Minimalist yaşayamıyoruum.

Raiden

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
12 Kasım 2012
3.264
3.777
198
Yeni evlendik ve şuan 1+1 eşyalı bir evde yaşıyoruz. Koltuklar, tv, yatak gibi temel eşyalar ev sahibinin, kalan eşyalar da bizim. Fazla eşyayı hiç sevmiyorum aslında ama gözümü attığım her yer garip bir şekilde döküt. Ev büyük olmadığından mı bana öyle geliyor ondan da emin değilim ama çocuklu ev olsa sanırım bu kadar dağılır.

Evdeki bu gereksizliği yaratan biraz da biziz tabii. Misal tura katıldık ve hediyelik dükkanlarda filan satılan şu uzun ve kocaman kalemler var ya onlardan aldık. Ne mana ben de bilmiyorum sanırım kitaplığıma koyarım diye düşünüp aldım. O an gereksiz olduğunu düşünemiyorum, bunu anlamam için eve getirip bir süre bekletmem gerekiyor heralde. Kitaplığımda da kitaptan çok gereksiz eşya var zaten. En son peluş oyuncak koymuştum sanırım. Kendime verdiğim ihtiyacım dışı şeylerle evi doldurmayacağım sözünü tutamıyorum. Bir gün elbet lazım olur diye kaldırıp atamıyorum çoğu şeyi. Kıyafette de eşyada da aynısı. Kullanırım nasılsa dediğim tüm kıyafetlerimi poşetleyip dekor adı altında aldığım tüm eşyalarımı da başkalarına veresim geliyor. Çıldırmak üzereyim :C

Kredi olayına girmeden elimizdeki miktarlar ile düğün yapalım dedik öyle de oldu ama masraf geldi mi üst üste geldiği için düğün sonrası arabamız bozulduğu ve kredi kartını bir takım işlerde kullandığımız için birkaç ay maaşlarımızdan elimize pek birşey kalmayacak, o yüzden gıda dışında hiçbir şey almak istemiyorum. Kısamayacağım tek alan o çünkü.

Tek bir eksiğim var, ütü masası. Onu aldıktan sonra artık hiçbir şey alasım gelmiyor. Tezgahımda smothie blenderimin olup ütü masamın olmaması da ayrı bir mesele. Tamamen ihtiyaç dışı çalışmışım.
Bu arada bugün evli olarak geçireceğim ilk doğum günüm ve eşime lütfen hediye alma diyerek bu olayın finalini yaptığımı düşünüyorum :KK70:
 
evin 1+1 olması bunun en büyük sebebi bence. bir de eşyalar parça parça ayrı zamanlar da alındığı zaman yani tek başına güzel ama evin bütünü ayrı telden çalıyorsa o da dağınık gösteriyor. Atın, verin. ruhunuz genişler. Bir gün taşınırım diye 4 yıldır ev de kolileri bekletiyorum ben de. eşim de diyor; nakliye şirketi gelip koliler zaten sen onları hakkat niye bekletiyorsun. :KK53:hala duruyorlar o ayrı:silah:
 
En güzeli ekstra şeyler almamak.
Ben de geçenlerde yurtdışına çıktım, farklı bir zaman olsa ıvır zıvır bir sürü şey alırdım.
Ancak artık bende dikkat ediyorum evde gereksiz eşyanın olmamasına.
Ama yine de bir tane anı kalsın istediğim için, eşime logosunu sevdiğimden dolayı bir tane cap şapka aldım.
Ki ihtiyacı vardı.
Bir tane de termos bardak aldım.
Onu da iş yerinde kullanıyorum zaten...

Fazla eşyaya bende karşıyım.
Zaten çoluk çocuk olunca gerçekten gereksiz bir çok eşya oluyor.
 
Yeni evlendik ve şuan 1+1 eşyalı bir evde yaşıyoruz. Koltuklar, tv, yatak gibi temel eşyalar ev sahibinin, kalan eşyalar da bizim. Fazla eşyayı hiç sevmiyorum aslında ama gözümü attığım her yer garip bir şekilde döküt. Ev büyük olmadığından mı bana öyle geliyor ondan da emin değilim ama çocuklu ev olsa sanırım bu kadar dağılır.

