• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Mutsuz evliliklerin çocukları...

biz küçükken annemgil çalışırdı yüzlerini bile göremezdik. tek hatırladığım annemle haftasonları kek yaptığımızdı

keki çırparken o çıkan koku var ya çok seviyorum o kokuyu...

nenem baktı bize. kkda tüm kvler gelse eline su dökemez o kadar iddialıyım:51: 2007 de öldü de kurtulduk. bunu da yazacağım öyle acıdı ki içim

hiç ezdirmedim kendimi. babamla çok kavga ettim, zaten hep ablam der bizim evin erkeği sensin diye

hayatta hep dik duruyorsunuz. çünkü yanlış yaptığınız da arkanızı toplayacak kimsenizin olmadığını biilirsiniz. işte bu yüzden garanticiyim ben

şimdi hiç bilmediğim bi şehre gitsem çekinmem mesela

bazen omuzlarımdaki yükü biri alsın istiyorum. azcık nazlanayım, aşkğımmm diyip yılışayım, çatır çatır yiyeyim parasını... niye kütüğüm ben?

ALLAHIM şu yasadıklarının hedıyesı olarak sana hayırlı bi eş nasıp etsin inşallah.. ben evlenırken cok korkmustum, ya evlılıgımdede mutsuz olursam dıye ama korkularım bosa cıktı şükür.. kurban oluram eşime :27:
 
Ben utaniyorumda : evet ben böyle bir aile ortaminda büyüdüm demeye:

ama öyle iste,malesef babami anlamaya calismakla öfkem arasinda celisiyorum...

demek ki aile ne kadar önemli,cocuklarinda saglikli bireyler olabilmesi icin.

cok hatalar yaptik bizlerde cocuklar olarak,ama belki dogruyu ögrenmedik diye,ama belki babamda dogrularini bilmeyen biri,diyorum ki hata nerde?

ama babamala armada malesef böyle hic birzaman baba-kiz iliskisi tam olarak olmadi,hatta cok az yasadim ben o duyguyu,ve halada yasiyorum:14::14::14:

diyorum acaba icimde nasil duygular var babama karsi,birgün vefat ettiginde mi ögrenirim:14::14::14:offf ne kadar yarali yüregim.ne kadar eksigim ve bogazimda dügümlü duygularim var

babam misal kardeslerim ergenlige gelince döverdi egitme niyetine,veya ciril ciplak soyup 13-14 yasindaki abimi sokaga atmistir:14::14:

bu bende hep beni bile utandirip o cocuga acitan simdi büyümüs ama hayatinin uzun süreside hapiste gecmis bir abi olarak cok üzüyor...o ergenlik yaslarinda arkadaslariylan yaptigi hatalar sonucu olusan seyler.

Benim önce kayınpederim vefat etti..Annemin vefatından sonra duyduğum en büyük acıydı..Allah bir daha böyle acı yaşatmasın hiçbirimize ...3 yıl kadar sonra babamı kaybettim...Ama en çok ne hissettim biliyormusunuz? VİCDAN AZABI... Neden kayınbabam da ki kadar üzülmedim üzülemedim diye....Çok düşünmüşümdür bu konuda.... Çünkü gerçek aile babalığını ben hayatımda ilk önce kayınpederimde çok şükür ki sonrada eşimde gördüm...

Abinle ilgili kısım içimi acıttı...Hiç kimse çıkıp ne yapıyorsun sen demedimi babana? Nasıl bir eğitimdir bu ? O yaştaki bir çocuk nasıl bunu hakkedecek bir hata yapmış olabilir ki ? Kıyamam ya....
 
Kırmızılı kısım hariç bütün yazını sevdim :1: Ayriyetten kütük falan değilsin belki biraz yorgunsun o kadar :1:

kendimi tam ifade edemedim orda. hani bazı kadınlar vardır ya böyle nazlı, kuaförden çıkmayan, çıtkırıldım ve bunların hepsini koca

parasıyla yapan... işte ben böyle olamam, çalışmazsam vay halime...
 
