Aynaya Bakmak
Küçük bir çocukken ayna pek elimden düşmezdi. Ne zaman aynayı elime alsam anneannem “doya doya bak, ileride nasıl olsa bakmak istemeyeceksin. Ama ne olursa olsun her sabah aynaya bakıp ‘işte bu benim ve kendimden memnunum’ diyebilmelisin” derdi. O yıllarda bu sözlerin anlamını hiç anlayamamıştım. Hatta uzun süre aynaya bakmadan geçirdiğim günler de oldu. Hayat ilerleyince aynaya bakmak daha da zorlaşıyor. Oysa aynaya bakmak önemli bir metafor. Aynaya baktıkça kendimizle ilgili yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı görüyoruz. Bu görme hali zaman zaman mutsuz edebiliyor insanı.

Şimdi hep beraber bir deneme yapalım. 18 yaşındaki fotoğrafımıza, kendimize ve gözlerimizin içine bakalım. Sonra da dönüp aynadaki kendimize ve gözlerimizin içine bakalım. Gözlerimizde gene aynı parıltıyı ve ışıltıyı görüyorsak geçen süre içinde gerçekten aynaya bakmış ve kendimizle ve hayatımızla ilgili doğru bir karar vermişiz demektir.

Her aynaya baktıkça “Hey sen! Seni tanıyorum ve ne istediğini biliyorum” mesajını kendimize söylemiş oluruz. Eğer o ışıltıyı göremiyorsak, kendimizle yüzleşememişiz demektir. Beğenmediğimiz ve hoşlanmadığımız şeyleri görmek istemeyiz. Görmedikçe de yok olacağını düşünürüz. Bu davranış kalıbını içselleştirirsek gitgide hedeflerimizden uzaklaşmaya başlarız.

Oysa kendimizle yüzleşmek için düzenlememiz gereken bir yapılacaklar listesi var. Öncelikle içinde bulunduğumuz durum ile ilgili bir durum bilinci oluşturmak gerekir. Bunu da ancak sosyal radarımızı açarsak elde edebiliriz. Sosyal radarı açmak için çevremizi iyi gözlemlemek ve gördüklerimizi doğru analiz edebilmek gerekir. Bunun ilk yolu “insanlar benle karşılaştıklarında ve bana baktıklarında ne hissediyorlar” sorusuna cevap verebilmekten geçer.

Durum bilincini kazanınca ikinci adım; var olan bu durum karşısında nasıl bir duruş oluşturacağımız ve nasıl sergileyeceğimizle ilgilidir. Olumsuz bakışlarla karşılaşıyorsak veya insanlar bizden uzaklaşmaya çalışıyorsa bunun nedenini bulmaya çalışmak ve bazı davranışlarımızı veya söylemlerimizi değiştirmek bizim için bir başlangıç noktası olabilir.

Yapılacaklar listesinde üçüncü sırada yer alan ve belki de yapılması en zor olan ise kendimize karşı ne kadar samimi olduğumuz sorusunun cevabını vermek olacak. Bu yanıtı vermek çok zor çünkü burada kendimize söylediğimiz beyaz yalanları terk etmek gerekiyor. Bunlar genelde “çünkü” ile başlayan ve sonucunu ve nedenini hep başkalarında aradığımız kendimize verdiğimiz yanıtlardır. Bu alışkanlığı kazandıkça kendimizi başkalarına karşı daha rahat ifade edebildiğimizi ve isteklerimizi daha rahat söyleyebildiğimizi fark edeceğiz.

Eğer kendimize karşı yeteri kadar samimi olabilirsek listedeki dördüncü adımı daha rahat uygulayabiliriz. Bu adım empati duygusunu harekete geçirmektir. Hep empatiyi insanın kendisini başkalarının yerine koyduğunda hissedilen duygu olarak tanımlarlar. Ben de empatiyi insanın kendini tarafsız bir şekilde kendi yerine koyabilmesi ve kendi yaptıkları ya da yapamadıkları ile barışma ve yüzleşme becerisi olarak tanımlıyorum. Bu süreç gerçekten en zor olanı insanın kendini bağışlaması gerekiyor. Bu bağışlamayı yapmaksak kendimize karşı daha katı oluyoruz ve zamanla bu katılık çevremize de yansıyor. Kendimizi koruma içgüdüsüyle kendimizi kapatıyoruz.

