mutsuz olmak geçerli bir sebep değilmi?

Kendinizi bı dinleyin derim. Ama boşanma konusunda değil.

Hayata bakış açınız ile ilgili. Gerçek mutluluk içimizde. Afrika'da ki çocuk, temiz suyla mutlu olurken, Amerika'da bir çocuk, golf sahası helikopter pisti ile mutlu olabilir.


Yani mutluluk tanımı acaba sağlıklı mı? Onu bı analiz etseniz. Sizin dert dediğiniz konuları nimet bilip, sevinecek o kadar çok insan varki. Bu forumun en az %85i desem yalan olmaz.

Sonuçta hayatta hep mücadele halinde değil miyiz? Bosandiniz diyelim, o adamı havada kaparlar. Yeniden baba olur. Siz ise babasız bir çocuğun neden yuvamizi yıktın anne ? sorusunu cevaplamak zorunda kalabilirsiniz.
bu beterin beteri var mantığıyla düşünmek aşırı toksik değil mi ya?
 
Yanlız ben 17 yaşında evlenmedim yazdıklarımı daha dikkatli okursanız görüebilirsiniz. 17 yaşında tanıştım yazdım nezaman evlendiğimi yazmadım yaklaşık 5 yıl sonra evlendim.
E tamam 17 yaşından beri bu adama bağlısın
30 yaşında adamın 17 lik kızla flörtleşmesi normal mi sence?
Şimdi bir kızın olsa o yaşta 30 yaşında adamla konuştuğunu görsen AAA ne güzel mi dersin
Hata üzerine hata yapmışsın.
Valla hayatım ben dikkatli okurum ok de.
Keşke sende biraz dikkatli yaşasaydın.
Amca seni sıkmış anlıyorum boğuluyorsun
 
şükretme diye de hayatında bir arpa boyu yol alamamak, hiçbir zaman alışılmışın dışında birşey yapmaya cesaret edememek bana toksik geliyor
Bu dedigin dogru.. yani insan konfor alanini birakmak istemez, ama en guzel seyler o alani terk edince baslar genelde.. ama terside var iste.. ki bu evlilik boru degil
 
Çok güzel yazmışsınıziz ben de bunları demek istedim. mutsuzum diye evlenip parasız, pulsuz aile evine dönmek daha çok mutsuzluk getirir. Eşiyle yapamadıklarını anneyle mi yapacak? Parası olsa, kendi evini kursa, oğluyla istediğini yapar ama malesef.
Canım çok sorunlu evliliklerde bile boşanan kadınlar eger ki işi rahat degilse yine sosyalleşme konusunda kendini maalesef geliştirip değiştiremiyor.
Sürece adapte olmak çok zor.
Özel kurumlarda görev alan kişilerin işe giriş çıkış saatleri belli.
Kendi başına yaşayan çocuksuz bireylerin sosyalleşmesi ile çocuklu bireylerin sosyalleşirken alacakları haz bile çok farklı.
Kimisi istedigi filmi seyrederken çocugu olan çocugunun haz alacagı filimlere yöneliyor.
Parasız pulsuz olmak bir yana parayı da kazanırken sarfettigin efor ne kadar fazlaysa konfor alanın da o kadar eksiye düşüyor.
Az maaşla çok çalışıp bir de aldıgın parayla istedigin konforu da yakalamıyorsun.
Her şey ateş pahası.
Attıgın taş kuşu ürkütmüyorken, utopik hayalleri kuramıyorum ben.
Her şey bir yana işten eve dönünce, Yoruluyor ve dinlenmek istiyor insan.
Akşama kadar bedenen ya da beynen gösterdigin çabayı akşam eve gelince oh be mesaim bitti ayaklarımı uzatıp bir film keyfi yapayım diyerek ödüllendiremiyorsun.
Her an annneeeeeee diyen bir insan/insanlar oluyor evin içinde.
Evde de mesai bitmiyor yani.
Ciddi problemlerin oldugu evlilikten çıkan insanlar için yukarıda saydıgım durumlar bile veli nimet.
Çünkü ölümü görüp sıtmaya razı olma durumu bu.
Mecburi sebeblerden dolayı, içinde oldukları bu dar boğaz durum çok kötü giden evliliğin verdiği o kamburdan daha katlanılır hale gelebiliyor, gelir de zaten.
O sebeble önerim gerçekten çoook büyük sorunlar olmadıkça var olan evliliğin kurtarılması yönünde.
 