ALLAHIM şu yasadıklarının hedıyesı olarak sana hayırlı bi eş nasıp etsin inşallah.. ben evlenırken cok korkmustum, ya evlılıgımdede mutsuz olursam dıye ama korkularım bosa cıktı şükür.. kurban oluram eşime :27:

amin canım, tüm yaşayan arkadaşlara nasip etsin:16:
 
kendimi tam ifade edemedim orda. hani bazı kadınlar vardır ya böyle nazlı, kuaförden çıkmayan, çıtkırıldım ve bunların hepsini koca

parasıyla yapan... işte ben böyle olamam, çalışmazsam vay halime...

Sen istesende öyle olamazsın zaten...Ayrıca umarım ve dilerim ki seni anlayacak ve sevecek bir adamla evlenirsin..O zaman sen kıyamazsın ona..Harcadığın her kuruşun ortak geleceğin ve çocukların nasibi olduğunu düşünürsün...

Ama laf aramızda o hatunlara bende hayranımdır..:1: Bana göre değil ama....:1:
 
kendimi tam ifade edemedim orda. hani bazı kadınlar vardır ya böyle nazlı, kuaförden çıkmayan, çıtkırıldım ve bunların hepsini koca

parasıyla yapan... işte ben böyle olamam, çalışmazsam vay halime...

Zeboşum yaşadığın bütün olumsuzluklar senin karakterini hep olumlu yönde geliştirmiş canım.
Sen o kokoşlardan olamazsın,olmada zaten.
Birgün kıymetini bilen bir adam çıkacak ama karşına canım,ben inanıyorum.
 
Benim oğlumda bu yıl üniversite sınavına girecek..Oğlum hep ya bizim olduğumuz şehirde yada bizide yanına alarak İstanbul'da okumak niyetinde..Senin yorumunu okuyunca bir kez daha rahatladım...Çok şükür zaten huzursuzluğumuz yok ama oğlum üniv.de de yanımızda olmak istediğine göre onu mutsuz etmiyoruz..

Ama ben bizden uzakta okumasını tercih ederim..Kendim için değil..Oğlumun gelişimini tamamlayabilmesi tek başına yaşamayı öğrenebilmesi için...Çünkü üniversite sadece akademik eğitim demek değildir...Sorunlarla ,hayatla tek başına mücadele etmeyi öğrenmek de bu eğitimin bir parçası olmalı...

Yapabileceğin en iyi şey hiç bir şeyi kafaya takmadan eğitimini en iyi şekilde tamamlamak ve ne olursa olsun sağlığın yerindeyse çalışmak...

Allah bütün çocuklarımızın ve senin yolunu bahtını açık etsin inşallah....[/QUOTE

İnş her birimiz istedigimiz yerlere ulasiriz. Tavsiyeleriniz icin cok tesekkurederim. Oglunuzun oyle dusunmesi cok guzel masaallah. Bi erkek cocugunun bu yaslarda ailesine bagliligi hep guzel sonuclar dogurur. Ama dediginiz gibi unv hayata atilma gibi kendi ayaklarimiz ustunde durmayi ogrenmeliyiz.
 
Mikado... Bu topiği açman harika olmuş...
Ne hikayeler var onca güçlü kadının altında... :50:
Cudana senin hikayene ayrı bir yerde bakıyorum...
Babanı canı gönülden tebrik ediyorum. Allah ona güç kuvvet versin hayatı boyunca.
:nazar:

Teşekkürler Hayal.

Evet ne olaylar varmış meger, hepimizin küçücük çocuk yüreginde derin yaralar açan...

Ben kendimi bildim bileli kitap okumayı çok seven bir insanım.
Hatta ilkokulda sınıfta okumayı ilk söken ikizim ve bendik.
Ögretmenimiz ders işlerken biz kitapları sıranın altına koyar kitap okurduk.
Ögretmenimiz babamıza şikayet ederdi bizi, evde okusunlar derste degil diye :)

Olayları içten içe sorgulayan da bir yapım oldugu için zaman geçtikte kendimi psikoloji kitaplarının arasında buldum.
O kadar çok psikolojik kitap okudum ki sayısını ben bile bilmiyorum.

Ama ondan sonra olaylara bakış açım degişti.
Meslegimin de etkisiyle bir insanın davranışının altında mutlaka ama mutlaka bir sebep oldugunu,
bilinçaltında bunun yer ettiğini ve farklı şekilde sonuçlar dogurdugunu anladım...