Kendi ile empati kurabilenler kendi ile yüzleşebilenlerdir aslında. Zaten aynaya baktığımızda eğer ne olursa olsun ne yaşanmışsa yaşansın gördüğümüzden mutluysak, çevremizdeki diğer insanlarda bize baktığın da gördüğünden mutludur.

Bugün Pazartesi ve size verdiğim yapılacaklar listesini uygulamaya başlamak için güzel bir gün.

http://www.kariyeryolum.com/2011/05/29/aynaya-bakmak/
 
Ben de basit ve mutlu yaşam ajandasını almayı düşünüyorum. Çanta boy. Çalışmadığım için çok detaya gerek yok. Sizin dedikleriniz baya pahalı geldi bana
 
Ben de basit ve mutlu yaşam ajandasını almayı düşünüyorum. Çanta boy. Çalışmadığım için çok detaya gerek yok. Sizin dedikleriniz baya pahalı geldi bana

Senin dediğine de inceleyeyim.
Bende ajandaya çok para vermezdim hatta firmalardan hediye gelirdi onları kullanırdım.
bu yıl böyle kişisel olmasını istedim.
 
Günaydınlar
3 saatlik uykuyla işe geldim.
dün kızım öğlen uykusu uyumadığı için 19:00 da uyumuştu.
bende eşimle film izledim. 23:00 de kızım uyandı ve uzunca süre uyumadı.
bugünse çok işim var.
 
2019 hedeflerimi yazmaya başladım.

1. İşimi olabildiğince kendime yakışır şekilde yapmak
2. Kendime değer vermek
3. Sağlıklı yaşam
4. Tatil
5. Maddi özgürlük
6. Her ay 1 kitap okumak

Aklıma geldikçe ekleme yapıcam bu şekilde...

birde alışkanlık tablosu oluşturucam.
 
ne güzel :)
 
Alışkanlık tablosu derken zinciri kırma gibi bir şey mi?
 
Alışkanlık tablosu derken zinciri kırma gibi bir şey mi?

evet benziyor ama yapmadığım zaman başa dönmüyorum.
ay içerisinde uyguladığım miktara bakıyorum.
mesela su içmek, miktar önemli değil 1 bardak bile içsem yaptım sayıyorum. burda amaç alışkanlık kazanmak.
 
Buraya yazmayı seviyorum acayip motive ediyor.
önemli acil işlerimin çoğunu bitirdim.
rutin işlerime geçtim.
sonra kontrollerimi yapıcam yarına program hazırlayacağım.
 
Bende geçen sene fabooks ajanda almıştım D&R dan çok da hoşuma gitti
bu senede aynısından bakmayı düşünüyorum
Ayrıca çantamda not defterim de var
Buraya yazmak da iyi geliyor bakalım
 
Ben de kendime ve anneme saat aldım
Harcama detoksu bozuldu :)
onu sayma, olur arada öyle:) kaldığın yerden devam... hediyeleşmek de güzeldir

Ben de basit ve mutlu yaşam ajandasını almayı düşünüyorum. Çanta boy. Çalışmadığım için çok detaya gerek yok. Sizin dedikleriniz baya pahalı geldi bana
canım eskiden ajanda mı vardı yahu:) herhangi bir boş defter de bence planlama ve program yapmak için gayet iyi olabilir. zaten bullet journal, çeşitli ajanda/planlama sistemleri de bu şekilde ortaya çıkmış. özgün olmak da işin rengi:) boş bir sayfa alıp, altına gün içi yapılacaklar, alınacaklar, etkinlikler ve günlük menüyü yazmak temelde yeterlidir. böylece bir günlük programın hazırlanmış olur. tabii ekstra katacakların varsa kendi düzenine göre, onları da eklersen tamamdır. bir defada bir haftalık, yada aylık hazırlamak en iyi çözüm genelde. her akşam yapacağın programa kafan takılmamış olur.

eline sağlık mia.
6. madde daha çok nice"lik barındırıyor, daha net sanki ne dersin:) üstteki hedefler nitelik barındırırken, onu nicelik yani sayısal bir şekilde ifade etmişsin. onları da nicelik içeren bir şekilde düzenleyip hayatına katarsan daha etkili olacaktır arkadaşım. beynimiz sayısal olarak işliyormuş çünkü. yani komutları sayısal olarak vermek gerekiyormuş; sağlığım için günde 1 elma yiyeceğim demek, sağlıklı bir hayat süreceğim demekten daha etkili bu yüzden beyin üzerinde. tavsiye etmek istedim:)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…