sessiz bir mutsuzluk bu dışarı yansıttığım bir durum değil içten içe yaşıyorum oğlum hissediyormudur bilmiyorum belki şimdi hissetmiyor ileride içimdeki taşıp patlayınca dahamı çok zarar görür çocuğum onuda bilemiyorum.

Annemin evine gittiğimde aynı konforlu hayatım olmayacak buna eminim ama içinde yaşadığım bu mutsuzluk gidicek buna değermi sanki sadece mutsuzum diye boşanmaya hakkım yokmuş gibi geliyor. aynı konforsuz hayata oğlumuda sokacağım buna hakkım varmı ?

Dini açılardan farklı düşünüyorum ,yaşam tarzı olarak farklı düşünüyorum, yemek zevklerimiz bile farklı bu farklılıklar beni mutsuz ediyor ortak hiçbir noktamız yok oğlum dışında oğlum babasıyla büyüsün diye sırf bu mutsuzluğu sineye çekmelimiyim katlanmalımıyım ?
Sizin mutsuzluğunuzun sebebi sadece evlilik olmayabilir. Farklı alanlara, hobilere, nefes almaya ihtiyacınız var gibi geldi bana. Sanki anne evine gitseniz bir süre rahatlayacak ancak sonra yine farklı sebeplerden mutsuz olacakmışsınız gibi
 
Adamın iyi biri olması yeterli değil ki. Önemli olan anlaşabilmeniz, aranızda bir bağ olması. Gerçekten seviyorsanız sevgi zamanla evriliyor. İlk baştaki heyecan yerini huzura, dinginliğe bırakıyor. İlişkinizi tekrar değerlendirin, birbirinizi seviyor musunuz, üzüldüğünde üzülüyor, sevindiğinde seviniyor musunuz? Cevap evetse eşinizle oturup konuşun. Düzeltebilmek için çaba gösterin. Evliliğin yanı sıra hayatınızdaki monotonluktan da sıkılmış olabilirsiniz. Mutsuzluğunuzun nedeni evliliğiniz ise seçenekleri masaya yatırın. İki seçeneğin de artılarını eksilerini yazın. Hangisine tahammül edebileceğinizi düşünüyorsanız onu seçersiniz. Anlattığınıza göre iki seçenek de sizi tam anlamıyla mutlu edemeyecek. O nedenle bazı şeylere göz yummanız ve elinizden geldiğince durumu iyileştirmeye çalışmanız gerekiyor.
 
Bazı arkadaşlar 17 yasında tanıyıp sevmekle hatta evlenmekle (konu sahibi 17 yasında evlenmemiş ama hadi evlenmiş olsun farzederek yazıyorum) şimdiki yaşlarda evlenmeyi kategorize ederek haklı konumdalar.
Evet haklılar.
Ama bu tercihi dönüp değiştiremeyeceği için eşiyle gerçekten aynı hayatı paylaşmak istemedigine ne zaman net emin olursa o zaman adım atmalı diyenlerdenim.
Yazdıgı sebebler evet mutsuzluk için geçerli nedenler fakat ortada kurtarılamayacak bir durum söz konusu degil.
Tabi buna eşinin de yanaşması gerekiyor.
Hiç birimiz evli dahi olmasak küçük yaştaki aldığımız ve bu durum hasebiyle yaşadıklarımızın belki bir çocugu tasvip etmiyoruz çünkü toyluk zamanlarımız haliyle.
Şimdi ise daha çok yönlü düşünebiliyor, adım atabiliyor ve yaşayacaklarımızın sonuçlarına katlanırken mantık süzgecinden geçirebiliyoruz.
Hepimiz iyi şeyleri hakediyoruz eğer kötü insan vasıflarına tabi değilsek.
Kimimizin yaşam kriterleri ve sahip oldugu eş daha mükemmelken kimimizin ise daha ugraştırıcı ve zorlayıcı.
Ben anlattıkları sebebiyle bunları yazıyorum eger gerçekten çok kötü bir eşe sahip olmuş olsaydı direkt yazacagım şey ''BOŞAN'' olacaktı.
Eline kalem kagıt alıp sakin kafayla değerlendirme yapması gerekiyor.
 