Bu nedenle gözlem yetenegim, olayları analiz yetenegim gelişti.
Artık bir insanın gözlerine bakınca ne oldugunu, aklından ne geçtiğini anlayabiliyorum :)

Eşim maddi sıkıntı haricinde genel anlamda çok mutlu bir çocukluk geçirmiş..
7 yıllık flört sürecimizde eşim genelde olaylara pozitif yaklaşırken, çözüm üretirken, ben elimden olmadan karamsar, sorun üreten taraf olurdum :)
Sonra sonra anladım ki aslında her şey, yaşanılanlar insanların bütün davranışlarını etkiliyor...

Ben eşimi seçerken bile öldüm, bittim, çok seviyorum mantıgıyla yaklaşmadım.
Biliçaltıma işlenmiş bir baba modeli varken onun da her şeyi göze alabilecegini görmek istedim.
her koşulda her anlamda denedim onu. Tabi o farkında degildi :)
Ne zamanki emin oldum evet dedim ...

Allah'a çok şükür babam gibi, babalık vasfını yeterince yerine getiren bir insan...

Eşimle mesleklerimiz de aynı. Aldıgımız eğitimin de buna etkisi var sanırım.
Şimdi çocuklarımızı olması gereken anne- baba rolüyle yetiştirmeye çalışıyoruz.

Tek farkla;
Eşim mükemmelliyetçi, ben ise kuralcı, planlı, programlı bir insanım
( Eeee asker babanın kızı da ancak bu kadar olur :)

Bakalım bizler ortaya nasıl bir ürün koyacagız? :34:

Tüm bunları neden anlatım biliyor musunuz?
İnsanların birbirlerini yargılarken sebebini sorgulaması için...

Burda pek çok insan mutsuz büyümüş. Ama kaç kişi anne-babasının neden böyle davranışlar sergilediğini,
belki de onların da kendileri gibi anne-babaları olan çocuklar oldugunu,
onlara da bunun ögretildiğini düşünüp anlamaya çalışması için...

Asıl gerçek sebebe ulaşırsak o zaman belki nefretimiz, kinimiz bir nebze hafifler diye düşünmeden edemedim...

Anlatmak istediğimi sanırım anlatamadım :)
 
Son düzenleme:
Teşekkürler Hayal.

Evet ne olaylar varmış meger, hepimizin küçücük çocuk yüreginde derin yaralar açan...

Ben kendimi bildim bileli kitap okumayı çok seven bir insanım.
Hatta ilkokulda sınıfta okumayı ilk söken ikizim ve bendik.
Ögretmenimiz ders işlerken biz kitapları sıranın altına koyar kitap okurduk.
Ögretmenimiz babamıza şikayet ederdi bizi, evde okusunlar derste degil diye :)

Olayları içten içe sorgulayan da bir yapım oldugu için zaman geçtikte kendimi psikoloji kitaplarının arasında buldum.
O kadar çok psikolojik kitap okudum ki sayısını ben bile bilmiyorum.

Ama ondan sonra olaylara bakış açım degişti.
Meslegimin de etkisiyle bir insanın davranışının altında mutlaka ama mutlaka bir sebep oldugunu,
bilinçaltında bunun yer ettiğini ve farklı şekilde sonuçlar dogurdugunu anladım...

Bu nedenle gözlem yetenegim, olayları analiz yetenegim gelişti.
Artık bir insanın gözlerine bakınca ne oldugunu, aklından ne geçtiğini anlayabiliyorum :)

Eşim maddi sıkıntı haricinde genel anlamda çok mutlu bir çocukluk geçirmiş..
7 yıllık flört sürecimizde eşim genelde olaylara pozitif yaklaşırken, çözüm üretirken, ben elimden olmadan karamsar, sorun üreten taraf olurdum :)
Sonra sonra anladım ki aslında her şey, yaşanılanlar insanların bütün davranışlarını etkiliyor...

Ben eşimi seçerken bile öldüm, bittim, çok seviyorum mantıgıyla yaklaşmadım.
Biliçaltıma işlenmiş bir baba modeli varken onun da her şeyi göze alabilecegini görmek istedim.
her koşulda her anlamda denedim onu. Tabi o farkında degildi :)
Ne zamanki emin oldum evet dedim ...

Allah'a çok şükür babam gibi, babalık vasfını yeterince yerine getiren bir insan...