Evdeki bu gereksizliği yaratan biraz da biziz tabii. Misal tura katıldık ve hediyelik dükkanlarda filan satılan şu uzun ve kocaman kalemler var ya onlardan aldık. Ne mana ben de bilmiyorum sanırım kitaplığıma koyarım diye düşünüp aldım. O an gereksiz olduğunu düşünemiyorum, bunu anlamam için eve getirip bir süre bekletmem gerekiyor heralde. Kitaplığımda da kitaptan çok gereksiz eşya var zaten. En son peluş oyuncak koymuştum sanırım. Kendime verdiğim ihtiyacım dışı şeylerle evi doldurmayacağım sözünü tutamıyorum. Bir gün elbet lazım olur diye kaldırıp atamıyorum çoğu şeyi. Kıyafette de eşyada da aynısı. Kullanırım nasılsa dediğim tüm kıyafetlerimi poşetleyip dekor adı altında aldığım tüm eşyalarımı da başkalarına veresim geliyor. Çıldırmak üzereyim :C

Kredi olayına girmeden elimizdeki miktarlar ile düğün yapalım dedik öyle de oldu ama masraf geldi mi üst üste geldiği için düğün sonrası arabamız bozulduğu ve kredi kartını bir takım işlerde kullandığımız için birkaç ay maaşlarımızdan elimize pek birşey kalmayacak, o yüzden gıda dışında hiçbir şey almak istemiyorum. Kısamayacağım tek alan o çünkü.

Tek bir eksiğim var, ütü masası. Onu aldıktan sonra artık hiçbir şey alasım gelmiyor. Tezgahımda smothie blenderimin olup ütü masamın olmaması da ayrı bir mesele. Tamamen ihtiyaç dışı çalışmışım.
Bu arada bugün evli olarak geçireceğim ilk doğum günüm ve eşime lütfen hediye alma diyerek bu olayın finalini yaptığımı düşünüyorum :KK70:

Eşyalarınızı ne kadar sıklıkta kullandığınızı not alın, örneğin X eşyasını her gün kullanıyorum ama Y eşyasına 90 gündür elimi sürmedim. Y eşyasını hayatınızdan çıkarın gitsin. Gerekli olursa eğer bir gün o zaman yeniden bulur, alırsınız. Hoppa

Y eşyası için önerim sokaklarda ihtiyaç kutuları oluyor onlara atabilirsiniz, bazı gruplar var dönüşüm grupları- kendi aralarında değiş tokuş yapıyorlar- o gruplardan ihtiyacı olan birisine verebilirsiniz, ya da ikinci el olarak birilerine satabilirsiniz.
 
Almamakta çözüm ama en iyisi atmak. Çalışıyorsanız attıkça almazsınız yenisini zaten. Kim eşek gibi çalışıp parasını çöpe atıp durur ki?
 
1+1 evde ben oturamazdım. Çünkü benim bir odam var ve orda kıyafetlerim var. Eşyalarım var. Mesela en basitinden kartlarım için ayrı kutum var, dikiş malzemelerim için, kalemlerim için, anahtarlar için, fotoğraflar için, benim için her şeyin bir yeri olmalı. Hayat benim için kutulardan ibaret yani ben bir şeyi aramamalıyım ve ortalıkta da hiçbir şey bulundurmamalıyım.
Kitaplığa peluş ve kalem koyamam, defter bile koyamam, defterlerin de ayrı kutusu var. Kitaplıkta sadece kitaplar var. Oğlumun oyuncaklarında da topların yeri ayrı, küçük oyuncakların yeri ayrı, kitapların yeri ayrı. Yani benim için düzen çok önemli. O yüzden sırf bir odamı ona ayırdım. Ben 1+1de yaşayamazdım mümkün değil kafayı yerdim.
Sizin sorununuz da bu. Aslında çok aldığınızı düşünmüyorum sadece aldıklarınızı koyacak yeriniz yok.
 
Siz Dürtüsel (Anlık) alışveriş yapıyorsunuz gibi görünüyor.Yani görüp o anki alma dürtüsü ile alıyorsunuz gibi düşünüyorum.
Bir eşyayı alırken bence şunu sorun "Istek mi Ihtiyaç mi?"
Eğer ihtiyaç ise zaten alınacaktır ya bugün ya daha sonra.
Eğer olay istek ise, o ürünü daha sonra bulabilecekseniz ve fiyatı çok artmayacak ise (Malum şu an enflasyon yüzde yirmilerde) sonra eliniz bollaşinca alın veya o malin sizde ikamesi,benzeri varsa bir süre onunla idare edin..
Ben artık alışverişe çıkmadan mesela giysi alışverişi yapacak isem dolabımı açıp bakarım hangi kıyafetler var dışarıda misal bir bluz gördüm hemen aynı benzeri var mı düşünürüm varsa almam ve o bluzu neyle kombinlerim uygun pantolon var mı diye düşünürüm uygun kombin yapacağım durum yoksa almam.
Cünkü kombin yapmak için en az 1,2 şey daha almam gerek.Astarindan pahalıya gelir devir artik ekonomi devri nacizane tavsiyem ona göre davranmak lazim..:rapci:
 