Bir evliliğim var aramızda 13 yaş farkla beraber iyi kötü geçiniyoruz kendisi iyi birisi iyi bir baba iyi bir eş sorumluluk sahibi vicdan sahibi seven biri, şiddet yok kötü muamele yok ama ben mutsuzum yani nasıl desem 17 yaşında tanıştım 31 yaşındayım şuan bakış açım ve fikirlerim değişti dünya görüşüm değişti ve o bu görüşlerime isteklerime tamaaaamen karşı ve istemiyor asla ikimizde aslında zıt kutuplardaymışız her anlamda.
Sizce bir evliliği sürdürmek için yukarıda belirttiğim durumlar yeterlimi yani değişen düşünce yapımı sineye çekip evliliğimi sürdürmelimiyim?(çekemiyorum çünkü boğulacak gibiyim artık ) düzenimi bozmalımıyım? (oğlum var okulu var annemin evine dönebilirim ama kendi evimin konforunda olmayacak). Sizce bir evliliği bitirmek için sadece mutsuz olmak yeterli bir sebep olamazmı çokmu bencilce düşünüyorum? çokmu şımarıkça? rahatmı batıyor sana diyorsunuz? farklı görüşlere ihtiyacım var objektif ve gerçekçi olmanızı istiyorum.​
Rahat batmıyor kesinlikle mutsuzluk en önemli kriterlerden biri o yüzden ilişkiyi bitirmek için sebep bana göre...
 