Eşimle mesleklerimiz de aynı. Aldıgımız eğitimin de buna etkisi var sanırım.
Şimdi çocuklarımızı olması gereken anne- baba rolüyle yetiştirmeye çalışıyoruz.

Tek farkla;
Eşim mükemmelliyetçi, ben ise kuralcı, planlı, programlı bir insanım
( Eeee asker babanın kızı da ancak bu kadar olur :)

Bakalım bizler ortaya nasıl bir ürün koyacagız? :34:

Tüm bunları neden anlatım biliyor musunuz?
İnsanların birbirlerini yargılarken sebebini sorgulaması için...

Burda pek çok insan mutsuz büyümüş. Ama kaç kişi anne-babasının neden böyle davranışlar sergilediğini,
belki de onların da kendileri gibi anne-babaları olan çocuklar oldugunu,
onlara da bunun ögretildiğini düşünüp anlamaya çalışması için...

Asıl gerçek sebebe ulaşırsak o zaman belki nefretimiz, kinimiz bir nebze hafifler diye düşünmeden edemedim...

Anlatmak istediğimi sanırım anlatamadım :)

Bence cok guzelde anlattin.

Iste bende hep bunu sorguluyorum.diyorum acaba babami ne boyle yapti.....ama tabiki bazi seylerin sebebi ne olursa olsun olmamasi gerek...
 
o günlerden kalan hala içimde bir ürperti vardır,
hergün hiç usanmadan bıkmadan kavga vardı evde, babam elinde bıçakla gezerdi,

annemde çok inatçıydı , hiç susuyum çocuklarım için onların yanında yapmayalım demezdi,

oda karşılık verirdi sandalyeyi kırdığını hatırlıyorum annemin kafasında ,

annem babama kızardı sinirini bizden alırdı bazen 3,4 yaşındayken beni oklava ile dövdüğünü hatırlıyorum izlerini babam görmüştü ve anneme kızmıştı,

aklım ermeye başlayınca çok korkardım hep yatağın altına girip saklanırdım ,

birgün babamın bizi öldüreceğini düşünüp ağlardım okuldan eve gitmek istemezdim,

hep aklımda babam bizi bugün öldürümü diye düşünceler vardı mahfettiler çocukluğumuzu ,

öyle zor ki bunları yaşamak bu sorunlarla genç kız olmak ahh ahhh diyorum ben aklımı iyi yönlerde kullandım kendimi hep ,

iyiyie çektim ben annem babam gibi olmayacağım dedim , olmadım eşimde çok iyi biri allahh yüzüme baktı çok şanslıyım ...

ama hatırlayınca hala ağlarım şimdi saygı duyuyorum anneme , babama allhımın onları affetmesi için dua ediyorum ...
 
Bence cok guzelde anlattin.

Iste bende hep bunu sorguluyorum.diyorum acaba babami ne boyle yapti.....ama tabiki bazi seylerin sebebi ne olursa olsun olmamasi gerek...

:)

Tabi ki, bir insan hata yapabilir,kimisi hatasının farkına varıp düzeltmeye çalışır,
kimisi de hata üstüne hata yapar.

İşte bu hata üstüne hata yapan insanların, psikolojik olarak saglam bir ruh haline sahip olmadıgı kanaatindeyim.

Yaşananlar olumlu ya da olumsuz herkesi, çevremizi, bizi, çocuklarımızı etkiliyor...

Bu sayfada anlatılan onca hayat hikayesi, bunu çok güzel açıklıyor...
 
Bunu pek heryer de anlatmam ama anlatacagım :(

Bizim olayımız çok çok farklı :(

Annemle babamın mutsuz bir evliliği yoktu aslında,
ama babamın omuzlarındaki yük o kadar fazlaydı ki ,
bir de asker olmasının etkisiyle aşırı agresif, dediğim dedik bir adamdı...
Hala da öyle...

Babamın omuzundaki yük ;

Annem erkek kardeşime ( en küçüğümüz) hamileyken preeklemsi nedeniyle yüksek tansiyondan ,
beyin damarı tıkanıyor ve acil doguma alınıyor.
Doktorlar yaşamaz ölecek diyorlar annem için.

