Midlife krizine girdim

İlaçların dozunu doktora danışmadan kendiniz belirlemeyin lütfen, çok tehlikeli sonuçlar doğuruyor.
Lütfen böyle şeyler aklınıza getirmeyin, sadece biraz kendiniz için yaşamaya çalışın hersey daha iyi olacaktır. Bazen köklü değişiklikler yapmak gerekir , ama bu başka bi şehre gidip tamamen bağları koparmak gibi değil de . Mesela semt değiştirmek, çevre değiştirmek, hobi edinmek gibi.
İnşalla sizin için de hersey güzel olsun.
 

Annem böyleydi
Alıp başımı gitmek istiyorum derdi
Sılanın kafa nereye biz oraya şarkısındaki gibi yapmak istiyorum derdi
Gidemedi, o imkanı ve cesareti asla bulamadı.
Üstelik hayattaki belki de en zor çaresiz hastalığa yakalanıp bir yatağa mahkum oldu 5 sene
Hep o şarkıyı duyunca annemin yapamadıkları aklıma geliyor
Ben o sırada isteklerini yapmasına yardım edemedim.
Siz yapın.
Gerçekten.
 
Annem de depresyon tedavisi gördü bu arada.
Siz tedavinizi aksatmadan tüm bağları koparmadan hayatınızı şekillendirebilirsiniz
 
“Şu kavga bir bitse dersin,
Acıkmasam dersin,
Yorulmasam dersin,
Çişim gelmese dersin,
Uykum gelmese dersin;

Ölsem desene!”

Orhan Veli

Meali açık. Hayat zaten mücadele. Orta yaş krizi de yıllar geçtikçe artan tecrübelerin yorgunluğu bence. Kendinizi fazla sıkmayın. Hayatınız zaten zorlanarak geçmiş. Kimseyi terk etmeye gerek kalmadan kendi hayatınızı da yaşayabilirsiniz.
 
Sanki en buyuk problem esinizin sorumsuzluguymus gibi geldi bana. Neden eziyet ettiniz ki kendinize. O calismiyorsa siz neden calistiniz. O ters giden hersey icin hep sizi suclarken ustelik. Kiymet ve deger hak etmeyen yerlerde kiymet ve deger vermis, ama karsiligini alamamissiniz. Uzucu. Avrupa'da sizin gibi bircok bayan taniyorum. Dil dis olmadigi halde mutsuz evliliklerinden vazgecip kocasiz hayatini devam ettiren, cocuklariyla tek basina. Acikca konusacagim; hicbirisi mutluluk pozlari vermiyor. Sosyal medyada bikac ablayi takip ediyorum, sadece sitemler, hayata, cevrelerine karsi hep bir isyan halleri. Kararlarinin yeterince ya arkasinda durmuyorlarmis demek ki, yada kendilerine acimaktan vazgecemiyorlar.

Kendinize aciyip durmayin sizde. Olmuyorsa olmuyor, sevmiyorsaniz, eksikligi hayatinda bisey fark ettirmeyecekse bosanacaksiniz. Hayat herzaman bir mucadele. Bana bu midlife krizleri filan (cok afedersiniz saygisizlik etmek icin soylemiyorum asla) hayatta memnuniyetsizligimizi sukursuzlugumuzu ilan etmek icin birer bahane gibi geliyor. Bundan sonra menopoza gireceksiniz, bide ozaman depresif bi donem yasayacaksiniz. Sonu nerde? Nezaman mutlu olmayi hak ettiginize inanmaya baslayacaksiniz?
 

Akanseneler ,
ilk mesajıma geldik aslında, kendinizden çok mu vazgeçtiniz sorumun cevabı gibi olmuş yazdıklarınız, sürekli bir sorumluluk hissiyle yaşamak istemediğiniz bir hayata hapsetmişsiniz kendinizi, yalnız yaşamanıza izin verilmeyecek diye evlenmişsiniz, kendi hayatınızın sorumluluğunu tam üstlenemeden bir de eş sorumluluğu, hadi onu geçtim ev satın alıp inşaatıyla uğraşmak, sırf eş mutlu olsun diye çabalamak.

Haddimi de aşmak istemem, sizi kırıp incitmekte istemem, ileri gidersem lütfen beni ikaz edin, yaşıtınız bir kadın olarak gördüğüm yanlışları yazacağım ama bunu sizi yerden yere vurmak maksadıyla yapmıyorum, mutsuzluğunuza gerçekten üzüldüğüm için içimden geldiği gibi yazacağım.