Ben de 1+1 bi evde yaşıyorum, 2 çocuğum ve onların dünyalar kadar oyuncakları var.
Mobilyamı kendim aldığım için uyum var, sizin dezavantajınız kendi eşyalarınız olmadığı için alakasız duran nesneler gözünüzü yoruyor olabilir.Bunun 1+1 evle ilgisinin olduğunu sanmıyorum çünkü ben hiçbir sorun yaşamıyorum mesela.

Minimalistliğe gelirsek; bunun sonradan kazanımı biraz zor oluyor, yapı olarak yatkınsa zaten insan çok zorlanmıyorsun.
Bazen istemekte bi ihtiyaçtır, sadece o an istediğin için sırf alma, harcama duygusunu törpülemek için de alışveriş yapabilirsin.Ama bu atmaktan, vermekten yada hediye etmekten çekinmeyeceğin rakamlarda bişey olursa daha iyi olur :)

Yaklaşık 10 yıldır minimalist bi hayat sürüyorum ve evimde gereksiz hiçbirşey yok, genele baktığımda huzur görüyorum :)
 
Ben 1 yıldır minimalizme kafayı taktım eşim yakında beni de atacaksın diyor :D

Ben çeyiz alışverişini öyle abartmışım ki sanırım 2 kız daha evlenirdi aldıklarımla. Daha yeni akıllandım.

Önce her odayı tek tek ele alarak başladım ve her eşyaya farklı bakarak. Resmen kör yaşamışım. Evimin düzenini başktan sona değiştirdim. Sırf gardroptan 4 poşet kıyafet ayırdım. Geçen yıl attıklarım sanırım bir konteyner doldururdu.

Bu aralar da daha da derine indim. Kış temizliği yaparken 2. bir sadeleşme sürecine girdim. Yine ayırıyorum. Zaten bu süreç kademeli olarak ilerlemeli ve sonra bir hayat tarzı olmalı. Bu konuyla ilgili yazılmış kitaplar var, okuyabilirsiniz.

İhtiyaç ve kişisel zevk dışında hiçbirşey almıyorum. Alacağım şeylerin de herşeye uyan ve sade çizgileri olan zamansız parçalar olmasına dikkat ediyorum. Mesela dallı güllü sıkılabileceğim bir kazak yerine siyah veya bej rengi basic bir parçayı kaliteli olanından almak gibi.

Ben bu yaşam stilini çok sevdim. Önce arının ve düzen koyun evinize. Sonra da alışverişlerinizde dikkat edin. Kolay gelsin :)
 
1+1 evde ben oturamazdım. Çünkü benim bir odam var ve orda kıyafetlerim var. Eşyalarım var. Mesela en basitinden kartlarım için ayrı kutum var, dikiş malzemelerim için, kalemlerim için, anahtarlar için, fotoğraflar için, benim için her şeyin bir yeri olmalı. Hayat benim için kutulardan ibaret yani ben bir şeyi aramamalıyım ve ortalıkta da hiçbir şey bulundurmamalıyım.
Kitaplığa peluş ve kalem koyamam, defter bile koyamam, defterlerin de ayrı kutusu var. Kitaplıkta sadece kitaplar var. Oğlumun oyuncaklarında da topların yeri ayrı, küçük oyuncakların yeri ayrı, kitapların yeri ayrı. Yani benim için düzen çok önemli. O yüzden sırf bir odamı ona ayırdım. Ben 1+1de yaşayamazdım mümkün değil kafayı yerdim.
Sizin sorununuz da bu. Aslında çok aldığınızı düşünmüyorum sadece aldıklarınızı koyacak yeriniz yok.