İkizim ve ben o zamanlar 4 , ablam 6 yaşında, ortada yeni dogmuş bir bebek :(
erkek kardeşimi babamın amcasının oglu alıyorlar biz bakarız diyorlar.

Bizlerse orda burda birilerinin yanında kalıyoruz.
Her şeyden habersiziz , bizlere söylenmiyor ama o küçücük yaşımızda aslında her şeyin farkındayız.

Babam arada geliyor bizi annemin yattıgı hastaneye ziyarete götürüyor
(başka bir şehirde)
Hatta bir gün hiç unutmuyorum beni de götür baba diye ne çok aglamıştım ve babam da götürmüştü...

Uzun bir hastane sürecinden sonra annem taburcu ediliyor,
ama sol eli ve sol bacagı artık kullanılamaz durumda.
3 yıl yatıyor annem. Babam altından alıyor, bu arada işe gidiyor(O zamanlar 6 yaşındayız) Yemek, ev temizliği, bizlerin banyosu,
çamaşırı ( ki o zamanlar merdaneli makine var) her şey ama her şey babam da.
(Bunu parantez geçeyim, otomatik çamaşır makinası çıkar çıkmaz babamın ilk aldıgı şeydir.
Kimsenin evinde yokken maaşının 2 katı fiyatına almıştı canım babam ve ne çok sevinmişti)

Bizler çok üzülüyoruz babam çok yoruluyor diyerek bütün ev işini ögrenmeye, annemin altından almaya başlıyoruz.
Küçücük halimizle ayaklarımızın altına tabure koyup bulaşık yıkadıgımızı bilirim.

Babam asla yapın demezdi, biz babamın haline çok üzülür kendimiz yapardık. :(

Bu arada asker olması nedeniyle şehirler degiştiriyoruz vs.
Akrabalarımızdan bir Allahın kulu da çıkıp da siz ne yapıyorsunuz demiyor...

Babam annemin iyileşmesi için hiç pes etmiyor.
Doktorlardan umudu kesince bitkisel tedaviye başlıyor. Lokman hekim kitapları, İbn-i Sina kitapları vs
aynı zamanda Tarihçidir babam ve çok araştırmacıdır, anneme bitkisel tedeaviler uyguluyor.

Veee 3 yılın sonunda tedavi sonuç veriyor annemin beyin damarları açılıyor, koltuk degneyi ile de olsa yürümeye başlıyor.
Bundan sonra babam artık annemi, bizi her akşam alıp yürüyüşe çıkarıyor.

Aradan zaman geçip annem koltuk degneklerini de atıp bagımsız yürümeye başlayınca babam annemi de alıp ,
yapılacak bir şey yok diyen doktorların yanına gidiyor.
Veee doktorlar inanamıyor, nasıl olur diyorlar.
Babam sizin başaramadıgınızı ben başardım diyor!
Ve anlatıyor neler yaptığını!

Babam! Canım babam! Fedakar babam!
Küçücükken canımız her şeyi istediğinde yapan, sadece hamur işi istemeyin kızım yapamam ,
dışardan alayım diyen babam !

Hakkını nasıl öderiz !
Allah başımızdan eksik etmesin seni!!!

Annem canım annem, çocuklugunuzu yaşayamadınız hiç kızım diyen sürekli aglayan annem!

Bu arada atladım. Erkek kardeşime babamın amcasının oglu ve hanımı 3 yaşına kadar bakıyorlar.
3 yaşından sonra babam onu alıp yanımıza getiriyor. Bir anlamda onu bizler büyütüyoruz...

Offffffffffffffff aglamaktan helak oldum yazarken ,
daha neler var da bu ancak bir kısmı ...

canım ben de okurken hıçkırıklarla ağlamaya başladım çok zor ve bir yandan çok güzel bir hikaye senin hikayen.ben ilk kez böyle bir erkek duyuyorum.inan çok duygulandım.
 
