Tekrar boğazım düğümlendi. Acı olayın ilk haberlerini okuduğumda önce birçok arkadaşım gibi belki de inanamamıştım. Muhtemelen inanmak istememiştim. Sonrasında oturduğum yerde kala kalmış ve göz yaşlarımı durduramamış, yine zor çıkacağım bir ağlama krizine girmiştim.
Teselli etmek gibi bir şansımız yok maalesef bu acıyı, farkındayız hepimiz. Ancak böyle acı durumlarda belki bazı şeyleri hatırlayamıyoruz, ya da acımız bunları hatırlamamıza engel oluyor. Ne yazık ki ömür denen şey, ne başı ne sonu belli olan bir kavram. Yoksa ne günahı, ne kötülüğü ne hatası olabilir ki minik Efe gibi nicelerinin. Ya da 90 lı yaşlarını süren insanlar çok mu hak ettiklerinden hepsi bu kadar hayatta kalmışlardır.
Hepimiz doğduğumuz anda aslında ne kadar, kaç gün/ay/ yıl burada kalacağımız belli. Ancak iyi ki ya da ne yazık ki bizler bunu bilemiyoruz.
Allah herkese tüm sevdiklerimize, çocuklarımıza sağlıklı ömürler versin. Arkadaşım, her şey boş geliyor biliyorum,ama en azından acı çekmediğini düşünmek, cennette olduğunu bilmek, onun seni gözlediğini düşünmek ve annesinin asla ama asla hayata küsmesini istemediğini bilmek seni biraz dikleştirmeli.
Belki yeni bir bebek isteyeceksin, belki de istemeyeceksin. Ama Efe'ni unutmaya çalışma, olmaz, zaten sen de istemezsin bunu, hangi anne ister ki...
Onun ruhuna, bir fakir çocuğu sevindirmeyi deneyebilirsin belki de.Kendini huzurlu hissetmeni sağlayabilir...