aslında haklısınız. benim sorunum da yer olabilir ve eşyaları koyduğum yere içimin de sinmesi lazım. Mesela o gün evi topluyorken takı tolabımın alt çekmecesine makyaj kutumu yerleştirdim. makyaj ile ilgili olan her şey burada duracak ve ben başka yere bakmayacağım diye. banyonun alt dolabını tüm krem, yüz maskesi, saç serumlarımı, solüsyonumı kısaca bakımla alakalı şeylerle doldurdum. ve aynı şekilde başka yerde aramayacaktım. bu şekilde ilerledim. ve şuan farkediyorum ki ortalıkta olan şeyler için tam olarak yer bulamadığım için döküt görüyor olabilirim. mesela bornoz almıştık kutusu sevimli ve sandık gibi. sandığım olmadığı için onu evde tutsam mı dedim kıyamadım vermeye atmaya cünkü. içine seccadelerimi, ufak battaniyelermi falan koydum odada öylece duruyor.ayh yazarken içim bunaldı :KK70:

bu arada tayin durumu olduğu için böyle bir ev tutalım dedık, eşyalı olması önemliydi. kendi evim olursa en az 3+1 tabi kesinlikle. 1odasını ben de düzen odası yapar her şeyimi oraya atarım büyük ihtimalle. şimdi ütümü, süpürgemi nerelere koysam diye düşünüyorum, muhtemelen yatak odama.
 
dogum gününüz kutlu olsun ... nice mutlu yillara

benim evim de 1+1 ve ne kadar fazla esyam yok desem de, kiyafetlerim dolaba sigmiyor.
o kadar da secip veriyorum. ev kücük oldugundan daginik gibi duruyor muhtemelen.
 
dün akşam bir kanalda istifçilerle ilgili bir programa rastladım. Bir tanesi çöpten bulduğu binlerce eşyayla yaşıyordu, diğeri de kırık dökük eşyaları dahi sanatsal faaliyelerde kullanıcam diye attırmıyordu. Hatta atılmasına ok verdikleri eşyaları gidip çöp konteynırından geri getirdiler. Şunun şu hatırası var, bunun bu hatırası var diye.
Eşya bağımlılığı da bir çeşit psikolojik rahatsızlık tabi. Güven ihtiyacı, eskiye bağlanma kopamama,... vb uzar gider.
Ben de mesela deli gibi kitap alıyorum. Daha okumadığım 400 ü geçkin kitabım var kitaplığımda. Hala yenilerini alma peşindeyim. 2. ele çok sardım bu aralar. yanı sıra sıfır almaya da devam. Ama kendimden çok rahatsızım bu anlamda. Kendimce mutsuzluğumu kitap alarak doyurmaya çalışıyorum. Ama bir yandan da fazlalık ve ertelenmişlik ruhumu olumsuz etkiliyor. Hepsini okuyup nasip olursa, elimde tutacaklarımı ayırıp diğerlerini elden çıkarmam lazım. Eylül ayında taşındım mesela, taşıyanlardan bir çocuk dedi ki, abla maşallah ne kadar çok kitap var sende. :)) ya hukukçusun ya da öğretmen dedi. Bildin dedim öğretmenim. :)
Minimalizm birkaç yıldır hayalim. Kararlıyım yapıcam inşallah.
 
Benim böyle durumlara karşı aldığım bir önlem var. Birkac sene önce internette okumuştum. Diyelim ki bir seyi beğeniyorum. Almak istiyorum. Ama cebimde para olsa bile o eşyayı hemen almıyorum. Iki üç gün kadar bekliyorum. Eğer hala istiyor veya ihtiyacım olduğunu düşünüyorsam satın alıyorum. Bu sayede o kadar çok eşya almaktan kurtuldum ki.. :)
 
Benim ev 5+1 ama tüm koltuk ve yataklar dolaplar 2 koca büyük dolap anlayacağın heryer dolu.Bende bi temizlik yapıp herşeyimi veresim var bıktım eşyadan.Kardeşlerim evlerinde ne kadar giymedikleri varsa benim eve tıkıp bırakıyorlar maalesef , onlar gittiklerinde farkediyorum.Gıcık oluyorum .Artık bana çul falan getirmeyin diye kızdım dün telefonda.Bence sen de alma gereksiz hiçbirşey youtube da minimalize yaşam la ilgili videoları izlemek faydalı olacaktır sanırım.Sürekli de veren bir insanım snırım 4 kız kardeş olunca her defasında ev doluyo
 
3 yıllık evliyim daha bir tuzluk almadım eve, kalabalıktan hiç hoşlanmıyorum.
Ama giyim ve aksesuar konusunda çok istikrarlı değilim.
Eşyadan vazgeçme huyum var çok şükür..
Eviniz küçük diye gözünüze her şey çok ve kalabalık görünüyor olabilir.
 
Mesela smoothie blender ile ütü masası takas edebilirsiniz.
 
Back
X