Sorunlu bir ailede buyumedim...babamla hic baba kiz iliskimiz olmadi yeri geldi hic ilgi gostermedi simartmadi ama bizi ne dovdu ne uzdu nede kirdi...hicbirseyimize karosmazdi herseyimizle annem ilgilenirdi ama siniri olsa kendini kaybeder kotu laflar eder hemende siddete basvururdu...evliyim kocami cok seviyorum belkide en buyuk sevgiyi anlayisi onda gordum...ama icim yaniyor bagira bagira aglamak istiyorum anneme olan birikintilerimi...haykirmak istiyorum artik...bir iyilik yapsa defalarca yuzume vurmalari herdefasinda kendi isine nasil geliyorsa oyle davranmasindan yerde bir igne bile kaldirsa yuzume vurmasindan yeri geldi sirrimi saklamamasindan biktim usandim...baska annelere bakiyorum birde ona yilkarca sadece kendini dusundu baskalarina verilen kiymeti bize vermedi bir eksigimiz olsa yuzumuze vuruldu onun o sivri dilinden nefret ediyorum...ben erken dogum yaptim bebegim kuvezde drlar kalp kapagi acik dedikleri halde beni birakip gitti hastanede sirf ablamin turkiye tatili icin ablamin esinin tum ailesi burdaydi onlarda gidebilirdi cocuklarina bakmak icin ama sirf o taraf ona iyi desin diye beni iki evladimla birakip gitti...sadece destekcim esimdi herseyimle o ilgilendi sagolsun...benim cocuklarim yaramaz hele annem i gordulermi dur lafindan anlamazlar uyardigimda cocuklarimi aman dur cicuktur oynasinlar isine gelmedimi kucuk dusurucu laflar soyler...bir dengeyi tutturamadi....en cok canimi acitan olay bugun oldu esim turkiyeye gitti enistesinin vafatindan dolayi evde bunaldim annemle bir eve gittik...cocuklarim orda yaramazlik yapti haluyle sonucta cocuk biri 5,5 yasinda digeri 22 aylik...milketin yaninda yok eskiden cocuklarda korku varmis sildikiler terbiyesiz yok ne bicim yetistirmisim kadinin yaninda laf sokup durdu...o sirada kucuk oglum cok agliyordu hem gunduz uyumamisti saatte gec olmustu benim cocuklar gunduz uyumazlarsa uykusuzluktan huysuzlasiyorlar baska evde kucuk oglum asla uyumaz besik olmadikca neyse annemle arabaya bindik yuksek bir sesle LANET OLSUN SIZINGIBI COCUKLARA diyince ben cildirdim sen hangi hakla benim cocuklarima lanet okursun yaramazda olsa bunlar benim cigerlerim kac keredir bu lafi kullaniyorsun birdaha kullanirsan bu lafi bende seni bu sefer toplumda rezil ederim dedim...evine birakacaktim sinirden sokagin basinda biraktim...gercekten sivri laflarina dayanamiyorum biktim artik yuzunu bile gormeye tahammulum kalmadi...ben zaten evisine oyle herzaman gitmem mecbur kalmadikca o haftada biriki kere gelir cocuklari kudurtup kudurtup gider isine gelmezsz lafini vurur goren insanda ne sanslisin annen burda der ama gercegi oylemi uzaktan davulun sesi hos gelirmis...esilin isi dolayisiyla 300 km uzaga tasinacagiz annem buyuk oglumu simdiden kiskirtiyor sakin sen gitme kabul etme orasi pis beni burda yanliz birakma der yaninda oldukta ne oluyor evimde bir yemek bile yapsa gunlerce onun minneti...en azindan uzaga gitsem linnetlerinden sivri dilinden kurtulurum ablam tasindi simdi cok rahat belki uzakta olsam biraz onun gozunde kiymetli olurum...ben bir bebegimi 21 haftalikken kaybettim 3 sene once niye birkac defa benim icin geldi diye halada onun minnetini yapar yok kisin ayaklarina kara sular inmis bir ayagi bizde bir ayagi kendi evindeymis geldi ama nasil geldi her gelmesi olaydi beniaglata aglata giderdi bacaklarimdan kan akardi yinede kendi isimi kendim gorurdum hamileyken...bazen dusunuyorum annem neden boyle neden agzinin olcusu yok sadece ben degil butun sulale sivri dilinden sikayetci....anneler evlatlarimiza sahip cikalim dogrusuyla yanlisiyla bizim evlatlarimiz...onlara sevgilerimizi hissettirelim...her anlarinda onlari destekleyen bir aileleri olduklarini bilsinler....
 
aslında bu topiği takip etmemeye çalışıyorum..kendi hikayemi ilk defa bu kadar açık anlatıp arkadaşlarımın daha da acı olan hikayelerini tekrar tekarar okumak çok yaralayıcı..

ama bizler çok şanslı insanlarız bence..en azından nasıl anne-babalar olmayacağımızı çok iyi biliyoruz.kötüyü ya da eksiyi görmek bu açıdan güzel.