Şunu da yazmak istiyorum.
Evliliğinizde şiddet, aldatma, kötü alışkanlıklar ya da maddi olarak yıkım yaşamamışsanız gerçekten kurtarmak için çabalamaya değer diye düşünüyorum.
Erkekler genelde biz kadınlar gibi çok yönlü düşünen varlıklar degil inanın bana.
Kadınlar daha detaylıca düşünür ve hayatını yaşamaya çalışır en azından gördüklerim hep bu yönde idi.
Kadının ev içindeki misyonu her zaman daha farklı.
Çocugu için endişeleri, evliliği için uğraşları erkeklerden en sorunsuz evlilikleri bile olanlarda dahi dahi daha ön planda.
İstisnalar yok mudur ?
Vardır elbette.
Bir yemeği yapmak için malzemeler gibi düşünün.
Kimisinin önünde daha çok malzeme var kimisinde daha az.
Siz de elinizde olanlarla daha güzel bir ortam ve hayat için çabalayın derim.
Umutsuzluğa düşmeyin.
Bu ekonomik buhranda sorunlu evliliği olanların sarfettiği çaba çok daha fazla detay gerektirdiği için yorucu ve yıldırıcı maalesef.
Maddiyatın getirdiği ekstra bunalım kadını da erkeği de çocugu da ve çevre ilişkilerinizi bile etkilerken maddi bakımdan rahatsanız eğer 1-0 daha öndesiniz demektir.
Sosyalleşmek bile çogu zaman paraya bakıyor maalesef.
Kendinizi geliştirin ama geliştirirken de etrafınızdakileri de bu süzgeçten geçirmeye gayret edin.
Yorulacaksınız belki bunları uygulamaya koyarken kendinizden verdiginiz ödün için değer mi ? diye soracaksınız ama değmeyeceğini de sonuca doğru ya da sonuca daha yakın halde degilken bilemeyeceğiniz için peşin hükümlü hallere bürünebilirsiniz.
Çabanı ve bu çabayı gösterirken ki psikolojik olarak kendini de hazırlamanı öneririm.
Belki eşinden daha fazla çaba göstereceksin ama sonucunda başaran taraf sen olacaksan sence de değmez mi ?
Alacağınız boşanma kararırın size getirilerini ve götürelerini hesaplayabilecek akıllı ve duygusal bir kadınsınız anlaşılan, oturun detaylıca düşünün.
Hatta bir kalem kagıt alın elinize başlayın yazmaya.
Mutsuz bir evlilikte büyüyen çocuklar diye giriyoruz her konuya farkındaysanız.
Ama hangi mutsuzluk ?
Detayları belli.
Evin içerisinde sürekli bagırış çağırış kavga eden iki ebeveyn misiniz ?,
Eşiniz evliliğin yükümlülüklerinin bir çocunu yerine getirmiyor mu ?
Şiddet var mı ? Aldatma var mı ?
Kötü alışkanlıklar sahibi mi ?
Gözü hep başkalarının hayatlarında mı ?
Cimri mi ?
Zor bir adam mı ?
İşte bunları hep değerlendirin.
Eyyorlamam bu kadar.
Hakkınızda hayırlısı olsun.
Benim durumum da konu sahibinin durumuna benzer eşim iyi biri fakat ilgisiz aynı evde hiç konuşmadan paylaşım yapmadan yaşayabiliyoruz maddi olarak hiç bi şeyden eksik değiliz ama babalık kocalık maddiyat sağlamak mı sadece severek evlendim seviyorum da halen sanırım kokusu dokunuşu gözleri gelir aklıma özlerim diye düşünüyorum beni negatif düşündüren bi diğer konu ise annesi gereksiz konuşması cahilce konuşması neyseki 6 ay memlekete gidiyorlar ve evlerimiz birbirine yakın değil mesafeli olarak durumu tolere edebiliyorum fakat sırf anasının yüzünü görmemek için boşanayım nasılsa adam da ilgisiz kendi dünyasında yaşıyor diyorum fakat cesaretim yok annemle de geçinemem evimi düzenimi bozamam
 
Benim durumum da konu sahibinin durumuna benzer eşim iyi biri fakat ilgisiz aynı evde hiç konuşmadan paylaşım yapmadan yaşayabiliyoruz maddi olarak hiç bi şeyden eksik değiliz ama babalık kocalık maddiyat sağlamak mı sadece severek evlendim seviyorum da halen sanırım kokusu dokunuşu gözleri gelir aklıma özlerim diye düşünüyorum beni negatif düşündüren bi diğer konu ise annesi gereksiz konuşması cahilce konuşması neyseki 6 ay memlekete gidiyorlar ve evlerimiz birbirine yakın değil mesafeli olarak durumu tolere edebiliyorum fakat sırf anasının yüzünü görmemek için boşanayım nasılsa adam da ilgisiz kendi dünyasında yaşıyor diyorum fakat cesaretim yok annemle de geçinemem evimi düzenimi bozamam
Her evliliğin dinamiği farklı.
İlgisiz bir eş evet çok büyük sorun terapi ile düzelme imkanı var ve eşte bunu istiyorsa devam edilebilir.
Ama gerçekten devam etmek istemiyorsa ayrılmakta bir çözüm.
Mutlu olacağına inanıyorsa çocuklarıyla neden olmasın ?
İşte her kişinin evliliğini devam ettirme nedenleri farklı olabiliyor.
Mutlu huzurlu bir yuva diliyorum sizin için de.
 