Mesela neden eşinizi mutlu etmek için inşaat işine bile kolları sıvayan siz oldunuz, eşinizin iş bilmez halini örtbas edip onun eksik olduğu noktaları tamamlamak için çabaladınız? Hora geçse, eşiniz takdir etse eyvallah ama eşiniz bir yandan da beceremediği her iş için sizi suçlamış.

Neden bu kadar fedakarlık? Emin olun bende kolay biri değilimdir, aksi inatçı bir yapım vardır, inadım tutunca ne kadar lanet biri olabileceğimi ben bile kestiremem bazen, siz de ben de mükemmel kusursuz değiliz çünkü, kimse kusursuz değil ama anne babalarımız, eşlerimiz, evlatlarımız da kusursuz değil, onların hatalarını tolere ediyorsak onlar da bizimkileri tolere etmeli, siz niye karşınızda mükemmel bir aile, mükemmel bir eş yokken kusursuz olmaya çabaladınız?
Yıllar içinde yorulmaktan bahsederken bunu kastediyordum, sürekli iyi bir eş, becerikli biri, iyi bir anne olmaya çalışmak, herşeyden herkesten sorumlu olduğunuzun hissiyle yaşamak insanı yorar.

Çocuklar benden soğudu diyorsunuz çünkü evliliğinizde yolunda gitmeyen çok şey varmış, bu da sizi ister istemez agresif yapar, mutluluğun denklemi mutlu olmak üzerine kuruludur, ne kadar mutluysanız o kadar mutlu edersiniz, belki zamanında eşinizden ayrılsaydınız çocuklarınızla ilişkiniz farklı olacaktı, ki bakın ben eminim eşiniz babalığını sizin anneliğinizi sorguladığınız kadar sorgulamıyordur, eşliğini de sorgulamıyordur zira prensiplerinden taviz vermediğini, uzlaşmacı olmadığını söylüyorsunuz, yani eşiniz ben buyum deyip çekilmiş kenara, bu durumda ortak kararlar alıp birlikte hareket etmek yerine, o ne söylemişse siz ona ayak uydurmaya çalışmışsınız, yine sorumluluk duygunuz ağır basmış.

Şimdi olansa geriye dönüp baktığınızda evli, eşi olan ama eşi kağıt üzerinde var olan, aslında bunca yılı tek başına mücadele ederek geçiren bir kadın görüyorsunuz aynada, hayatı sadece sizin sırtınıza yüklemişler.

Keşkeleriniz ve acabalarınız zamanında çekinip atmadığınız adımların pişmanlıkları bana kalırsa, keşke yalnız yaşamayı göze alabilseydiniz veya keşke evliliğin ilk yıllarında yürümeyeceğini fark ettiğiniz anda bu evliliği sonlandırsaydınız diye düşünüyorsunuz da bu yüzden mi kendinizle iç hesaplaşmaya girdiniz?

Geçmiş için yapabilecek birşey yok, hiçbirimiz geçmişi sil baştan yaşama şansına sahip değiliz ama şimdiyi istediğimiz gibi yönlendirme imkanımız var Akanseneler.

Ben size eğer bu yönde bir adım atmadıysanız öncelikle terapi görmenizi tavsiye ediyorum, iç hesaplaşmalarınız, şu anda bulunduğunuz ruh hali ve sağlıklı kararlar alabilmek için bence ilk yapmanız gereken bu, sonrası zaten kendiliğinden gelişecektir ve kesinlikle hobi edinin, yaşadığınız ülkede bu yönde daha çok imkan vardır, birde size naçizane tavsiyem çocuklarınızla aranızdaki bağı maddiyatla kurmaya çalışmayın, maddi hiçbir şey manevi olanların yerini tutmuyor çünkü, kendinizden pay biçin, bugün geldiğiniz nokta belki aileniz ve kesinlikle eşiniz tarafından doldurulup tamamlanmayan manevi duyguların eksikliği yüzünden, çocuklarınız sizden soğudular diye çok üzülüyorsunuz eminim ama ileride sizi yalnızca maddi isteklerini karşılayan biri olarak görmeleri daha çok üzecektir, belki çok muhteşem bir anne evlat ilişkisi kurulamayabilir bundan sonra ama en azından onlara gösteremediğiniz duygularınızı, neden yapamadığınızı söyleyip varsa pişmanlıklarınızı dile getirmeniz, onların da size açılmasına sebep olabilir, geçmişinizi değiştiremezsiniz fakat en azından bundan sonrası için yeni bir başlangıç yapabilirsiniz oğullarınızla, bence sizi anlayacaklardır.

 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…