Ey Gül Yüzlü Peygamberim,
Geceye yıldızlar düştü
El ele tutaşanları da gördüm, sarılıp dolaşanları
Yanlızlığa ah edip ağlayanları da
Yıldızları sayanları da gördüm.
Her kaydığında bir yıldız yada bir yürek
dilek tutanları
Gülücükler dağıtanları
Yol almış yolcuları
Kaçanları, kaçamayanları
Bitmek bilmeyen yolları da gördüm
Ya Habibim.
Vurulmuş turnaları gördüm
Çoban ateşinde demlenen çayı
Fırat'ın öfkesini
Dicle'nin durgunluğunu
Firavun'un azabını da gördüm.
Munzur'un isyanını da gördüm.
Geceye yıldızlar düştü Habibim.
Pusuya yatmış kurtlar da gördüm.
Tedirginliği gözlerinde ceylanları
Adresi belli kurşunları,
Bir yılanın dağ menekşesine sarılmasını,
Dikenlerin sadece ayaklara değil,
Yüreklere battığını da.
Yazanları gördüm, kendisine yazılanları silenleri
Her şeye çizgi çekenleri
Her yere dikenli tel örmeyi marifet bilenleri elleriyle,
Yürekleriyle telleri kesenleri de gördüm.
Gözleri açık kör olanları da gördüm,
Kör olupta mavinin kıymetini bilenleri
Sevenleri de gördüm, sevmeyenleri de geceyi.
Yıldızları kıskananları, kıskanç yıldızları.
Dua edenleri, lanet edenleri.
Dağ eteklerinde birbirine uzak
ama insanları iç içe köyleri gördüm.
Geceye yıldızlar düştü.
Çok şey gördüm sürmelim
Yine de seni göremedim.
Bir gün geceye yıldızlar değil, sen düş olmazsa
Çok şey görmek, her şeyi görmek değildir biliyorum.
Seni görmek, ben seni görmek istiyorum gece de ey Habibim.
Şiirin videosu vardı çıkmadığı için sözleri ekledim.. :)