. dolaptan çantasını aldı, montunu giydirip, müdüre hanımın odasına getirdi.
beni görünce şaşırdı, yüzündeki ifade, orda olduğumdan habersiz olduğunu anlattı bana.

göstermelik değildi yani hareketleri, severek yaptı bunları diye düşünüyorum.
biraz sonra, bi abla geldi, bugünkü faaliyetlerini getirdi begümün, çantamıza koyduk ve çıktık.

bu arada, ilk gün çok ağlayan çocuk, içimi parçalayan çocuk, bir kimseden şefkat görmeyen çocuk.. bugün okulda değildi. gelmemiş. annesi göndermemeye karar vermiş sanırım, öyle dedi müdüre hanım. artık nedir ne değildir bilemiyorum..

bakalım yarın neler olacak....
 
sanırım arkadaşımızın dediği gibi yemek ikinci planda kalmalı
ben bunu hep düşündüğümden eline verdim kaşıpğı çatalı kendi yemeğini yemeği öğrensin diye şu an 2 yaşında kendisine konan yemeği yiyor duuu ta ki babaannesine gidene kadar babaanne böyle doymuyor deyip tamamen iyi niyetli biliyorum kendi yedirmeye başladı tabi bunu bizden de bekler oldu yapmayınca yemek yemedi bu aralar çok az ama eşim annesine bun yapmamasını söyledi sağolsun yavaş yavaş uygulayacak artık
 

ben de, bi süredir kızıma, kendisi yemesi gerektiğini söylüyorum, yemeye teşvik ediyorum. yiyor da... evde yiyor. öyle böyle.. küçük yudumlarla, döke saça... bişeyler yapıyor kendince.

ama okulda, o masaya oturunca, nedense, millete bakmaktan yemiyor. görüyorum kameradan, yemiyor. bakınıyor. ilgisini başka şeyler çekiyor.

yese de yetersiz yani.
evdeki gibi, olması imkansız.
evde, yemediği durumda müdehale edip yediriyoruz, bitirmesini sağlıyoruz. öğünü boş geçirmiyoruz.

bizim evdeki kahvaltımızla okuldaki kıyaslanamaz.
evde, bi gün tost yaparım. yanında peyniri, yumurtası, domatesi.. biraz sonra tatlı faslı.. ballar reçeller, tahin pekmezler...
nerdeeee.. okulda eser yok tabiki

neyse, dediğim gibi, yemek içmek, ikincil öncelik olacak gibi.. evde destekleyeceğiz bi biçimde.

bakıcaz bakalım..
 
kızlar çok moralim bozuk oğlumun anaokulundaki bu 2. haftası oluyor geçen hafta ilk3 gün sınıfta oturmam şartı ile ağlamadan durdu 4. günden itibaren herşey bitmişti çok güzel duruyordu ağlamadan sınıfta yapılan hertürlü şeye katılıyordu bugün okula bıraktım eve döndüm 40 dk sonra arandım çok ağlıyor gelin diye hemen gittim benim okulda beklememi istiyormuş oyüzden ağlamış diğer anneleri görüptemi beni istiyor yoksa başka sorunmu var anlamadım dün öğretmenine çok utanıyorum ben demiş öğretmeni çom ilgilenmiş biraz sonra normala dönmüş bugün aynı şeyi banada söyledi neden diye sorunca arkadaşımdan utanıyorum bana bakıyor falan dedi öğretmeni 2 gün daha biraz okulda durun dedi güveni tam olarak oluşsun dedi bilmiyorum güveni oluşucak ama benim hep okulda olmamı isterse neolacak 2 tane sorunlu öğrenci var haftaya okula gelmeyecekler öğretmen 1 hafta ara vericez dedi uyum sorunlu çocuklar anneleri kapının önündeler sürekli annelerini sürekli kontrole geliyorlar belki diyorum bu 1 haftta diğer anneleri görmeyince umudu keserler akıllarına gelmeyiz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…