çok mükemmel anne-babalar mıyız? elbette değiliz ama en azından gayretliyiz :)
 
Son düzenleme:
biz küçükken annemgil çalışırdı yüzlerini bile göremezdik. tek hatırladığım annemle haftasonları kek yaptığımızdı

keki çırparken o çıkan koku var ya çok seviyorum o kokuyu...

nenem baktı bize. kkda tüm kvler gelse eline su dökemez o kadar iddialıyım:51: 2007 de öldü de kurtulduk. bunu da yazacağım öyle acıdı ki içim

hiç ezdirmedim kendimi. babamla çok kavga ettim, zaten hep ablam der bizim evin erkeği sensin diye

hayatta hep dik duruyorsunuz. çünkü yanlış yaptığınız da arkanızı toplayacak kimsenizin olmadığını biilirsiniz. işte bu yüzden garanticiyim ben

şimdi hiç bilmediğim bi şehre gitsem çekinmem mesela

bazen omuzlarımdaki yükü biri alsın istiyorum. azcık nazlanayım, aşkğımmm diyip yılışayım, çatır çatır yiyeyim parasını... niye kütüğüm ben?

Ben sadece izliyorum.. Hikayem hayli uzun ve pek iç açıcı değil..

Ama şu cümlede kendimi buldum hayatta hep dik duruyorsunuz. çünkü yanlış yaptığınız da arkanızı toplayacak kimsenizin olmadığını biilirsiniz. işte bu yüzden garanticiyim ben
 
Bilmem ama bütün güçlü gördügüm kadınlar burada :)) buna ben de dahilim..Şaşırmadım hiç aslında..
 
Bilmem ama bütün güçlü gördügüm kadınlar burada :)) buna ben de dahilim..Şaşırmadım hiç aslında..

değil mi? güçlü olmak zorundayız belkide çünkü çoğumuz erken büyümek ve sorumluluk almak zorunda kalan insanlarız.hayat hep tozpembe değil :) iyi ki de değil..
 
teyzemin mutsuz evliliginden bahsetmek istiyorum...

15 yasinda annesiz kaliyor ve uvey anne belasindan kurtulmak icin kendisini ilk istemeye gelen ile evleniyor..

Uvey anne dayagindan kurtulmak icin evlenen teyzem bu sefer de kocasindan dayak diyor

2 cocukla defalarca kapi onune konuyor

Buyuk cocuk o kadar koru bir cocukluk geciriyor ki cok kotu bir karaktere sahip su an

Cocuklarin ikisi de erkek ve ikisi de babalarindan gordukleri uzere hircin,kufurbaz,anneye eziyet eden,kavgaci,asabi cocuklar

Buyuk cocuk her daim babasindan nefret ettigini bir gun onu öldürecegini dile getiriyor.. Kavga icinde buyudum diyor..

Kucuk cocuk da surekli anne babamin kavgasindan biktim diyor daha 6 yasinda

Tum dayilarim teyzelerim yillardir bosan biz yanindayiz diyor teyzeme

Ama teyzem kocami seviyorum diyor bosanmiyor

Teyzem cocuklaina haksizlik etmiyor mu?

O cocuklar anneden de babadan da cok dayak yedi

Coguna sahit oldum..
 
Bizimkiler büyük bir aşkla evlenmişler ki annem hala 31 yıl önce ölen babama aşıktır.

Annem genç yaşta çok büyük bir aşkla sevdiği kocasını kaybedince çok küçük yaşlarda tüm sorumluluğu üzerime bıraktı. (Çok fazla bir detay yazamıyorum çünkü Cuma günü küçük bir kanama geçirdim, yazarsam üzeleceğim ve belki bebeğe zararı olur diye korkuyorum.)

Belki mutsuz evlilik çocuğu değilim ama çok küçük yaşta babasız kaldım ve gençliğimden beri annemin annesi olmak, tüm sorumluluğun sırtımda olması beni acayip yordu.

Her hayat bir hikaye
 
Back
X