- 26 Kasım 2014
- 2.635
- 2.289
- 83
- Konu Sahibi Aleyna2020
-
- #41
ya da konu sahibi ne kötülük yaptı :)))))))))o değilde konu sahibinin eşi nasıl bir iyilik yaptı acabada böle bir eş çıkardı yaradan karşısına.bazıları ne kadar şanslı oluyor.
oda olabilir.kendi başımızı kendimiz yakıyoruz yaw.ya da konu sahibi ne kötülük yaptı :)))))))))
kv olmasa güzel bir hayatınız var sanıyorum... yani fedakarlık dediğiniz şeyleri elbette bir çok kadın yapmadığı ve ya yapamadığı için enayilik olarak nitelendiriyor....evlilik hesap kitap gerektirmemesi gereken özel ,başta iki kişlik bir kurum çoğalmaya yüz tutacak olan....iyi gün kötü gün kavramı sadece ,parasal mıdır hayır tabiki....ama size dokunan bu kadar özverili davranıp ta, karşılığında ,hayatınızın geri kalanında, eşinizden beklediğiniz özveriyi yapmaması......eevet belki Allah korusun boşanacak olsanız geldiğiniz kadar maddi imkanınız olmayacak ama hepimizin hayatında ki evlilik kararıda kumar değilmi sanki,zarın hangi yüzünü göreceğiz kestirebilirmiyiz...şahsen eşinizin bu kadar birikimi olsa size ve yuvanıza bu yatırım yapılmayacakmıydı....sadece iş bu konuda erkeğe mi? yoksa elinde var olanamı düşer....birde burda bangır bangır şu ailelerden birşey beklemeyin elbette kendiniz yapacaktınız diye eleştiren arkadaşlar anlaşılan size göre sadece erkek yapacakmış!
Evlilikte temel sorun Kayınvalideye rol yapmanın verdiği stres sinir. Rol yapacaksın canım eğer hayatında tek sorun kayınvalidense rol yap geç .Günümüzde artık herkes bunu yapıyor emin ol..Arkadaşlar, her kesin düşüncesine saygı duyarım. Ben belki evliliğe başka açıdan bakıyorum. Arkadaşımızın dediği gibi bizde senin, benim yok. Eşim Allah var, kiymetimi bilir. Ben 2 senedir doğru düzgün çalışmıyorum, arada yarım zamanlı çalıştım sadece. Bana, ve yuvamıza kim bakıyor, tabiki de eşim. Konu o değil. Konu benim kv. Ben onun oğlu için (veya ailemiz için) bu kadar fedakarlık yaptığım halde bana öyle davranmış olması zoruma gidiyor. Ha, kadın değiştimi, hemde çok değişti. Benimle konuşurken cümlelerini özenle seçer, kırmamak için. Ama sorun şu ki, sık sık görüşmek istiyor. Bu görüşmelerin şimdi bana aslında pek zararı olmasa da, benim eski yaralarım kapanmıyor, ve onu gördüğümde moralim bozuluyor ve eşim bunu gayet iyi görüyor. Yani kısası şimdi dünyayı ayağımın altına serse de yine ona karşı eskisi gibi olamam. Bundan sonrası Nasıl olucak bilmiyorum artık.
Evet öyle aynı dediğiniz gibi. Bende de o yapmacılık yok işte. Kadın gelmeden telefon açar çoğu zaman, geleceğini duyur duymaz moralım bozuluyor, canım sıkılıyor. Dediğim gibi eşim bunu anında farkediyor ve Kadın sana bişey demiyor, tam tersine senin iyiliğin için elinden geleni yapıyor diyor bana. O yüzden tartışırız hep. Bir yandan ona da hakk veriyorum ama diğer yandan da kendime hakim olamıyorum, annesini görünce dünya başıma yıkılıyor.Evlilikte temel sorun Kayınvalideye rol yapmanın verdiği stres sinir. Rol yapacaksın canım eğer hayatında tek sorun kayınvalidense rol yap geç .Günümüzde artık herkes bunu yapıyor emin ol..