Her evliliğin dinamiği farklı.
İlgisiz bir eş evet çok büyük sorun terapi ile düzelme imkanı var ve eşte bunu istiyorsa devam edilebilir.
Ama gerçekten devam etmek istemiyorsa ayrılmakta bir çözüm.
Mutlu olacağına inanıyorsa çocuklarıyla neden olmasın ?
İşte her kişinin evliliğini devam ettirme nedenleri farklı olabiliyor.
Mutlu huzurlu bir yuva diliyorum sizin için de.
Cogu dedigine katiliyorum..

Bence insanin esi istikrarli bir sekilde karsidakini mutsuz ediyorsa ve gayreti yoksa konusmalar yaptiktan sonrada bosanmaktan baska care kalmiyor.

Bak gucu yetmez birseyleri degistirmeye eyvallah.. ama inadina yapar gibi yapiyorsa baska care kalmaz. Buarada bu sadece erkekler icin degil kadinlar icinde boyle.
 
Cogu dedigine katiliyorum..

Bence insanin esi istikrarli bir sekilde karsidakini mutsuz ediyorsa ve gayreti yoksa konusmalar yaptiktan sonrada bosanmaktan baska care kalmiyor.

Bak gucu yetmez birseyleri degistirmeye eyvallah.. ama inadina yapar gibi yapiyorsa baska care kalmaz. Buarada bu sadece erkekler icin degil kadinlar icinde boyle.
Benim eşimin kişiliği bu adam rahat relax etliye sütlüye karışmaz kendi dünyasında yaşar inadına yapmıyor yani
 
Bir evliliğim var aramızda 13 yaş farkla beraber iyi kötü geçiniyoruz kendisi iyi birisi iyi bir baba iyi bir eş sorumluluk sahibi vicdan sahibi seven biri, şiddet yok kötü muamele yok ama ben mutsuzum yani nasıl desem 17 yaşında tanıştım 31 yaşındayım şuan bakış açım ve fikirlerim değişti dünya görüşüm değişti ve o bu görüşlerime isteklerime tamaaaamen karşı ve istemiyor asla ikimizde aslında zıt kutuplardaymışız her anlamda.
Sizce bir evliliği sürdürmek için yukarıda belirttiğim durumlar yeterlimi yani değişen düşünce yapımı sineye çekip evliliğimi sürdürmelimiyim?(çekemiyorum çünkü boğulacak gibiyim artık ) düzenimi bozmalımıyım? (oğlum var okulu var annemin evine dönebilirim ama kendi evimin konforunda olmayacak). Sizce bir evliliği bitirmek için sadece mutsuz olmak yeterli bir sebep olamazmı çokmu bencilce düşünüyorum? çokmu şımarıkça? rahatmı batıyor sana diyorsunuz? farklı görüşlere ihtiyacım var objektif ve gerçekçi olmanızı istiyorum.​
Bunca yıllık alışkanlığın bir hakim kararı ile bırakılması daha da kötü etkiler bırakabilir.
 
Zamanla idare edilen şeyler vardır.
Zaman geçtikçe batmaya başlayabilir.
İnsan bir kaç kelime ile ozetlenecek varlık değil ki.
Idare edemeyeceği somut bi şey göremedim ben. Ben kahve içiyorum o çay içiyor. Benimle aynı kitabı okumuyor bunun hakkında konuşmuyor bunlar mi ? Mutlu olma kavramı konu sahibinin kendisiyle ilgili bence. Eşini sevmedigini de soylemiyor sadece mutlu olmakla ilgili sıkıntısı var bu da insanin icinde. O mutluluk bizim icimizde biz kadinlar istersek eşimizi de kendimizi de mutlu ederiz.bu güç var icimizde.sırf bunun gibi şeyler için 5 yaşında bi çocuğu düşünmemek bencillik gibi geliyor bana.kimse kusura bakmasın. Tabi sizin dediginiz gibi batan şeyler konu sahibinin anlattıklarından ibaretse.
 
Back
X