ATATÜRK’TEN SON MEKTUP
Siz beni hala anlamadınız!
Ve anlayamayacaksınız çağlarca da.
Hep tutturmuş: “Yıl 1919 Mayıs’ın 19’u” diyorsunuz,
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz.
Mustafa Kemali anlamak bu değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil!
Bırakın o altın yaprağı artık,
Bırakın rahat etsin anılarda şehitler.
Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin,
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin?
Mustafa Kemali anlamak yerinde saymak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil!
Bana buluşlar getirin bir daha,
Uygar uluslara eşit yeni buluşlardan,
Kuru söz değil, iş istiyorum sizden, anladınız mı?
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı?
Mustafa Kemali anlamak avunmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil!
Hala o acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
Hala oturmuş on kasımlarda bana ağlıyorsunuz,
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın!
Uluslar fethine çıkıyor uzak dünyaların,
Mustafa Kemali anlamak göz boyamak değil,
Mustafa ;Kemal ülküsü sadece söz değil!
Beni seviyorsanız ve eğer anlıyorsanız,
laboratuarlarda sabahlayın, kahvelerde değil.
Bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar.
Ancak böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar,
Mustafa Kemali anlamak ağlamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil!
Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü…
Görüyorum ki hala aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş,
Birbirinize düşmüşsünüz halka inmek dururken,
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen!
Mustafa Kemali anlamak işitmek değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil!
Arayı kapatmanızı istiyorum, uygar uluslarla;
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla,
Bu vatan,bu canım vatan sizden çalışmak ister,
Paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter; yeter!
Mustafa Kemali anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil!
Halim Yağcıoğlu