Kısaca özetleyim: Ben eşimle kendi memleketimde tanışsaydım orada evlenip kalırdım, ama kismet beni Türkiye'ye getirdi. Benim kendi ailemde bir takım sıkıntılarım vardı, kız kardeşimle babam arasında kalmaktan, sürekli birilerine yaranmaktan çok yıpranmıştım. O yüzden bende huzuru kendi yuvamı kurmakta buldum. İş hayatına gelince, 12 sene bazen senelik izn bile kullanmadan çok yoğun çalıştım. Artık biraz ara vermek istedim. Türkiye'ye gelince bir süre çalışamayacağımı biliyordum, bende bu Zaman zarfından yararlanıp burada yeni bir işe başlamadan önce kafa dinlemek istedim. Ama daha önceki mesajlarımda söylediğim gibi arada yarım zamanlı işlerde de çalışmadım değil.Evlenirken erkek yapsa bu ev satma vs işlerini çoğu kişi normal karşılar, görev azleder ama kadın yapınca çok büyütülmüş. Gercekten gerekliyse ve değecek bir adamsa gözüm görmez ben de yaparım bunları.
Ancak yüksek lisanslı hatunsun, işini bırakıp kendini körelmeye terketmen, arabayı kp üzerine yapman gibi noktalarda sana hak veremedim.
Üstelik eşin neden annesi ile ilişkini ayarlayamıyor, ikiniz arasındaki krizi yönetemiyor.. Bunlar da kafamda soru işareti oluşturdu eşinle ilgili .. Zira anneyi cok sevmek mazeret değil.
Ben de annemi çok seviyorum ama sevdiğim Adamı üzmesine asla müsade etmem. Sevdiğim adam da annemi üzemez.
Çalışmaya ara verip kafa dinleme Hakkı..Kısaca özetleyim: Ben eşimle kendi memleketimde tanışsaydım orada evlenip kalırdım, ama kismet beni Türkiye'ye getirdi. Benim kendi ailemde bir takım sıkıntılarım vardı, kız kardeşimle babam arasında kalmaktan, sürekli birilerine yaranmaktan çok yıpranmıştım. O yüzden bende huzuru kendi yuvamı kurmakta buldum. İş hayatına gelince, 12 sene bazen senelik izn bile kullanmadan çok yoğun çalıştım. Artık biraz ara vermek istedim. Türkiye'ye gelince bir süre çalışamayacağımı biliyordum, bende bu Zaman zarfından yararlanıp burada yeni bir işe başlamadan önce kafa dinlemek istedim. Ama daha önceki mesajlarımda söylediğim gibi arada yarım zamanlı işlerde de çalışmadım değil.
Araba konusunda, kp bizde engelli, arabayı onun izerine yapmakla engelli araç indiriminden de yararlanmış olduk. Çok ta avantajlı bu arada. Sıfır arabayı 30% indirimle alıyorsun. Biz bu arabayı satmaya kalkışsak kimse benim hakkımı benden alamaz, bundan da adım gibi eminim.
Arkadaşlar, lütfen, üslubumuza dikkat edelim. Her kes kendi kültüründen yola çıkarak bakıyor olaya ve bu çok normal. Ben şöyle düşündüm: benim zaten bir tane daha Evim var memlekette, kirayesini de alıyorum. Burda da rahatım olsun diye Öyle yaptım, aldığım mobilyayı kendim de kullanıyorum, arabaya bende biniyorum. Kariyere gelince ben zaten çalışma iznimi alır almaz yine işe başlayacam, eski imkanlarımı yine geri alacam bundan eminim. Biz eşimi çok severek evlendik ve halen de aynı. Eşim benim ağzıma bakar beni Mutlu etmek için ne yapacagını şaşırır. Çocukları zaten yurtdışında kalıyor, senede bir kez tatile gelirler. Tek sorunumuz dediğim gibi kv. Anlamaz etmez, tam bir cahil. Yüz vermemeye çalışıyorum, bir süre etkisi olur, gelmez bize, sonra yine aynı. Bu şehirden gitmeyi düşünüyoruz, öyle olursa belki uzak kalır. Ama kp ölünce başımıza kalır, orasını bilmiyorum artık.
O zaman ben gideyim kvin ayaklarından öpeyimSizinki hangi kültür? kocaya bu kAdar para yedirmek üstüne kayınvalide kahrı çekmek dünyanın hiçbi yerinde fedakarlık olamaz. Kariyer diyorsun da senin geçmiş kariyerin her şeyin sıfır. Ben o kariyeri de eğitimi de kabul edemiyorum. ben kvnin yerinde olsam o evden hayatta çıkmam.
O zaman ben gideyim kvin ayaklarından öpeyim.
Belki de haklısınız, bu tamamen yetiştirme şekline, insanlığa bağlı. Benim yapmış olduklarım kimine göre kocaya para yedirmek, kimine göre, sıfırdan evli, Mutlu, çocuklu bir yuva kurmak çabası olur. Hayat sonuçta müşterek değilmi.
Neden eşinize sıfır araba alıp kayınpederin üzerine yaptınuzMerhaba arkadaşlar. Biraz uzun olucak benim hikayem: Biz eşimle çok severek evlendik. Ben onu o kadar sevdim ki, kendi memleketimi, ailemi, kariyerimi, arkadaşlarımı arkamda bırakıp Türkiye'ye geldim. Büyük şehirden küçük köy kadar bir şehire geldim. Ama getdiyim günden beri annesi bana kötü davranmaya başladı. Oysa ki, ben yüksek lisans mezunu, oğlu lise mezunu, ben daha önce hiç evlenmedim, oğlu evlenmiş boşanmış, 2 çocuklu. Ama buna rağmen ben düğün, altın fln hiç bişey istemedim. Ve Allah şahit bana bir alyans ve küpeden başka bişey de almadılar. Tam tersi ben iş çıkışı aldığım tazminat parasını (az para da değildi, 10 000$) getirdim eşimin ellerine teslim ettim. Daha sonra ayrı yuvamız olsun diye kendi memleketimdeki evimi sattım, Buradaki annesinin aldığı evi döşedik, eşime sıfır araba aldım kayınpederimin adına, eşimin eski borçlarını kapattım ve yeni bir hayata başladık. Bu arada kv bütün bu yaptıklarım maddi manevi fedakarlıklardan sonra benimle iyi geçinmeye başladı. Daha önce her konuşmasında beni azarlayan, kötüleyen kadın gitti başkası geldi sanki yerine. Ama tabiki ben onun bana yaptıklarını unutmadım, unutamadım.Kendi ismini bile yazamayan bir kadın benim gibi eğitimli, kültürlü, (geçmiş) kariyerinde çok başarılı olan birisini ev işleri yapamadığım için beğenmiyordu. Kısası, evimizi ayırdıktan sonra da annesi bizim evden çıkmaz oldu, sürekli bir arada olmak için elinden geleni yaptı. Her şeye karışıp durması ayrı bir konu zaten. Böylece huzur diye bişey kalmadı bizde. 2 senelik evliyiz ama ben bu kadını halen kabullenemiyorum. Baştan yeni geldiğimde anneciğim anneciğim diyerek peşinden koştururdum ama şimdi oğlunun yanında bile anne demeğe dilim varmıyor. Eşim de annesine çok düşkün onun yüzünden benimle kavga etmekten ben yoruldum, o yorulmadı. Şimdi çok çıkmazdayım, ne yapacagımı bilmiyorum. Bizim tek derdimiz annesi şu an. Takmayım diyorum olmuyor, sık sık gelip benim de çocuğumun da sinirini bozuyor. Her defasında eşimle kavga eder olduk. Bide evin tek oğlu eşim. Babası çok yaşlı, annesi genç ama daha. Kadın eşinin gözüne bakıyor ölsün de, temelli bize taşınsın diye. Ben ona bir kaç saatlık tahammül edemiyorum koca ömür onunla Nasıl geçer hiç düşünemiyorum.. Ne yapacagımı gerçekten şaşırdım..
Sizinki çok güzel bir örnek. Bende öyle yapabilirmiydim, yapardım. Sadece ben, memleketimde 2 tane evim olduğu halde, burda her şeyi sıfırdan başlamak için bundan sonrakı yıllarımı vermek yerine, yıllarımı verip de almış olduğum yatırımımın bir hissesini harçamayı tercih ettim. Ama sanırım ben kendim için daha kolay olan yolu seçtim. Anlata bildimmi? Benim sattığım evi kendim kendi paramla almıştım, babamın hakkını ben eşime vermedim ki. Hem oturduğumuz ev eşime ait. Onun da katkısı ev işte eğer olaya sen ne verdin ben ne verdim gibi bakarsak. Ama biz hiç bir zaman benim aldığım araba, senin aldığın ev gibi kelimeler kullanmadık. Hep evimiz, arabamız, dedik, biz dedik, sen, ben demedik. Çocuğumuzun da geleceği için az çok yatırımımız da var Allah'a şükür. Ben zaten sürekli evde oturmak fikrinde değilim. Çalışma izni alır almaz kendime uygun iş buldummu, hayat şartlarımızı daha da iyi yapabiliriz diye düşünüyorum. Bunlar kolay da kolay olmayan kvHayat müşterek işte. Ama eşin hiçbi şey yapmamış ki her şeyi sen yapmışsın. Yoksa biz de yaptık yuva kurmak için. Ben de eşim de eşek gibi çalışıyoruz. Mühendisiz doktora yapıyorum ben o yüksek lisanslı. Evimizi beraber aldık. Benim de babamdan evim var arabam var. Onları eşime sunmadım. Çocuklarımızın rızkı o diye kenarda duruyor. Biz çalışıp didiniyoruz kendimize bişeyler katabilmek için. Ne maaşımı ne babamdan kalmış evleri kocama yedirmiyorum. Ne alıyorsak ortak maaşlarımızla. Eşim de zengin falan değil. Ailesine yardım ediyor bir yandan. Yine de hiçbir şeyime gözünü diktiğini ya da fazladan fedakarlık yaptığımı hissetmedim.
Arkadaşlar, her kesin düşüncesine saygı duyarım. Ben belki evliliğe başka açıdan bakıyorum. Arkadaşımızın dediği gibi bizde senin, benim yok. Eşim Allah var, kiymetimi bilir. Ben 2 senedir doğru düzgün çalışmıyorum, arada yarım zamanlı çalıştım sadece. Bana, ve yuvamıza kim bakıyor, tabiki de eşim. Konu o değil. Konu benim kv. Ben onun oğlu için (veya ailemiz için) bu kadar fedakarlık yaptığım halde bana öyle davranmış olması zoruma gidiyor. Ha, kadın değiştimi, hemde çok değişti. Benimle konuşurken cümlelerini özenle seçer, kırmamak için. Ama sorun şu ki, sık sık görüşmek istiyor. Bu görüşmelerin şimdi bana aslında pek zararı olmasa da, benim eski yaralarım kapanmıyor, ve onu gördüğümde moralim bozuluyor ve eşim bunu gayet iyi görüyor. Yani kısası şimdi dünyayı ayağımın altına serse de yine ona karşı eskisi gibi olamam. Bundan sonrası Nasıl olucak bilmiyorum artık.
Arkadaşlar, lütfen, üslubumuza dikkat edelim. Her kes kendi kültüründen yola çıkarak bakıyor olaya ve bu çok normal. Ben şöyle düşündüm: benim zaten bir tane daha Evim var memlekette, kirayesini de alıyorum. Burda da rahatım olsun diye Öyle yaptım, aldığım mobilyayı kendim de kullanıyorum, arabaya bende biniyorum. Kariyere gelince ben zaten çalışma iznimi alır almaz yine işe başlayacam, eski imkanlarımı yine geri alacam bundan eminim. Biz eşimi çok severek evlendik ve halen de aynı. Eşim benim ağzıma bakar beni Mutlu etmek için ne yapacagını şaşırır. Çocukları zaten yurtdışında kalıyor, senede bir kez tatile gelirler. Tek sorunumuz dediğim gibi kv. Anlamaz etmez, tam bir cahil. Yüz vermemeye çalışıyorum, bir süre etkisi olur, gelmez bize, sonra yine aynı. Bu şehirden gitmeyi düşünüyoruz, öyle olursa belki uzak kalır. Ama kp ölünce başımıza kalır, orasını bilmiyorum artık.
Sizinki çok güzel bir örnek. Bende öyle yapabilirmiydim, yapardım. Sadece ben, memleketimde 2 tane evim olduğu halde, burda her şeyi sıfırdan başlamak için bundan sonrakı yıllarımı vermek yerine, yıllarımı verip de almış olduğum yatırımımın bir hissesini harçamayı tercih ettim. Ama sanırım ben kendim için daha kolay olan yolu seçtim. Anlata bildimmi? Benim sattığım evi kendim kendi paramla almıştım, babamın hakkını ben eşime vermedim ki. Hem oturduğumuz ev eşime ait. Onun da katkısı ev işte eğer olaya sen ne verdin ben ne verdim gibi bakarsak. Ama biz hiç bir zaman benim aldığım araba, senin aldığın ev gibi kelimeler kullanmadık. Hep evimiz, arabamız, dedik, biz dedik, sen, ben demedik. Çocuğumuzun da geleceği için az çok yatırımımız da var Allah'a şükür. Ben zaten sürekli evde oturmak fikrinde değilim. Çalışma izni alır almaz kendime uygun iş buldummu, hayat şartlarımızı daha da iyi yapabiliriz diye düşünüyorum. Bunlar kolay da kolay olmayan kv
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?